Naime Erlaçin Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

ALTAY ÖKTEM: (1964 - )

1988 - Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü,
1989 - Akademi Kitabevi Şiir Mansiyonu,
1991 - Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü,
1995 - Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü,
2000 - Cemal Süreya Şiir Ödülü...

Kuleli Askeri Liseli doktorcuğum, keşke bir hayat hikâyesi eklemiş olsalardı sayfan ...

M.Temizyürek, gerçek bir düşünce adamı… Sosyal, psikolojik ve psiko-sosyal çözümlemelerinin yanı sıra, İkinci Yeni ve Gerçeküstücülük’ten de etkilenmiş güçlü bir yazar / şair / denemeci. Ansiklopedi yazarlığı (Büyük Larousse ve Temel Britannica) olduğu gibi pek çok derginin yazı kurullarında görev y ...

Makine hiç de kötü bir şiir seçmemiş. Hayata dair felsefi bir yaklaşım var bu dizelerde...Ve aynı zamanda, Bukowski'nin ironik çözümlemesi. Tek sorun şu ki, pek çok çeviri şiirde olduğu gibi, yeniden ve başka bir dilde yazılırken iç sesini (müzikalitesini) kaybetmiş şiir.

Özgün halini meraklı şii ...

'Seksen Sene'yi bir kez daha yürekten kutlarken, bunca zahmete girişip de gönderdiğiniz tüm kitaplarınız için yeniden teşekkür ediyorum...
Ne çok yakıştınız 'günün şiiri'ne...
En derin sevgi, selam ve hürmetlerimle:))

'Be kirvem, burada ne nüshayız ne asıl; /
susmuş kanun, bitmiş fasıl! /
Bizi hiçliğe yazıyorlar /
Bizi hiçliğe yazıyorlar…/...' ( Yılmaz Odabaşı)....

'Bütün cinayetlere tanıktır şair!'.....(Cenk Koyuncu)...

Cinayet süsü verilmiş bütün intiharlara da!...

'şimdi
ikiye böl beni /
:
bir ...

Hay Zühre!
İster kara giyin, ister ak, kalemin beni her zaman büyülemiştir...
Teşekkür ve sevgilerimle Ayfer:))

Gülay'a katılıyorum.
Daha sık uğramalısın buralara..
Gönülden kutluyorum Sevgili Engin:))

'...hüzün yakuttan bir mağara...'

EVET ŞAİR;

'aurası parçalanıyor bedeninin /
görüyorum!
bir aşk kalmış sana ki çolak /
bir de
kurt yeniği çapulcu hüzün.../...' (N. Erlaçin)

EVET ŞAİR;
'kağıdın içsizliğidir beyaz...'

O HALDE NE DURUYORSUN?
YAZ...YAZ...YAZ ! ! !

Sen ki şiirin ...

'Anlam araştırmak için şiiri deşmek, şakıması yaz gecelerinin yıldızlarını ürperten zavallı bir kuşu, eti için öldürmekten farklı olmasa gerek. Et zerresi, susturulan o büyüleyici sesin yerini doldurabilir mi?......'
'.....şair ne bir gerçek habercisi, ne güzel ve etkileyici konuşan bir insan, ne d ...

Yorumculardan birisi doğru bir noktaya temas etmiş. Şiirin aslında ilk dize, 'BENDE BULDUĞUN BENİM DE ARADAĞIMDI' şeklindedir....
Şiirse olağanüstü güzel...

Kırk merdiveni de çıkar bu şair...uçura uçura buzdan ve ateşten kalbini!
İçten tebriklerimle:))

'Dev adımlarla yürüyor hüzün /
Sepya bir resme dönerken yüzün.../.....

Bu dizelerdeki müzik öylesine güzel ki!

İyi ki sen de varsın Feride!
Güzel kaleminin peşinde dolaşırken adeta Ada'ya ve Prinkipo'ya gitmiş gibi oluyoruz...
Sevgi ve tebriklerimle:))

Ölmek için hep bir şeyi bekleriz ama yaşamak için de çok neden var Nuri...

ırmaklar aynı denize,
hüzünler oraya varır,
ve bütün trenlerin adresi belli...

Sevgi ve selamlarımla :))

Öte yakada bile olsa... 'külliyen' aşk bu, yazdırır!
Tebrik ve sevgilerimle:))

Batı istediği yöne gidebilir...
Batı'ya gidenler de öyle...
Kendini bilenler ise...YERİNİ BİLİR!

...VE KERVAN YÜRÜR Sevgili Akın...

Ben yalnızca kınamıyor, Voltaire ve diğer büyük düşünürlerin torunlarının tarihi yok sayan bu UTANÇ'la, böyle bir HUKUKSUZLUK'la nasıl yaşayacaklarını merak edi ...

Hiç bir şey anlamadım Akın:))

Böyle vurulan kaleme kalem denmez sevgili Esen!
Kalemliğini bilememiş kalemlerdir onlar.
Birileri, mutlaka bir yerlerde dimdik ayaktadırlar. Düşünce de...

Gökyüzü bilir Derin!..
Sevgiyle...

Evet Çağıl, ustayı anmamız lazım bugün. Sanki yaşıyormuş gibi, ki sevenlerinin kalbinde öyle olduğuna eminim...
Sen 'Çöl' demişsin, bense 'Jerenimos Manastırı'...
Yüreğine sağlık...sevgilerimle...

Çok güzel olmuş Ahmet Bey. Bir o kadar da etkileyici...Kaleminize ve yüreğinize sağlık...
Tebrik ve selamlarımla...

Beyrut'ta bir çocuk, bin çocuk, on bin çocuğun gözü çıkmış; kimsenin umurunda değil Raida!!!
Sen yaz mektuplarını...ben okurum. Benim gibi duyumsayan birkaç kişi daha okur belki.
Sonra insanlığın öldüğünü yazarım sana!
:(((

Dil'in kemiği yok da, 'altın' ölünce; 'söz' bakır, 'öfke' gümüş oluyor işte...
Boşuna 'Post-Mortem' demiyoruz Akın!

Sonrası 'jenosit'....

'tıpkıbasımdır bütün kıyımlar,
soykırım oluruz kendimize...' (N.E.)