Müşerref Bayhan - Hakkında Yazdığı Tanıtım Ya ...




GÜNEŞLERİN YETİMLERİNE
(TV / Haber Tozu Değiliz Biz)


Her Gün (le) Çoğalan Acılara Uyanan
Güzel Ülkemin Çocuklarına


Nene, teyze, hala, ana
Her közü sönmüş ocakta bir kadın
Kuytuda, yazıda- yabanda bir baba yangın
Kor yürekli kucaklarda birer yetim
Doğmamış, bilmem kaç aylık, kaç yaşlarda
Yetim gözlerde Tanrı'ya varan çığlık
Sonsuza dek çınlayacak kulaklarda.

Gözüne bir göz değende
Kim onu bilse, o kimlere baksa
Diyecek ki
Her soluğumda ölerek büyüyeceğim ben
Acılar büyütüp kin dikenlerini sökerekten
Susuz, solgun, her tür yoksullukla koşatlı
Cıngılar yumağı yüreklerin koynunda

Sebeptiler oysa...
Ateşe-yoksulluğa-yoksunluğa-ölüme
En çokta zulüme
Sebeptiler faşistler, ciici cici
Irkçılar... otuazltıcı, şu yolcu- bu dinci
halkçı, mülkçü, korkuluk
Bir biz yoktuk içlerinde- bir biz çoktuk
Her şeyimiz alınıp satılır oldu ama
Varlığımız inkar bile edildi
Şükür ki onlardan sayılmıyorduk

...

Bir çocuk bedeni vurdu kıyılarımıza
Dünya ayağa kalktı da- sandım herkes uyandı
Çığlık çığlığa kanlı kalpler parlatıldı
Ve yine ahmaklar aldatıldı
Kahırla yatıp acıyla uyandığımız sabahlarda.

Birini duydu kalleş düşman
Sözüm ona kalbi acıdı
Oysa bütün korkusu
Ahmaklığın uyanmasındandı..

Acıdan- kandan kaçtıkları topraklara
Terbiyeli suçlara bulanıp döneceklerdi nasılsa
Artık kimin Allah'ı adınaysa?..
Semirirken sahipleri- abilerinin bekçilik ettiği
Sağ gidip cansız döndüğü kıyılarda

Yurtsuz, arsız ve çokca masumun kümelendiği
Ki o kyılar, görmemiş yetimlerindir
Tetikçilerin, hainlerin ihanet ettiği
Eski yeni silahlarla- özgürlük, barış tacirleri
İki deccal-köle tıkıp aramıza
İrinli kalpleri, çipli -çıbanlı başlarıyla
Ettirdi haçlının ettiğini.

Emperyalitler, zorbalar ve sürüleri
Ve bitler, ve yetersiz - yeteneksiz tipler
Koyun sürüsü desem olmaz
Sürü de olsa koyunlar
Hasta değilse sürübaşı- kavalı inletirse çoban
Etinde-yününde ve sütündedir onlar.
Örk bağlatmaz boynundan

Tarihin bir kenar süsü oldu, o çocuk
Çağlara söylence, ...
Sızımız oldu bizim de
Ve türkülerden bir türkü
Sebep bilmez anaların ağıtları
Ve
Tanrım kadar masum
Türk balaların gözyaşlarının içinde
Toprağımı sulayacak hüzünlü gülücük

Bağırıyorlar buğulu gözlerle
Gerçeğiz- tv tozu değiliz biz
Cici faşistler-belden aşağı gereklere köleler...
petrole-akarsulara- hırsa -dolara- egolara feda dünya...
İnsan belledik- sandık beraberiz
Beş benzemezden bir- dört eğilim-eşkenar üçgen çıkardınız
Güya bizim için aldandınız- aldattınız
Kubardınız kubardınız kubardınız
Yetmedi kibrinizden-kininizden kızardınız

Güneşlerin yetimleriyiz
Yarın dediğin görünen dağ varılır elbet
Unutursanız ocak söndürenleri, çoğalırız
Bekliyoruz korkmadan
Sizi büyüyen ahımızla yakacağız.

Benim de sözümdür size
Acılarına tanık; yaradanına kurban olduğum
Hakkını helal et gönlüme koyduğum
Baba-Ata gibi el verebilirmiyim bilmem
Gönül verdiğime sana
Ahına and içtiğime
Akıp giderken hayat gülüş katık etsek de biraz
Senden çalınanların peşine düştüğüme
İnan ve hiç aklınadan çıkarma
Unutursam hayasız-umarsız bakarsam gözlerine
Tükür yüzüme

Sam vurmuş sözlerim olursa
Barış, demokrasi, özgürlük diye
Yalan gerçek toz duman içindeyse
Sana yaramıyorsa yapıp edilenler
Karanlık sürüyorsa zift gibi
Tükür sözlerime.

Ey! Şüheda yetimleri
Unutursam seni görmeyi
Seni görmeyenlerle iş tutarsam
Meyledersem allara, pullara
Kanarsam boyalı kağıtlara-camlara
Soyu tükenesi kötüye
Tükür gözlerime.
Tükür inanıp bildiğime...

2016/
© Ildız.