Oguzcan Demir Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    20.06.2005 - 05:56

    21. yüzyılın başlangıcında dünyaya tam entegre olamamış ve gelecege dönük politikalar oluşturamamış Türkiye'nin yarınları için neler yapılmalıdırı tartışan çözüm üreten yeni nesil Türk gençliginin buluşma adresi
    başka bir Türkiye olmadığını bilenlerin adresinde buluşuyoruz

    geleceğin Türkiyesi grubuna nasıl ulaşabilirsiniz

    antoloji üzerinden

    http://gruplar.antoloji.com/gelecegin-turkiyesi

    gurubuna gelerek google grublar da arşivlere göz atı tıklayarak yada aşağıdaki bağlantılarla

    Ana Sayfa http://groups.google.com.tr/group/gelecegin-turkiyesi

    Grup e-postası: [email protected]

    Katılımlarınızı bekkliyoruz

    Saygılarımla

  • Deniz Akgün
    Deniz Akgün

    01.05.2005 - 08:00

    Nazara mi geldin Küçük Mançurya (alinma ama bu ismi sana çok yakistirdim) , topla gel...hadi

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    26.04.2005 - 13:22

    çekikliği kalmadı yıllar geçti sadece tombulluk kaldı bu arada hoşgeldin
    ama ben ele başi değilim sadece ilk adımı atandım

  • Deniz Akgün
    Deniz Akgün

    26.04.2005 - 08:08

    ehe ele basini buldum
    küçük mançurya
    gözlerin hala çekik mi bakim senin

  • Gökçen Şahin
    Gökçen Şahin

    16.04.2005 - 22:43

    ı'm lonely and abandoned
    washed up,left dead
    ı'am lost inside the desert
    of every word you said..



    foot note:iyi ki bastın gölgeme..acıtmayan adımların için sağol kardeşim..

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    15.04.2005 - 18:51

    DARAĞACI



    Yolumu gözledin her seher-ahşam,

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!

    Ecelle ölmeye doğulmamışam...

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    O hansı milletdir, taleyi sırdır?

    Yüz adla bölündü... Yene de birdir.

    Meni huzuruna bu derd getirdir,

    Selam darağacı... Aleyküm selam!



    Hezer'i, Baykal'ı, Aral'ı gördüm,

    Gördüm can üstedir, yaralı gördüm.

    Tanrı'nı bendeden aralı gördüm,

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Çarhı ters fırlanır felek garının,

    Turan kölkesinde budaglarının,

    Rengi bayrağımda yarpaglarının

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Evvelin ahırı, sonun evveli,

    Buymuş, bilmemişem bunu men deli.

    Gorhum yoh, ne olsun boyun göy deli,

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Eli yağmalanan, bölünen, bölen,

    Çayları guruyan, gölleri ölen.

    Hag-hesap çekmeye gelen menem, men.

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Danış, Emir Teymur, bu son neydi be? ..

    Boynumda ağ kefen, dilimde tövbe.

    Dersini ters bilen, menimdi növbe,

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Seni men ekmişem... Mene sen genim,

    Seni suvarmağa halaldır ganım.

    Yarpağın reng alsın ganımdan menim.

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Ey darın ağacı. Kimden kemem... Kem?

    Ya seni yendirrem, ya sene yennem,

    Ya da budağında yarpağa dönnem.

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Kırgız'am, Özbek'em, Kazak, Türkmen'em,

    Başkırd'am, Kerkük'em, ele görk menem,

    Senin gözlediyin garip Türk menem,

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Gabul et, növbeti gurbanın menem,

    Menim canın sende; bil, canın menem,

    Ele gurrelenme... Her yanın menem,

    Selam, darağacı... Aleyküm selam!



    Rüstem Berhûdi BOZKURT

    Beria Hanımefendi sayesinde bu şiiri okuma mutluluğuna eriştim ona bu vesileyle teşekkürü borç bilirim

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    13.04.2005 - 02:21

    HİÇBİRŞEY SENİN BIRAKTIĞIN GİBİ DEĞİL

    'Yollar boran sayıldı, hasret desen fırtına
    Gürce sesin yabandır, gayrı mekan çağlasın!
    Yetim geniş omuzlar, kuzgun bindi sırtına
    Arta kalan isyandır, el ver Hakan çağlasın! ..'

    ...ıslak bir bozkır havasının beyhudeliği sardı, sensizliği avuçladığımız zamanları... dökülen umutlarla hıçkıran ağıtlarımız seni geri getirmeye yetmedi... rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla...

    ...erenler yetimliği tatmanın sarhoşluğuyla, kuzguna ganimet eyledi, bıraktığın emanetini... kuşlar dallara küstü... filizler, çekirge sürülerine boyun eğdi... ekinlerimiz talandır... bağlarımız, bağbanlarımıza hasım... memleket, sahipsiz... Tuna'ya, ateş düştü... Altay, toprağa düştü... kuru ayaz vurgunu, Ötügen ormanları... Erciyes, sonbahar hüznünde... Toroslar, zemheri....

    ...söz üzre...

    ...öğrettiğin duruşlar ve ardınca kuşandığımız öfkelerimiz, dostlarımızı düşman saflarına sürüdü... öz barkımın sofralarında...

    ...çamur boyumuzu aştı... yağmur bereketini esirgedi, ak alınlar, dik başlar ülkesinin merd oğullarına, kızlarına... bir köpek kimsesizliğine bürünen asabım, bil ki hala korktuğum senin o heybetindendir! ..

    ...ne ben böylesini görmüştüm, ne de sen görme tahammülünü gösterirdin! ..

    ...Müntakim'in kalan doksansekiz isiminden aldığımız azim ve damarlarımdaki asil kanın verdiği kudretle,

    ...inatla...

    ...inatla...

    ...inatla...

    ...senin yolundayız...

    ...hiçbirşey, senin bıraktığın gibi değil...

    ...başbuğum...

    2 Nisan 2005 // T A R S U S

    HAKAN İLHAN KURT

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    11.04.2005 - 22:07

    DOĞUDA BİR MİLLET

    Doğuda bir millet yüceden yüce
    Cihana hükmetmiş gündüz ve gece
    Muhammedin Türk'ü metinden sonra
    Nuh'un tufanından daha da önce

    Allah adı gönlümüzü yakınca
    Oğuz atamızın aşkın çekince
    Ta Orta Asyadan çıkıp yiğitler
    Oniki kol bu cihana akınca

    Batırca bakarak kaş eylemişler
    Savaşıp ganimet aş eylemişler
    Kurarak cihana sayısız devlet
    Devletler üstüne baş eylemişler

    Anadolum güzel kızım şarka sen
    Allah bilir nikahlısın Türk e sen
    Herşeyini ona verdin severek
    Vatan oldun o emsalsiz ırka sen!

    Hayri Arıkan (Serdaroğlu)

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    08.04.2005 - 09:36

    ÇANAKKALE'DEN ANKARA'YA

    Toprağa şehit ekildi Gelibolu'da
    Herbiri meyveye durdu Anadolu'da.
    Gölge vermiş de, Çimentepe Alçıtepe,
    Yiğitlere karargah olmuş Kocatepe...
    Efeler ders verdi bir orduya Muğla'da,
    Bire karşı kırk örneği vardı; Suvla'da.
    Mehmetçiğe boyun eğmişti tüm arz ve tul,
    İzmir'i Çanakkale'den gördü İstanbul.
    Gaziler; Çakmak, Karabekir, Kemal Paşa,
    O ruhla dirildi Anadolu baştan başa...
    Kirte, Dardanos, Kilitbahir, Seddülbahir,
    O azimle direndi, Afyon Eskişehir.
    O gün rüyaları süslüyordu Marmara,
    Çanakkale Destanı'ndan doğdu Ankara.

    07.04.2005
    Ekrem Şama

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    08.04.2005 - 03:53

    Canım İstanbul

    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
    Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
    İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
    O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
    Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
    Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
    Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
    Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

    İstanbul benim canım;
    Vatanım da vatanım...
    İstanbul,
    İstanbul...

    Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
    Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
    Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
    Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
    Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
    Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
    Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
    Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

    O manayı bul da bul!
    İlle İstanbul'da bul!
    İstanbul,
    İstanbul...

    Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
    Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
    Oynak sular yalının alt katına misafir;
    Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
    Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
    Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
    Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
    Cumbalı odalarda inletir 'Katibim'i...

    Kadını keskin bıçak,
    Taze kan gibi sıcak.
    İstanbul,
    İstanbul...

    Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
    Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
    Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
    Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
    Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
    Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
    Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
    Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

    Gecesi sümbül kokan
    Türkçesi bülbül kokan,
    İstanbul,
    İstanbul...

    Necip Fazıl Kısakürek



    Gözlerin İstanbul Oluyor Birden
    Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
    Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
    Martılar konuyor omuzlarıma,
    Gözlerin İstanbul oluyor birden.
    Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
    Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
    Durgun sular gibi azalacağım
    Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
    Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
    Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
    Ellerim usulca ellerine değince
    Kaybolup gideceksin
    Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
    Bir elim seni silecek.
    Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
    Senin için yeni baştan can kesilecek.
    Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
    Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
    Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
    Yapayalnız kalmak iskelelerde.
    Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
    Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
    Martılar konuyor omuzlarıma,
    Gözlerin İstanbul oluyor birden

    Yavuz Bülent Bâkiler


    Anadolu Türküsü

    Eski içlenişler yeni özlemde durmuş,
    Durmuş; gözler ki karada, eller ki ak'ta.
    Kara'da az ömür, ak'ta soğuk döşekler;
    Ağlatmış Anadolu'yu bir hain yasak,
    Yasak da yasak, yasak da yasak, yasak da...

    Dağınık özlemler bir iç çekişte saklı,
    Saklı: yağmur ki bulutta, yel ki yaprakta.
    Yağmurda bereket, yelde durulu denkler;
    Kavurmuş Anadolu'yu bir hain kurak
    Kurak da kurak, kurak da kurak, kurak da...

    Körpe iççekişler bir beklenene sözlü,
    Sözlü: tarla ki suda, tohum ki başakta.
    Tarlada nadas, tohumda çarpar yürekler;
    Sarmış Anadolu'yu bir bitmeyen merak,
    Merak da merak, merak da merak, merak da...

    Uzun bekletişler harmanlarla nişanlı,
    Nişanlı: ay ki gökte, güneş ki toprakta.
    Toprakta gelinli kağnı, gökte melekler;
    Avutmuş Anadolu'yu bir kara kavak,
    Kavak da kavak, kavak da kavak, kavak da...

    Küçük harmanlar hep büyük çocuğa gebe,
    Gebe: torun ki başta, yavru ki kucakta.
    Yavruda ağıt, torunda bütün dilekler;
    Bağlanmış Anadolu'yu bir tatlı adak,
    Adak da adak, adak da adak, adak da

    Gültekin Samanoğlu


    Türkiyem, Anayurdum, Sebebim, Çarem! -

    Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim
    Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye.
    Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla
    Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye!

    O tezek topladığım kırlar, yaylalar...
    Başına oturduğum, yemek yediğim atandır.
    Türkiye'm, anayurdum, sebebim, çarem...
    Taşına toprağına vurgunluğum bundandır...

    Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar
    Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye.
    Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle.
    Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye!

    Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
    Biraz tandır ekmeği, biraz çökelik...
    Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana
    Mecnunlar gibi üstelik.

    Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı
    Dizlerini döve döve ağlardı anam.
    Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
    Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!

    Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm! ..
    İçiçe güzellik, uç uca kahır
    Yüreğimi bin parçaya bölseler
    Her parçası yine seni çağrışır.

    Yavuz Bülent Bâkiler



    Türkiye -
    Vurulmuşum toprağına taşına,
    Yerde gezen, gökte uçan kuşuna.
    Baharına, yazına, kara kışıma
    Vurulmuşum.
    Eli kalem, eli kazma, eli kürek tutan,
    Yüzü toprak kokan,
    Sınırlarında omuz omuza yatan
    Însanlarına...
    Benim iyi yürekli kardeşlerim
    Hep senin dostlarındır;
    Benim çiğdem kokulu memleketim.
    Ekin biçtim tarlalarında demet demet,
    Kaval çaldım, koyun güttüm yaylalarında,
    Tuza bandım ekmeğimi;
    Kolumu yastık yaptım düzünde, bayırında,
    Kesemde bereket, gönlümde servetim,
    Dizimde kuvvet, torbamda katık,
    Damarlarımda dolaşan memleketim.
    Gözlerin ne güzel deniz mavisi!
    Ormanlar urban olmuş yeşil yeşil;
    Uzanır kolların nehirler boyu,
    Sıcak kucağında saadetim.
    Benim çiğdem kokulu memleketim.
    Nice türküler yakıldı senin için;
    Destanlar düzüldü,bayrak, bayrak,
    Davullar vuruldu, dize geldi zeybeklerin;
    Kapında nöbet tuttu yıllar yılı,
    Gençliğim, heyecanım, gayretim.
    Gözümde nur, içimde sevgi,
    Elimde saz, dilimde türkü memleketim.
    Türkiye, doğduğum,
    Türkiye, doyduğum,
    Türkiye, konduğum yurt!
    Sevgim, inancım özlemim!
    Beşiğimi salladın, sendedir mezarım.
    Sen, gönlümde yatan memleketim

    Âdil Turan

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    07.04.2005 - 00:57

    KUTLU OLSUN

    Türk soyu Çin’e başkaldırdı ise,
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...
    Bir ordu bir köye saldırdı ise,
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...

    Oğuz Han destanı tekrar yad olsun,
    Her yiğidin Çin’e bir Kürşad olsun,
    İsa Yusuf Bey’in ruhu şad olsun,
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...

    Kürşad’ın narası koptu kopacak,
    Çinlinin sarası tuttu tutacak,
    Ötüken’de yeni Göktürk doğacak,
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...

    Yıkılacak, deprem var Çin Seddinde,
    Gündüz zindan, gece kâbus Pekin’de,
    Gökbayrağı Urumçi’ye dikin de,
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...

    Dayan Batur, doğum sancısıdır bu,
    Dayan bacı, şehit acısıdır bu,
    Bilinsin ırkımın son yasıdır bu,
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...

    Doğuracak, dünya Turan’a gebe,
    Doğuracak, Rus, Çin istemese de,
    Doğuracak, kalma böyle tasada,
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...

    Köylü Ozan düşler gerçek oluyor
    Arş-ı Alâ hilâllerle doluyor
    Gökbayrağım devletini buluyor
    Devletiniz kutlu olsun Uygurlar...

    Anamur, 17.02.1997

    Hüseyin Gümüş





    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    ŞU DÜNYADA İKİ BAYRAK TANIRIM
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK
    HER BİRİNİ KENDİMDEN KISKANIRIM
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    BİRİSİ BİRİNİN CAN KARDEŞİDİR
    BİRİ DİĞERİNİN DİN KARDEŞİDİR
    HERBİRİ BİRİNİN KAN KARDEŞİDİR
    BİRİSİ ALBAYRAK BİR! GÖKBAYRAK


    BİRİSİ HÜR DEĞİL EZAN SUSTU
    KURAN'I OKUYAN YAZANDA SUSTU
    DEDEM KORKUT KOCA OZANDA SUSTU
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    BUNLAR HÜRSE GÖLGESİNDE OĞUZ BİZ
    ALPASLAN KANUNİ KÜRŞAT YAVUZ BİZ
    HÜR DEĞİLSE DEMEKTİR Kİ YOĞUZ BİZ
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    BAYRAK SÖZÜ NE KADAR HOŞ SEDADIR
    ONUN İÇİN ECDADIM ŞÜHEDADIR
    BİR CANIM VAR İKİSİNE FEDADIR
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    HİÇ BİR DÜŞMAN YANINA YAKLAŞMASIN
    AMAN MEVLAM TÜRK MİLLETİ ŞAŞMASIN
    BİRİ DÜŞTÜ DİĞERİ DE DÜŞMESİ
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    HİLALLERİ ALLAH ALLAH SESLENİR
    YILDIZLARI RESULULLAH SESLENİR
    İKİ MÜBAREK İSİMLE SÜSLENİR
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    BİRİNİ AZ BİRİNİ ÇOK SEVEMEM
    BİRİNİ BİRİNDEN FAZLA ÖVEMEM
    ESİR DİYE HÜRDEN AYRI SAYAMAM
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    İKİSİDE EBEDİYYEN HÜR OLSUN
    KEM GÖZLE BAKANIN GÖZÜ KÖR OLSUN
    İKİ CİHANDA DA MUZAFFER OLSUN
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    DAHA ŞU DÜNYADA NE İÇİN VARIM
    ONLARDIR NAMUSUM, ŞEREFİM AR'IM
    YİRMİDÖRT SAATİM, KIŞIM, BAHARIM
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    SİZE GÖZÜM GİBİ SEVİP BAKMAYA
    BİRDE DÜŞMANLARINIZI YAKMAYA
    YEMİN ETTİM SİZİ AY'A DİKMEYE
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    BEN FANİYİM ONLAR BAKİ KALACAK
    ONLARSIZ KOYMASIN ŞANI YÜCE HAK
    MEZAR TAŞLARIMA ÇİZİLSİN MUTLAK
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    ŞEN OZAN DER DİYARINDA GÜLÜNÜR
    O DİYARDA CUMALARDA KILINIR
    GÖLGESİNDEN LİVAÜLHAMTA GELİNİR
    BİRİSİ ALBAYRAK BİRİ GÖKBAYRAK

    Osman Nuri ŞEN (Almanya

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    06.04.2005 - 21:04

    Türk'e Sesleniş (III)



    İlim irfan yolunda,dört nala koşmalısın
    Tökezleyip düşsen de,yeniden kalkmalısın
    Dünden ibret alarak,ileri bakmalısın...

    Hep ileri...İleri! ..İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Hiç bilenle bilmeyen,bir olur mu gardaşım?
    İlim Çinde'yse bile,bulmalısın gardaşım.
    Asra Türk'ün mührünü vurmalısın gardaşım

    Hep ileri...İleri! ..İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Elinde bilgisayar,dilinde 'tekbir' olsun
    Kutlı yürüyüşünde; rehberin 'Kur'an'olsun
    Emelin kutlu olsun,Tanrı seni korusun!

    Hep ileri...İleri! ..İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Geçmişini unutma,saygılı ol atana
    Ziyan etme kendini,sen lâzımsın vatana.
    Vuracaksın pençeni,bayrağına çatana!

    Hep ileri...İleri! ..İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Dost olmaz asla sana,namert yüreklilerden
    Haykır doğru bildiğin,çekinme ürkeklerden
    Sensin kendine dost,daha yakın herkesten

    Hep ileri...İleri! ..İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Nifak tohumlarına, aman vermeyin sakın
    Zulüm payidar olmaz,bitecek ömrü yakın
    Henüz vakit bitmedi,geç kaldım sanma sakın

    Hep ileri...İleri! ..İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Egemenlik hakkını,teslim edersen eğer
    Geriye dönemezsin,çırpınmak neye değer
    Batıya teslim olmak; köleliğe eş değer

    Hep ileri...İleri! ..İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Özgürlük ve hürriyet karakterindir senin
    Bağlılık zincirini,ödevin kırmak senin
    'Milliyetçi Türkiye' emelin kurmak senin

    Haydi artık ileri...İleri koşmalısın!
    İlimde ve teknikte en önde olmalısın.

    Dursun Elmas

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    04.04.2005 - 19:11

    Dostlarım...Bu gün çok hüzünlüyüm...satırlara sığdıracak bir şey bulamıyorum...rahmetli başbuğuma fatihalar gönderiyorum...
    Başbuğa Mektup (I)



    .................Aramızdan ayrılışının 8.yılı anısına

    Sekiz Nisan günü başkentimizde
    Toplandık başında Kocatepe'de.
    Tekbirle gönderdik ebediyete
    İmanın yoldaşın oldu Başbuğum!

    Bizi terkedeli sekiz yıl oldu
    Türk'ün otağına baykuşlar doldu.
    Ülkü gelin oldu,emel kayboldu
    Yokluğunda ağlıyoruz Başbuğum!

    Hepimize birer bayrak derdinya;
    'Yere düşürmeyin,lekelemeyin,
    İleri...İleri...Hep ilerleyin.'
    Yerimizde sayıyoruz Başbuğum! .

    Harekete 'liberalizm' aşladık
    Temizliğe 'Bozkurtlardan' başladık.
    Doğru söyleyeni hemen haşladık
    Töresizlik töre oldu Başbuğum!

    'Tahkim'ile defterimiz dürüldü
    Şehit yakınları hep küstürüldü.
    Bebek katilleri idamdan döndü
    Gafillerin oyu ile Başbuğum!

    Sen gideli çok acılar yaşadık
    Emanetin 'Kurultay'ı boşladık
    Bölücüyle 'iftarları' paylaştık
    Gözlerimden kan akıyor Başbuğum!

    'Milli devlet,güçlü iktidar' diye
    Bekledik o günler gelecek diye.
    Rafa kalktı 'Milliyetçi Türkiye'
    Özümüzden sapmaktayız Başbuğum!

    Yokluğunla yetim; Oğuz'un soyu
    Unuttuk 'Turan'ı sekiz yıl boyu.
    'Türklük' davasında bir arpa boyu
    Katetmedik sayıyoruz Başbuğum!

    Hedef belli değil,yön belli değil
    Şeref belli değil,ar belli değil
    Hâyâl belli değil,düş belli değil
    Bağladılar gözümüzü Başbuğum!

    Şimdi evlatların,öz otağında
    Sürgün yaşıyorlar,töhmet altında.
    Arif bile,dış kapının ardında
    İçeriye alınmıyor Başbuğum!

    Düştüğümüz yerden kalkamıyoruz
    Bir metre ileri bakamıyoruz.
    Seni düşünmeden yapamıyoruz
    Ne kadar muhtacız sana Başbuğum!

    Uçmağa varmadan bir hafta önce
    Yanağımdan öpüp kucaklamıştın,
    Öperek elini uğurlamıştım
    Gözümün önünden gitmez Başbuğum!

    Bayrağa,Kur'ana yemin etmişiz
    Verdiğimiz sözden hiç döner miyiz.
    Vallahi hakkını ödeyemeyiz
    Hakkını helâl et bize Başbuğum! ...

    Dursun Elmas

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    04.04.2005 - 18:36

    ....Yokluğunda 8. hasret yılı...

    Yokluğunda acı, sekiz koca yıl;
    Geçti geçmesine, bir de bana sor...
    Emanet ettiğin gençlik bu değil;
    Seçti seçmesine, bir de bana sor...

    Kar eritip abdest aldığımız gün
    Zannettim aşkınla vuslata düğün
    Evlatların hasretini her öğün
    İçti içmesine, bir de bana sor...

    Beynin idrakini söylemez diller
    Karga taklidiyle öter bülbüller
    Kırk dörtten bu yana diktiğin güller
    Açtı açmasına, bir de bana sor...

    Doksan yedi, iki bin dört arası
    Her gün kanamakta hasret yarası
    Miras yedi evlat, kutlu mirası
    Saçtı saçmasına, bir de bana sor...

    Sussam utanırım, konuşsam ayıp
    Yine de susarım, hatrını sayıp
    Ben de yaşasa ne, otağ da kayıp
    Kaçtı kaçmasına, bir de bana sor...

    Unutup milleti, saymazken dini
    Gözyaşlarım yıkmak üzre bendini
    Bu Köylü Ozan da kendi kendini
    Biçti biçmesine, bir de bana sor...

    Anamur, 04.04.2005
    Hüseyin Gümüş

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    01.04.2005 - 07:47

    ŞEHITLER ÖLMEZ

    Önce vatan millet
    Sonra ana ve yar
    Bu yolda savrulan
    Birileri var, birileri var!

    Ezan dinmez diyen
    Bayrak inmez diyen
    Şehitler ölmez diyen
    Birileri var, birileri var!

    Şehitler ölmez!
    Şehitler ölmez!
    Şehitler ölmez!

    Bayrakla dertleşen
    Toprakla birleşen
    Can verip devleşen
    Birileri var, birileri var!

    Ezan dinmez diyen
    Bayrak inmez diyen
    Şehitler ölmez diyen
    Birileri var, birileri var!

    Şehitler ölmez!
    Şehitler ölmez!
    Şehitler ölmez!

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    29.03.2005 - 03:17

    SON AŞK
    Yeni hayat yeni duygu yepyeni bir hayal bu
    Başka sözler başka biri sevginin en üstünü
    Son ümidin, son desteğin, tuttuğun son daldır bu
    İnandığın son gerçektir sonu yıkımın olur
    Anılar hiç yaşamamalı
    Bu son aşk her şeyin olmalı
    Tüm kalbini ona bağlamalı
    Aşk sevgi nedir bilmeyen sanır hep acı verir
    Bir bakar ki başka biri hem sever hem sevdirir
    Artık sevmem diyenlere sevgi ansızın gelir
    İnsanı sevecek olan ummadığı biridir
    O zaman gözyaşı dökülmez
    Gözlerinden mutluluk gitmez
    Son aşk hiç bir şeye değişilmez.
    Yolanda Prelorenzo de Marinis

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    29.03.2005 - 03:15

    Sone
    Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni?
    Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan.
    Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini.
    Hırpalar; Yaz ise pek çabuk geçer...Durmadan!

    Bazen, kızgın olarak,parlar gözü semanın...
    Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı;
    Her güzel, güzelliğini kaybeder: Tabiatın-
    Sebep olur da bazen bu kararsız akışı!

    Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek,
    Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana.
    Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek:

    Sen eşitken ebedi mısralarla zamana
    Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler,
    Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler

    William Shakespeare

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    29.03.2005 - 01:55

    burada neden enson yazdığımı ben göremiyorum yada başka yerde neden bu sistem beni ikide bir dışarı atıyor beni tanımasını işaretlediğim halde neden beni dinlomiyen len pc

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    29.03.2005 - 01:26

    1.30 saattir buralarda değilim hiç birşey yazdığım yok yoksa birileri benim adıma yazımı yazıyooo
    çoğu yazdıklarımı sildim gözden kaçan var mı bilmiyorum
    kendinize mutlu bir gece verin
    görüşürüz
    oke

  • Ayse Mutlu
    Ayse Mutlu

    28.03.2005 - 22:58

    oh be saol..
    yok ben biliorum; kendim silmeye başlarsam onu bunu,duramıycam :)

  • Gamze Temel
    Gamze Temel

    28.03.2005 - 22:54

    kırgız yeter ya... biraz daha özür dilersen lafazan seni hiç affetmeyecek ona göre :)

  • Ayse Mutlu
    Ayse Mutlu

    28.03.2005 - 22:48

    Allah kaaretsin adama bak ya!
    bozkurt kardeşim,özürlerini siler misin? lütfen..
    dikine gitme :)

  • Ayse Mutlu
    Ayse Mutlu

    28.03.2005 - 22:33

    haaaa
    evet oke :)
    bknz.salak ben..

  • Ayse Mutlu
    Ayse Mutlu

    28.03.2005 - 22:31

    efendimm işitmedimm bana bişeyy mi deddinn ikii ortaa bi saadee haydii banaa müsaadee :)
    harbi ne bu ablacım :)
    hönk?

Toplam 57 mesaj bulundu