Hüsnü İyidoğan Antoloji.com

Hüsnü İYİDOĞAN Başkan

Hüsnü İyidoğan halk aşıklığı geleneğini üslup, ağız, ezgi ve terbiye bakımından günümüz insanının duyarlılığına taşıyan genç bir ozanımız. Sürdürdüğü yaşantısıyla da aramızda olan biri. “1963 yılında Sivas’ın Kangal ilçesinin Minarekaya (Leşger) köyünde doğdu. Daha üç aylıkken annesi Zöhre Hatun’un doğum yeri olan Kavak bucağına yerleşmiştir. Babasının Seyid olması nedeni ile daha 7-8 yaşlarında Cem ayinlerine katılmaya başladı. Bu yaşlarda, Anadolu kırsalında bir yaşam biçimi olan, daha doğrusu Alevi felsefesinin yoğun bir şekilde yaşandığı kültürel ritüellerle tanıştı. Saz eşliğinde deyişler, duazimamlar söylemesi genç ozanı başka duygulara sevk etti. İlk ve ortaokulu Kavak’da, liseyi Çetinkaya kasabasında okudu. Bu yıllar genç ozanın kuşağı için çalkantılı yıllardı. 1975’e kadar gelenekselci idi. 1975’ten sonra sol söylemleri kavradı. Usta malı türküler söylerken artık kendi yazıp müziklendirmeye başladı. Ulusal kültürü yakalamaya, sazını ve söz dağarcığını geliştirip kendini adeta yeniledi. Bu arada çevremizde birçok ozanla oturup tanışması genç ozanı daha da etkiledi. Bu ozanlardan, aynı köylüsü olan Muhlis Akarsu, Kavak’lı olan Müslüm Sünbül, Sebahat Akkiraz ve daha eskilerden Kangal’ın Dışlık köyünden Ahmet Başer, Erzincan’lı Davut Sulari, Aşık Daimi ozanı en fazla etkileyen isimlerdir. 1979’da bir kültür şehri olan İstanbul’a gitti. İki büyük Alevi dergahını, Şah Kulu ve Karacaahmet’i ziyaret etti. Buralarda Cem ayinlerine katıldı ve kendini daha değişik kültürlere hazırlamaya çalıştı. Daha sonra bütün kültürlerin ve her sınıftan insanların yaşadığı Adana’ya gitti, büyük söz ustası Mahsuni Şerif’le tanıştı. ozanda büyük sevgi uyandıran bu insanın dini motiflerden çok sınıfsal motiflerin çok önemli olduğunu öğrendi. Askerliğinden sonra Ankara’ya yerleşip bir kamu kuruluşunda işe başladı. 1985 yılında Ozan-Der’e kayıt oldu ve orada günümüz ozanlarının tümünü tanıma fırsatını buldu. Artık dergilerde şiirler yayınlatmaya başladı. Saz sanatını daha da geliştirmeye çalıştı. O yıllarda ilk kaseti olan ‘Yaz Gelince’yi çıkardı. Sonraki yıllarda buna üç kaset daha ekledi. Ayrıca çeşitli ozanlarla birlikte ayrı bir kaset çalışması daha oldu. 1990’da Haşkoop’a başkan seçildi. Yurdun her yerinde konserler verdi. Bu onun için Anadolu insanının yaşam biçimini, inançlarını, acılarını, sevinçlerini tanımasına fırsat oldu. 1992 yılında, Haşkoop bünyesinde Halk Aşıkları Antolojisi’ni yaptılar. Her ozandan 20 şiir içeren güzel bir kitap oldu. Bu arada Anadolu’nun en büyük organizasyonu olan Hacı Bektaş Anma Törenleri’nde yapılan şiir yarışmalarında dereceler aldı.”1997’de Çağdaş Halk Ozanları Derneği’nin kurucu üyesi ve genel başkan yardımcısı görevini üstlendi. Genel Başkanları Aşık Mahzuni Şerif idi. Sonraki yıllarda bu dernek kapandığı için 2000’de Tüm Halk Ozanları Kültür Topluluğu’nun kurucu üyesi ve genel başkan yardımcılığını yaptı. Bu görevime ek olarak şu derneklerde de çalışmalarını sürdürmektedir: Ozan-Der, Haşkoop başkanlığı, cemevleri, Pir Sultan Mamak Şubesi, Kavak Köyü Sosyal Yardımlaşma Derneği ve Leşger (Minarekaya) Köyü Yardımlaşma Derneği, Tüm Halk Ozanları topluluğu Derneği. Ayrıca Tüm Halk Ozanları Derneği’nin çıkarmış olduğu Ozanca adlı dergide ‘Araştırma/İnceleme’ adlı köşede Alevi/Bektaşi edebiyatıyla ilgili yazılar yazmaktadır.”
..