Ferdi Şavk Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • partizan

    05.12.2006 - 09:11

    mateja kezman ın psv eindhoven dan once oynadığı ve parladığı sırbıa&montenegro takımı :)

  • mersin idman yurdu

    05.12.2006 - 09:10

    beni fenerbahçeden daha cok verem eden takım...

  • Arguvan Türküleri

    05.12.2006 - 09:07

    muzaffer temiz ve cengiz özkan dan arguvan ve cevresinin alevi muziklerini dinleyebilirsiniz....

  • top sakal

    29.11.2006 - 10:02

    siyonizmin simgesi....
    türkiyede şekilsellik adına bırakılan sakal...
    gereksiz....

  • Allianz Arena

    29.11.2006 - 10:01

    ispanyada bir futbol stadyumu ama hangi takımın dı hatırlayamadım...

  • ali dibo

    19.11.2006 - 16:07

    Ali Dibo, Hatay ve çevresinde eş-dost kayırmacılığıyla kamu kaynaklarının dağıtılmasını anlatmakta kullanılan bir tanımdır. Son günlerde ortaya çıkan yolsuzluklar nedeniyle sıkça kullanılmaktadır.

  • muharrem temiz

    19.11.2006 - 16:06

    Muharrem Temiz

    1962 yılında Arguvan Mınayık (şimdiki adı Kuyudere) köyünde doğdu. Aşıklık geleneğini ve müziği küçük yaşlarda öğrenmeye başladı. Yörenin önemli aşıklarından dedesi Hasan Hüseyin Orhan ve asıl adı İbrahim Mamo Temiz olan babası Seyit Meftuni'den geleneğe ilişkin temel bilgileri aldı.

    İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini Adana'da tamamladı. Yükseköğrenimi ise İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarında ses eğitimi görerek mezun oldu. (1981-1988)

    1989 yılında TRT'de tonmaister olarak olarak göreve başladı. 1998 yılında da İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü THM Anasanat dalında yüksek lisansını tamamladı.

    Dededen babadan gelen bağlama çalma ve türkü söyleme geleneğini sürdüren Muharrem Temiz, Arguvan ve çevresi Alevi-Bektaşi inanç ve müzik kültürü ile ilgili araştırma ve derlemelerle yoğunlaştı.

    Merkezi İstanbul'da bulunan Arguvan ve Köyleri Eğitim Kültür Vakfı kurucularından olan Temiz, vakıf bünyesinde çeşitli kültürel çalışmalara öncülük etmiş, Arguvan yöresi türkülerinden oluşan, Arguvan Ezgileri 1 adlı kitabı, Arguvan Türküleri 1-2 ve Arguvan Halk Aşıkları 1 adlı albüm çalışmalarını vakfa kazandırmıştır.

    Arguvan kültürü ve vakıf adına her yıl yapılan, geleneksel Arguvan Türküleri Ses Yarışmasının koordinatörü ve yapımcısıdır.

    Bugüne dek başkalarıyla birlikte ya da kişisel olarak birçok albüm hazırladı

  • yılmaz çelik

    19.11.2006 - 16:04

    İnsan Yaşadığı Yere Benzer
    Eskilerin 'Muzri Togarma' (Munzur Dağları) dedikleri dağ silsilesinin eteğinde Çedagı adında bir köy var. 'Gola Vacuğı' (Ovacık Gölü) suları çekildiğinde ay parçası gibi kalakalmış orda öyle.
    Efsanesi ta yedi düvele kadar yayılan Kutsal Munzur Çayı bu köyün önünden akıp gider işte. Elinizdeki kayıtta 'Sano sano, Uy Tariyo' diyen Yılmaz da oralıdır.

    Küçüklüğünü hayal meyal hatırlıyorum Yılmaz'ın. Anamın anlatışına göre, kırmızı soluklu bir ata binip ceviz toplamaya gelirmiş bizim oraya. Kara saçlı kara suratlı bir çocukmuş.
    Sonra çığ düşmüş gibi hepimiz bir yere savrulmuşuz ya...O da gurbetçi bir babanın arkasından uzaklara ta Alpler ülkelerine göçmüş. Aslında hiç gidesi yokmuş.
    Şimdi düşünüyorum da... Ondan sonra araya ne çok arabi görüntü girmiş. Tutsaklık, savaş, göç! ..
    Aklıma öldüğünde bir derginin 'Bu dünyadan Zaza beyi göçtü' dediği şair Cemal Süreyya'nın anlattıkları geliyor. 'Bizi kamyona doldurdular. Tüfekli iki erin nezaretinde. Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular. Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar. Tarih öncesi köpekler havlıyordu.'
    Bu diaspora hali hepimizin yüreğinde başka başka duyarlılık yol aça dursun, Yılmaz; gittiği her yerde -buna Frenk eli de dahil olmak üzere- kültürünü, kökünü, kedi bıyıklı esmer halkını hiç unutmamış. Her anımsayışta Edip Cansever'in dizeleri gelip belleğinin bir yerine kuruluvermiş.
    'İnsan yaşadığı yere benzer'
    O yerin suyuna o yerin toprağına benzer
    Hasretine, yalanına benzer'
    Bu yüzden 'PİRBAB' (Soy ağacı) diyor son kasetinde. Bir iz sürücüsü gibi, uslanmayan son serüvenciler gibi kendi köküne yaptığı o yabanıl yolculukta Simurk (Zümrüdü Anka) örneği uçup duruyor. Belli ki; ne dünyaya gözlerini açtığı kutsal çayın kıyısından ne de sözünden vazgeçiyor. Aksine türkülerinde sarf ettiği her söze yüreğinin tüm kederi ve coşkusuyla asılıyor. Bizi kah Kırklar Kapısı'na, kah Xarpet'in (Harput) üzümü bağlarına ve Bilges Yaylasına götürüyor.
    Yüreği şen, yolu açık olsun bu kara çocuğun!

    Haydar Oğur

  • balkan müziği

    14.11.2006 - 16:31

    Goran Bregoviç......

  • ezgor

    05.11.2006 - 10:30

    ne demek oldugunu hala bilmiyorum...ama babannem bize kızdığı zaman söylerdi...

  • Inomato

    05.11.2006 - 10:28

    galatasaray 300 bin $ getirdi bu japonu...bir şirkete japon bir yönetici getiremezsiniz bu paraya...adam zaten ölü gibi oynuyor..

  • kadir çelik

    04.11.2006 - 09:40

    eski futbol hakemi...

  • cılk

    03.11.2006 - 13:20

    cılk etmek...cıvıtmak..

  • göğermek

    03.11.2006 - 13:20

    yeşillenmek, yeşermek, topraktan başını cıkarmak...

  • PINCIR

    03.11.2006 - 12:35

    sana kobramı gostereyim mi...
    pıncır........

  • tanrım nasıl sevdim

    20.10.2006 - 16:21

    Ahım yerde kalmaz bunu sen de bil
    Olmuşum yolunda eriyen kandil
    Siler gözyaşımı bir beyaz mendil
    Çaresiz dertlere düşürdün beni
    Koparıp göğsünden aldın kalbimi
    Aşkınla perişan ettin halimi
    Tanrım nasıl sevdim böyle zalimi
    Çaresiz dertlere düşürdün beni
    Açılmış koynunda goncalar güller
    Sana hayrandır öten bülbüller
    Uğrunda perişan seven gönüller
    Çaresiz dertlere düşürdün beni

  • elektro bağlama

    20.10.2006 - 16:06

    arabeski anlıyorum, elektro bağlama çok güzel duruyor....
    ama en güzel elektro bağlama nazan öncelin parçalarında...
    en içli elektro bağlama erkin korayın şarkılarında geçer di....

  • Ben küçükken...

    20.10.2006 - 16:02

    ben küçükken kırmızı beyaz balonlar alırdık bakkaldan
    sokakta delicesine top oynar
    civardaki portakal bahcelerinde dolaşırdık
    derede yüzer okulda siyah önlük giyerdik

    ben küçükken yazları yaylaya giderdik
    yolda dedem büyük bir karpuz olırdı
    hep beraber ekin biçmeye giderdik
    tavuğun küçüğüne ferik derdik

    ben küçükken umutlarım hayallerimde küçüktü
    senede bir defa et yerdik o zamanlar
    siyah beyazdı televizyonumuz
    karakışta tutardık orucumuzu

    ben küçükken ansızın büyüdüm
    nasıl oldu bende anlamadım
    büyük şehirler gezdim dolaştım
    umutlarımda hayallerimde büyüdü

    ben küçüktüm birde baktım büyüdüm
    ve kirlendi dünya....

  • canikom

    20.10.2006 - 15:56

    bana çok yılışık gelen bir sevgi kelimesi...

  • aşık ihsani

    20.10.2006 - 09:11

    80 öncesinde sol jenarasyonun ozan arifi

  • Alaydım elin elime

    20.10.2006 - 09:09

    cok harika bir urfa türküsü

  • Burak Kut

    20.10.2006 - 09:08

    nerde şimdi nerde

  • ilhan irem

    20.10.2006 - 09:08

    yemyeşil bir deniz senin o gözlerin

  • alevi ahlakı

    19.10.2006 - 13:12

    alevi toplumuna mensup; aleviliği maske olarak kullanıp, cokca içki içen bir arkadaşıma;
    - 'Fazla içki içme yazıktır sağlığına ' dedim...
    - ' Sanane ulan, biz sizin gibi yobaz değiliz cağdaşız ' dedi...

    Alevi ahlakı bu mudur?

    Yoksa ülkemizde alevi toplumunu; içki iç cağdaşlıktır, özgürlükcü ol, demokrasi yanlısı ol, sol görüşlü ol, abdest alıp namaz kılma senin inancında yok böyle bişey, oruç tutma, kafana göre yaşa.....

    Bu söylemlerle sizce alevi alevilikten uzaklaşmıyormu, alevi toplumu dejenere edilmiyormu, alevi insanının hoşgörüsü zarar görmüyor mu.. araya uçurum koyanlar var....uyanalım...vakit geçiyor...

    Elimize, dilimize, belimize sahip olalım...işte alevilik budur... İnancımıza sahip cıkalım....

Toplam 655 mesaj bulundu