Kazım Bektaş - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Kazım Bektaş Köyümüz olan SAKALLI KÖYÜ orman içinde bir köydü. Ekilecek sulu arazisi az olduğu için, gençlerin birçoğu gurbete gitmişlerdi. Sakallı köyü eskiden 750 haneymiş. Dediklerine göre bunun da kanıtı olarak il özel idareye bağlı köy hizmetleri yol yaparken Mehmet’in eşi Kotanın evin yanındaki sırttan fırın kalıpları çıktığını ve demircilerinin de oldukları belirtilerine rastlanmıştır. Şimdi sadece dört beş ev kalmış geriye. Çoğunluk Malatya ve diğer illere taşınmış Gidilen yerler Elifi (ipekli), Ağgever, Harun, Similide bir kabile ve Dilikan (Uzun köy), Erkenekde de Sakallıların olduğu tespit edilmiştir
Sonrada 1941 de kıtlık başlamıştı. Eniştemiz İbrahim askere gitmişti. Üç yavrusu bizlere kalmış, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Köylülerle birleşip Malatya’nın Doğanşehir kasabasına yaya gidip çavdar yani yalancı mısırın püsküllü olan tohumunu getirip değirmende öğütüp un haline getirip ekmek yapardık.
Kar iki metreye yakındı ayaklarımızda çarık ve hediklerle büyükler karları yararak ben de en arkada sırtımda ufak bir çuval fasulye bir köyün kenarında geçerken bir köpeğin abım Hüseyin’in üzerine atlamasıyla bacağını ısırması bir oldu. Elimdeki sopayla köpeğin beline vurdum, çok şükür ki fazla ısırmamıştı o şekil köydeki akrabalar Kelejo, Hami Ayzer, İmamı Hasike, Ayzeri Keyı, Şeyini Hane, Üşü Hesreşe, Hısı Hasan, Avkero. Hasanı Kerre Hısgeler hepimiz beraberdik. Getirdiğimiz zahireyi değirmende öğüttük
Kazim BEKTAŞ