Hegel, Kant’ın diyalektik hakkındaki görüşlerine katılıyordu ancak onları eksik buluyordu. Bu yüzden diyalektiği, değişimin kendi iç çelişkileriyle açıklayan bir kavram haline getirdi. Böylece söylemsel diyalektiğin yerini doğal süreç diyalektiği aldı. Hegelci diyalektik aslında Herakleitos’un karşıtların birliği ilkesine dayanır.
En uzak durduğunuz, en korktuğunuz, aklınıza ya da ruhunuza en itici gelen, bazen de en görmezden geldiğiniz şeyler, aslında hayat kitabının üniteleridir.
İçsel çatışmalar dönüştürücü, geliştiricidir. Onları doğru yorumladığınız takdirde... 21.asırda bu kadar yıkım, bu kadar zulüm ve bu kadar çaresizliğin tekrar tekrar yaşanması onları nasıl işleyeceğini bilememiş benliklerden ötürüdür.
Hangi filozof hakikat budur diyerek nokta koymuştur ki arayışına! Koymamıştır. Dememiştir. Böyle bir güce, böyle bir yetiye sahip olmamıştır. Bedenen ve zihnen müsait değildir belki de insan hakikati bütünüyle yutmaya, içinde tutmaya, içinden dışarı çıkarmaya! Ama bizi çağırır filozof. Özellikle çağırır. Mutluluk ve zevk-i sefa diyarına olmasa da hakikate yolculuğa!
Kişi kendi parasını harcıyorsa fiyat da önemlidir kalite de. Başkasının parasını kendisi için harcıyorsa fiyat önemli değildir. Kalite ise önemlidir. Kendi parasını başkası için harcıyorsa fiyat önemlidir. Kalite önem taşımaz. Başkasının parasını başkası için harcıyorsa fiyat da kalite de önemli değildir. (Milton Friedman)
Hiçbir şey önceden düşündüğümüz gibi olmuyor. Hatta düşünmediğimiz gibi de olmuyor. Sadece oluyor. Hayatla birlikte akabiliyor isek ne ala! Yoksa şaşırıp kalıyoruz. Bir atık, bir safra gibi bizi bir kenara atıp geçiyor. Şaşmaz bir kararlılıkla kendi yolunu izliyor. Başka birinin hayatını yaşıyor hissi kalıyor bizde sadece. (Saba Altınsay-Faili malum)
Savaş iki farklı tarafın birbirini imha etme çabası değil, birbirine kendi iradesini kabul ettirme çabasıdır. Savaş organize bir çatışmadır. Meseleye şer ekseninden bakarsanız, yani taraflardan birine iyi diğerine kötü, birine haklı diğerine haksız derseniz o savaş bitmez. Bir kısır döngüye girilir. (Carl Schmitt)
İtalya, yaratıcı zekanın kudret ve azametini bütün dünyaya kabul ettirmiştir. Gelgelelim İtalya’nın hemen karşısında yer alan Korsika adası ise ilk çağların basitliği içinde kalmış, bu çerçevenin dışına çıkamamıştır. İnsan bu adada, bu adanın kaba yapılı evlerinde aile kavgalarına, kıskançlıklara, geçimsizliklere rastlayamaz. Bu evlerde hayat sanki donmuş kalmıştır. Bu adada ben bir ay boyunca sanki dünyanın sonundaymışım gibi bir hisse kapılmıştım. (Guy De Maupassant-Mutluluk)
Çeşitli konularda doğru bilgiye sahip olduğunu düşünmek insanı yanıltabilir. Bilgiye ulaşmanın ilk adımı kişinin bilgisizliğini kabul etmesidir. Bu bir bilgelik göstergesidir çünkü cehaletini kabul eden kişi öğrenmeye ve araştırmaya açık hale gelir. Cehaleti kabul etmek bilgiye ulaşmanın ön koşuludur. Bir şey bilmediğini kabul eden kişi gerçek bilginin peşine daha rahat düşer. (Platon)
Saatlerce bekledim şu seyredeceğim anı! Gözden ırak mahzeninde demir kasalarımı! Şükürler olsun altıncı kasaya! Bugünkü henüz tepeleme dolmadı. Bir avuç daha atacağım yeni altınlarımdan. Az gibi geliyor ama servet dediğin azar azar birikir. Bir gün çarın biri avuç avuç toprak yığılsın buyurmuş da çok geçmeden bir tepe yükseltmiş başını! Anlaşılan göz zevkini okşuyormuş çarın bakmak ışıklı çadırlar giymiş vadiye. Telaşlı gemilerle kıpır kıpır denize. Ben de avuç avuç taşıdım bu mahzene topladığım vergiyi! Burada yükselttim tepemi. Ve bakıyorum engin ülkeme. Ne kaldi buyruğuma girmeyen demir pençemin altına? Canım çekerse saraylar yükselir bir anda. Orman perileri dans eder eşsiz bahçelerinde. İlham perileri gözüme girme yarışındadır. Deha vazgeçer özgürlüğünden. Buyruğumdadır namusla durmak bilmeyen emek. Büzülürler köşeye, ödüllendirilmeyi beklerler. Bir ıslığımla kana bulanmış suç, ürkekçe sokulacak yanıma, elimi yalayacak, gözlerime bakacaktır. Benim buyruğumda hepsi, bense hiçbirinin. (Aleksandr Sergeyeviç Puşkin- Pinti şövalye)
İhtirasın en büyük kötülüğü nankör olmasıdır. Devlette görev alanlar ne kadar kişiyi geride bıraktıklarını değil de kimlerin gerisinde kaldıklarını göz önünde tutarlar hep. Çok yükseğe çıkanları daha yukarılara çıkmayı teşvik eden çoğunlukla kıskançlıktır. Önlerinde bir tek kişinin bulunmasının verdiği acı, binlerce kişiyi geride bırakmış olmanın sevincini gölgeleyiverir. (Seneca-Ahlak mektupları)
Hazımsızlığın sebebi vasıfsızlıktır. Yaratmaya değil kazanmaya odaklı olmak, çevreyi incelemeden sadece küpünü doldurmaktır mesele. Vermeden almak soysuzluktur. Döngüyü bozmak ve hayatı lehine çevirmeye çalışmak sığ zihinlerin tek amacıdır.
Az gelişmiş topluluklarda siyasetçinin çözme sözü vererek başa geldiği sorunlar, aslında onun tüm siyasetini üzerine inşa ettiği bir temel taşıdır. Siyasetçi varlığını bu sorunlara borçludur. Özellikle cahil ve kötü niyetli siyasetçiler, bu sorunları çözüme kavuşturmayı kendi zararlarına çalışmak ve sorunun yarattığı kamuoyunu kaybetmek olarak algılarlar.
Herkes Everest’e tırmanamayabilir ama herkesin tırmanacağı bir Everest’i muhakkak vardır demişti Nasuh Mahruki. Şiiri, sanatı, duyguyu, aşkı, değişimi, güzelliği kendine Everest yapmış şairlerin uğrak yeridir Antoloji.
Godot'yu Beklerken
07.12.2024 - 02:53Hegel, Kant’ın diyalektik hakkındaki görüşlerine katılıyordu ancak onları eksik buluyordu. Bu yüzden diyalektiği, değişimin kendi iç çelişkileriyle açıklayan bir kavram haline getirdi. Böylece söylemsel diyalektiğin yerini doğal süreç diyalektiği aldı. Hegelci diyalektik aslında Herakleitos’un karşıtların birliği ilkesine dayanır.
Godot'yu Beklerken
07.12.2024 - 02:52Ne düşündüğümüz sorusuyla o denli meşgulüzdür ki bilinçaltımızın bizim hakkımızda ne düşündüğünü sormayı tamamen unutmuşuzdur. (Carl Gustav Jung)
üç şey
06.12.2024 - 22:57Kazandibi
Trileçe
Dubai çikolatası
Godot'yu Beklerken
05.12.2024 - 03:15En uzak durduğunuz, en korktuğunuz, aklınıza ya da ruhunuza en itici gelen, bazen de en görmezden geldiğiniz şeyler, aslında hayat kitabının üniteleridir.
Godot'yu Beklerken
05.12.2024 - 02:37İçsel çatışmalar dönüştürücü, geliştiricidir. Onları doğru yorumladığınız takdirde... 21.asırda bu kadar yıkım, bu kadar zulüm ve bu kadar çaresizliğin tekrar tekrar yaşanması onları nasıl işleyeceğini bilememiş benliklerden ötürüdür.
Godot'yu Beklerken
05.12.2024 - 02:23Nasıl zarar verdiğini, nasıl yıktığını anlamamış bilinçsiz varlık, nasıl kurtaracağını, nasıl tamir edeceğini anlamış bilinçli bir varlığa evrilemez.
Godot'yu Beklerken
05.12.2024 - 02:03Mal, ömrün huzur ve asayişi içindir. Ömür, mal cem eylemek için değildir.(Sadi Şirazi)
Godot'yu Beklerken
03.12.2024 - 19:02Hangi filozof hakikat budur diyerek nokta koymuştur ki arayışına! Koymamıştır. Dememiştir. Böyle bir güce, böyle bir yetiye sahip olmamıştır. Bedenen ve zihnen müsait değildir belki de insan hakikati bütünüyle yutmaya, içinde tutmaya, içinden dışarı çıkarmaya! Ama bizi çağırır filozof. Özellikle çağırır. Mutluluk ve zevk-i sefa diyarına olmasa da hakikate yolculuğa!
Godot'yu Beklerken
02.12.2024 - 21:57Kişi kendi parasını harcıyorsa fiyat da önemlidir kalite de. Başkasının parasını kendisi için harcıyorsa fiyat önemli değildir. Kalite ise önemlidir. Kendi parasını başkası için harcıyorsa fiyat önemlidir. Kalite önem taşımaz. Başkasının parasını başkası için harcıyorsa fiyat da kalite de önemli değildir. (Milton Friedman)
üç şey
01.12.2024 - 12:34Seviyorsan
Git konuş
Bence
cesaret veren cümleler
01.12.2024 - 12:33Başın sıkışırsa ara.
Godot'yu Beklerken
30.11.2024 - 22:39Hiçbir şey önceden düşündüğümüz gibi olmuyor. Hatta düşünmediğimiz gibi de olmuyor. Sadece oluyor. Hayatla birlikte akabiliyor isek ne ala! Yoksa şaşırıp kalıyoruz. Bir atık, bir safra gibi bizi bir kenara atıp geçiyor. Şaşmaz bir kararlılıkla kendi yolunu izliyor. Başka birinin hayatını yaşıyor hissi kalıyor bizde sadece. (Saba Altınsay-Faili malum)
Godot'yu Beklerken
30.11.2024 - 22:19Savaş iki farklı tarafın birbirini imha etme çabası değil, birbirine kendi iradesini kabul ettirme çabasıdır. Savaş organize bir çatışmadır. Meseleye şer ekseninden bakarsanız, yani taraflardan birine iyi diğerine kötü, birine haklı diğerine haksız derseniz o savaş bitmez. Bir kısır döngüye girilir. (Carl Schmitt)
Godot'yu Beklerken
30.11.2024 - 00:05İtalya, yaratıcı zekanın kudret ve azametini bütün dünyaya kabul ettirmiştir. Gelgelelim İtalya’nın hemen karşısında yer alan Korsika adası ise ilk çağların basitliği içinde kalmış, bu çerçevenin dışına çıkamamıştır. İnsan bu adada, bu adanın kaba yapılı evlerinde aile kavgalarına, kıskançlıklara, geçimsizliklere rastlayamaz. Bu evlerde hayat sanki donmuş kalmıştır. Bu adada ben bir ay boyunca sanki dünyanın sonundaymışım gibi bir hisse kapılmıştım. (Guy De Maupassant-Mutluluk)
Godot'yu Beklerken
28.11.2024 - 22:53Olmamasına razıyım. Oluyormuş gibi olmasın yeter. (Franz Kafka-Dönüşüm)
Godot'yu Beklerken
26.11.2024 - 15:43Çeşitli konularda doğru bilgiye sahip olduğunu düşünmek insanı yanıltabilir. Bilgiye ulaşmanın ilk adımı kişinin bilgisizliğini kabul etmesidir. Bu bir bilgelik göstergesidir çünkü cehaletini kabul eden kişi öğrenmeye ve araştırmaya açık hale gelir. Cehaleti kabul etmek bilgiye ulaşmanın ön koşuludur. Bir şey bilmediğini kabul eden kişi gerçek bilginin peşine daha rahat düşer. (Platon)
Godot'yu Beklerken
25.11.2024 - 14:39Çatışma, toplumsal çıkarla bireysel çıkarın çelişmesi sonucu ortaya çıkar. (Spinoza)
Godot'yu Beklerken
24.11.2024 - 20:21Saatlerce bekledim şu seyredeceğim anı! Gözden ırak mahzeninde demir kasalarımı! Şükürler olsun altıncı kasaya! Bugünkü henüz tepeleme dolmadı. Bir avuç daha atacağım yeni altınlarımdan. Az gibi geliyor ama servet dediğin azar azar birikir. Bir gün çarın biri avuç avuç toprak yığılsın buyurmuş da çok geçmeden bir tepe yükseltmiş başını! Anlaşılan göz zevkini okşuyormuş çarın bakmak ışıklı çadırlar giymiş vadiye. Telaşlı gemilerle kıpır kıpır denize. Ben de avuç avuç taşıdım bu mahzene topladığım vergiyi! Burada yükselttim tepemi. Ve bakıyorum engin ülkeme. Ne kaldi buyruğuma girmeyen demir pençemin altına? Canım çekerse saraylar yükselir bir anda. Orman perileri dans eder eşsiz bahçelerinde. İlham perileri gözüme girme yarışındadır. Deha vazgeçer özgürlüğünden. Buyruğumdadır namusla durmak bilmeyen emek. Büzülürler köşeye, ödüllendirilmeyi beklerler. Bir ıslığımla kana bulanmış suç, ürkekçe sokulacak yanıma, elimi yalayacak, gözlerime bakacaktır. Benim buyruğumda hepsi, bense hiçbirinin. (Aleksandr Sergeyeviç Puşkin- Pinti şövalye)
Godot'yu Beklerken
23.11.2024 - 13:17Timur'un fili var adeta sırtımızda. Bakamıyoruz, yetişemiyoruz.
Godot'yu Beklerken
22.11.2024 - 15:47İhtirasın en büyük kötülüğü nankör olmasıdır. Devlette görev alanlar ne kadar kişiyi geride bıraktıklarını değil de kimlerin gerisinde kaldıklarını göz önünde tutarlar hep. Çok yükseğe çıkanları daha yukarılara çıkmayı teşvik eden çoğunlukla kıskançlıktır. Önlerinde bir tek kişinin bulunmasının verdiği acı, binlerce kişiyi geride bırakmış olmanın sevincini gölgeleyiverir. (Seneca-Ahlak mektupları)
Godot'yu Beklerken
22.11.2024 - 15:07Hazımsızlığın sebebi vasıfsızlıktır. Yaratmaya değil kazanmaya odaklı olmak, çevreyi incelemeden sadece küpünü doldurmaktır mesele. Vermeden almak soysuzluktur. Döngüyü bozmak ve hayatı lehine çevirmeye çalışmak sığ zihinlerin tek amacıdır.
Godot'yu Beklerken
21.11.2024 - 21:24Mantık bahçenin çitidir. Fizik bahçedeki ağaçtır. Etik de ağaçtaki meyvedir. Amaç meyveye ulaşmaktır. Meyve de insanların ahlakının düzgün olmasıdır.
Godot'yu Beklerken
21.11.2024 - 21:22Az gelişmiş topluluklarda siyasetçinin çözme sözü vererek başa geldiği sorunlar, aslında onun tüm siyasetini üzerine inşa ettiği bir temel taşıdır. Siyasetçi varlığını bu sorunlara borçludur. Özellikle cahil ve kötü niyetli siyasetçiler, bu sorunları çözüme kavuşturmayı kendi zararlarına çalışmak ve sorunun yarattığı kamuoyunu kaybetmek olarak algılarlar.
Godot'yu Beklerken
21.11.2024 - 09:41Herkes Everest’e tırmanamayabilir ama herkesin tırmanacağı bir Everest’i muhakkak vardır demişti Nasuh Mahruki. Şiiri, sanatı, duyguyu, aşkı, değişimi, güzelliği kendine Everest yapmış şairlerin uğrak yeridir Antoloji.
Toplam 447 mesaj bulundu