Gülzarı Samini - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı




Ben leylama gidiyorum...çekil önümden leyla



Bir heyecan sardı beni yokluğun ateşinde
Öyle bir gönül bu gönül korku yoktur içinde
Yalnız bir ordu gibiyiz dağlar taşlar emrinde
Çıksa da soluklarımız düşlerinden özleminde

Hep içimde var oluşun güç verir yüreğime
Davulların haber verir uçuşur gökyüzünde
Bir yürek koşar uzağa sözlere soluklara
Yiğitlerin sesi olmuş yürür yalnızlara

Gecem kadar yalnızlığa tutuşur ince ince
Sevdamız ulaşır sana kuşların ötüşünde
Çığlık olmuş yarınlara Yusufların sesinde
Yorgunluğum hayatımdır coşkunluğum sonsuza

Ne dualar etmişizdir gelsin diye yarimiz
O’na selat-ü selamla haberler göndermişiz
Ruhumuzun aynasında görmeyi özlemişiz
Dikenli yollar içinde özlemini çekmişiz

Özüm sana dönüktür Ya Muhammed Mustafa
Dudaklarım mühürlenmiş sevgilinin yolunda
Bir fırtına gibi kalbim eser büyük ummana
Senin kutlu sevdanı yazdırırım çağlara





SEN NEYİN YAĞMURUYDUN Kİ
YÜREĞİME DÜŞÜNCE HERŞEYİM OLDUN...




Kader’dir,aşk…

Aşka irade tesir etmez.Aşıklar bir ilahi kaderi yaşarlar.

Neden, nasıl olduğunu bilmedikleri bir halin yoludur önlerinde uzayan.
Bir kaderi yaşamaktır aşk.Aşıklardan sual olunmaz bu yüzden.

Aşktan sual olunmaz insan.Aşık,muaftır.
Onu oradan almaya hiçbir güç,hiçbir istek yetmez.

Aşık ancak kaderi gereğince aşktan uzak kalır.
Doğmak gibidir aşk.Kendiliğinden; Ölmek gibi ya da,tayin edemeden…


Belirlenen saattir üzerimizde,yağmurun yağması,güneşin doğması,çiçeklerin açması, mevsimlerin dönmesi, nehirlerin akması,kuşların kanat çırpması, rüzgarın esmesi, bulutların hareket etmesidir aşk.
Sevgiliyi gördüğünde artık başka yöne çevirmemektir bakışlarını.
Kader göz ettiğinde,hesapsızca takılıp peşine,nereye derse oraya varmaktır.Aşk varmaktır.

Şimdi çok gerilerde kalmış sımsıcak bir hatıraya süzülmektir sevgilinin ellerinden bahsedip… Aşk derin bir kuyudur…Kervanların uğramadığı yollarda kalmış bir kuyudur aşk..Yusuf’un kuyusu…

Kaderin ta kendisidir…

Bir kuyunun karanlığında,bir kuyunun kuytuluğunda,bir kuyunun endişesinde umut etmektir, dua etmektir, yakarmaktır, beklemektir.Kuyunun içinde bile susuzluk çekmektir.Boğazı patlarcasına bağırmak, seslenmek, birilerini varlığından haberdar etmektir.Ben buradayım diyebilmektir, ben aşığım diyebilmektir,aşkını cümle aleme haykırabilmektir aşk.

Bir aşka düşmek,bir kuyuya düşmektir.Kader ve aşk bir kuyuda birlikte yıllarca yaşayabilir.Yeter ki insanın içindeki Yusuf yanı onu dımdızlak bırakıp gitmemiş olsun.Yeter ki kuyu,o kuyu olsun.

Aşk,bütün karanlıklara ve zamanlara karşı beklemeyi bilmenin ta kendisidir.Nasıl olsa kader,hep yanı başında ve olması gerekenin yanında yer alacaktır.

Aşk böyle tarifsiz bir alınyazısının ebcedidir….




“Aşk odu evvel düşer ma’şûka andan âşıka
Şem’i gör ki yanmadan yandırmadı pervâneyi'


YESIL YAPRAK

Yesil yaprak döndügünde gazele
Yazin ardi güz görünür sevdigim
Ayrilirken kasim çatmam güzele
Belki aci söz görünür sevdigim


Bilirmisin sevda neden turnanin
Diyarindan kacip giden turnanin
Yükseklerden uçup giden turnanin
Sinesinde köz görünür sevdigim


Nazar eyler enginlerden yüceler
Garip gönlüm simdi neyi heceler
Çoban yildizina hasret geceler
Bu sevdalar az görünür sevdigim


Dagi yaran gögü aglatan vardir
Onsekizbin rengin cümlesi yardir
Varligin yokluktur yoklugun sirdir
Her zerresi toz görünür sevdigim


SEFAI'yem gecelere hilal et
Ister cemal eyle ister celal et
Bir lokma ekmegin yedim helal et
Ölüm bize tez görünür sevdigim!