Eski bir fotoğrafım ben; tozlu raflarda asılı...aslında nasıl yürüdüğünü bilmeden, yürütülmekti hayat ve ben hayatın sahne denilen tam ortasında oyun oynarken, tiyatrocular oynanmış bir hayatı işliyorlardı ve benim dinlenme yerim seyirci koltuğu. bu oynanan yaşantının baş kahramanı ise benim, okuduğum kitapların içinde kayboduğuma kızma anne; bu kahraman diyar diyar dolaşırken nasıl bulunur yanında ve nasıl duyar seni ' hadi dinlen biraz, gözlerin ağrımadı mı?'...
'vuruyorum yollara, yıollar bana vuruyor... anıların elleri boğuyor beni o eller ki öpülesi...'
..