Mehmet Asisa Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Toplumdan ayrılmayalım.. Dünü yaşamak daha güzel..

Gerçekten tanrının gözünden olaylar nasıl görünüyor ki? Bak hiç düşünmemiştim.. Bunun için tanrı kitabını okumam gerek herhalde... Okumadan nasıl bileceğim ki, tanrının nasıl düşündüğünü, insanları gördüğünü?

Kolay mı olduğun gibi sevilmek.. İnsan birazda bencil bir yanından.. İlla ki, sevdiğini kendinde görmek istiyor..

Zor bir konu... Borçsuz yaşamak..
Zenginler bile insanlığa borçlu gidecekler..

Güzel bir şiir...

Zor, zor be üstad... Ne zaman bilimsel haklara kavuşmuş ki insanlık, bundan sonra kavuşsun..

Kurşun olmuştur dayatılan düşünce silahında...
İnsanları ta................... benliğinden vurmakta......

İşte burası can alıcı nokta üstad.. Dayatılan düşüncenin filozofu olur mu hiç? Filozof olan düşüncelerinin dayatıldığını görünce karşı çıkandır zaten.. Karşı çıkmıyorsa iş bitmiştir..

Çok güzel.. Hiç kimse, gelip geçecek şeyler için ölmemeli...

Üstad,

Diğer şiirlerini okuyorum. Hepsi güzellerde, bu ne
Allah aşkına.. Sana ne kim nasıl yazarsa yazsın.. Neyi yazarsa yazsın? Yani bu şiiri görünce şok oldum.. Gerçi haklı yanların var ama, karışma kimseye seni ilgilendirmez.. Diyorum..

Yüreklerdeki şarkılar..
Taşır büyük umutlar
Tarih böyle şarkılarla doğar..

Tebrikler şair..Güzel olmuş..

Elbette batıda da, alınması gereken şeyler vardı.. Ama doğuya sırt çevirmek niye?

Bir türlü toplum menfeatimizi düşünemedik.. Yüzümüzü batıya bir döndürdük iş tamam.. Yıkıldı geçildi her şey... Elbet bir gün bu dönüşün hesaplaşması olur..

Tebrikler şair..

Tarihin özeti.. İnsanlar doğdu, yaşadı öldü.. Devletler kuruldu, yükseldi, geriledi, yıkıldı..

Şair, kuruluş ve yıkılış şiiriyle, yükselen ve yıkılan toplumların özünü çok güzel ortaya koymuş..

Tebrikler..

İnsanlığın cevaplarını niye bulamadığı belli.. Hep başka yerlerde arıyor.. Onda, bunda, şunda...

Şairi kutlarım..

Güzel bir hikaye... Her hikayede farklı özler olabildiği gibi, burada da farklı özler var.. Şair bir yönünü ortaya çıkarmış.. Elbette hikayenin diğer yönleri de çok önemli... Mesela, yolları çıkarda birleşen insanlar, hedefe varınca ayrılmışlar.. Hedef şehre varmak.. Hikayede şehire varılınca ne old ...

Ayırabilene aşk olsun... Tebrikler şair..

Ne yapalım.. Olanlar oluyor.. Seçimler başlıyor. Alıyor herkesi bir heyecan.. Seçimler bitiyor.. Elim kırılsaydı feryadı fiğan..

Adam olmayız biz..

Her zaman fedakarlık halktan beklenmiş.. İstenmiş ki, halk verilene razı olsun.. Ses çıkarmasın..

Yasalar engeller koymuş.. Düşünceler engel koymuş..

Toplumu güya eğittiğini söyleyen din okulları, medreseler, zaviye ve tekkeler geçmişte engeller koymuş.. Sen kimsin? Sen kim oluyorsun ki, sor ...

İsteklerimize dur diyebiliriz.. Düşüncelerimize de.. Yapacaklarımızı erteleyebiliriz.. Hayallerimizi de..
Ama geçen zamana söz geçmiyor...Zamanı durduramıyoruz...

Yapabildiklerimiz ve yapamadıklarımız bize bağlı ise eğer, başkasını suçlamaya gerek yok.. Kader diyerek..

Ama bize bağlı olmayan ...

Ufukta böyle bir şey görülüyor gibi ama.. Olma ihtimaline karşı uyanık olmak gerek..

Tebrikler..

'Ya akıllanırsa,
Ya aklını başına toplarsa,
Ya olanların farkına varırsa! .. '

Zor biraz.. Ne zaman?

Böyle hayat mücadelesinin içinde kaybolmuşken mi? Sevdalarının peşinden, aklını muhakemesini yitirmiş bir şekilde koşarken mi? Bin bir türlü, siyasi, kültürel ve medyatik oyunlara aldanırk ...

İnsan yaşamındaki vazgeçilmezlerinden vazgeçtiği gün yüreğine, diline, eylemine zincir vuramaz.. Ama insanın o kadar çok vazgeçilmezleri var ki..

Bir gün vazgeçilmezlerini kaybederse, bütün zincirlerini kırar.. Kaybetmeden asla kıramaz diyorum..

Istanbul'u Istanbul'da yaşamayan biri böyle güzel anlatıyorsa, ya yaşasaydı nasıl anlatacaktı bilemiyorum.. Acaba o zaman, Istanbul'un güzelliklerini değil de, yaşadığı sorunları mı ön plana çıkaracaktı? Canavarlaşan trafiğinden, insan canı alan çukurlarından, insan yaşamından çalan uzun ve çileli y ...

Dünyada yapay olmayan ne kaldı ki? Sanki doğallık hilkat garibesi gibi görülür olduktan sonra.. İnsanların çoğu yapay yaşamlara vurulduktan sonra.. Herhalde kıyamet böyle böyle gelecek.. Yapaylık doğallığı bir gün tamamiyle sıfırlayacak ve ortada bir şey kalmayacak.. İnsan Nasrattin Hoca'nın hikayes ...

Çok güzel bir konu.. Tebrikler.. Elbette kemikleri sızlatanlar, bir gün yaptıklarından sorgulanırlar..