BEN... RUHUMUN MAZNUM İŞÇİSİ BEDENİMİN YORGUN EMANETÇİSi YAZGIMIN İFLA OLMAZ SERSERİSİ YAŞAM DENİLEN BU SAHTE OYUNUN FİGÜRAN OYUNCUSU EY ADEMDEN OLMA HAVVADAN DOGMA YALAN DÜNYANIN YALAN YOLCUSU KENDİ TOPRAGINDA 'filizlenen'YEŞEREN SONRADA SOLUP YİTEN EY FANİ ÇİVİSİ ÇIKMIŞ YANDAN ÇARKLI DÜNYANIN GAMLI İNSANCIGI! YALANININ MASALINA KULAK VER GERÇEGİN O YALANDA GİZLİ
(filiz)
not:MRB NASILSINIZ TANİŞABİR MİYİZ? MSJ LARINA ACAYİP KILIMDIR BURA ARKADAŞ BULMA SİTESİ DEGİL KİMSE BANA BÖYLE GELMESİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER ................
Alnımda bir ağustos böceği Yapraktan bedenim Ağaçtan bademim Bu zincirinden boşanmış poyrazda Uçuyoruz dolunaya doğru Yel yepelek yelken kürek Uçuyoruz ağaçlar evler duvarlar Uçuyoruz peribacaları Allaha emanet kula selamet Toprak da ayaklandı Bahçeler tarlalar Çiçekleri sarı yeşilleriyle Ardımızdan Kızlan' daki yel değirmenleri Alavra ' da doludizgin yaban eşekleri Burunlar koylar bükler Dağlarda ki devanaları Balıkaşıran' da kopuyoruz anakaradan Uçuyoruz mehtapta Acemaşıran faslı okumaya dolunayda.
(CAN YÜCEL)
Susarak. Gitmek, Gömerek hayalleri. Çekip gitmek, Vurup duyguları. Gitmek, Yüzüstü bırakıp, Yaşanmamışları. Gitmek, Yorgun ama kararlı. Gitmek bu dünyadan, Alıp başını. Gitmek, Söndüğünde son mum Umut tapınağında, Yaplabileceklerin En akıllıcası.
Özgür Şahin
YILLARCA ARADIM KENDİ KENDİMİ HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ HAYAL MİYİM RÜYA MI BİLİNMEZ HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ
İNSAN MIYIM MAHLUK MUYUM OT MUYUM EKİLİR BİÇİLİR BİR NEBAT MIYIM YOKSA GÖRÜNÜŞTE BİR SIFAT MIYIM HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ
LEYLA MIYIM MECNUN MUYUM ÇÖL MÜYÜM ARI MIYIM ÇİÇEK MİYİM BAL MIYIM KÖLE MİYİM KUL MUYUM............ HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ (AŞIK VEYSEL)
BÜLBÜL AHENGİNİ GÜL RENGİNİ HEP SENDEN ALIR SEN GİDERSEN BU GÜLÜSTANDA BAHARDAN NE KALIR GÜL SOLAR,BÜLBÜL UÇAR ,NEŞELİ SESLER AZALIR SEN GİDERSEN BU GÜLÜSTANDA BAHARDAN NE KALIR
(f.Nafiz)
( BÜLBÜLLERE YER YOK ARTIK BU SOLAN BAHÇEDE !!! BİR YER Kİ SEVENLERDEN SEVİLENLERDEN ARTIK ESER YOK..............)
Sen Allaha dılenen dılek göklere uzanan ellerımsın sen gözümden süzülen yaş düşüncem hasretımsın. Sen anlatmak ısteyıpte anlatamadığım, kelımelerle ıfade edemedığım..............
MADDİ HAYAT BİR DERTTİR VE YALANDIR DER SOKRAT YANILMA YOK BUNDA!!!!!!!!!!!!!!!!! DÜNYADAKİ HERŞEY BOŞTUR ASLINDAİ HİÇLİGE GEÇİŞ BELKİ TEK MUTLULUKTUR!!!!!!!! O NEDENLE, BAZEN SALLAMAK LAZIM HAYATI SALINCAK GİBİ...
Aristoteles bir yazısında ırmakta yaşayan küçük canlılardan söz eder: Ömürleri bir gündür. Bunlardan sabah 8'de ölen genç ölmüş sayılır; akşam 5'te ölen ise yaşlı... Montaigne ünlü 'Denemeler'inde sorar: 'Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimize gülünç gelmez? Sonsuzluğun, dağların, nehirlerin, yıldızların, ağaçların yanında bizim hayatımızın uzunu - kısası da böyle gülünçtür.' *** Son yılların en gözde akımlarından biri 'uzun yaşam hırsı'... Modern tıp, ömrün sınırlarını zorlayan buluşlar elde ettikçe, tarihi boyunca 'ölümsüzlük iksiri'nin peşinde koşmuş insanoğlunun iştahı kabarıyor. 'Antiaging' denilen 'yaşlanmayı geciktirme' iddiasındaki hücre tedavileri, hormonlar, ilaçlar, diyetler hep aynı hedefin peşinde: Ölümü erteleyebilmek... Biraz daha fazla yaşayabilmek....
GÜLÜMSE
Durmadan kurulup dağılan bu yerde Hiç bir dost arama. Güvenilir bir sığınak, hiç! ..
Bırak acı yüreğinde konaklasın Olmaza çare arama... Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse, Yaşamana bak!
(ÖMER HAYYAM)
SEVGİYLE........
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin Tekkede , manastırda eremezsin Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada Cennetin cehennemin üstündesin
Bir sır daha var , çözdüklerimden başka Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye ! Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka
(ömer hayyam)
Yerin seni çektiği kadar ağırsın, Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın, Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün, Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın. Bir gün yalan söyleyeceksen eğer; Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın. Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, Bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir, Kuşlar ötebildiği kadar sevimli, Bebek ağladığı kadar bebektir. Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin, bunu da öğren,
BEN...
RUHUMUN MAZNUM İŞÇİSİ
BEDENİMİN YORGUN EMANETÇİSi
YAZGIMIN İFLA OLMAZ SERSERİSİ
YAŞAM DENİLEN BU SAHTE OYUNUN
FİGÜRAN OYUNCUSU
EY ADEMDEN OLMA HAVVADAN DOGMA
YALAN DÜNYANIN YALAN YOLCUSU
KENDİ TOPRAGINDA 'filizlenen'YEŞEREN
SONRADA SOLUP YİTEN EY FANİ
ÇİVİSİ ÇIKMIŞ YANDAN ÇARKLI DÜNYANIN
GAMLI İNSANCIGI!
YALANININ MASALINA KULAK VER
GERÇEGİN O YALANDA GİZLİ
(filiz)
not:MRB NASILSINIZ TANİŞABİR MİYİZ? MSJ LARINA ACAYİP KILIMDIR BURA ARKADAŞ BULMA SİTESİ DEGİL KİMSE BANA BÖYLE GELMESİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER ................
Alnımda bir ağustos böceği
Yapraktan bedenim
Ağaçtan bademim
Bu zincirinden boşanmış poyrazda
Uçuyoruz dolunaya doğru
Yel yepelek yelken kürek
Uçuyoruz ağaçlar evler duvarlar
Uçuyoruz peribacaları
Allaha emanet kula selamet
Toprak da ayaklandı
Bahçeler tarlalar
Çiçekleri sarı yeşilleriyle
Ardımızdan Kızlan' daki yel değirmenleri
Alavra ' da doludizgin yaban eşekleri
Burunlar koylar bükler
Dağlarda ki devanaları
Balıkaşıran' da kopuyoruz anakaradan
Uçuyoruz mehtapta
Acemaşıran faslı okumaya dolunayda.
(CAN YÜCEL)
Susarak.
Gitmek,
Gömerek hayalleri.
Çekip gitmek,
Vurup duyguları.
Gitmek,
Yüzüstü bırakıp,
Yaşanmamışları.
Gitmek,
Yorgun ama kararlı.
Gitmek bu dünyadan,
Alıp başını.
Gitmek,
Söndüğünde son mum
Umut tapınağında,
Yaplabileceklerin
En akıllıcası.
Özgür Şahin
YILLARCA ARADIM KENDİ KENDİMİ
HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ
HAYAL MİYİM RÜYA MI BİLİNMEZ
HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ
İNSAN MIYIM MAHLUK MUYUM OT MUYUM
EKİLİR BİÇİLİR BİR NEBAT MIYIM
YOKSA GÖRÜNÜŞTE BİR SIFAT MIYIM
HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ
LEYLA MIYIM MECNUN MUYUM ÇÖL MÜYÜM
ARI MIYIM ÇİÇEK MİYİM BAL MIYIM
KÖLE MİYİM KUL MUYUM............
HİÇ BİR TÜRLÜ BULAMADIM BEN BENİ
(AŞIK VEYSEL)
BÜLBÜL AHENGİNİ GÜL RENGİNİ HEP SENDEN ALIR
SEN GİDERSEN BU GÜLÜSTANDA BAHARDAN NE KALIR
GÜL SOLAR,BÜLBÜL UÇAR ,NEŞELİ SESLER AZALIR
SEN GİDERSEN BU GÜLÜSTANDA BAHARDAN NE KALIR
(f.Nafiz)
( BÜLBÜLLERE YER YOK
ARTIK BU SOLAN BAHÇEDE !!!
BİR YER Kİ SEVENLERDEN SEVİLENLERDEN
ARTIK ESER YOK..............)
Sen Allaha dılenen dılek göklere uzanan ellerımsın sen gözümden süzülen yaş düşüncem hasretımsın. Sen anlatmak ısteyıpte anlatamadığım, kelımelerle ıfade edemedığım..............
MADDİ HAYAT BİR DERTTİR VE YALANDIR DER SOKRAT YANILMA YOK BUNDA!!!!!!!!!!!!!!!!!
DÜNYADAKİ HERŞEY BOŞTUR ASLINDAİ
HİÇLİGE GEÇİŞ BELKİ TEK MUTLULUKTUR!!!!!!!!
O NEDENLE,
BAZEN SALLAMAK LAZIM HAYATI SALINCAK GİBİ...
Aristoteles bir yazısında ırmakta yaşayan küçük canlılardan
söz eder:
Ömürleri bir gündür.
Bunlardan sabah 8'de ölen genç ölmüş sayılır; akşam 5'te ölen ise
yaşlı...
Montaigne ünlü 'Denemeler'inde sorar:
'Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak
hangimize gülünç gelmez? Sonsuzluğun, dağların, nehirlerin,
yıldızların, ağaçların yanında bizim hayatımızın uzunu - kısası da
böyle gülünçtür.'
***
Son yılların en gözde akımlarından biri 'uzun yaşam hırsı'...
Modern tıp, ömrün sınırlarını zorlayan buluşlar elde ettikçe,
tarihi boyunca 'ölümsüzlük iksiri'nin peşinde koşmuş insanoğlunun
iştahı kabarıyor.
'Antiaging' denilen 'yaşlanmayı geciktirme' iddiasındaki hücre
tedavileri, hormonlar, ilaçlar, diyetler hep aynı hedefin peşinde:
Ölümü erteleyebilmek...
Biraz daha fazla yaşayabilmek....
GÜLÜMSE
Hiç bir dost arama.
Güvenilir bir sığınak, hiç! ..
Bırak acı yüreğinde konaklasın
Olmaza çare arama...
Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse,
Yaşamana bak!
(ÖMER HAYYAM)
SEVGİYLE........
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede , manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin cehennemin üstündesin
Bir sır daha var , çözdüklerimden başka
Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye !
Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka
(ömer hayyam)
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren,
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...