Emine Tansu Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

ilkay... sana da merhaba özlemle
okuduğun için bin teşekkür...

eyvallah sayın eroğlu
kıvanıyorum siz okudukça yazılanları

Ne desem,
nereden bitirsem cümlelerinizin yüzümdeki şenlikli duruşunu?
Şımarık bi tebessüm durakaldı yanaklarımda

Sağ olun
Şad olun
Şah olun...

kıymet verdiğiniz,
okuduğunuz,
düşündüğünüz,
bir de zaman ayırıp cümle döşediğiniz için teşekkür az gelecek.

denizleriyle yeryüzünün...

:)
çok sevdim bu son cümleyi...
gördüğünü koruyana....

Taş sabırı çatlattı mı? ? ...

şehir,
şiirin içinde,
sevgili için ezildi...
keşke... ondan önce gelseydim dünyaya

yüzümde gül kurusu,
kuşburnunda tertemiz 'dilek'
bağlamış,
adanmış,
rengarenk...
basma fistan 'umut' olur yırtılan eteğin,
sen rüzgar olursun, dileğin peşinde....

Eyvallah Sevgili Dilek...
Buluştuğumuza sevindim bu dizelerin ortasında.
Bulmak,
kaybetmekten geçiyor biraz da...

Çok kolay yazılmıyor artık dilin altında gezdirilen.
Baklanın gensizliğinden mi,
ağzın densizliğinden mi...

kırmadınız tabii ki...
bilakis...
okuyanda ne bıraktığını anlamış olmak eksiğimi tamamlıyor.
cümlelerin ebatı aslında hiç düşünmediğim birşeydi.
dizgi hiç aklıma konmayan bir şey.
ama haklılığınız aşikar.
uyarınız için,
eyvallah...

'ulviziya' arkadaşa da teşekkür ederim... Sorusunu kısa yanıtlamaya çalışayım. Zira aynı soru işaretini kafasından çıkaran başka dostlar da oldu...

okunduktan sonra kır 'kale'ni anlamsız bir imgelem gibi duruyor başta, ben okusam ben de 'ne diyor' derdim. Hukukta 'kalem kırmak' idam kararıdır bi ...

'yorum'layan ellerinize sağlık... Kafanızdan taşan her suya ihtiyaç sonsuz şüphesiz...

Yalnız,
sevgili 'Uzman Hukukçu' arkadaşın mesajı değişikti.
'Bu şair böyle bir sitede şiiri yayınlanıyor' demek, 'taşlarınız nerde? ' anlamına mı geliyor? Kendimin bile artık kontrol edemediğim çok sayıda say ...

dün, gönlüm'ün 7. ölüm yıldönümü için yine TRT'deydi sevgili Özkan Gönlüm. Yine gönlünden, yine acıyla, yine özlemle okudu bu şiiri. Sonunda da sesinin gürlüğünü yitirdi, düğümlendi çığlığı

Erken gitti Özay...

Özkan Bey'in ömrü çok olsun...

Şiire bandığınız her içten harf o kadar mutlu etti ki beni bu ayaz şubat gününde. Ne desem bir tarafı ağlamaklı kalacak söylemediklerimin. İçinizden gelenleri dinlemek daha çok imrendiriyor yazmaya. Sağ/durun, şah/olun Büyük ve insan kelimeleriniz için...

ışık gidince ölür pervane,
ağzında uyur kelebeğin mayalanmış koza.
dut ağacı,
beyaz kireç,
şıra...
yapış yapış betonlar.
avaze kadife balıkları çarığın altında döneler.
fener sönünce ölür kayıklar.
kıyıda kalır gömgök olmuş ellerim...

salkım salkım hüzünle...

şehrin göbeğine sürtünüyor esmer çocuklar,
tükenmez kalem ucunda tükenmeyen sanrıları sarıyor boyunlarını.
üst geçitte vuruluyorum kalbimin altından.
Bir bakıyorum,
ayaklarımda ezik bir kış türküsü,
akortsuz bir evliya semahı.
Çıbanı patlamış bi tomurcuğu suluyorum,
toprağa düşüyor sarı tozla ...

Gökte uçan Hûma kuşu ne bilir dalın kıymetini mi desem, yine yeşillendi germir bağları, bergüzar yollamış da ellerin yari mi desem... Hangi türkü açar kucağını zifiri aydınlığımıza? Hangi ova çıldırmaz ekini görünce gözlerinde?

Kapıma geldin mi?
Yoksa ben mi penceresizdim yine?

Kıymığı kal ...

ne zamandır ben de diyordum.
kulaklarımdan pas akıyor...
sessizliğin esvabıma tütün sarıyor, dilimde kamaşıyor yabancı yakınlığın.
sanıyorum ki ay'ı soyuyorum denizin yüzünden. kabuksuz bir yara zamanı akar sarı suyundan.
suyu kurur,
sarısı kahverengi olur.
Kaşındığında altından urbası çıkar ...

Kuyunun Yusuf'a öykünmesi gibi,
ya da çıkması gibi kuyunun Yusuf'un gözlerinden Zeliha'ya.
çelik çomak oynayan gözlerimde çapağı kaldı 'neden'in.
herkes sonucu kadar neden buluyor aradıklarına, kaybettiklerine.
Var mı ötesi?
ölümde bile sonucum,
ölümde bile sonuncumsun benim...

bir ke ...

maske diye sakladığın avuçlarının arasında,
yüzümdü...
yolunmuş bir ıslık gibiydim dudaklarında.
şehre dönmeye çok vardı.
yüzüne her taktığında yüzümü, sensiz kalıyordum.
beni yüzünde yüzdürürken umarsız,
tırnaklarımla yüzdüm yüzümü
yazık!
altından çıkan bensizlikti...
şehir gövdesine geçi ...

Bu şiire rastlayana da selam. Ben karşılaştıklarımı bir anlatsam... Sizin 'dev' dağarcığınızın yanında, benim sıska ve cüce çabalarım... Yazdıklarınıza rastladıktan sonra kamaştı gözlerim, irkintilerimi biriktiriyorum diyebilirim artık. İrktikçe rüzgar esiyor çünkü, daha çok sığınıyorum olukların al ...

Anlağımın bugünkü kapasitesini ve 'anlayamama' durumuna bağışlayın. Ben çıkaramadım bu toplam yazıdan bir şey. Ya da çıkardıklarım yabanıl düştü içcağızıma...