elimde bir çakı kavun tarlalarında dolaşıyorum hepsini bıcaklıyorum. ardımdan inek sürüleri geliyor. kokusunu duyup yiyorlar... önümüzde hıyar tarlaları var. karpuz, domatesler tarlaları, inekler aç. benimse hiç bir şey umrumda değil.. elimde sımsıkı tuttuğum bir çakım var.
ve inekler beni seviyor aslında, kavunları değil...
sonra... bir öğle vakti,aşağılarda parıltılar saçan denize karşı bir tepe yamacında durup. uzanıyoruz çimlere.. ben koyuyorum kafamı alacalı ineciğin karnına.. gözlerimizi yumuşturup. uyuyakalıyoruz geviş getirip tepe yamacından kavun kokuları karışıyor denizin üzerine...
uyanıyoruz. karşı kıyılardaki tarlalara bakıp.çakımı ağzıma koyup atlıyorum suya ardımdan 200 alacalı bulacalı inekte.. budist rahiplerinin ruhu karışıyor heryanımıza.. ben arada bir suya dalıp. göbeklerini gıdıklıyorum hepsinin. gülüyorlar. kıkırdarken su kaçıyor ağızlarına.. sütlerini içmek için alttan dadanan yunus balıklarına kızıp. tos yapmak için onlarda dalıyor... suya bata çıka karşı kıyıdan çıkıyoruz. tarlalar boyu ilerlerken. kasaba çıkıyor karşımıza.. ansızın dalıveriyoruz migrosa.. ben hemen çikolata reyonuna koşuyorum... arkamdan gelmezlermi. alimin folyoları söküp söküp hepsine veriyorum...
..
...
...
Toplam 2 mesaj bulundu