Alpaslan Akdağ Adlı Antoloji.com Üyesinin Şa ...

yazılan şiirin sadece ilham işi olmadığını, okuyucuyu etkileyecek bir görsel şölen/tasarım gerektirdiğini, şiirin iskeletini oluşturduktan sonra ise belli detaylarıyla uğraşmak zorunda olduğunu unutmamış değerli şair ağabeyim.

ülke dediğin ağır hüzün, indirmiş kepenklerini görünen manzaralar
güneş bir daha doğar mı bilmeden, beklemeye geçmiş bütün yarınlar
ustanın beyninde hala uyurken, keşfi yasak oyunlar…

şiirin sadece ilham işi olmadığını, okuyucuyu etkileyecek bir görsel şölen/tasarım da gerektirdiğini, şiirin ...

bir iç çekiş gibi geçerim hayatlardan
mavi- yeşil
ve inceden..

şiirin sadece ilham işi olmadığını, okuyucuyu etkileyecek bir görsel şölen/tasarım da gerektirdiğini, şiirin iskeletini oluşturduktan sonra ise belli detaylarıyla uğraşmak zorunda olduğunu unutmamış değerli şair.

Ayrıca,
Ka ...

Edebiyatın kadim, sonsuz ve derin okyanusunda boğulmamak için çırpınan her genç kalem, bir deniz fenerine rastladığında kulaçlarını ve yönünü o tarafa doğru çevirir. Kaçınılmaz bir gerçekliktir bu. Aslolan o uzak deniz fenerine ulaştıktan sonrasıyla yetinmeyip, kendi gideceği yönü, mesafeyi ve muh ...

Edebiyatın kadim, sonsuz ve derin okyanusunda boğulmamak için çırpınan her genç kalem, bir deniz fenerine rastladığında kulaçlarını ve yönünü o tarafa doğru çevirir. Kaçınılmaz bir gerçekliktir bu. Aslolan o uzak deniz fenerine ulaştıktan sonrasıyla yetinmeyip, kendi gideceği yönü, mesafeyi ve muh ...

eylül gibi gözlerin gibi tanımı yok bir vakitte başlamış
belki de inatla mavi günlerin öyküye ağır bastığı o yitik yaz...

değerli şair yazdıklarıyla bu kadim coğrafyanın sevincini/kederini ve sancılarını unutulmuşlukların çöplüğüne dönen zayıf belleklerimize usulca ve özenle kazıyor...

İçerdeki didişme, ayrılır iki kola,
Kalpler iyi tarafta, nefs ise şer tarafta.

Kİ ŞAİR AĞABEYİN USTALIKLA BELİRTTİĞİ GİBİ
İNSAN ÖMRÜ BOYUNCA BUNUN MÜCADELESİNİ VERİR...

Apansız boşalan sağanaklardan
Kaçış gibi telaşlı
Şaşırtıcı

NECDET AĞABEY,
HER ZAMANKİ NAİF MISRALARINI
BİZ OKUYUCULARIN ALBENİSİNE SUNUYOR.
İYİ Kİ ŞİİRLER VAR,
İYİ ŞAİRLERİ ONLARI SAKLAMIYORLAR BİZDEN...

Şiir, insanın yaşamsal soluğudur biraz, küflü ve karanlık hücrelerimize açılan havalandırma delikleridir. Ki yalnızca, hırçın atların alaca toynaklarıyla çiğnenmemiş bakir toprakların koynunda filizlenir katıksız sevdaların emsalsiz kokusunu taşıyan o şiir tohumları…

Şiir, insanın yaşamsal soluğudur biraz, küflü ve karanlık hücrelerimize açılan havalandırma delikleridir. Ki yalnızca, hırçın atların alaca toynaklarıyla çiğnenmemiş bakir toprakların koynunda filizlenir katıksız sevdaların emsalsiz kokusunu taşıyan o şiir tohumları…

Şiir, insanın yaşamsal soluğudur biraz, küflü ve karanlık hücrelerimize açılan havalandırma delikleridir. Ki yalnızca, hırçın atların alaca toynaklarıyla çiğnenmemiş bakir toprakların koynunda filizlenir katıksız sevdaların emsalsiz kokusunu taşıyan o şiir tohumları…

Her güzel şiir, çağlarının, devirlerinin insani bir soluğudur. Az, özlü, damıtılmış membalardan kristalize edilmiş kelimelerle, anlamın engin deryasında bilgelik ve sevda yüklü emektar gemileri ustaca yürütmektir.

Her güzel şiir, çağlarının, devirlerinin insani bir soluğudur. Az, özlü, damıtılmış membalardan kristalize edilmiş kelimelerle, anlamın engin deryasında bilgelik ve sevda yüklü emektar gemileri ustaca yürütmektir.

Her güzel şiir, çağlarının, devirlerinin insani bir soluğudur. Az, özlü, damıtılmış membalardan kristalize edilmiş kelimelerle, anlamın engin deryasında bilgelik ve sevda yüklü emektar gemileri ustaca yürütmektir...

ölümden daha genç bir hakikat var mıdır?

kendisiyle tanışma onuruna erdiğim değerli ağabeyin
yalın kılıç gerçekçiliğiyle usumuza hüzünler yükleyen
bu mısrasına katılmamak mümkün mü?

Ceza mı verirsin, şimdi sen bana,
Adalet diyorsan, ol benden yana?
Mahkûm mu olmuşum, ben şimdi sana,
Feryadı basmışsam, hakkımdır benim.

taşlama şiirin eşsiz örneklerinden biri...
kendilerini sarsılmaz kalelerde görenlerin
düştüğü acıklı durumu gözler önüne seriyor bu mısralar...

acı hangi madene aksa
elmas olur kömürde.
ıslak bir kafiyedir umut
ağır yanan ömürde...

değerli şair kardeşim; bilgelik dolu bu yalınkılıç mısralarıyla gözümüzü/gönlümüz açıyor yine yeniden...

Anne kokulu şefkatlerle sevda dilenir yüreğim.
Bitti sevda iklimleri, şimdi kırk gün yağmurları başlar...

anneler hep şiir kokar,
anneler, hiç bitmeyen bir sevda...

çünkü telefon kulübelerinde sabahlayan
geçmiş zaman çocuklarının da yılbaşlarını taşır bu şehir..
bu yüzden her şiir ıslaktır biraz
yahut bir nehir ...

değerli şair
şiirle nehir arasındaki birebir benzerlikleri fark etmemizi istiyor.
biri denizlere akar
biri caddelere,sokaklara,meydanla ...

İçimdeki sızıyı, ancak Rabb’im duyacak...

değerli ağabeyim,
içremizde kanayan o anlaşılmaz*/görünemez/duyulmaz sızıyı en doğru ve en merhametli olan allah duyuyor.
daha ne isterki bu can. daha ne diler ki...

bir çiçeğin açışını da
soluşunu da gördüm..
kelimelerin kalp yetmezliğinden
sana şiirler ördüm,
hasta, yorgun ve umutlu...

bir şair sevdiklerine şiirler örmeli
sıcak tutsun diye üşüyen bedenleri...

Şiir; hayal deryasının kuytuluklarında sosyal-ekonomik-siyasi olayların örselenmiş/ hırpalanmış ruhumuzdaki kesik yaraların dikiş tutmaz izlerini, ilhamın gizeminden ve katıksız sevdaların kucaklar dolusu mutluluğundan, kederlerin, ayrılığın, zorbalığın ve yoksulluğun inançlı ve körpe ruhlarda açtığ ...

Şair kendini savunmaz, şiiri savunur... Kelamın büyüsünü ustaca bir kurguyla kullanmak ve oluşturulan kelimeler kuyusundan gelecek kuşaklara/ardıllara içilebilecek arı-duru- buzul sulardan avuç içi kadar bile olsa sunabilmek gayesiyle çırpınmaktır. Harflerin sarraflığıdır belki, bulutlardan süt sağm ...

'Eskisi gibi neden köpüre köpüre akmaz ki dere
Benim için dönmesini isterdim değirmen taşlarının
Hiç olmazsa bir kere...'

Zorlu bir arayıştır şiir. Ham sözü olgun bir meyva tadına varana dek sabırla işleyerek ona sonsuz edebi değerler katma sanatıdır. Kelimelerin ardınca yalınayak koşmak ve s ...