Deniz Bulut Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    04.12.2010 - 17:30

    * HAYATTA ÖNEMLİ İKİ ŞEY*



    * İKİ ŞEY 'KALİTESIZ INSAN'IN ÖZELLİĞİDİR:
    ...
    1- ŞİKAYETÇİLİK

    2- DEDİKODU

    IKI SEY COZUMSUZ GORUNEN PROBLEMLERI BILE COZER:

    1- BAKIS ACISINI DEGISTIRMEK

    2- KARSINDAKININ YERINE KENDINI KOYABILMEK

    IKI SEY YANLIS YAPMANI ENGELLER:

    1- SAHIS VE OLAYLARI AKIL VE KALP SUZGECINDEN GECIRMEK

    2- HAK YEMEMEK

    IKI SEY KISIYI GOZDEN DUSURUR:

    1- DEMAGOJI (LAF KALABALIGI)

    2- KENDINI AGIRA SATMAK (OVMEK, VAZGECILMEZ GOSTERMEK)

    IKI SEY INSANI 'NITELIKLI INSAN' YAPAR:

    1- IRADEYE HAKIM OLMAK

    2- UYUMLU OLMAK

    IKI SEY 'EKSTRA DEGER' KATAR:

    1- HITABET VE DIKSIYON EGITIMI ALMAK

    2- ANLAYARAK HIZLI OKUMAYI OGRENMEK

    IKI SEY GERI BIRAKIR:

    1- KARARSIZLIK

    2- CESARETSIZLIK

    IKI SEY KASIF YAPAR:

    1- NITELIKLI CEVRE

    2- BIRAZ DELILIK

    IKI SEY OMUR BOYU BOSA KUREK CEKMEMENI SAGLAR:

    1- BASKIN YETENEGI BULMAK

    2- SEVDIGIN ISI YAPMAK

    IKI SEY BASARININ SIRRIDIR:

    1- USTALARDAN USTALIGI OGRENMEK

    2- KENDINI GUNCELLEMEK

    IKI SEY BASARIYI MUTLULUKLA BERABER YAKALAMANIN SIRRIDIR:

    1- NIYETIN SAF OLMASI

    2- RUHSAL FARKINDALIK

    IKI SEY MILYONLARCA INSANDAN AYIRIR:

    1- SORUNUN DEGIL, COZUMUN PARCASI OLMAK

    2- HAYATA VE HER SEYE YENI (OZGUN, ORIJINAL, FARKLI) BAKIS ACISIYLA
    YAKLASABILMEK

    IKI SEY GELISMEYI ENGELLER:

    1- ASIRILIK (MUBALAGA, ABARTI, IFRAT)

    2- FELAKETE ODAKLANMIS OLMAK

    IKI SEY COZUM GETIRIR:

    1- TEBESSUM (GULUMSEME)

    2- SUKUT (SUSMAK)

    IKI SEYIN DEGERI KAYBEDILINCE ANLASILIR:

    1- ANNE

    2- BABA

    IKI SEY GERI ALINMAZ:

    1- GECEN ZAMAN

    2- SOYLENEN SOZ

    IKI SEY ULASMAYA DEGERDIR:

    1- SEVGI

    2- BILGI

    IKI SEY 'HAYATTA ONEMLI OLAN HER SEY' ICINDIR:

    1- NEFES ALABILMEK

    2- NEFES VEREBILMEK...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    18.11.2010 - 12:44

    ALINTI...

    Hani diyorum da insanin gercekten mükemmel bir dostu olsa...Onu söyle icine sindire sindire, kocaman bir sarilsa. Ne iyi olur degilmi? Dostunuz! Dostunuz varmi? Varsa sorun yok. Yoksa gidin bulun hemen! Sirlarinizi paylastiginiz. Özlediginizi acik yüreklilikle söylediginiz. Canim benim...! Dediginiz. Telefonda bile saatlerce konustugunuz sicacik biri....Onu görmediginizde keske oda burda olsaydi dediginiz. Dert ortagi, sohbetlerinizi paylastiginiz, yalnizliginizi paylastiginiz, yalnizliginizi anlattiginiz, sevincini hisseden biri....Yalniz kaldiginizi düsündügünüzde, birilerine öfkelendiginizde, sevdiklerinizi özlediginizde, hayal kurdugunuzda o varmi? Sizi hic yalniz birakmayan biri...Cesur, sempatik, azimli, kararli, orayan soran, seni özlüyorum diyen biri...Yaniltmaz! Anlayisla karsilayan herseyi...Hatalari, günahlari, sevablari, herseyi konusabilirsiniz onunla...Kimseye söyleyemediginizi, en yakininiza anlatamadiginizi, gecmisteki izleri geleckle ilgili düsüncelerinizi Sadece ona anlatir olursunuz. Anlatsin konussun, acik secik, korkmadan yasasin. Güvensin! Dogrulari söylesin. Gercekci olsun yaniltmasin kandirmasin! Icten sevecen, sempatik, sevdalari özlemleri anlayabilen biri olsun. Anlasin! Agziyla degil gözleriyle ve kalpten konussun Yasasin! ! ! Doya doya yasasin, doya doya yasatsin. Beyninden degil, yüreginden versin. Olsun Varsin! Paylasirim desin....Bir dostun olsunTipki benim gibiTipki senin gibiAllah herkese bu duygulari, bir Dostun sevgisinde yasamayi nasip etsin.....Değer vermesini öğren: Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları
    mutlulukla çarpabildiğini görürsün. Değer vermeden geçirdiğin günün güneşi
    hiç doğmamış gibidir. Değerini bilmediğin eşyaya hiç sahip olmamış
    gibisindir. Değerini bilmediğin dostların sana göre hiç yaşamamış gibidir.
    Değer vermesini öğrendiğinde, hay...atın sahihleştiğini fark edersin. Daha
    yavaş yürürsün ama adımlarını yere sıkı basarsın.
    Ve bir gün öleceğini bil: Kesinlikle öleceksin ve öldüğün gün anlayacaksın
    ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.
    Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursan ol,
    hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir. Kesrin üzerine, yani bu dünyaya,
    sonsuzluk cinsinden bir şeyle...r koyman gerekiyor. Yoksa “elde var sıfır”
    Her gün yeniden uyan: Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilen için, bir
    şafak vakti ne kadar da sıradandır. Hayranlık duygusunu her gece iki göz
    kapağının ardına sakladığı gözleri gibi her daim uykuda bırakan için, bir
    gün doğumu “sabahın körü” olasıca karanlıktır. Kulluk heyecanını avucunda
    tutamadığı bir kor gibi s...avurup söndüren için, bir seher vakti eğreti ve
    tanımsız bir vakitsizliktir.
    Haydi aç gözlerini... Aç gönlünü... Şimdi ve
    burada var olduğunu fark et. Var edildiğini fark et. Buraya, bu sabaha bir
    insan olarak gönderildiğini bil. Bu sabahın senin için, sana özel olarak
    yaratıldığını fark et. Uyan... Güneş senin için doğuyor...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    18.11.2010 - 02:05

    RUHUMUZUN KÖPRÜLERİ

    Zordur köprüleri yakmak... Sıradan sabahların mahmurluğuna alışmışlar için, bir şafak vakti aniden geçmişinden ve bugününden vazgeçmek ve içinde her nasılsa saklanmayı başarmış bir ya¬rın heyecanının kanadına tutunarak havalan¬mak cesaret ister. Kurulu düzen öylesine rahat, öylesine huzur doludur ki, ruhuna gömülü ço¬cuğu, yıllarca kınında beklemiş keskin bir kılıç gibi uyandırıp dörtnala ileri atılmak, yaman bir karara dönüşür.
    Zordur insanın onca zaman, bunca emekle kurduğu ne varsa hiçe sayıp, mağlup ama mağ¬rur bir komutan edasıyla yeni seferlere niyet¬lenmesi... Bugüne yenik düşenler, yarını sade¬ce hoş bir hayal olarak düşleyip, dünde yaşar¬lar. Bedel ödemeyi göze alanlar ise, yelkenleri atlastan ge¬milerle, arkalarında külden köprüler bırakarak meçhul bir istikbale doğru dümen kırarlar...
    Yakılan sırat köprüsüdür. Geçer ve orada kalırsınız: cennetse cennet, cehennemse cehennem... dönüşü yoktur...
    * * *
    Clint Eastwood'un son filmi 'Madison Kasabasının Köp¬rüleri' çoğumuza bir kez daha ruhumuzun derinliklerinde saklanan o yakılası köprüleri hatırlattı. Hayatı, sohbetsiz sofralara yemek hazırlamaktan ibaret, kendi halinde bir ev kadınının günün birinde kapıyı çalıveren bir yabancıyla ya¬şadığı 4 günlük 'yasak ilişki', içimizdeki şeytanın kapıları¬nı çaldı. 40 yıl kendirli, kendinden bile saklamış bir kadının, 4 gün içinde kendisiyle tanışması ve 40 yıldır ıskaladığı bir mutluluğu bir 'yabancı'da yakalaması, dünyanın dört bir yanındaki izleyicilere pek tanıdık bir duygu gibi geldi.
    Sinema çıkışında ellerindeki küçük mendilleri gizli gizli göz pınarlarına bastıran hanımlarla, yaşlı gözlerini kara gözlüklerinin ardına saklamaya çalışan beyler, yasak bir
    İlişkiye gözyaşlarıyla onay veriyorlardı adeta...
    Yolboyu eşler birbirlerini yokladı, ihmal edil¬miş heyecanlar çıkarıldı naftalinli sandıklar¬dan... Kimi, köprüleri yeniden kurmanın yolla¬rını aradı, kimi yakma vaktinin gelip de geçtiği¬ni düşünürken...
    * * *
    Lakin zordur köprüleri yakmak...
    Meçhul bir istikbal uğruna bugününden vaz¬geçmek korkutur insanları... Mazinin hatıraları taze, dostluklar sıcak, kurulu düzen güvenlidir. Nitekim filmin kadın kahramanı da kendi köp¬rülerini yakmaktan son anda vazgeçer. Ruhu¬nun köprüleri yerine, cesedini ateşe vererek, bir imkansız aşkı, küllerin buluştuğu öbür dünyaya erteler.
    Köprüleri yakmak cesaret ister... ama siz kararsızlanırken köprünün karşısından ışıl ışıl yeni bir hayat umudu inatla gülümser insana... Bir elte bugünün yerleşik¬liğine tutunurken, öbürüyle yarın macerasına uzanmaya çalışır, arada çırpınır durursunuz.
    Belki orayı bilmemek, bilmekten iyidir. Bilip de gidememek en beteridir çünkü...

    * * *

    Sinema çıkışında izleyicilerin düşünce balonlarında köp¬rüler sallanıyordu. Eşler yolboyu birlikteliklerinin muhasebesini yaptılar, kimileri işi cesur bir hesaplaşmaya dönüştü¬rerek, kimi kaygılarını dillendirmeye çekinerek...
    Kimi evlerde eski aşklar tazelendi ve yeni köprüler ku¬ruldu, ihmal edilmiş diyaloglardan... Kimi evlerde ise yeni¬den sohbetsiz sofralara dönüldü... Rahat oturma odaları¬nın kurulu düzenlerine sarılanlar, heyecan dolu bir aşkı beyinlerinde büyüterek kaşıkladılar yemeklerini..
    ...ve ertelediler, ruhlarının köprülerini kavuracak bir heyecan ateşini; o ateşin ancak cesaretlerini yakacağı güne kadar...

    Yüreğimin her sessiz atışında
    Saatin her saniyeyi zorlayışında
    Her akşam günbatımında
    Aşk gibi aklımdasın

    Yazdığım her notada
    Seni anlatan yoksul şarkılarda
    Sesini anımsatan her çığlıkta
    Ölüm gibi aklımdasın

    Gidişinin sessiz ağıtında
    Sen diye açılan her kapıda
    Bakıpta göremediğim her duvarda
    Ayrılık gibi aklımdasın

    Seni yitirdiğim eylül ayında
    Açmadığın telefonlarımda
    Kulağımın her çınlayışında
    Sevdam gibi aklımdasın

    Aklımdasın işte inadına
    Aklıma sığmayan hayalinle
    Aklımın ermediği yalnızlığımla
    Aklımın alabildiği her alemde
    Aklımdasın inadına aklımda

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    17.11.2010 - 17:47

    Ne ararsın Tanrı ile aramda

    Sen kimsin ki orucumu sorarsın?

    Hakikaten gözün yoksa haramda,

    Başı açığa niye türban sorarsın

    Rakı, şarap içiyorsam sana ne.

    Yoksa sana bir zararım içerim.

    İkimiz de gelsek kıldan köprüye

    Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

    Esir iken mümkün müdür ibadet?

    Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et.

    Senin gibi dürzülerin yüzünden,

    Dininden de soğuyacak bu millet

    İşgaldeki hali sakın unutma,

    Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.

    Sen anandan yine çıkardın amma,

    Baban kimdi bilemezdin şerefsiz...

    NEYZEN TEVFİK

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    15.11.2010 - 20:36

    Güneş Sordu Deniz'e
    Gece bensiz ne'ylersin?
    Dedi Deniz Ay'layım
    Ben sensiz de varım

    Güneş bir an duraksadı.
    Varlığının anlamını sorguladı.
    O denizle bir bütündü
    Deniz onu nasıl yok sayardı?

    Güneş sakladı kendini
    Gri bulutların ardına
    Görünmesini istemiyordu belli ki
    Hesaplaşmasının kendisiyle

    Bulutlardan damlalar
    Düşerken ardı ardına
    Deniz vardı farkına
    Ağlıyordu Güneş

    Her düşen damla
    Deniz'i güçlü kılıyordu
    Güçlenirken deniz
    Olanları umursamıyordu

    Güneş baktı bir an
    Bulutların arasından
    Sırıtıyordu Deniz
    Gücünün doruklarında

    Baktı kendine Güneş
    Hiddetlendi birden
    Anlamıştı denizi
    Onun ne istediğini

    Esirgedi ışığını Deniz'den
    Dostu Rüzgar ona yardım etti
    Koparken fırtınalar denizde
    Güneş sadece izledi

    Anlamsızca çırpınışları
    Sonuç vermedi denizin
    Anlamıştı o da
    Güneşsiz hiçliğini

    Mavi deniz kaybetti rengini
    Büründü siyahının sonsuz karartısına
    Son bir çare haykırdı Güneş'e
    Affet diye beni.

    Güneş baktı kıyıya
    Ağlıyordu genç kadın
    Farketti o anda
    Suçsuzluğunu kadının

    Dedi denize suç senin
    Affetmedim seni
    Ama senin cezanı
    Çekmemeli masum ahali

    Dindi rüzgar bir anda
    Çıktı Güneş meydana
    Baktı denize yukarıdan
    Güldü alay edercesine

    O zamandan beri küstür
    Denizle Güneş
    Hatırlar bazen Güneş
    Gösterir hiddetini yeniden
    Elbet biter bu ayrılık
    Kavuşur sevgililer yeniden.

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    07.11.2010 - 08:55

    AŞKMIYDI O?

    Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
    Neydi çekip kendine, beni bağlayan
    Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
    Elleri ta içimde o dev miydi


    Etime bir alev değmişçesine
    Nasıl da yakardı öptüğü zaman
    Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan
    Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine


    Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı
    Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe
    Hani, o var olmalarımız öpüştükçe
    O delice sürdürmeler yaşantımızı


    Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka
    Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek
    Kudurmuş arzularla zamanı yenmek
    Ve en kuytularda buluşmak korka korka


    Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden
    Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara
    Varmak için o sevgiyle açılmış kollara
    Apansız düşmek yükseklerden bir yerden


    Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de
    Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık
    Avunmak... Kırık dökük anılarla artık
    Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de

    Ümit Yaşar OĞUZCAN

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    05.11.2010 - 19:23

    sanal ortamda aslında kişilikler gerçektir niyemi kişi aslında anlattığı kişidir hiç kimse içinde hissetmediği kişiliği ortaya koyamaz demekki o kişi gerçekten o kişilikde ama ya hayat şartları yada bulunduğu ortam onu başka kişiliğe büründürmüştür buda demek oluyor ki insanlar ister istemez 2 kişilik taşıyor..
    duyguların açığa çıkması noktasıda malesef gerçek hayatda yapamadığı hep içinde baskı altında tutduğu ne varsa hiç tanımadığı kişiyle paylaşır buda toplumun baskısı değin yetiştirilme tarzı değin ama buda var olan duyguları gerçekten daha gerçek yaşıyor karşısındakini hiç tanımadan bunu büyük bir mutlulukla paylaşıyor belkide hiç yaşayamayacağı veya hiç güncel hayatda asla sahip olamayacağı kişiye cam arkasından sahip olma duygusunu ömür boyu yaşayacaktır........ işte sorunun asıl yönü niye normal hayatda insanlarla bu kadar mutlu olunmuyor? ? ? ? niye kimse eşiyle mutlu olamıyor? ? ? cam arkasındakiyle mutlu olduğu kadar? ? ? sorunun cevabı çok ama hangisini kendimiz için kullanacağız bunu bilmiyoruz zaten bilsek herkes normal hayatında bunları canlı yaşar......

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    01.11.2010 - 16:28

    Bir sensizlik kaldı avuçlarımda,
    birde geceye yakılmış türküler...
    Dön deyince hani gelecektin ya
    yalan oldu gönlüm o beklemeler..

    Hani ruzgarın sesini dyarmış gibi,
    Bir hayalin peşinden koşarmış gibi,
    Umudu kundağa sararmış gibi,
    yalan oldu gönül o beklemeler..

    Bir zındana hapsolmuş hülyalar
    sanki orda saklanmakta gerçeğim.
    Açınca hepsi ortaya çıkacaklar,
    Umudum,sevdiğim ve de gerçeğim..
    Z.K.

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    29.10.2010 - 17:04

    Seni ben
    ömrümden öte seveceğim
    sana yazıyorum bu şiiri
    kararmış sayfalara inatla
    yazgıma işliyorum seni...
    Ardından kağıtlara seriyorum ümitlerimi
    iklimler biriktiriyorum sinemde
    ve baharları serpiyorum satır aralarına
    seni anlatabilsin diye
    sana yazıyorum bu şiiri
    gülüşünü de alıyorum yanıma
    bir,
    şarkı oluyorsun
    bir türkü...
    her ne olduysan sığmadın hiçbirşeye
    ve hiç bir mevsim yetmedi seni anlatmaya
    şimdi hangi tarife sıgdırsam seni
    bir yanın boş kalıyor
    bir yanın eksik
    sığmıyorsun cümlelere
    ve yetmedi hiç bir güzel kelime seni betimlemeye
    isminin baş harflarını yazıyorum
    korkak satırlara buğulu camlara
    doğmayı bilmeyen güneşe
    esmeyi bilmeyen rüzgâra
    inatla yazıyorum seni
    sayfalara, satırlara
    Seni ben, sen bilmeden seveceğim
    ve özleyeceğim....

    hiçkimsenin anlamayacağı bir dilde şiirler yazıp yokluğuna
    ismini gizleyeceğim satır aralarına..
    ve hiç kimseye vermeyeceğim ümitlerimi
    özleyeceğim seni
    hasretinden kentler yapıp yollar boyu
    sana gelip gideceğim
    yol üstü otellerde konaklayıp
    eski aşklarıma veda edeceğim
    ve kendi kendime
    kendimce seveceğim seni..
    hergün ayrı bir durakta soluklanıp
    isimler konduracağım yokluğuna
    bunu bilmiyor olacaksın ama
    ben seni, sen bilmeden seviyor olacağım
    yarın bu yazıttan bir tek adını saklayacağım
    kendimden geçeceğim belki de
    hatta yaşamaktan
    var olmaktan..
    ama
    Seni seveceğim sen bilmeden..
    her ihtimale inatla
    olmayışının inadına
    benim sana erken
    senin bana geç kalışının inadına
    Seni ömrümden de öte seveceğim

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    29.10.2010 - 02:02

    Cumhuriyet Destanı

    Halkın halkla beraber seller gibi coşması
    Ayyıldızlı bayrakla sonsuzluğa koşması
    Sevgi, huzur, güvenin yüreklerden taşması
    .......................Çiçek çiçek mutluluk, güler yüzlü hürriyet
    .......................Barış ve demokrasi gülümüz Cumhuriyet...

    Nice yıllar geçti can, işte o güne erdik
    Kimdir Yüce Atatürk, cihana da gösterdik
    İnsanlara mutluluk, kardeşlik, dostluk verdik
    ........................Değişmez çare sensin, senden umarız elbet
    ........................Barış ve demokrasi yolumuz Cumhuriyet...

    Öyle güzel yakıştın kahraman millet Türk’e
    “Önce vatan! ” diyoruz, asla değişmez ilke
    Her karış toprağında şehit yatan bu ülke
    .........................Arı gibi çalışır, beklemez elden medet
    .........................Barış ve demokrasi balımız Cumhuriyet...

    Kovarak ufkumuzdan kararan bulutları
    Aşkının ateşiyle sarmışız hudutları
    Yurduma fidan fidan dikmişiz umutları,
    .........................Yeşerecek fidanlar, meyve verecek.. Sabret
    .........................Barış ve demokrasi dalımız Cumhuriyet...

    Herşey yalnız halk için, herşey halkla beraber,
    Başım buluttan üstte, bereket doludur yer,
    Uğrunda can vermemiz gerekiyorsa eğer,
    .........................Hazırız can vermeye...Onun içindir gayret!
    .........................Barış ve demokrasi sevdamız Cumhuriyet...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    11.10.2010 - 16:00

    Hayat der ki;
    Sevdiğin insanda arayacağın ilk şey iyi niyet olmalıdır. O yoksa başa özelliklerinin anlamı kalmayacaktır çünkü.

    Hayat der ki;
    Dost dediğin sadece kötü gününde yanında olan değildir, aynı zamanda sevincine de en az senin kadar sevinebilendir.

    Hayat der ki;
    Başarmak için sıradan olandan ayrılmak zorundasın. Bırak insanların karşı duruşunu, doğru bildiğine sarıl ısrarla.

    Hayat der ki;
    Daha önce görmediğin biriyle karşılaştığında ilk dakikalara dikkat et. O insanın pozitif yada negatif enerji veren biri olduğunu anlayacaksın.

    Hayat der ki;
    Yaptığın seçimlerden dolayı başın derde girerse eğer, ilk suçlaman gereken kişi sensin.Sızlanmak ve başkalarını suçlamak yerine,hatanı bulmaya çalış.

    Hayat der ki;
    Bir yıkımla karşılaştığında yas tutma. O yıkımı, ne yap et öğretmenin haline getir.

    Hayat der ki;
    Hayvan sevmeyen insanlardan uzak dur. Doğal ve güzel olanı sevemez onlar çünkü.

    Hayat der ki;
    İnsanlara kendini defalarca anlatmak zorunda kalma. Ya oradan ayrıl yada bildiğini oku.

    Hayat der ki;
    Hedeflerin konusunda kararlı ol. Engelleri düşünme.Ya bir yol bul,ya bir yol aç.

    Hayat der ki;
    İçgüdülerinin sesine çok iyi kulak ver. Unutma ki,onca hayvan türü onlar sayesinde varlığını sürdürüyor milyonlarca yıldan beri.

    Hayat der ki;
    Kendini saygın bir birey haline getir.Aksi taktirde,boşuna beklersin başkalarının sana saygı duymasını.

    Hayat der ki;
    Başına bir şey geldiğinde,neden başkalarının değil de benim başıma geldi bu iş diye sızlanma,durduğun yere bak.

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    09.10.2010 - 18:45

    Dost dediğin
    Dostun yüreğinden geçeni bilmeli
    Dost dediğin
    Dostunu karşılıksız sevmeli
    Dost dediğin
    Verecekse almadan vermeli
    Dost dediğin
    Yüreği kan ağlarken, dost için gülmeli
    Dost dediğin
    Kara toprak gibi sadık kalabilmeli
    Dost dediğin
    Sığınacak yerin yoksa kucağını açabilmeli
    Dost dediğin
    Güne sıcak bir güneş olup doğabilmeli
    Dost dediğin
    Geceye parlayan yıldız olabilmeli
    Dost dediğin
    Sırtını yasladığın asırlık bir çınar
    Dost dediğin
    Gerektiğinde bir kalkan olabilmeli
    Dost dediğin
    Kahpe kurşuna göğsünü siper yapabilmeli
    Dost dediğin
    Velhasıl dost olduğunu bilmeli
    Dost dediğin
    İki yüreği bir beden sayabilmeli
    Ben herkese dost demem
    Benim dostum
    Yüreğimin sesini uzaklardan duyabilmeli
    Dost o zaman dosttur
    Dost dediğin
    Bir batında doğan kardeş bile olabilmeli

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    07.10.2010 - 19:51

    Nerde olursan ol benimle kal.



    Öylesine bir gündü, yeni değil de sanki geçmiş günlerden biriydi, öyle gibiydi...
    Kaç gece beklemiştim seni. Kaç gece koynuma hasretini alıp uyumuştum. Kaç gece yalnızlık sancısıyla kıvranıp durmuştum. Öyle acımasızdı ki geceler, gökteki yıldızlar yüreğime atılan birer taş gibi gelmişti bana. Yine de her şeye değerdi bekleyişim.
    Bütün yollar sana çıkıyordu ama ben asıl senin yolunun benimkiyle kesişmesini bekliyordum.
    Aylar geçmişti hep vardın ama bir tek o an yanımdaydın. Biraz yabancıydın bana, biraz da tanıdık. Şaşkındık, şaşkınlığımız çok fazla yansıyordu yüzümüze. Göz göze gelmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Bir bakıştan bin anlam çıkarmak buna denirdi işte. Yüzümüzde birbirimize ait izler arıyorduk bakarken.
    Düştükçe gülüşün yüzüne, sessiz olan her şey konuşmuştu içimde. Yine de sözler bir türlü çıkmıyordu ağzımdan. Oysa boynuna sarılıp 'Sen aylardır beklenen, sen yıllardır özlenensin' demek istiyordum. Hava serin değildi ama ben titriyordum.
    Kelimeler hiç bu kadar zor olmamıştı bana. Ne zaman bir şey söylemeye kalksam, her seferinde bir şey oluyordu, sözcükler ağzımda donuyordu.
    Sıcaktın, dokunmasan da yansıtıyordun. Biraz önce titreyen ben artık terliyordum. Aşktı bu biliyordum ama bunu kendime bile itiraf edemiyordum.
    Farkında değildin belki, belki ben belli etmiyordum ama yıllardır koruduğum, yıllardır kimseye açmadığım topraklarımı çoktan teslim almıştın bile. Sınırlarımdan içeri girmiştin bir kere. Yüreğimin en gizli, en kuytu köşelerinde sen vardın artık.
    İtirazsızdım, belli ki mutluydum. Belli ki beni şaşırtan mutluluğun ta kendisiydi. Harfleri tükenmez bir kavuşmanın alfabesindeydim. Ve ben okumayı sanki yeniden öğreniyordum.
    Şimdi bu sevdayı bana yaşattığın için kendimi şanslı hissediyorum. 'Ya sen olmasaydın' diye düşünmüyorum çünkü sen varsın. Çünkü sen içimdesin. Çünkü sen benim hayat kaynağımsın.
    Biliyor musun, çölde bulabildiğim bir avuç su olsan, bitmeyesin diye içmem seni. Nerede olursan ol benimle kal. Ben, bu yürek attığı sürece seninleyim...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    06.10.2010 - 12:45

    Seni Özlüyorum Diyen Biri Olmalı

    Özlediğinizde, hayal kurduğunuzda yanınızda o var mı?
    Sizi hiç yalnız bırakmayan biri...
    Cesur, sempatik, azimli, kararlı,.. Arayan, soran,
    'Seni özlüyorum' diyen biri.
    Böyle bir canlı ile her şeyi konuşabilir, paylaşabilirsiniz.
    Yanıltmaz! Anlayışla karşılar her şeyi...
    Hataları, günahları-sevapları her bir şeyi konuşabilirsiniz onunla...
    Bir arayış içinde olmanıza gerek yoktur. O kendiliğinden çıka gelir zaten.
    Bir gün bir bakarsınız, karşınızda... Bir de bakmışsınız sımsıcak sohbetler,
    Derin konular, sırlar, paylaşımlar...
    Kimseye söyleyemediğinizi, en yakınınıza anlatamadığınızı,
    Geçmişteki izleri, geleceğe dairlerinizi, sadece ona anlatır olursunuz.
    Kadın, erkek fark etmez. Bir dost bulun! Ama gerçek olsun.
    Aradığınızda işinizi değil, sizi soran..
    Kötü gününüzde ev sahibi, iyi gününüzde kiracınız olsun.
    Anlatsın, konuşsun, açık-seçik, korkmadan yaşasın.
    Güvensin!
    Bir kartal kadar haşin, bir maymun kadar şaklaban, bir ceylan kadar narin olsun.
    Doğruları söylesin! ! ! ! ! .
    Gözleriyle ve kalpten konuşsun.
    Yaşasın! Doya doya yaşasın, doya doya yaşatsın.
    Beyninden değil,
    Yüreğinden versin. 'Olsun varsın! Paylaşırım.' desin. Sizi ve benliğinizdekileri paylaşsın...

    SENİ OZLUYORUM DIYEN BIRI OLMALI

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    05.10.2010 - 11:52

    Yüreğime Düşür Yıldızları

    Sen
    Öyle sev
    Öyle sev ki beni
    Bakışından
    Yüreğime düşsün yıldızlar....

    Dudakların hecelerken ismimi
    Sevgilerin en güzelini der avuçlarında
    Bir demet yapıp
    Savur saçlarıma...
    Sıcacık kucakla
    Yumuşacık dokun
    Şarkılarda aşkınla
    Sen
    Yüreğime düşür yıldızları....

    Tenimin tuzu dudaklarında
    Coşkun duygularım
    Çağlasın tepeden tırnağa
    Ruhunun dansı
    Ben olayım
    Yıldızları düşür gözlerime.....

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    02.10.2010 - 16:36

    SEVDAM
    Çekip giden bir baharda
    Düşler kabus gönül harda
    Bir tebessüm son kez garda
    Hatırlarım sevdam seni

    Sende sevgi aşk kusursuz
    Bende bu yürek huzursuz
    Yollar kitli hep umutsuz
    Hatırlarım sevdam seni

    Son bir defa görebilsem
    O sesini duyabilsem
    Sendin gerçek son çare sen
    Hatırlarım sevdam seni

    Anlamadı Hiç Kimse Ellerime ve sıranın üzerine Sulu boyadan resimler çiziyordum Kimse daha bilmiyordu Sonra gökyüzünü beyaza boyuyordum Beyaz sana çok yakışıyordu Kirlenmesin diye Fırçanın ucuyla dokunuyordum Gözlerini çalan maviye Çerçeveleri ve tuvalleri hep boş bırakırdım Anlamasın hiç kimse diye Saklaması imkansız Şiirler yazıyordum… Ve saçlarını denizlere savuruyordu kelimeler Sakin ve suskun gibi görünüyor Ardı sıra alıp götürüyordu Martıları oluyordun, balıkları Gemisi, dümeni, rüzgarı Ne vakit gözünü açsan Satırlar arasına inciler dökülüyordu Şiirler yazıyordum her defasında Bölüp tüm yürekleri ikiye Sayfaları hep boş bırakırdım Anlamasın hiç kimse diye Süzülüp turnalar uçardı bakışlarından Çiçekler tenin gibi kokardı Hayallere sığmayan gülüşün vardı Anlamsın hiç kimse diye Hep uzaktan bakardım Sorsalar kimi sevdiğimi Anlatırdım başka bir kadını Hiç kimseye söylemedim Kimseler bilmedi adını Tesadüfen karşılaşırdık Sevdiğin şarkıları çalardı radyolar Gittiğin yerler, sokaklar, caddeler, Pazarlar Peşin sıra gitmezdim Orda olurdum geçtiğin tüm vakitler Aklıma gelince sen Başımı hep havaya kaldırırdım Kimse görmezdi gözlerimi Tutardım kendimi, gülümsemezdim Çocuklar gibiydim Sığmazdı içim içime Seni sevdiğimi Anlamadı, anlamadı hiç kimse bugün kadıköy'deydim martılar selamını söylediler bana fısıldadılar kulağıma o sevdiğimiz şarkıyı o deli gibi dans edip,yorulunca birbirimize yaslanıp ey hayat yenilmeyeceğiz sana,dediğimiz şarkıyı oturup denize doğru,martılara simit attım denize taş fırlattım ve hüzünlendim acıma acı,derdime dert kattım yine seni hatırladım ağladın sana özledim seni ve yaktım üzerine bir cigara dumanını tüttürdüm dalgaların vuruştuğu kıyıya vapurlara yazdım adını martılara fısıldadım aşkımı sana söylesinler diye sonra kalktım yürüdüm sahilde serseri biçare,deli divane hiç bir şey görmüyor gözüm her yerde senin adın her şeyde sen esen rüzgar gelen tüm dalgalar, ve bütün kuşlar sevdamızı anlattı bana hani vapurdan bakarsın ya göremessin ya ufkun sonunu işte o kadar seviyorum seni yağan her yağmur damlası kadar yere düşen her kar tanesi kadar ve sonbahar da ağaçların bıraktığı her yaprak kadar ağlıyorum sana, düşlüyorum hala seni belki bir gün seversen üzülürsen halime acırsan,anlarsan seni nasıl sevdiğimi ve gelmek istersen görmek istersen sensiz zavallı halimi her şeye rağmen çektiğim tüm acılara rağmen seni nasıl sevdiğimi bir daha duymak istersen çatlak dudaklarımdan gel,yine ordayım, elimde cigara bekliyor senin için ağlıyor olacağım gözlerim de yaş ufukta bekleyeceğim seni belki saçlarım beyaz elimde baston olacak ama inan seni ilk günkü gibi,deliler gibi seveceğim Durgunlaştım Yine Durgunlaştım yine… Galiba özledim seni… Özledim kokunu, nefesini, Ara sıra kızmanı, kimi zaman bağırmanı, Bazen de en uyuz anlarını özledim… Karşımdasın şu an… Gözlerim üstünde… Korkma! Konuşamasak da, sevmesen de beni Uzaklarda seni koruyan meleğinim hep… Durgunlaştım yine… Galiba korkuyorum senden… Korkuyorum gitmenden, Beni büsbütün terk etmenden, Bir daha da dönmemenden korkuyorum… İçimdesin şu an… Kalbimin o taa en derininde… Korkma! Korksam da, korkutsan da beni Uzaklarda seni koruyan meleğinim hep… Durgunlaştım yine… Galiba seviyorum seni… Seviyorum teninin esmerliğini, Ara sıra elini tutmayı, kimi zaman saçmalamalarını, Bazen de o aklımdan hiç çıkmayan, Geceyi andıran gözlerini seviyorum… Aslında ben seni seviyorum… Hafif tılsımlı odamdasın şu an… Kalbim kalbinde… Korkma! Sarılamasam da sana, söyleyemesem de sevdiğimi Uzaklarda seni koruyan meleğinim hep…Özlemek Nedir Bilirmisiniz? Özlemek; sevmektir ilk önce Çünkü sevmezsen özlemessin ki delicesine. Özlemek; aglamaktır aslında Akan her gözyaşında anıları hatırlamaktır. Özlemek; uzaklara dalmaktır Çok uzaklara... Özlemek; ümit etmektir Hayal etmek başarmanın yarısıdır mesela. Özlemek; sıkılmaktır Bazen yalnızlıgından, bazen ise etrafindaki gereksiz kalabalıktan. Özlemek; haykırmaktır Sesin kısılırcasına özledim diye bagırmaktır. Özlemek; kızmaktır Bazen özlemine neden olanlara, bazen ise kadere çaresizce. Özlemek; yanılmaktır Gece yarısı kalktıgında, herseyin bir rüya oldugunu anladıgında mesela. Özlemek; sabretmektir Usanmadan şafagı gözlemektir Yılları, ayları, haftaları, günleri, saatleri, dakikaları hatta saniyeleri kovalamaktır. Özlemek; yaşamaktır Yalnızlığa inat mücadele etmektir Özlemek; kavuşmaktır Bir daha ayrılmamacasına... Hayal bile olsa…

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    29.09.2010 - 15:41

    Satırlarıma ‘sen’ değil,
    Özlemin dökülüyor…
    Olmazsa olmazım ‘sen’…
    Yoksun işte…
    Sana gözlerim değil, Yüreğim…Bedenim...Ağlıyor..!

    Bir hayalden ibaret özlemlerim…Yastığıma başımı koyduğumda
    sadece sen'li hülyalara bırakıyorum ruhumu...
    Dışına çıkılması zor bir yol gibisin…
    Çıksam, düşeceğim sanki uçurumundan…
    Sana gözlerim değil, Yüreğim…Bedenim...Ağlıyor..!
    Oysa yoksun, varlığımın sınırlarında…
    Anladım ki sen kolaylaştırdıkça anlamını, ben zorlaştırıyorum seni…
    Oysa basit bir oyunsun, beynimin içinde karmaşaya sebep olan.
    Ve karmaşık olan sen değil, sensizliği anlamak…

    Sana gözlerim değil, Yüreğim…Bedenim...Ağlıyor..!
    Hangi kelime, hangi cümle sensizliği anlatabilir ki?
    Düşünüyorum da düşünecek bir şey yok özünde…
    Varlığının yerine yokluğunu kabullenmeyi
    öğrenmeli avaz avaz…
    Bir sensizliği bir de yalnızlığı yaşayabilmeli içimde ki
    sesliliğe rağmen…
    Sana gözlerim değil, Yüreğim…Bedenim...Ağlıyor..!
    Oysa,
    Bıraksam çığlıklarımı terkini sindirecek suskunluğum…
    Bu yalnızlık, suskunluğuma eşit olacak sensizliğe
    giden her adım da…
    Biliyorum, kendimi kandırıyorum zamana karşı…
    Ve bilmek bahane değil ‘bana’…
    Sana gözlerim değil, Yüreğim…Bedenim...Ağlıyor..!
    Olmazsa olmazım ‘sen’…
    Yoksun işte…
    Ve görmüyorsun…

    Sana gözlerim değil,
    Yüreğim…
    Bedenim…
    Ağlıyor! ! !

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    26.09.2010 - 17:45

    ALIŞMA BANA;
    ne yapacagım belli olmaz, bugün varım yarın birden yok olurum...
    *DOKUNMA BANA;
    kapanmamış yaralarla doluyum, canımı
    acıtma bi yara da sen açma...
    *SEVME BENİ;
    yogun duygularımda kaybolursun, tutuştururum...
    İSTEME BENİ;
    yasaklarla bogusursun, engellerle doluyum...
    *ÇÖZMEYE ÇALIŞMA SAKIN;
    seninle karışır iyice kördüğüm olurum
    *ANLAMA BENİ;
    ben kendimi anlarım, ben böyle mutluyum...
    *AŞKI YAŞATMAMI İSTEME ASLA;
    ben aşka yıllardır inanmıyorum...
    *GÜVENİYORSAN KENDİNE;
    inandır beni aşkın varlıgına sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki, vazgeçemezsin
    TUTKUN olurum! ! !

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    22.09.2010 - 13:09

    Her Şeyim Ol Ama Özlenen Olma


    Her şeyim ol ama özlediğim olma…
    Yoksa bu şarkılar, her gece bir musallaya salarlar beni
    Her gün bir ısırgan otu daha köklenir içimde
    Denizden hiç bir zaman nasiplenemeyeceğim bir balık
    Kahvemin kokusu
    Yorgunluğum, telaşım, ortada kalakalmışlığım ol ama
    Sakın özlenen olma!


    Ben bu dertle başa çıkamıyorum
    Kalbim, yokluğunun kaynayan kazanında
    Ne zaman uyandığımda olmayışını hatırlasam
    Soysuz, uğursuz bir isyanla ısırıyorum dudaklarımı
    Kaderim, kederim, sefaletim ol
    İlle de ömrüme son, gençliğime bedel ol
    Ama özlenen olma!


    Ya da, elindeyse al üzerimdeki bu korkusuz karanlığı
    Baktığımda, dizlerimin bağını çözen resimlerini sıyır çerçevelerden
    Olur olmadık yerde, elinle sıkar gibi çökme yüreğime
    Başımda bela, omzumda yük,boğazımda düğüm ol
    Yeter ki özlediğim sen olma!




    Koruksuz asmaların, ekşisi bende sanki
    Bedenleri ayıran yolların ne kadar tozu varsa, hepsi alnımda leke
    Sırlarımın en mahrem yerinde saklıyorum sarhoşluğumu
    Gaipten gelen sesim, bir sıkımlık canıma kefen olmuş elem ol
    Suyuma buz, yangınıma körük ol
    Yalvarırım özlenen olma!


    Bıraktım ıslığını bana getiren rüzgârların peşini
    Boncuk boncuk bakan çocuklara şeker vermeyi
    Gölgeme ters, sokağıma ters, bildiğim bütün adreslere ters yürüyorum artık
    Ne kadar çukur varsa, körkütük düşüyorum
    Bileklerimde zincir, yollarımda duvar ol
    Kalbimdeki savaşta ister galip, ister mağlup ol
    Lakin özlenen olma!

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    16.09.2010 - 17:53

    SEN YOKSUN
    sen yoksun
    deniz yok
    yıldızlar arkadaşım
    ya bu gece harika bir şeyler olsun
    yahut bir bomba gibi
    infilak edecek başım

    ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
    istanbul minareler odamda gibi
    gökyüzü temiz ve parlak
    işte kolkola girmiş en mesut günlerimiz
    muhalif bir rüzgar karşı sahilden

    fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
    havada kanat sesleri
    ve çılgın kokular

    deniz yok
    yıldızlar uzaklaşıyor
    ben yine yalnız kalıyorum
    istanbul minareler kaybolmuş
    sen yoksun

    ATTİLA İLHAN

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    16.09.2010 - 00:35

    GİTME / KAL

    Dağlarımın
    Yıkılmasını istemiyorsan yüreğimde,
    Gözlerimde,
    Çiçek açmış taze bir dal
    Kurumasın diyorsan,
    Beklemiyorsan
    Ay’ın karanlık yüzünü yaşamamı,
    Gitme / kal!

    Sonbahar
    Nasıl sebebiyse taze bir yaprağın ölümünün,
    Çiçeğin / yeşilin hüsranıysa;
    Gidişin de
    Sebebidir sabahı olmayan gecelerimin.
    Gitme / kal!
    Tutunacak bir dalı,
    Isınacak bir ateşi olsun ellerimin.

    kamuran eseen

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    15.09.2010 - 10:26

    Sırdaşım Ol

    Sırdaşım ol,
    sırrımı paylaşayım seninle
    Fırtınalı günlerde sığınağım ol,
    sokulayım sana
    Gerçeğim, doğrularım ol,
    savunayım korkusuzca
    Umudum ol,
    doğayım yarınlarında

    Gülcan Akcan

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    11.09.2010 - 12:33

    4 Mevsim Aşk...
    Her iliski bir bahceye benzer. Eger yeserip gelismesi isteniyorsa, duzenli olarak su verilmelidir. B...eklenmedik hava degisiklikleri kadar, mevsimleri de dikkate alarak ozel bakim gosterilmelidir. Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayiklanmalidir. Tipki bunun gibi, askin buyusunu canli tutmak icin de, mevsimlerini anlamali ve askin kendine ozgu ihtiyaclarini doyurmaliyiz...

    AŞKIN ILKBAHARI


    Asik olmak, ilkbahar gibidir. Sonsuza dek mutlu olacakmisiz gibi birduyguya kapiliriz. Esimizi sevmemek aklimizin ucundan bile gecmez. Bu bir saflik donemidir. Ask olumsuz gibi gorulur. Her seyin kusursuz sanildigi ve tikir tikir isledigi buyulu bir donemdir bu. Esimiz tipatip bize uygun gorunur. Hic caba harcanmaksizin, uyum icinde dans ederiz ve sansimizin yuzumuze gulmesinin tadini cikaririz..

    AŞKIN YAZ MEVSIMI


    Askimizin yaz mevsimi boyunca esimizin sandigimiz kadar kusursuz olmadigini ve iliskilerimiz uzerinde calismamiz gerektigini anlariz. Esimiz hata yapan, bazi bakimlardan aksayan bir insan olarak da karsimiza cikar. Surtusmeler ve dus kirikliklari belirmeye baslar, yabani otlarin kokunden sokulmesi ve yakici gunes altindaki bitkilerin fazladan sulanmasi gerekir. Artik aski vermek de, gereksindigimiz aski almakta o kadar kolay degildir. Her zamaan mutlu ve sevgi dolu olmadigimizi gorup anlariz..Bizim ask konusunda dusledigimiz tablo degildir bu. Bircok cift, bu noktaya geldiginde dus kirikligina ugrar. Ilısiki uzerinde calismak istemezler. Hicte gercekci olmayan bir tutumla, hep ilkbahar olmasini beklerler. Eslerini suclarlar ve pes ederler. Askin her zaman kolay olmadigini, arasira yogun bir calisma ve sicak bir gunes istedigi gercegini gormezler. Askin yaz mevsiminde, kendi sevgi ihtiyacimizi oldugu kadar esimizin ihtiyaclarini da doyurmamiz gerekir. Bunlar kendiliginden gerceklesmez...

    AŞKIN SONBAHARI


    Yaz mevsimi boyunca bahcemize iyi baktiysak, bu calismanin sonucu olarak hasadimizi aliriz.. Guz mevsimi gelmistir. Bu altin bir cagdir, zengin ve doyurucu. Gerek kendimizin, gerekse esimizin kusurlarini kabullenen ve anlayisla karsilayan daha olgun bir asktir yasadigimiz. Bir sukran ve paylasma zamanidir. Yaz boyu cok calistigimiz icin, simdi dinlenebilir ve yarattigimiz askin tadini cikarabiliriz..

    AŞKIN KIŞ MEVSIMI


    Sonra hava yeniden degisir ve kis bastirir. Kisin o soguk, verimsiz aylari boyunca doga kendini tumuyle icine ceker, kapanir. Bu bir dinlenme, dusunme ve yenilenme zamanidir. Ilıskilerde de cozumlenmemis acilarimizla veya golge benligimizle yuzlesme zamandir. Kapagimizin acilip aci dolu duygularimizin ortaya dokuldugu zamandir. Ask ve doyum icin esimizden cok, kendimize bakmaya gereksinme duydugumuz, kendi kendine gelisim zamanidir. Yaralarin iyilesmesi, acilarin dindirilmesi zamanidir. Erkeklerin magaralarina cekilip kisladiklari ve kadinlarin kuyularin dibine indikleri zamandir bu...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    11.08.2010 - 18:18

    Mutlu Aşk Yoktur
    İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
    Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
    Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
    Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
    Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
    Mutlu aşk yoktur

    Hayatı Bu silahsız askerlere benzer
    Bir başka kader için giyinip kuşanan
    Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan
    Onlar ki akşamları aylak kararsız insan
    Söyle bunları Hayatım Ve bunca gözyaşı yeter
    Mutlu aşk yoktur

    Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim
    İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi
    Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri
    Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri
    Ve hemen can verdiler iri gözlerin için
    Mutlu aşk yoktur

    Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye
    Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek
    En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek
    Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek
    Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine
    Mutlu aşk yoktur

    Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
    Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
    Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
    Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
    Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
    Mutlu aşk yoktur ama
    Böyledir ikimizin aşkı da

    Louis Aragon

Toplam 1172 mesaj bulundu