HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
12.02.2011 - 23:38
Yumdum gözlerimi
Karanlıkta sen varsın
Karanlıkta sırtüstü yatıyorsun
Karanlıkta bir altın üçgendir alnın ve bileklerin
Yumulu göz kapaklarımın içindesin sevdiceğim
Yumulu göz kapaklarımın içinde şarkılar
Şimdi orda herşey seninle başlıyor
Şimdi orda hiçbir şey yok senden önceme ait
Ve sana ait olmayan
10.02.2011 - 23:28
Ya zamanından çok erken gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi
...
Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya herşey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış
Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken sevgiye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Sevgiye on kala ölüme beş...
10.02.2011 - 02:31
Doğum Günü
D oğduğunda bilmezdin dünyada misafirsin
O ysa nadir bulunan değerli bir safirsin
G eçmiş günlere göre bu gün daha mahirsin
U marım her geçen gün biraz daha tahirsin
M addenle hayal değil dünden daha sahisin
G ünün kutlu olmalı iyi ki doğmuşsunuz
Ü zmesin sizi kimse siz hakkı bulmuşsunuz
N edamet kulun işi siz nadim olmuşsunuz
Ü stelik bu alemde gül gibi kokmuşsunuz
N ezafeti yüreğe,elbet indirmişsiniz,
Ü midi saklı tutup,hayatı bilmişsiniz,
Z aman akıp gitmekte,siz bunu görmüşsünüz.
K utlu olsun bu günün,kutlu olsun her günün,
U marım ağlamazsın,hep görülsün güldüğün,
T efekküre yönelsin,bakışın temayülün,
L ebinden çıktığında,karşılansın isteğin,
U zaklarda değildir,yakındır mutluluğun.
O lsun diye dilerim,bu günlerin hep kutlu,
L ayıksın mutluluğa,günlerin olsun mutlu,
S ıkıntılı olmasın,yarınların umutlu,
U mduğunu bulursun,yaşarsın hep onurlu,
N ezaket içersinde,her şeyi yap şuurlu.
09.02.2011 - 22:41
Gidene kal demeyeceksin...
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene don demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır.
Kimseye hak ettiğinden fazla değer verme,
yoksa değersiz olan hep sen olursun...
Düşün.
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar-yıpratır seni sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende baslar, sende biter...
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme;
tükettirme içindeki yasama sevgisini
08.02.2011 - 18:00
Evlilikte son nokta
]
]
] Beş kız arkadaş evlilik üzerine koyu bir sohbete koyulduk. Altı aylık evli
] olan arkadaşımız 'Arkadaşlar kesin evlenin.' dedi. İlk defa evli olan
] birinden güzel bir söz duydum diyordum ki 'Aranızdaki tek salak ben olmak
] istemiyorum! ' diye devam etti.
]
]
] Ukala dümbeleği
]
]
] Bayramda bilmediğim bir numaradan gelen mesaj: 'Bayramınızı en içten
] dileklerimle kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim.' Benim cevabım:
] 'Teşekkürler ben de sizin bayramınızı kutlarım. Keşke bir de isminizi
] bahşetseydiniz :) ' Gelen yanıt: 'Keşke sen de müdürünün telefonunu
] kaydetseydin...' Biliyorum, bana kırmızı çok yakışıyor.
]
]
] Çay krizi
]
]
] İşyerime arkadaşım ziyarete geldi. Ne içmek istediğini sorduğumda çay
] cevabı ile 5-6 metre uzakta olan askerime, 2 işareti yapıp çay karıştırma
] hareketini yaptım. Asker olduğu yerde 2 kere döndü. Bir an arkadaş koptu,
] ben şaşkın...
]
]
]
]
]
] İç(me) sorunu
]
]
] 'Allah aşkına yeter hanım. Bir kerecik de iç de bana. Rakı iç, viski iç,
] sigara iç de.' diyen babam; 'Öyle hepsini tek tek söyleyemem; topluca
] zıkkımın kökünü iç diyeyim, anlaşalım! ' diyen de annem olur.
]
]
]
]
]
] Patavatsız
]
]
] Tavuk almak için marketin kasap reyonuna gidip iki küçük göğüs istiyorum.
] Onlar paketlenirken ben diğer alacaklarımı alıyorum. Geri döndüğümde
] paketlemeyi yapan eleman olanca sesiyle bağırıyor: 'İki küçük göğüs sizin
] miydi? ' Evet benim Allah'ın cezası, benim!
]
]
]
]
]
] Annem
]
]
] Hızlı hızlı ayakkabılarını giymeye çalışırken bana sesleniyor; 'Ben 5
] dakikalığına komşuya gidiyorum, yarım saat sonra yemeği ocaktan almayı
] unutma sakın! '
]
]
] Çamur
]
]
] Komşumuzun yeni doğan bebeğine 'Toprak Su' ismini koydular. Biz de kısaca
] 'Çamur' diyoruz.
]
]
]
]
]
] Rezil[
]
]
] Muhteşem güzellikteki pazarlama müdiresiyle iş için şehir dışındayız. Akşam
] otelde yemeğimizi yedik, 'Hadi çıkıp gezelim biraz.' dedi. Çıktık, kapının
] önünde 'El ele gidelim mi? ' dedi, heyecanlandım, 'Olur tabi ki' dedim ve
] elimi uzattım. Güldü 'Şu ilerideki mağazadan bahsediyorum adı L&L' dedi.
] Rezil oldum rezil. İngilizce isim koymayın şu dükkanlara yahu.
]
]
]
]
]
] Yer misin yemez misin
]
]
] Karısına küsünce sofraya oturmayan, aynı zamanda çok iştahlı bir dayım var.
] Yine gün içerisinde yaşanmış bir tartışma olduğu suratlarından belli olan
] bu çiftin evinde yemekteyiz. Dayım o kadar kırgın ki sofraya oturmuyor.
] Yengem yemekleri koymaya başlıyor, oldukça sinirli ama yine de dayımın
] oturması gereken yerdeki tabağa bir miktar yemek koyuyor. Ardından dayımın
] gergin havayı bozan cümlesi geliyor: 'Onu kime koyduysanız, o az! '
]
]
]
]
]
] Aptal aşık
]
]
] Sevdiğim kadını aracıyla takip ediyorum, Zekeriyaköy orman yolunda sanırım
] şüphelenip aracı sağa yanaştırıp bekliyor. 100 mt. kadar gerisindeyim. O
] bekliyor, ben bekliyorum, o bekliyor, ben bekliyorum,... Derken cebime bir
] mesaj geliyor: 'Arkamdaki sen misin? ' Salak kafam cevap veriyor:
] 'Saçmalama! Ne işim var orman yolunda...'
]
]
]
]
]
] Vazgeçtim istemiyorum
]
]
] Anneme sürekli 'Seni çok seviyorum' diye mesaj atan babama 'Hep anneme
] mesaj atıyorsun! Biz neciyiz, insan bir kere de çocuğuna mesaj gönderir...'
] türü bir ton sitemde bulunuyorum, gülüp geçiştiriyor. Beş, on dakika sonra
] telefonum bipliyor, babamdan mesaj geliyor: 'Anneni çok seviyorum.'
]
]
]
]
]
] Hazır cevap
]
]
] Yemeği biten müşteriye yaklaşıp 'Kaldırayım mı efendim? ' diyen garson
] arkadaşıma gıcık bir gülüşle 'Hangisini? ' diye sorarak masayı kahkahaya
] boğan adamı değil, buna cevap olarak 'Hangisini yediniz? ' diye yapıştıran
] arkadaşımı huzurlarınızda alkışlamak istiyorum!
]
]
]
]
]
] Ne olsun istersin
]
]
] Kocamla sabah işe beraber gidiyoruz, akşam işten beraber dönüyoruz. Kapıdan
] girer girmez sorduğu soru; 'Yemekte ne var? ' Pardon canım yaa, tencereleri
] iş yerinde unuttum...
]
]
]
]
]
] Si-Ti
]
]
] Acile kafa travmalı zil zurna sarhoş bir hasta getiren hasta yakını,
] hastaya bakıp 'CT (siti) çekelim' diyen uzman doktor ve 'Bana kimse
] s.ktir çekemez laaaaan! ' diye ayağa fırlayan sarhoş, gecemize neşe
] kattınız, sağolun.
]
]
]
]
]
] Geveze
]
]
] Şehirlerarası otobüste gece 23:00'dan sabah 05:00'a kadar nefes almadan
] konuştuktan sonra, şoföre; 'Kaptan bey evladım, kusura bakma seni de
] uyutmadık! ' diyen yurdum teyzesine alkış yok mu?
]
]
]
]
]
] Önceden bileydim
]
]
] Az önce, bir senedir peşimden koşan makina mühendisi vatandaşın SSK
] dökümüne baktım, primleri 5,700'den yatıyormuş. Allah'ım, aşık mı oluyorum
] ne?
]
]
]
]
]
] Zeka yumağı
]
]
] Sosyal Bilgiler 4. sınıf sınavında, 'Savaşa gidip, savaştan sağ dönen
] askere....... denir.' sorusuna, 'Hoşgeldin' yazan benim canım öğrencimdir.
]
]
]
]
]
] Gel de gülme
]
]
] İslamiyeti kabul etmiş ilk Türk boyu........ 'dır şeklindeki boşluk
] doldurma sorusuna '1.65' yazan öğrenciye sizce kaç verilir? Bence bu
] yaratıcı zeka 100 ile ödüllendirilmelidir.
]
]
]
]
]
] Nihal
]
]
] Üniversite öğrencisi olan kardeşimi annem arıyor, 'Alo Nihal kızım, Nihal
] duyuyor musun? ' Kısa bir şaşkınlıktan sonra kardeşim 'Nihal kim anne, ben
] Ece' diyor ama annem ısrarla Nihal diye sesleniyor. Kardeşimin artık
] kızdığını anlayınca da bombayı patlatıyor. 'Kredi kartı ekstren geldi de,
] belki kendini Adnan Ziyagil'in kızı zannediyorsundur diye öyle dedim.'
]
]
]
]
]
] Koş peşinden
]
]
] Kendini fazlasıyla beğenen arkadaşım 'Ne olacak böyle, bıktım vallahi.
] İşyerinde peşimden koşmayan erkek yok neredeyse.' diyerek bana dert(!)
] yanıyor ve onu teselli(!) edecek cümleyi kendisine yöneltiyorum; 'Ah
] tatlım, erkekler topun da peşinden koşuyor ama tekme atmak için.'
]
]
]
]
] Hayırlara vesile
]
]
] Gayet saf, terbiyeli, iyi niyetli(!) bir kız arkadaşımla; yine aynı
] derecede saf, terbiyeli, iyi niyetli, mülayım bir erkek arkadaşımı
] hayırlara vesile olsun diye Msn'de tanıştırıyorum. Bunlar bir süre
] konuştuktan sonra buluşmaya karar veriyorlar. Akşam heyecanla kız
] arkadaşımı arıyorum önce. 'Ee nasıl geçti? ' diyorum. Arkadaşım son derece
] sinirli cevap veriyor. 'Erkek milleti değil mi, hepsi aynı. Daha bir saat
] geçmeden, tuttu bana 'Sekse düşkün müsün? ' diye sordu. Bastım tokadı,
] gittim yanından! ' diyor. Şaşkınlıktan dilim tutulmuş bir vaziyette
] kapatıyorum telefonu ve bu sefer diğer arkadaşı arıyorum. 'Hayrola, kavga
] etmişsiniz sanırım? Ne iş? ' diyorum ve gülmekten elimdeki telefonu düşürten
] cevap geliyor: 'Valla hiçbir b.k anlamadım! Kadınlara yaşı sorulmaz falan
] derler ama bu kadarı fazlaydı. 'Seksen üçlü müsün? ' diye sordum, bastı
] tokadı, ardına bile bakmadan gitti yaa...'
06.02.2011 - 10:34
G:= :) ÜZELLİKLERİN
Ü:= :) ÜZÜNTÜLERİN
N:= :) EŞENİN SEVGİYLE
A:= :) ACILARIN SON
Y:= :) AŞAMIN HUZUR
......D::=) DAİM MUTLULKLA
I:= :) ILIK ESEN RÜZGARIN
N:= :) NEŞE VE SEVGİYLE
03.02.2011 - 23:02
Dışarıya bakan rüya görür; kendi içine bakan uyanır.' C. Jung
.İNSAN İLİŞKİLERİNDE TEMEL TEKNİKLER
1. Eleştirmeyin, suçlamayın, şikayet etmeyin!
...2. İçten ve dürüst takdirlerinizi esirgemeyin!
3. Karşınızdaki kişide iş yapma isteği uyandırın!
İNSANLARA KENDİNİZİ SEVDİRMENİN 6 YOLU
1. Başkalarıyla içtenlikle ilgilenin!
2. Gülümseyin!
3. Herkes kendi adının her dildeki en tatlı ve en önemli sözcük olduğuna inanır...Bunu unutmayın!
4. İyi bir dinleyici olun! Karşınızdakini kendisi hakkında konuşmaya yönlendirin!
5. Karşınızdakinin ilgisini çekecek konulardan bahsedin!
6. Karşınızdakinin kendisini önemli hissetmesini sağlayın ve bunu içtenlikle yapın!
İNSANLARI SİZİN GİBİ DÜŞÜNMEYE YÖNELTMEK
1. Tartışmadan en iyi sonucu almanın tek yolu tartışmadan sakınmaktır!
2. Başkalarının görüşlerine saygı duyun! Kimseye yanılıyorsun demeyin!
3. Yanılıyorsanız, vakit geçirmeden bunu içtenlikle ortaya koyun!
4. Söze dostça başlayın!
5. Karşınızdakinin Evet demesini sağlayın!
6. Bırakın konuşmanın çoğunu karşınızdaki yapsın!
7. Bırakın, karşınızdaki kişi fikrin kendisine ait olduğunu düşünsün!
8. Olayları karşınızdakinin bakış açısından görmeyi deneyin! Bunu dürüstçe ve içtenlikle yapın!
9. Karşınızdaki insanın duygu ve düşüncelerine anlayış gösterin!
10. İnsanların soylu güdülerine seslenin!
11. Düşüncelerinizi sunarken Gösteri Sanatı nın gücünü unutmayın!
12. İnsanlara mücadele zevki verin!
ÖNCÜ OLABİLMEK; GÜCENDİRİP KIZDIRMADAN İNSANLARI DEĞİŞTİRMENİN YOLLARI
1. Söze överek ve dürüstçe takdir ederek başlayın!
2. İnsanlara yanlışlarını dolaylı yoldan anlatın!
3. Karşınızdakini eleştirmeden önce kendi yanlışlarınızdan söz edin!
4. Doğrudan emretmek yerine öneriler getirin!
5. Kimsenin ayıbını yüzüne vurmayın! Devamını Gör
03.02.2011 - 19:27
SEN HASRETİM, SEN GİZLİ SEVDAM
Unutmak kolay mı unutabilirmiyim seni?
Gözümde sakladığım gözyaşımsın;
Yüreğimde gizlediğim ince sızım.
Dünyada kavuşamayacağım hasretimsin.
Kopkoyu boşlukları sarmaladığım kara sevdam.....
Saklamak kolay mı sana olan hasretimi,
Gözyaşlarımı içime akıtırken, gülümsemeyi;
Yüreğim kor gibi yanarken, güzelliklerden söz etmeyi;
Başarmak kolay mı sanırsın kolay mı canım?
Düğüm düğüm düğümlenirken hasretin boğazımda.
Sen sevdiceğim, gözbebeğim hissediyormusun bu özlemi?
Sana kavuşmak söz konusu olsa, neleri feda edebileceğimi;
Sımsıkı sarıyorum içime sokarcasına,sen diye boşlukları;
O dokunmaya kıyamadığım yanaklarını, öpücüklere boğarken;
Sen aşkım, sen hasretim, sen gizli sevdam, sen saramadığım bebeğim! ! ! ! !
Sabret diyorlar, unut diyorlar, kendine gel diyorlar! ! ! !
Bilmiyorlar ki; acımın büyüklüğünü, yüreğimin ateşini;
Çıkarsam bu yüreği, çıkarıp gömsem yanıbaşına;
İşte o zaman belki sukun bulur bu acı, bu ızdırap! !
Dünyadaki tüm dertleri silerim; aç kollarını ben geldim bebeğim! ! ! !
30.01.2011 - 13:08
AŞK
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun.
Git.
...Gözlerin durur mu onlarda gidiyorlar.
Gitsinler
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullular
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi ki sevmek
Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bırakasalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
Cemal Süreyya
30.01.2011 - 00:51
.............. GEL...........
Gel artik gel de bitsin bu aci
Biraz da gözlerinle sev beni
Elin dokunsun elime tenin tenime
Ben hayaldegil gercegim
Etimle canimla de
Gel de bu can senin artik de
Gel de nefes alayim
Yasadigimi hissedeyim bende..
26.01.2011 - 22:55
...... BURDAYIM......
Yine burdayim
Her zamanki gibi
Ellerin ellerimde
Gözlerin gözlerimde
Kulaklarim sözlerinde
Seni dinliyorum
Git
Deme bana
Gidemem
Beklerim seni
Bir 30 yil daha
Her zamanki gibi
Direnirim ayaza
Donarim sabaha
Beklerim seni
Bir ömür daha
Yine burdayim
Her zamanki gibi
Biraktigin yerde
Yeniden dogdum
Yeniden dirildim
Icime sindin
Topragi yardim
Cicek oldum
Seni soluyorum
ÇİĞDEM YILMAZ
26.01.2011 - 15:18
SENİ SEVİYORUM! ! ! ! ........
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşılmaz oldun hep; dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza düşen.
Payıma düşen her şeyi erteledim. Ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan dokunduğumda bozulurdun, bozulmayan bir ‘şey’din... Gidilecek bir yer olsa sonu olurdu, sonu olmayan bir 'şey'din... Uykuda görülecek bir rüya olsa uyanırdım, beni rüyamdan uyandırmayacak bir 'şey'din... Simsiyah saçların olsun istiyorum, ama bahtın değil...
O gün seni gözlerinden, Anafarta'dan, üç ırmağın birleştiği yerinden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. Düşün ki yılan dağından aşağı iniyoruz ve dünyada sadece iki kişilik türkü kalmış, onu söylüyoruz. Öyle bir 'şey'sin sen... Seni düşündükçe yoruluyorum desem dünyanın en büyük yalanı olur. Yalanım yok...
Bu günden yarına ne kalır bilmem, ama sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen bir ırmak gibi...
Yaşadıklarımız azdı, zamana sığmadık yaşamak isterken her şeyi. Bu gün şarkı söylüyorsam, o gün şarkı değil, şarkı gibi seni yaşamak isterim.
Halkıma benziyordun, bir yanın göç, bir yanın toprak kokuyordu hep. Gezmediğim yerin kalmadı, bazen yasaklandın bana, bazen suç gibi boynumda taşıdım seni. Yedi telli sazımla bile tam anlatamadım. Sen bir uçurum gülüydün, ellerimi her uzattığımda bin kırıkla geri döndüm. Yasaların bile tanımlayamadığı bir 'şey'din sen. Haritalara sığmazdın, her ülkede bir başka gülüyordun, uzundun, inceydin, dokunduğumda nereli olduğumu seninle hatırlardım. Bana hep kendimi hatırlatan bir 'şey'sin sen...
Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil, yarın gibi bir 'şey'sin sen...
Bugün her şeyi değiştirmek için çabalarken, sen değişmeyen olarak duruyorsun karşımda. Kabul ediyorum. Dünyaya bu kalsın, ama sen bilme...
Dünyada kaç iklim, kaç zulüm, kaç ölüm var? Bir seni bunların karşısına koymak nasıldır bilemezsin. Bilme! Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden.
Gecenin en karanlık yerindeyim, bir sigara ateşinin aydınlattığı kadar ışık bile olsan, yine de istiyorum seni. Sadece benim seni anladığım, kimsenin unutmamak için defterine not düşmediği, ama hayatımda hep bir dipnot olarak kalan kendi yasaklarım gibi unutmuyorum seni.
Dağları delmiyorum, inmek istiyorum oralardan. Hepiniz gibi aynada saçlarımı taramak, ‘‘günaydın’’ der gibi sokağa fırlamak ve şarkı söylemek istiyorum sana.
Adına aşk diyorlar, gelecek diyorlar... Bana yetmiyor. Her şarkımda sana bir adım daha yaklaşmak istiyorum. Bir başka dilden seviyorum, kırmızıdan daha uzundur...
Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak, kim ne derse desin geri dönecek yerim yok, bir kentin ortasında çığlık çığlığa bağırarak tek başına kalsam da yine seviyorum seni...
26.01.2011 - 01:39
Yalnız Adam
Bak yine yürüyor,
Sessiz sokakların yalnız adamı...
Ne arayanı var şimdi, nede soranı
...Saklanmış tenha bir köşeye,
Yine yüreğine akıtıyor gözyaşlarını...
İşte bak orda,
Sessiz sokakların yalnız adamı...
Hep sabretmiş, direnmiş haksızlığa,
Sonunda kırılmış kolu kanadı...
Bak yine susuyor,
Sessiz sokakların yalnız adamı...
Görmemiş bir mutlu gün bile,
Kabullenmemiş, hiç sevmemiş yalanı...
Yaşarken ölüyor sanki,
Göstermiyor yüreğinden akan kanı...
Tek bir kapısı var çalacağı,
Yıllardır tek bir sığınağı, oda yaradanı...
Bak işte yine gidiyor bir bilinmeze,
Sessiz sokakların, gözleri yaşlı yalnız adamı...
24.01.2011 - 23:54
HİKÂYE
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
...Tut biraz!
Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçları yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!
Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz!
Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
Konuş biraz!
Benim doğduğum köylerde
Kuzey rüzgârları eserdi,
Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
Öp biraz!
Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!
Cahit KÜLEBİ
24.01.2011 - 17:43
S♥ eni kalbimde hissetmek
E♥ llerini tutmak istiyorum
N♥ eden niçin demeden...
İ♥ smini haykırmak istiyorum
...S♥ eninle yasamak istiyorum
E♥ n güzel duyguları
V♥ e sonsuza dek bu hayatı
İ♥ çimdeki bu boşluğu
Y♥ alnız seninle doldurmak istiyorum
O♥ lur olmaz diye düşünmeden
R♥ esimlerle değil, seninle olmak istiyorum
U♥ yumadan her gece
M♥ ümkün olmadığını bile bile benim olmanı istiyorum
22.01.2011 - 17:34
Ayazlara aldanıp düşme karanlıklara.
Ben, yüreğime baharları doldurup
Sevginde ' mutlulukları' tatmaya geliyorum.
Ellerindeki toprak kokusunu,
Yüreğindeki ölümsüz sevda umudunu
...Ömür boyu ' sende ' yaşamaya geliyorum.
Kaldır baharlarda kurumuş düşlerini,
Üşüyen ellerini aç,
İçine çek yüreğimin sıcaklığını.
Ben, avuçlarıma ' yıldızları ' doldurup
Gözlerime ' gökkuşağını ' giydirip
Her gülüşünde sana yağmaya geliyorum.
Acılarında kanamış,
Umutlarını ser kurak toprağa.
Ben, ömrümü sana adayıp
Acılarını ' yüreğimde' yakmaya geliyorum.
Düşlerimi avuçlarına sunup
Gülüşlerinde karanlıklarını boğup
Gökkuşağında gözlerinde doğmaya geliyorum.
Biraz daha dayan acılara,
Bırak üzülme dökülen gözyaşlarına.
Bu sabah güneşle,
Islak gözlerini kurutmaya geliyorum.
Günahlarında bedenimi yakıp
Karanlıklarına gözlerimin aydınlığını giydirip
ömrüne, ömrümü feda edip
Yüreğinde ' yaşamaya 'geliyorum
21.01.2011 - 16:36
Günaydın
Günaydın sevgimin öbür adı
Günaydın yüreğimin mutlu yanı
Günaydın
İnsan özlediğim zamanlardaki sıcak soluk
Günaydın
Varlığım yokluğum umudum
Uykusuzluğuma eş oldu
Melekler gibi uyuyuşun
Şimdi günün aydın olsun
Ve her yeni gün yanında
Seni benim kadar çok sevecek
Koca bir yürek bulunsun
Günaydın
Sevinç arkadaşın
Günün mavi olsun
İçin sevgiyle dolsun
Öyle dolsun ki
Hüzün yanıbaşında
Sonbahar yaprağı gibi solsun
Ama ille de yanında
Seni benim kadar çok sevecek
Koca bir yürek bulunsun.
13.01.2011 - 14:49
Yüce dağları deldim
Senin için geldim
Umurunda mı kalpsiz
Bilsen ne çok sevdim
Kutuplarda eririm
Poyraz olur gelirim
Sana yanmak kaderim
Benim adım sevdalı
Sevdalı sevdalı
Gittin gideli bu gönül yaralı
Yüreğime güvendim
Seni ben gibi bildim
Aşkın cefasını
Bilmezdim öğrendim
Kutuplarda eririm
Poyraz olur gelirim
Sana yanmak kaderim
Benim adım sevdalı
Sevdalı sevdalı
Gittin gideli bu gönül yaralı
“Sevdama ışık tutacak bir ayna buldum
Un ufak edip kırdın
Hasretimi anlatacak bir yol buldum
Aşılmaz barikatlar kurdun
Kalbindeki en derin girdaplarda
Bile bile boğulsam da
Seni senden çok sevdiğim için
Özür dilemiyorum asla
Özür dilemiyorum asla…”
Sevdalı sevdalı
Gittin gideli bu gönül yaralı
12.01.2011 - 00:04
Canda canımm-gel artık
Yetim kaldim buralarda sen yoksun
Yalvaririm gidiyorum gel artik
Tad vermiyor ne baharlar ne yazlar
Damla damla eriyorum gel artik
-Ben cicektim renk olurdum baglara
-Önek idim sevdalara asklara
-Basim simdi vuruyorum taslara
-Yalvaririm ölüyorum gel artik
Canda candin cananimdin sen benim
Ben gariban ben divane ben senim
Sen olmasan ben dünyayi neyleyim
Yalvaririm bitiyorum gel artik
-Gel can- bak cikiyor can candan
-Pisman olmak care deyil sonradan
-Insaf eyle uyan artik rüyadan
-Son nefesim veriyorum gel artik
Kar boranlar kislar gitti yaz geldi
Cemre düstü cicek acti güz geldi
Birdi derdim üzerine yüz geldi
Toprak soguk üsüyorum gel artik
KÜRŞAT TAŞDEMİR
08.01.2011 - 00:10
Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
Hoş geldin!
...Ayrılık uzun sürdü.
Özledik.
Gözledik...
Hoş geldin!
Biz
bıraktığın gibiyiz.
Ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
Hoş geldin.
Yerin hazır.
Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok.
Fakat uzun söze vaktimiz yok.
YÜRÜYELİM...
Nâzım Hikmet RAN
19.12.2010 - 23:43
Bakış açınızı ne kadar geniş tutarsanız, doğruya ulaşmanız o kadar hızlı olur.
Amerika'da ünlü bir avukatın kaybettiği tek dava....
Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlaniyordu.
Futbolcu yakalanmıştı. Ama karısının cesedi ortada yoktu.
Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi.
Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu.
Kucakdolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu:
'Sayın jüri üyeleri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inaniyorum.
Buna az sonra sizler de inanacaksiniz. Neden mi?
Bakın, şimdi 1' den 10' a kadar sayacağım
ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karisi bu kapidan içeri girecek...
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.................'
Bütün jüri kapiya döndü. Kimse girmedi içeri.
Avukat bir savunma dahisiydi,öldürücü hamlesini yaptı:
'Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz.
Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız.
İşte kararı buna göre vermenizi talep ediyorum.'
Ancak jüri ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu sekilde sonuçlandi.
Mahkeme çıkışında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı:
' 10' a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız.
Neden böyle bir karara imza attınız? '
'Doğru' dedi jüri başkanı;
'Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu! ..'
NOT: En iyi analist herkes bir noktaya bakarken,
o noktaya yönelen bakışları izleyen kişidir...
19.12.2010 - 20:25
Ve güne CAN YUCEL ile başlamak güzel bence...
Yemek de boş, içmek de,
Hatta yeri gelmeden sevişmek de. Tam zamanında öpmelisin mesela güzel gözlünü,
Tam zamanında söylemelisin sevdiğini
Gözlerinin içine baka baka.
Bisikletinin gidonunu
Tam zamanında çevirmelisin
Düşmemek için.
Tam zamanında frene basmalı,
Tam zamanında yola koyulmalısın.
Tam zamanında okşamalısın başını
O üzüm gözlü çocuğun
Hıçkırıklar tam dizilmişken boğazına,
Tam ağlamak üzereyken.
Tam zamanında koymalısın elini omzuna
En sevdiğin dostunun babası öldüğünde.
Tam zamanında tutmalısın düşerken
Üç yaşındaki sehpaya tutunan çocuk.
Tam zamanında acımalı yüreğin
Afyon’da Hasan Ağabey’ in evi yıkılınca başına
Evsiz kalınca çoluk çocuk
Ki uzatasın elini bir parça.
Tam zamanında açmalısın kapını
Hayatına girmek isteyenlere.
Tam zamanında çıkarmalısın
Sevginden şımarmaya başlayanları.
Tam zamanında affetmelisin kardeşini
Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını
Seni gecenin üçünde arayıp da
Kafasının iyi olduğunu söylediğinde.
Tam zamanında öğretmelisin oğluna
Gerekiyorsa yumruk atmayı
Tam burnunun üstüne
Tiksinmeden pisliğinden,
Yukarı mahallenin sümüklü bebesi
Misketlerini zorla almaya çalışırsa.
Tam zamanında bağırmalısın
Acıyınca bir yerin.
Tam zamanında gülmelisin
Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde.
Tam zamanında yatmalısın
Yola çıkacaksan ertesi gün
Ve arabayı kullanan sensen
Sana emanetse çoluk çocuk
Ve kendin.
Tam zamanında bırakmalısın içmeyi
Son kadeh bozacaksa seni
Ve üzeceksen birilerini
Ertesi gün hatırlamayacaksan.
Tam zamanında ayrılmalısın misafirliklerden.
Tam zamanında konuşmalı
Tam zamanında şarkı söylemeli
Tam zamanında susmalısın.
Tam zamanında terk etmelisin gerekiyorsa
Annenin babanın evini,
Tam zamanında başka bir şehre gidip
Ayaklarının üzerinde durmaya çalışmalısın.
Tam zamanında dönmelisin memleketine.
Tam zamanında için titremeli,
Tam zamanında aşık olmalı
Deli gibi sevmelisin güzel gözlünü.
Tam zamanında toplamalısın oltanı
Belki de seni şampiyon yapacak
En büyük balığı kaçırmadan.
Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli
Tam zamanında ölmelisin
Iskalamak istemiyorsan hayatı.
Haydi şimdi kalk bakalım
Silkin şöyle bir
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi kalk bakalım,
Şimdi YAŞAMAK ZAMANI…..
10.12.2010 - 19:33
DENİZ KIZI
Denizden yeni mi çıkmıştı, neydi;
Saçları, dudakları
Deniz koktu sabaha kadar;
Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi.
Yoksuldu, biliyorum
-Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya-
Kulağımın dibinde, yavaş yavaş,
Aşk türküleri söyledi.
Neler görmüş, neler öğrenmişti kim bilir.
Denizle buğaz buğaza geçen hayatında!
Ağ yamamak, ağ atmak, ağ toplamak,
Olta yapmak, yem çıkarmak, kayık temizlemek...
Dikenli balıkları hatırlatmak için
Elleri ellerime değdi.
O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm;
Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde!
Onun saçları öğretti bana dalgayı;
Çalkandım durdum rüyalar içinde.
Orhan Veli
05.12.2010 - 14:42
Yaşamı boyunca mutlu olmak isteyenler için mutluluk reçetesi...AKLINI KULLANiyice tanımadan hiçbir insana bağlanma.Bitmemiş ilişkilerin üzerine ilişki kurma, acı çeken sen olursun.iyice soruşturup diğer insanların da haklı olabileceğini düsün.Seni takmayanı sen hiç takma, konuşmayanla asla konusma.Güvenmediğin biriyle asla flört etme.Yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme.insanlara doğru değer ver, haketmeyenleri sil.Asla dönüp de arkana bakma.Sır tutmasını bil.Dostlarının sevgilinden daha önemli olduğunu unutma. Onları asla sevgilin için satma.Hakettiğin sevgiyi alamadın mı? kendini üzme, sorun sen değilsin.Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.Seni dinleyip anlamaya niyeti olmayanlarla tartışma.Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.Eğer verdiğin sır o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.Dostun olacak insanları bazı kriterlere göre belirle.Kendini öven insanlardan kaç.Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma
Toplam 1172 mesaj bulundu