HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
28.06.2011 - 14:11
gün aydı aymasına da
ben göremedim ışığını
sevda geldi kapıma da
sevmesini bilemedim
sesin nağme oldu geldi bana
daldım o an hülyalara
sen el verdin de bana
görmezden geldim
sırt çevirdim de sana
kalbim sızlamakta yana yana
kapılmışsın da duygularının seline
korkarsın sürükleyeceğinden seni aşka
bak yanı başındaki sandala
orda beklemekte seni üç can
tutunursan canlara,
mutluluğun daim olur inan bana
bende umut yok
gideceğim mezara
gittiğim gün sakın ola ağlama
ben karışınca toprağa
bir demet gelincik olup açacağım kapında
28.06.2011 - 09:21
NE YANIM ACIYOR
Neredesin sen şimdi,hangi uzak diyarda?
En son ne zaman okşadın saçlarımı?
Dedemin damında bırakmıştın beni...kuşların arasında.
Üzerimi yıldızlar örtmüştü o gece;
Yalnızlığı ve ihaneti kusmuştu yüreğim..!
Bir yanım acıyor, ta o zamandan almış demini.
Ama ne yanım, bilmem... istemem de bilmek.
Bilmek, bazen zehirdir kalbe...
İşte o dakikada seni ararım şefkat..
Büyüdüysem suç mu işledim..?
Yumuşamak istiyorum; dinmek ve içimden gitmek...
Ne yanım acıyor bilmem; ama bir yanım çok ağrıyor..!
Ama ben seni bulana kadar, mutluluğa dümen kıracağım...
Sancak tarafı çok sisli,hem orada aşk da yok.
Ben dümeni kırmışım çoktan, o ağrıyan tarafımla.
Ama halen, bilmem ne yanım acıyor.
Şunu biliyorum ki, her tükeniş bir diriliştir ben de...
Almışım demimi, geliyorum şefkat.
Bekle beni acıyan yanımla...her daim bekle beni..!
Hatice Nilüfer Karataş
28.06.2011 - 07:46
SEVDİM AMA YALNIZIM
Sevgi çok kutsaldır benim gözümde
Nasıl yer bulur insanı sevmek gönülde
Anlayamazsın, birden bire aniden sevgiyle dolar yüreğin
Bir kez sevdin mi hiçbir şeyi görmez gözlerin.
Sevdim, sevdim ama karşılık göremedim
Sevdiğimi gönlümden silemedim
Kanayan bir yara açtı kalbimde
İyileşsin diye bir çaba gösteremedim.
Sevgli ister duy, ister duyma beni
Seviyorum, delicesine ben seni
Gönlümde yıllardır durgun yanardağı
Yaktın, söndürmek artık mümkün değil ki....
27.06.2011 - 23:08
SENİ SEVİYORUM!
Sadece kim olduğun değil, sen olduğun için ve seninle
beraberken kim olduğumu, benliğimi anladığım için.
SENİ SEVİYORUM!
Sadece kendine yaptıkların için değil,
bana kattığın güzellikler için.
SENİ SEVİYORUM!
İçimdeki çocuğu, saklı kalmış ben'i yeryüzüne
çıkardığın ve sana ihtiyacım olduğu her an tüm
duyarlılığınla yanı başımda olduğun için.
SENİ SEVİYORUM!
Elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman,
üzüntülerimi alıp, onların yerine şimdiye kadar
hiç kimsenin başaramadığı o sıcaklığı, o içtenlik
ışığını bana duyurmayı başardığın için.
SENİ SEVİYORUM!
Hayatımı kutsal bir sevgi tapınağına çevirdiğin
ve her günümü yaşam şenliğine, unutulmayan
şiirlere dönüştürdüğün için.
SENİ SEVİYORUM!
27.06.2011 - 17:45
yüreğinden gelip geçen kan OLSAM
karanlığın üzerine tan OLSAM
yorulursan sana değip can OLSAM
senin OLSAM senle OLSAM sen OLSAM
yokluğunda hasret olsam dün OLSAM
varlığında güneş olsam gün OLSAM
duygularım senle coşsa bin OLSAM
senin OLSAM senle OLSAM sen OLSAM
karanlığa düşüp kalsam zül OLSAM
gülüm senin için yanıp kül OLSAM
yüreğine koysan beni gül OLSAM
senin OLSAM senle OLSAM sen OLSAM
sahilinde mahpus olsam kum OLSAM
meçhullere dalıp gitsem kim OLSAM
alem bana deli dese kem OLSAM
senin OLSAM senle OLSAM sen OLSAM
gül masali vücudunda ten OLSAM
bulut bulut gözlerinde nem OLSAM
yağmur olup avucuna ben DOLSAM
senin OLSAM senle OLSAM sen OLSAM
27.06.2011 - 16:07
** HİÇ YOKTAN.!
Hiç yoktan bir bakış,
Alır aklımı başımdan.
Hiç yoktan bir çift Ela göz,
Vurur sineme hançerini......
Mevsim,Bahar'mı Kış'mı ben bilmem,
Koşar adım düşerim sevdanın peşine.
...Bilsen ne okunmamış mektuplar var zulamda
Nice sevdalardan sürgün olmuşum.
Gurur Aşk'ın düşmanıdır demişim,
Ben en büyük darbeyi gururumdan yemişim.
Sabahı olmayan,
Nice katran karası gecelerim var benim.
O zindan gecelerde...
Esmer sevdalara nasıl da iç geçirmişim
Gözüm yolda,
Kulağım kapıda demek ki seni beklemişim.
Her mevsim sevdalanmışım ben
Zemheri de terlemiş
Ağustos da donmuşum.
Meğerse yanlış sevdalara vurulmuşum.
Hiçbir yolculuğumda menzil'e varamamışım,
Her seferinde yanlış İstasyonda inmişim.
Ve...tekrardan en başa dönmüşüm
Nice güller kokladım,
Ayaklar altında şimdi..
Gönül bahçemdeki bütün güller tarumar
Seversen sana kır çiçeklerim var..
Hele birde gönül sazımın mızrabı olursan eğer,
Aşk'a dair ne türküler söylerim sana
Açık yürekle söyle Esmer,
Hangi mevsime sevdalısın ki sen,
Hazan mevsiminde bile aşk'a düşürdün beni hiç yoktan..
Oynadığım Aşk kumarından sonra,
Kaybetmelerden usanıp
Kapatmıştım yüreğimi sevdaya
Şimdi durup dururken,
O davetkar bakışlarınla
Yüreğimi yeniden yakma ne olur
Beni sevdalara atma..Hiç yoktan.
Nevzat Uçar
27.06.2011 - 15:01
Sen benim misin?
Günaydın aşkım benim
İçimde her bir korku
Her bir üzüntü var
Hiç sevinemiyorum
Nede acaba?
Konu sensin.
Tanışalı
İnan ki çok üzülüp ağladım
Belki bir iki gün mutlu oldum
Gerisi hep buruk acı oldu..
Bana
Bırakırsan deyip
Ağlıyor üzülüyorsun sana kıyamıyorum
İnan ki sana bakıyorum
Kör kütük aşık sın benim gibi
Aşkım bak ben aşkımdan ölsemde
Benim onurlu gururlu kişiliğim var
Sana kötülük yapamam.
Başka düşüncelere ittin beni
Seni sevmediğimden değil
Aşılması zor
Sunular sunuyorsun önüme.
Kalbimi isterim diyorsun
O kadar güzel yerde saklıyorum ki
Görmek istediğinden göremiyorsun.
Şayet görmüş olsan
Dersin ki bende yardım edeyim
Hep orada yaşasın kıyamazsın bozmaya
Ben onu her gün sevgimle besliyorum
Gözyaşlarımla suluyorum
Susuz kalıpta solmasın
Hep yeşil canlı kalsın diye.
Onu öldürürsen
Sen kendi ellerinle öldüreceksin
Sularını elinle keseceksin
Sevgisini sen yok edeceksin.
O zaman zaten ölüme gerek yok
Zaten kendiliğinden
Senin ellerinde ölmüş olacaktır
Bundan emin olabilirsin.
Her zaman diyorum
Her şey sana bağlı
Beni var edecek olanda
Yok edecek olanda.
Ama bende insanım seviyorum
Sen güzel olduğun kadar da
Ben de yakışıklıyım
Benim de bir hayatım olmalı
Hayatım yalnızlıklarla geçti
Hep sevgisiz yaşadım
Bende sevip sevilmek isterim.
Eşimin kollarında yatmak isterim
Sabah onunla uyanmak isterim
Beraber yemek, gezmek isterim
Buda benim doğal hakkım olmalı
Bunları seninle yaşamak istiyorum.
Aşılmaz yollar çıkarıyorsun karşıma
Yüzülmez denizler çıkarttın
Ne düşünsem olmazlar var önümde.
Ben hayatından çıkarsam
Bugünler olmazdı yaşanmazdı
Bırakılan geri gelmemeli
Artık çoşamıyorum
Elimi kolumu bağladın urganla
Coşkumu kestin benden
Aşkımızı çıkmaza soktun
Ufukta ışık görüneceğe benzemiyor
Uzun ince bir yoldayız
Gidiyoruz gündüz gece
Bilmiyorsun ne haldeyim
Daldık karanlık denizlere
Derinlere doğru yüzmeye çalışıyoruz
Köpek balıkları etrafımızda
Her ana saldırıya karşı korumasızca.
Bitecek her şey gibi geliyor
Bu doğrultuda ışık sinyalleri geliyor
İçim yanıyor çok ağlıyorum
Üzülüyorum sensizliğime.
Aşkım söyler misin bana
Ben senin değişmez aşkınım
Dersen
Ömür boyu gül yüzlün olurum...
Sami Arlan
26.06.2011 - 12:28
Bu dünya için kendini paralaman gülünç.Dünyadan elini eteğini çeken kişi tüm insanları sevmelidir; onların dünyasından da elini eteğini çekmektedir çünkü. Böylece gerçek insan varlığını sezmeye başlar ki bu varlık eşit olma şartıyla yalnızca sevilebilir.Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamaktır mutluluk.Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.Gerçek parçalara ayrılamaz, bu yüzden kendini tanıma yeteneğinden yoksundur; her kim onu tanımak isterse bir yalan olmak zorundadır.Önceleri sorularıma neden cevap almadığımı anlamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece.Dünyanın acılarından uzak tutabilirsin kendini, bu sana kalmış olup doğana uyar, ama tam olarak bu uzak duruş belki kaçınabileceğin yegane acıdır.
25.06.2011 - 13:25
Kadın 32 yaşında güzel bir bayandı ve eşi oldukça yakışıklı bir deniz subayı idi.Bundan bir kaç ay önce yanlış bir teşhis sonucu gerçekleştirilen ameliyatla gözlerini kaybetmişti genç kadın ve asla göremeyecekti. Kocası ameliyattan sonra acı gerçeği öğrenince yıkılmış ve kend i kendine bir söz vermişti. Günler geçiyordu.Kadın her geçe...n gün kendini daha kötü hissediyor, çok sevdiği kocasına yük olduğunu düşünüyordu.
Eşinin bu içine kapanık, karamsar hali kocayı çok üzüyordu Birden aklına eşinin eski işi geldi.Geri dönmesini isteyecekti.Ama bunu ona nasıl söyleyecekti, çünkü artık çok kırılgan ve neşesizdi. Bütün cesaretini toplayarak akşam karısına konuyu açtı.Karısı dehşetle gözlerini açtı:Ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye bağırdı. Kocası ona destek olacağını, her sabah kendisinin işe bırakacağını ve akşamları da iş çıkışında alacağını ve ona çok güvendiğini söyledi.
Çünkü eşini tanıyordu ve bunu başarabileceğini biliyordu.Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü eşini çok seviyordu ve onu kırmak istemiyordu.Her sabah eşini işine bırakıyor ve akşamları da alıyordu fedakar koca.Günler böyle ilerledi, karısı eskisinden biraz daha iyiydi.Fakat kocası daha fazlasını istiyordu, kendisine söz vermişti sonuna kadar gidecekti.Aksam karısına:Artık işe kendin gidip gelmelisin, dedi.Kadın şaşırmıştı.Bunu asla yapamayacağını söyledi.Kocası ısrar edince onu yine kıramadı ve bütün cesaretini topladı.Bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu. Sabahları kadın artık otobüs durağına kendisi gidiyor, otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek işine gidebiliyordu.Günler günleri kovaladı, hiç bir problem yoktu.Yine bir gün otobüse binerken, şoför:Sizi kıskanıyorum, hanımefendi dedi.
Kadın kendisine söylenip söylenmediğini anlayamadan, neden diye sordu.Şoför:Çünkü her sabah sizin arkanızdan bir deniz subayı genç adam otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile size bakıyor, otobüsten indikten sonra yeşil ışıkta yolun karşısına geçmenizi bekliyor siz binaya girdikten sonra arkanızdan öpücük yollayıp size her gün sevgiyle el sallıyor, dedi. HERKESİN BU KADAR SEVMESİ VE SEVİLMESİ, HEPSİNDEN DE ÖNEMLİSİ BÖYLE BİR SEVGİYİ HAK EDECEK İNSANI BULMASI DİLEĞİYLE…
25.06.2011 - 10:16
Belki
Bir suçlu gibi sakladım sevgimi
bir korkak gibi söylemedim hislerimi
ben seni sevdim diye sevmemeliydin beni
gururdu belki, belkide kaderdi
belki bilseydin sevecektin sende beni
böyle yarım kalmayacaktım belki
belki bilseydin reddedecektin beni
o anda bende bitirecektim seni
şimdi yıllar geçti. yaş kemale erdi
sen bilmedin beni, ben unutamadım seni
ümidim bitti herşey tükendi,be
beynim kabullendi
ama kalbim hala seviyor seniiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Aynur Temel
Benim dünyamsın
gözyaşım diyerek sevmiştim seni
ellerin olsanda benim dünyamsın
sevgiyi dilenmek yakışmaz bana
ellerin olsanda benim dünyamsın
ellerin olursan üzülmem sanma
kahrımdan ölsemde bildirmem sana
senin mutluluğun yeterli bana
ellerin olsanda benim dünyamsın
ellerin olursan sensizim sanma
hayalin her gece dolar odama
hayalimde düşümde gece rüyamda
ellerin olsanda benim dünyamsın
unutma gözyaşım ellerin olsanda benim dünyamsın
20.08.1995
Aynur Temel
25.06.2011 - 07:11
Acele Et
Acele et sevdiğim
Ömür geçiyor
Yüzümde kırışıklıklar
Saçlarıma aklar düşüyor
Sensiz yılların uhdesi var içimde
Seni beklerken
Yıllara yıllar ekleniyor
Çabuk gel sevdiğim
Ömrümüz bitiyor
Bin yıldır sevgim
Yolunu gözlüyor
Bir kara peçe var gözlerimde
Sensiz çıkmıyor
Açım açıktayım
Kollarım sarıp sarmalamanı bekliyor
Çabuk gel sevdiğim
Tesellim yok
Hayatımız kısalıyor
Her güzellik eksik
Her mutluluk buruk
Böyle ayrı gayrı olmuyor
Diyecek kelamım
Yazacak cümlem kalmadı
Düşüncem dile gelmiyor
Çabuk gel sevdiğim
Hayat beklemiyor.
23.06.2011 - 22:56
Almanyada Naziler, Komunistleri aldiklarinda
sesimi cikarmadim
Komunist degildim ki…
Yahudileri aldiklarinda da
SUSTUM,
cunku Yahudi de degildim…
Sendikacilari aldiklarinda
protesto etmedim,
Sendikaci da degildim…
Sonra, Katolikleri hapse attiklarinda
Sesimi cikarmadim
Çünkü ben protestandım…
Beni almaya geldiklerinde ise
protesto edecek kimse kalmamıştı..”
23.06.2011 - 14:19
Eğer Bir Çocuk..
Eğer bir çocuk sürekli eleştiriliyorsa,
Kınama ve ayıplamayı öğrenir.
Eğer bir çocuk kin ortamında büyüyorsa,
Kavga etmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanıyorsa,
Sıkılıp utanmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitiliyorsa,
Kendini suçlamayı öğrenir.
Eğer bir çocuk hoşgörü ile yetiştiriliyorsa,
Sabırlı olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendiriliyorsa,
Kendine güven duymayı öğrenir.
Eğer bir çocuk övülüyor ve beğeniliyorsa,
Takdir etmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülüyorsa,
Adil olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görüyorsa,
Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir...
Doğan CÜCELOĞLU
23.06.2011 - 11:48
Yaşamın Mucizesi Kadında Saklıdır!
Bir kadının içinde neler saklıdır? Dünya var olduğu günden beri cevabı bulunamayan soruların başında kadın gelir. Her hücresinde farklı kodlar olan, yeryüzünün en çözülemeyen bilmecesidir.
Henüz kadın bile kendini tam olarak anlayamamış ve kendi bilinmezliğinde boğuşurken, tıp, psikoloji, mistizm dahil hiçbir branş insan doğasının %100’ünü çözememişken; kadına kendini anlatmak çok zor.
Hemcinslerimle konuşurken, ben bile çoğu zaman anlamakta zorlanırım. Öyle büyük bir denizin dalgalarıyız ki; öyle derin uçurumlarımız var ve öylesine karışık görünen ama çok kolay, basit metotlarla yönetilebiliyoruz ki; karşı tarafı çıkmaza götüren bu olmalı.
Bir kadın, ruhunda büyük güçler taşır. Anne olsun ya da olmasın, yaratıcılık özelliğinden dolayı üstünlüğü vardır. İnsan eşitliği gibi bir durumdan bahsetmiyorum. Orada zaten hemfikiriz. Anlatmaya çalıştığım, kadının alt beyninde küçük bir Tanrı’nın yaşadığıdır. Bu kadını Yaradan’a yakınlaştırır.
Tüm yaratıcı niteliklerini içinde barındıran kadın, sosyal hayatın karmaşasında bu özelliklerini unutur. Aslında unutmaz ancak yaşam sorumluluğu öyle büyük bir yük olur, biner ki omuzlarına, kendi keyfine varmaya fırsatı kalmaz. Zamanla yaşamın her durağı değişime uğratır kadını, zarafetini, ruhunu, bedenini, beynini yavaş yavaş değiştirir. Öğrenip kirlendikçe, insanın vahşi yanına daha çok yaklaşır. Oysa kadın, sonsuz evrendeki en asil yaradılış formudur. Burada olması sadece dünyaya daha güzel bir yaşam biçimi, vizyon, hassasiyet sunmak içindir. Kadın görevli bir melektir. Erkeğin kaba ve avcı yanını törpülemek, bulunduğu yere zevk ve mutluluk vermek için gelmiştir. Kadın demek, değişim demektir.
Peki, sonra ne olur? Düzen, kadının asli görevi olan değişim çabasının üstüne basar ve asıl değişim kadında oluşur. Önce şaşırır kadın, kötülüğe, acıya maruz kalınca, kendi kendini sorgulamaya başlar. İnanamaz, bu kırılganlık ve zarafete sahip bir varlığa nasıl bu denli acımasız davranıldığını sorar. Canı acıyan her canlı gibi, zamanla güvenlik kalkanları oluşturmaya başlar. Gittikçe sertleşir, içine acımasızlık tohumları eker, gerçi ekse ne olacak? Büyütemez ki! Gücü yetmez, her şeye rağmen gönlü elvermez. İçindeki peri kızı engeller. Ama kalınlaşır duvarları, zamanla çevresindekilere benzemeye başlar. Susar çoğunlukla, gözyaşlarını kan olur içine akıtır. Nefes aldıkça büyür, kirlenir, dirense de, hangi beyaz siyaha karşı durabilmiştir? Saklayabildiği, kaçırabildiği kadarını temiz tutar. Fırtınalarla, savaşlarla uğraşırken, kırılır kanatları. Uçmayı, gitmeyi, kaçmayı istese de kalır. Yalnız ve hüzünlü gecelerde tek başına ağlar ama artık acizliğini göstermemek için taktığı bir çok maskesi vardır.
Her kadın yaşamının bir yerinde bu noktaya, en azından yakınına gelir. Bazıları uzak kalmıştır çatışmalardan, onlar kadınlığını diğerlerine oranla daha çok korur. Hangi çerçeveye koymuş olursa olsun resmini, gün gelir sararır gülüşler. Eskiyen ama dokusunu koruyan bir fotoğrafta gizli kalır kadın.
Bir kadın, sadece sevgi ve güveni bulduğu ancak gerçekten inandığı yerde özüne döner. Çıkarır kanatlarını, yaralarını sarar, yüreğinin üstündeki kirleri temizler. İşte, o zaman görür erkekler gerçek kadını. Sihirli elleri değer sevdiğinin yaşamına, değiştirir dokunuşuyla, zevkiyle, sevgisiyle etrafını. Bir erkeğin hiç görmediği kapılar açar, harikalar dünyasına uzanan. Her kadın özünde bir melektir. Yaşamınıza mucizeler istiyorsanız, kadınınızı sevin, güvende hissettirin ve hayatınızda renk renk çiçeklerin açmasını izleyin!
Kafesten çıkınca değil, kafesi içimizden çıkarınca özgürleşiriz.
23.06.2011 - 10:35
ESKİ
Aslında ne güzelde bir kelime,eski nerede duyarsan duy nerede görürsen gör,sanki doğuşumuzu simgeliyor, Düşünelim mi hep beraber eski denince ne gelir aklına olumlumu olumsuz mu duygular gelir aklına..Bendeyse eski eskimemektir hep yenilenmektir ben eskiyle tazeleniyorum ruhum eskide kendini buluyor.Çünkü eski demek doğuşun demek,çocukluğun demek,hadi düşün küçüklüğünü ve yaramazlıklarını yoksa hiç yaramazlık yapmadın mı
Eski demek dede demek nine demek onların nur yüzleri demek.Hatta ve hatta yüzlerindeki o derin çizgiler yaşanmışlıklar anılar.BELKİDE o derin çizgilerin arasına sıkışıp kalmış olan yaşanmamışlıklar,eski yaralar, yaşanmamış sevdalar...
ESKİ SEVDA YENİ YARA
Ne güzel de bir söz değil mi hadi düşün içindeki bir köşelerine sıkışmış gün yüzü görmemiş tomurcuk kalmış sevdalarını,sevda hep yeni ama yaralar eski,
Ama ne güzel eski hep duyguyu çağrıştırıyor, duygularsa yaşamı yaşamayı.
YENİ YER ESKİ HAYAT
Hayat o kadar hızlı giden bir tren ki o hıza ancak yetişebiliyoruz,öyle ki yolda kalma ihtimalimiz çok yüksek,o hıza uymalıyız ki tren aniden bizi atmamalı, yoksa kim alır bizi kaldığımız yerden çünkü
HAYAT BİR KERE
İşte eski türkülerde de olsa eski güzel ellerdeki uzun çizgilerde de olsa eski anlamlı.
Eski demek ömür demek eski demek,geçmeyen sevdalar demek,taze ama eskimeyen yaralar.
İÇTEKİ gizli akan nehirler,açılmayan sandıklar,sımsıcak yürekler,çamurlu paçalar
yanaktaki bacaktaki bereler,küçük hikayeler demek
Eski demek bitmeyen bayramlar,kartpostallar demek,tükenmeyen kalemler,mektuplar demek
Eski demek mola demek,camiler demek,,sokaklar demek, vapurlar demek,haydar paşa demek,
KIZ KULESİ DEMEK,....
ESKİ DEMEK İSTANBUL DEMEK..
AMA ESKİ İSTANBUL,,
ADALAR
VE SEN DEMEK..
VE YÜREĞİMDESİN DEMEK
ESKİ BİR AŞK YENİ BİR YARA DEMEK..
SONBAHARLARIM DEMEK.....
Hatice Nilüfer KARATAŞ
22.06.2011 - 11:44
GAYBANA GECELERİ
geceler doğuşumuzdan bugünlere kadar bizimle gelen geceler,acaba omu bizinmle geliyor bizmi onla gidiyoruz.düşünelim kaç geceler kaç hüzünler yaşadık o siyahın içinde kaç hüzünleri boğduk öldürdük.VEDALARA karar verdik.ayrılıklara gecelerle karar verdik.kendi kendimize sevdik,belki sevildikte sevdik,yada hiç sevilmeden bile bile gecenin hüznünü göre göre sevdik.
Yalnızlık bir dikense gece daha büyük bir diken oldu.Düşünelimmi yaşamımızda kaç yalnız geceler kaç terkedişler,kaç özlemler yaşadık....
YAŞAYACAĞIZDA...
AŞK nedir nasıldır, tarifler her gönülde başkadır,her ruhta başka bir bahardır.Geceler gibi yaşadığın ama hiçbiri aynı olmayan geceler gibi,ama aşk hep hüzündür.
GECELERİN ADI GAYBANADIR..
Benim sevdam zordur,çünki duygudur,şarkıdır, türkülerdir,geçmişin dalgalarla bana ittikleridir.
Çünkü ben geçmişle besleniyorum eski şarkıların bahçesinde geziyorum,gecelerime türküleri yazıyorum.
Nice gavur acıları o gecelerde öldürüyorum.Ama yinede özlüyorum aşk bir ıstırap olsa bile aşkı özlüyorum gelmesede seviyorum.HER dinlediğim şarkıda onu hayal ediyorum aşkın sıcak ellerini gülümseyen gözlerini,
İşte ençokta o gözler onlar benim limanım hiç ulaşamadığım limanım,ulaştım sanıp
tekrar gaybana gecelerde yetim kaldığım limanım..
işte o çok önemli çünkü gözler bir dünya içinde en güzel ülkelerin olduğu,,denizlerin olduğu aşkın hiç yetim öksüz kalmayacağı bir dünya.
Aşk bende bir karın ağrısı hiç geçmeyen bir ağrı, nasıl geçsinki,aşk varsa acıda vardır gül dikensiz olurmuki aşk acısız olsun..
GECELER GAYBANA OLMASIN
UMARIM BİRGÜN LİMANIMA KAVUŞURUM UMARIM TÜM DUYGU DOLU KALPLER BEKLEYEN YÜREKLER AŞKA KAVUŞUR, VE GECELER MAVİYE BOYANIR UMUDA BOYANIR. AŞK TÜM GAVUR GECELERİ KOVAR.
LİMANLAR KALICI OLUR SEVGİ İSE GİDECEĞİMİZ VE KALACAĞIMIZ SON ÜLKE OLUR...
yazan. H atice Nilüfer Karataş
22.06.2011 - 10:14
Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana isyana yönelecek olsan da hatırla ki evreni yargılamak imkansızdır. Bu yüzden kavgalarını sürdürürken bile kendinle barışık içinde ol.
Hatırlamazsın doğduğun zamanları, sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki herkes ağlasın sen öldüğünde. Mutlulukla gülümse sabırlı,sevecen,erdemli ol. Önünde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalış ki bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya insan oğlunun biricik güzel mekanıdır.
22.06.2011 - 03:06
ARAMIZDA KALSIN*
Aramızda kalsın sus sakın söyleme
Okşadığın yüzümü
Sancılı gezişlerimi
Üzerinde kıvrandığım puslu gecelere...
Saklı kalayım içinde
Sus sakın söyleme
Evimde küllerimden yarattığın beniKırma hevesimi
Sakın anlatma gecelere....
Sana nasıl geberdiğimi
Sus sakın söyleme
Sana ağlayan yalnız adamı
Anlatma aşk yoksunlarına anlamazlar
Açıklama gecelere...
Duyurma sakın
Evimdeki ayak izlerini
Hilali üzerinde taşıyan gecelere
Sus sakın söyleme
Aramızda kalsın...
21.06.2011 - 20:08
SEN GİTTİN YA..!
SEN GİTTİN YA..! SEN GİTTİN YA 1
Belki bir aşk hikayesi olabilirdi sevgilim.
Ne güzel de gelmiştin bana, ansızın girmiştin koşuşturmalı dünyama.
Sana git dedim ama aslında hiç istememiştim gitmeni.
AMA ASLIN DA BİLİYORDUM BU AŞK BİTECEK.........!
Aşk nasılda yaşantımızın merkezi olmuş her şey sanki onun etrafında dönüyor dönüyor ve hiç durmuyor.
Nedense ihtişamını hiç kaybetmiyor,adıysa hep aşk o da değişmiyor.
Aşk yakar mı böyle gitse bile hiç sönmez mi ateşi..
Oysa çok sevmiştim seni,neyi mi en çok ta bana bakan sımsıcak gözlerini nasılda ısınıyordum sende.
İnanmıştım biz gerçekten iyi bir ikili olacağız, tamda benim gibisin,yufka yüreğini tatlı kelimelerini görünce çok sevdim seni..
Düşünüyorum aslında en güzel aşklar mavi denizde başlıyor sanki,benimki mi o tam denizin ortasında ki o kale var ya orada başladı,acaba sende nasıl oldu sevdiğim.
Ah o güne dönmem mümkün mü..? o romana yeniden girmeliyim,o yosun kayalıklarının üzerindeyken dalga beni düşürmesin diye elimi tutmuştun neydi o, çok mutlu ve çok farklı hissetmiştim.
Biliyor musun ellerimi sevgiyle tutan ilk erkektin..
Keşke o an sonsuza sürseydi, kalbim sana atmaya başladı, içimden dalgaların durmasını hiç istememiştim.
Ve sen ellerimi keşke hiç bırakmasaydın. Sevgilim.
Neden gittin, gidecektin madem neden geldin.! !
Tutmasaydın ellerimi ve yüreğimi, bağlamasaydın beni kendine.
SEN GİTTİN YA..
Sen beni ilk olgunlaştıran erkek oldun biliyor musun,aklımı ilk başıma getirensin.
Senden önce birini seveceğim zaman neyini sevmem gerektiğini bilmiyordum kendimi nasıl donatmam gerektiğinden habersizdim sevdiğim.
Biz hep güldük seninle, hatırlıyor musun beni karşına alıp ta hep sorardın yazarların şairlerin adlarını..
Hadi oku derdin en sevdiğin şiiri,okuyacağımı sanmazdın değil mi.?
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
CEMAL SÜREYYA
şiirin hepsini okuyamazdım tabi sen devamını getirirdin gözlerimde yürürdün.
Seni sevdim ya ismini hatta soyadını bile sevmiştim, benim ilk gerçek sevgilimdin.
Ayrılacağımızı hiç düşünmemiştim,belki bir köşede hep beklemiştim.
Uçak, ilk kez sana gelmek için binmiştim İstanbula ve sana geliyordum,nasılda atıyordu kalbim ağrılar saplanıyordu karnıma çünkü ben sana geliyordum.....
İstanbul da kar vardı ve her yerde,o zamanlar istanbul beni hapsetti çalıyordu.
Aşk dudaklarımı ve yüzümü boyamıştı, sanki uçak bir aşık taşıyordu bir kaçak,aşkın kaçağı.
Gözlerim nasılda parlıyorlardı,çünkü bir aşk hikayesine adım atacaklardı...
Aslında biliyordum birkaç sevgi dolu gün ve geri dönüş hiç yok, aşk tekrardan o eski sandığa saklanacaktı uyuyacaktı..
Filimler deki gibiydi beni karşılayışın ah sevdiğim sen ilk İstanbul ilk ve kar vardı her yerde..
Kayma sakın diyordun muzipçe sımsıkı tutuyordun ellerimi ve yüreğimi,çok güzelsin dedin bana ama hiç seni çok sevdim demedin hep ben sana söylemiştim,aslında üzülmüştüm sen hiç söylemeden hep benden geliyordu,olsun seni seviyorum lar güzeldi tıpkı nefes tadında..
Seninle tekrar çocuk olmuştum,arkadaşlarınla tanışmıştım,ortamlarına girmiştim,seninle yemek yaptık kahvaltı hazırladık..
En uzun ve sıcak sohbetleri yaptık kardeş gibi arkadaş gibi olduk,sonraysa şarkıların eşliğinde sevgili olduk.
İstanbulun en güzel sahil boylarında el eleydik ve dilimizde bir türkü..
BEYAZ GİYME SÖZ OLUR
Beyaz giyme söz olur
Siyah giyme toz olur
Gel beraber kaçalım
Muradımız tez olur
Salında salında gel
Haydi yavrum dön dolaş yine bana gel.
Ve hep ikinciyi kıtayı hatırlamak isterdik şarkı öylesine içine alırdı ki bizi gözlerimiz denizde hayallerimiz farklı ama ellerimiz beraber.
Sen ne kadar benleydin hiç bilemedim ama ben hep sendeydim sevgilim..
Sende ve seninle olmanın hayallerinde, …...........
Aşkım istanbula karışıp daha da büyüyordyu ve bir volkan gibi bende patlıyordu.
Acaba hep bende miydi.? tek başına aşk bende mi atıyordu..
Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Acaba gerçekten aşk başlamadan mı güzel,hep yolda mı kalıyor sevgiler...
Seni seviyordum, seninle ilk karşıya vapurla geçişimi hatırlıyorum Kadıköye, nasılda başımı omzuna yaslamıştım.
Seninleyken yollar ve günler hiç bitmesin derdim, aşk varken yanımda kilometreler hep uzasın isterdim.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
CAN YÜCEL
Ama olmuyordu işte aşık değilsin tabi bağlanmayacaksın dersin.
Ama aşıksan bir kördüğüm olursun...
SEN GİTTİN YA
Ah..! Bakırköy ve seninle yürüyüşlerimiz geliyor aklıma oturduğumuz cafe neydi adı hatırlamıyorum şimdi hani havuz vardı içinde ve etrafta dolaşan kuzular kediler,tavus kuşları..
Sevgilimdin o zaman gözlerin bana bakıyordu, kim bilir şimdi kimdesin..?
Ama şunu bil ki ben uzun süre hep sende kaldım..
Senden gidemedim yürüyüş yaptığım kıyılarda, yolda bulduğum kaplumbağada hep seni düşündüm.
Olmadı uzun zaman yol aldı aşkın bende ve o kara gözlerin...
Aşk bende her gün tekrardan doğdu ağladım,ağladım sevdiğim... kimseler bilemedi yüreğimin yangınlarını ağladım..
Acaba aşk imkansızlıklarımı seviyor,ya da bende mi böyle gelişiyor.
AMA AŞK SON HARMANINDA ÇOĞALIYOR...
VE HER HAZAN AŞKI TEKRARDAN DOĞURUYOR.....
Aslında biliyordum gideceğini aşkımızın en doruk olduğu anda bile..
bekliyordum..
Ama ben sana gitme diyemedim çünkü ayrılığına çoktan alışmıştım sevdiğim.!
Hatice Nilüfer Karataş
19.06.2011 - 14:24
Bir arkadaş aramıyorum,
Yalnızlığıma son verecek.
Bir dost aramıyorum,
Sırlarımı paylaşacak.
Bir sevgili aramıyorum,
Gönlümü hoş tutacak.
Bunların hepsine sahibim.
Arkadaşım, dostum, sevgilim,
Hepsi sensin, biricik canım..
19.06.2011 - 13:22
SEVGİLİ RAHMETLİ BABAMA VE SEVGİLİ RAHMETLİ ABİME MEKANINIZ CENNET OLSUN. BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN! ! !
Baba...
Baba'yı anlatmak, anlatabilmek... Ne kadar anlatılır, ne kadar izah edilebilir bir kadının bakışıyla bilemem amma fıtratında kodlanmış duyguların gelişmeside kadının rolü, büyük önem arzeder. Baba vasfının farkındalığı; tüm sorumlulukların beraberinde gelişip güçlenmesi anlamına gelir...
Baba: Su/ekmek, güven - çatı - liman-dalgakıran... Baba; kendisinden emin olunan sığınak...
Siz babalar, en ağır yükü gururla üstlenir, en çileli en meşakkatlı yolları katedersiniz; daha müreffeh daha güzeli sunabilmek için ailenize... Sevgiyi en çok hakedensiniz lâkin çoğuzaman ikinci sırada kalırsınız da asla şikâyet etmessiniz; ilk sırayı eşinizin almasından mutluluk duyarsınız; böylesine fedakâr böylesine kuşatıcı... Bilmem hakk'ınız nasıl ödenir...
Ve... Ve Siz eli öpülesi babalar, sorumluluklarınızın farkında olupta; çeşitli nedenlerden ötürü istenilen noktada olamamanın ezikliğini/sancısını yaşayan babalar! Yüreğinizin nasıl kanadığını tahmin etmek zor değildir... Eşlerinin kanayan yüreğini sevgiyle saran/sarabilen eşlere ne mutlu... Kederde, sevinçte kenetlenebilenlere ne mutlu...
Bir de, sorumluluklarının farkında değilmiş gibi davranan, umursamaz bilinen babalar vardır, lanet okunur /kınanır... Gerçek, görüldüğü gibi mıdır acaba? Temeline inildiğinde o kadar da suçlu olmadıkları gözlenir. Çoğusu yanlışların kurbanıdır! Aslında en büyük acıyı onlar yaşıyor fark etmesekte/ fark ettirmeseler de...
Onlara kol-kanat olmak yine kadına düşer... Evet kadın, yüreğinden-nefesinden verirse, kuru ağaç yeşerir... Sevgide, güneş gibi olalım...
Ayrılmaz bir 'bütün' anne ve baba!
Siz, günlere sığmayacakkadar yücesiniz...
Günler sadece bir vesile, düşünebilmek için...
-
Tüm Babalara Saygılarımla...
Metanet Yazıcı
17.06.2011 - 23:37
UMUTLAR BİRİKTİRİYORUM SANA
Umutlar biriktiriyorum sana,
senli yarına.
kır çiçeklerinden taç yapıyorum
ak düşmüş saçlarına.
İçimde güzel bir insan düşü,
gök kuşağı içimde senli renkler.
seni dileyip geçiyorum ardından.
Sarı başaklarda,
tohuma durmuş her yer de varsın.
içimde kanatlanmış cıvıl cıvıl bir kuş.
gelmiş gönül bahçeme konmuş.
el ver ses ver.......benimle konuş.
Yasemin
17.06.2011
17.06.2011 - 18:16
SENİ SEVİYORUM
Nedir bu bir ülkemi acaba.? ? Güzel bir sokak adımı,seni seviyorum hiçbirisi değil sadece yaşayan ruhun sesi, yüreğin orta yeri, içinde ki yangının adı.
O BİR ATEŞ içine düşmüş bir kor sonraysa yüreğinin yangını, hadi yan yüreğim yan, sen aşk gelmese de yan.
Kim tutacak ki seni aşk senin içinde, yalnızlıksa senin kapında köle,hadi yüreğim azat et sen o köleyi.
Çok çekmiş senin çileni, az mı sabahladı senin kalbinin kapısında, şimdiyse zaman sevmek zamanı, bu mevsim var ya aşkın ilk merdiveni.
Bahar ruhum da geziyor sanki içim de bir yerde çiçekler açıyor., toprağım bereketli benim hemencecik aşk açıyor çiçeklerim ne kadar da susarmış meğer.
Seni Seviyorum içimdeki en güzel bahçe sadece benim olan ve bende kalacak olan.
Aslında tüm seni seni seviyorumlar şarkılara saklanıyor, sonraysa gene bize dönüyor.
Sevgi aslında sevdiğinin gamzesinde gizli ve yanan avuçlarında, işte orada haykırıyor nefesini.
Nefes ne güzelde bir kelime bir soluk mu acaba,,? Kimin bu soluk sana çarpan bu ses sevgilininmi
yok sa yaşamın mı?
Saçları sevdiğinin saçları hiç var oldu mu hiç okşadı mı seni, gözlerini, tenini oraya zincir attı mı.?
Ben aslında aşkı çocukluğum da bırakmıştım en arkalar da o zaman da vardı o,sen de hep vardı, sen o olmasa da seni seviyorum diyenlerdensin.
İmkansızda olsa hep bekleyeceksin., aslında sen beklemeyi seviyorsun.
Sen o bahçede salınıp sonra gene kendi ülkene dönüp saklanmayı seviyorsun.
BELKİ DE SEN ESAS SENİ SEVİYORUM SUN..! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Sevginin en ham halisin ve hiç fethedilmeyeceksin, çünkü sen aşk da son kalesin...! ! !
17.06.2011 - 17:03
Bu gün yüreğim sevdalı
Satırlarım saki,
Kalemim mey.......
Sarhoş olmak istiyorum sensizlikle.
Ama Hiç Ayılmamacasına.
......Herşeyi haykırmak,
Ya da herşeye susmak istiyorum.
Ve..........aşığım arkadaş..........!
Ve onu çok seviyorum demeyi,
Ve ve'leri sıralamak,sıralamak........
Doyasıya ağlamak istiyorum.
Sonra da gel....! gel.........gel demeyi,
öyle yalvarmayı istiyorum ki sana,
Beni yok say, görme duyma bu haykırışımı.
Ve bir mum gibi........
Seninle yok olmayı istiyorum..
Toplam 1172 mesaj bulundu