Deniz Bulut Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    04.08.2011 - 11:08

    SEVDA DELİDİR BENDE

    ne demişler sevda delidir
    ben, sevdanın akıllısını sevmem ki... SEVDA DELİDİR BENDE
    ne kadarda güzel demiş şair
    Doğru sevda hırçındır,zaptedilmezdir..
    deli deli akar yetmez kendi içinde taşar
    çünkü sevdadır
    Fıratın suları gibi taşar
    çoğu zaman yanık bir türkü olur
    hasret gibi kokar yüreklerde
    ama delidir çünkü sevdadır adı
    çalmıştır tüm kırmızıları
    aslında güzeldir yaşarsan eğer
    çeker seni gülün tomurcuğuna
    SONRA SIKIŞIPTA KALIRSIN
    leylanın kitabında
    AMA aslında acıdır kanatır seni
    yağmurdur önce titretir ğöğü
    sonraysa mı deli deli inletir yeri ve yine,göğü.
    öylesine delidir ki,namludan fırlar deler, deldi mide, geçer.
    O YÜZDEN SEVERİM BEN SEVDANIN DELİSİNİ
    saçları rüzgarlara karışmış olanını
    çiçek demetinin içine girmiş, karanfil kokanını.
    ama ne kadar deli de olsa aşkı görünce şapka çıkaranını
    yinede en haylaz olanını..
    AŞKIN DELİSİNİ SEVERİM BEN..
    AKACAK VE EN DERİN DENİZLERİN MAVİSİNDE PATLAYACAK
    aşk var ya aşk hep deli esecek ben de..
    kanım kadar kırmızı olacak fışkıracak damarlarımda
    benim sevdamda davullar çalacak
    horonlar tepilecek,en güzel zılgıtlar çallınacak.
    sevdam köyün güzel kızlarının elinde kına kokacak..
    ben ne yapayım akıllı sevdaları
    aşk afacan bir çocuğun an haylaz bakışı gibi deli olmalı..
    ve bir meydan yeri gibi gümbürdemeli ki
    benide sürüklemeli kanasıya...
    ben sen ve aşk sürüklenmeliyiz rüzgarlarda,en sakin sulara..
    aslında her hırçınlık sakinliğin en güzel ilk adımlarıdır.
    İşte ondan severim deli sevdaları
    durultsun diye de beni.! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
    Hatice Nilüfer Karataş

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    02.08.2011 - 12:27

    İhtiras / Yasak Hayaller

    Mehtabın iç gıdıklayan aydınlığında
    Çırılçıplak toprağa uzandığının resmi çiziliyor hayalimde…
    Uzun uzun, ıslak ıslak ve yavaş yavaş öpüşlerimi,
    Gözü kapalı yaşıyorum bahar kokulu teninde…

    Ve bir gülün meltemde sallanışı oluyor
    Parmaklarımın değdiği yerlerin.
    Ürkek ve titrek teninde hücre hücre dolaşıyorum…
    Engin denizlerin misalinde…

    Suya hasret toprağın suyla buluşmasıyla oluşan
    Şehveti iliklerimde hissediyorum…
    Özlemim ihtirasımla yoğrulurken beynimle,
    Seni arzulayan bedenimle kavga ediyorum…

    Sımsıkı sarılıp hiç ayrılmamacasına,
    Benim olmanı istiyorum gecenin karanlığında.
    Uzaklığı yakın, yasaklığı yok etmek istiyorum.
    İhtirasla dolu bir umudun varsayımıyla…

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    01.08.2011 - 18:25

    SEN GİTTİN YA 3
    beyaz giyme söz olur
    siyah giyme toz olur
    gel beraber gezelim
    muradımız tez olur

    salına da salına da gel, haydi yavrum
    dön dolaş yine bana gel
    Aşk sürgün sanki türkülere, şarkılara yanık yüreklere ve dalgaların köpüklerine..
    Sevgilim o gece sokakların bembeyaz geceninse gözlerinin renginde olduğu gece haykırdın bana, o çok beklediğim iki kelimeyi SENİ SEVİYORUM! dedin yüreğim bir yangın meydanı gibi coştu ne kadar da çok beklemiştim,özlemiştim.
    Aşk böyle bir şey demek yanındayken de özlüyorsun hep bir erişilmezlik var.
    Aşkım bana beni kıskandığını söyledin sakın beni üzme dedin işte tam o noktada bende haykırmak isterdim tükenmez sevgimi ama sen zaten haykırmıştın ya güçlüydüm ben artık, bir sarhoştum ayılmaktan korkan bir sarhoş.
    Her gün bir ayrılıktın benim için çıkılan en sonuncu yokuştun sevgilim, sabaha hasret geceydin.
    Bu duyguların içinde oyuncak olmuştu ruhum özgürlüğüm bir kız çocuğunun elindeki bebek gibi elimden alınmıştı.
    İçimde bir ok yalancı ya da sahici adı ayrılık bir çığ gibi büyüyordu bedenimi ve ruhumu sensizlik gelmeden ayrılık boyuyordu.
    Neden onsuz olmuyor, sensizlik neden zor ya da kalp neden tırmanmayı seçiyor.
    Durak yok aşk ta zirve var, ya da kör eden derinlikler.
    Ah sevgilim ne çok yaraladın kalbimi hani sana giden yollarda ne prangalar eskitmiştim ya şimdiyse eskiyen aşkın bir bıçak gibi çizdiği kalbim oldu..! ! !
    Sen gittin bir gün, geldiğindeki gibi bir ansızlıkla.. ama tüm hesaplar bana kaldı sevgilim.
    Hayaller planlar tüm yaşananlar sadece bana kaldı sevgilim.
    AH SÜRGÜNDÜM BEN,YILDIZLAR AKARKEN AYRILIĞA..! ! ! ! ! ! ! ! !
    ben ne çok hata yapmışım meğer
    gözüm kapalı bakmışım meğer
    yıllar geçmış ben saymışım meğer
    dostum sanıp aldanmışım meğer
    yıllarca sürer sanmışım meğer
    boşa kalbimi açmışım meğer
    vakit kaybıydı diyemem ama sen hiç dostum olmamışsın meğer
    DİLİMDE RUHUMDA BU ŞARKI AĞLIYORDUM SEVGİLİM AĞLIYORDUM ÜŞÜYORDUM YALNIZLIKLARIMDA..
    özlüyordum seni ama yoktun bir camın buğusuna yazılan bir isim gibi yok olmuştun sen gitmiştin ve ben bitmiştim aşkım..! ! ! ! ! ! ! !
    İÇİMDE SERSERİ BİR AYRILIK VE YALNIZLIK DOLANMIŞ BOYNUMA KALDIM ÖYLESİNE SEVDİĞİM.
    Gitmeler gerek çoğu zaman,ıslanmak lazım gecelerde dilenmek lazım sabaha hasret siyahtan aşkı ve yeni bir seni ACABA?
    Sen gittin ama ben büyüdüm.... sevgilim.! ! ! ! ! ! ! ! !
    Hatice Nilüfer Karataş

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    31.07.2011 - 20:26

    Sustum!
    .............
    yüzünle konuşuyorum şimdi!
    bir beyaz hayal seriliyor çimenlerime;
    papatyalara benziyor...(dönüyor sonra sarışın bir kuş sürüsüne..)
    gözlerinde dokunuyorum güzelliğine..
    seni özlüyorum anlamıyorsun
    tutup öldürüyorum birini (sevgim kanıyor..)
    gömüyorum sineme...

    sustum! ..
    ............
    ellerini tutuyorum şimdi!
    başak dolu bir ova nazlanıyor gözümde..
    göçüyor harman yerlerine..(rüzgara direnen yaba gibi)
    bir inip bir çıkıyorsun gene de,
    sen duymuyorsun
    samanların arınıyor tenimde
    tanelerinde acıkıyorum...
    parmaklarını yiyorum kimse görmüyor
    benimdir onlar, vermem geriye...

    sustum! ..
    ............
    saçlarını kokluyorum şimdi
    tel tel güller doluyor bahçelerime..
    kar mevsimini düşünmüyorum hiç! ..(leylekler ağaç tepelerinde)
    kim demiş!
    doruklar beyaz değil! ..beyaz değil işte....
    sen görmüyorsun
    yazdan kalma güneşle eğiliyorum
    kırmızıların solmasın diye.

    sustum! ...
    ...........
    uzaklığını ölçüyorum şimdi..
    mesafeler artıyor içimde..
    yollar büklüm büklüm..yollar dikine...(noktam derinleşiyor gitgide)
    sen bilmiyorsun
    kilometre taşlarını kaç kez saydım dersin...
    bir tanesi bile yoktu
    kapının önünde...

    bir kürek kor ateş bulup
    üfledim yüreğime...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    31.07.2011 - 02:03

    Sanal Aşk

    Kalbim duracaktı açık görünce seni
    Uzandım dokunmak istedim
    Tutamadım

    'canımm,aşkımm.bitanemm..'dedim
    Duymadın
    Koklamak istedim tenini
    Kokunu alamadım.

    Coştum haykırmak istedim sevdiğimi
    Duyuramadım.

    Başımı omuzuna dayayıp ağlamak,
    Dizlerinde yatmak,ellerini tutmak geldi içimden
    Bir türlü yapamadım.

    Seyretmek istedim seni bütün gece
    Sonra da senden önce uyanıp
    Öpücük kondurmak istedim dudaklarına
    Başaramadım.

    Soğuk birşey var aramızda
    Aşamıyorum.
    Dokunamıyorum duyuramıyorum anlatamıyorum
    Bana ben kadar yakın cam kadar uzaktasın
    İstemiyorum aşkın kalbimde saklı kalsın

    Bir yolu almalı mutlaka bir yolu olmalı
    Vurup kırsam şu camı
    O zaman sanallıktan çıkar mısın

    Düşünüyorum da;
    Camın ne suçu var ki;
    Önce kalplerimizi saran camı kırmalı.

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    30.07.2011 - 15:51

    Beni bensiz bırakma olurmu?
    Çünkü sen nereye gidersen git, ben oradayım.
    Seni herşeyinle, ben seni ruhunun o eşsiz yanıyla birlikte sevdim.
    Benim başka gidecek yerim yok.Benim senden başka gerçeğim yok.
    Sende yaşıyorum ben sadece.
    Sen ne kadar parçalanırsan, ben o kadar parçalanırım,
    Sen ne kadar bütünsen ben o kadar bütünüm.
    Sen ne kadar kimsesizsen, ben o kadar kimsesizim.
    Senin kalbinin topraklarında yaşıyorum ben.
    Beni bensiz bırakma olur mu….

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    30.07.2011 - 01:08

    Seçimi yapacak olan sensin!
    - Unutma! Gerçekte sen ne hissediyorsan, o her zaman doğrudur.
    Hayatta senin için neyin doğru olduğunu, bir tek içindeki ses söyleyebilir. Dolayısı ile içindeki ses ile konuşmayı öğren. İçindeki sesin kendine has nedenleri vardır ki akıl hiçbir zaman anlayamaz. Bazen içindeki ses sana zor geleni yapmanı söyleyebilir… Korkma… ve içindeki sesi dinlemeye devam et…
    - Her gün kendinle kalmak için zaman ayır ve kalbini dinle.
    - Tüm diğerleri farklı hissedebilir, farklı düşünebilir ama bu senin hissettiklerinin yanlış olduğunu göstermez, sadece onlardan farklı olduğunu gösterir. Sadece, onların bakış açılarını anlamaya çalış. Hemfikir olmaya çalışma!
    - Her yanlışında kendini acımasızca eleştirip üzme…
    - Gereğinden fazla üzülmek, bugünün gücünü tüketir, yarınlarının güzelliklerini çalar. Aksine, başını okşa, kendini kucakla ve her şeyin geçeceğini kendine hatırlat. Yaşadıklarının senin için önemli bir ders olduğunu bil.
    - Bu tecrübe ile aldığın bilgiyi incele, bir dahaki sefer için hazırlıklarını yap.
    Kimsenin senin adına karar vermesine izin verme, ama başkalarının da haklı olabileceklerini unutma.
    - Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzme. Unutma! Sen kaldırabiliyorsan onlar da kaldırabilir.
    - Her zaman ama her zaman, mutlaka kendine iyi davran.
    Sen buna layıksın!
    - Hayatta en büyük dostun sen olabileceği gibi, en büyük düşmanın da sen olabilir. Seçimini yap ve kendin için dost mu yoksa düşman mı olacağına karar ver.
    - Yaşamdaki tüm acılarını atlatabilirsin, her şeye rağmen mutlu olmayı başarabilirsin, istersen kötü alışkanlıklarını bırakabilir ve her zaman yeniden başlayabilirsin. Bugün, hayata yeniden başla! ilk adımın kendini bağışlamak olsun! Tıpkı kasvetli ve bulutlu bir havanın ardından kendini gösteren güneş gibi olabilirsin. Ve aynı güneş gibi, ay gibi, her gün ve her gece bıkmadan usanmadan yeniden doğabilirsin.
    - Asla tecrübe kazanmaktan kaçma… Ne kadar zor olursa olsun, yeniden ayağa kalk ve devam et! İnan bana, o tecrübelere ihtiyacın var…
    - Unutma! Yapılacak daha nice yeni hatalar var, öğrenilecek daha nice yeni dersler var, tekrar tekrar aynı hatalara düşmek niye?
    - Her şey sende gizli. Hayatın kötü bir yola girmişse, direksiyondakinin sen olduğunu hatırla! Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnız, güçlü hissettiğin kadar güçlüsün.
    Seçimi yapacak olan sensin!

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    29.07.2011 - 14:06

    Uykuların kaçar geceleri
    Bir türlü sabah olmayı bilmez
    Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
    Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
    Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
    Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
    Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
    Onun unutamadığın hayali
    Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
    Sevmek neymiş birgün anlarsın

    Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
    Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
    Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
    Vurursun başını soğuk taş duvarlara
    Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
    Duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
    Sevmek neymiş birgün anlarsın

    Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
    Niçin yaratıldığını
    Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
    Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
    Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
    Dolar gözlerin için burkulur
    Sevmek neymiş birgün anlarsın

    Birgün anlarsın sevilen dudakların
    Sevilen gözlerin erişilmezliğini
    O hiç beklenmeyen saat geldi mi
    Düşer saçların önüne ama bembeyaz
    Uzanır gökyüzüne ellerin
    Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
    Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
    Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
    Sevmek neymiş birgün anlarsın

    Birgün anlarsın hayal kurmayı
    Beklemeyi
    Ümit etmeyi
    Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
    Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
    Lanet edersin yaşadığına
    Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
    Zaman bir çiçek gibi büyür kabrimde kendiliğinden
    - Bir gün seni sevdiğimi anlarsın...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    28.07.2011 - 13:42

    ADI YOK Kİ 10
    Adalar mı aşkı doğuran yoksa aşk mı onlarda patlayan...! ! ! ! !
    Aşk kıyıları seviyor mavi denizleri kucaklıyor, güneşi görünce başındaki şapkayı atıyor..
    Adımlar yan yana geliyor birbirini ölesiye takip ediyor.
    Evet önce sevdim onu tüm ruhumla kucakladım sonraysa gözlerim gördü onu..
    Aslında hiç sevmeyecektim ben, ruhumu sonbaharlara salmıştım,yalnızlığı sevmiştim özlesem de özlesem de.....yakışan yalnızlıktı bana.
    Ben sadece bir sürgündüm galiba aşksızlıkta ki aşka.
    Ah kelimeler,içim deki sokaklardaki en haylaz çocuklardı ne yöne gideceklerini bilmeden koşarlardı tırmanırlardı bana ve içimdeki bilinmeze.
    Aşk var ya aşk bir buğuydu bende... sonraysa denizlerden kalmış eski bir yosun tadındaydı.
    Nasıl geldin, şimdi karmaşık bir giz bende.
    Sen bana sevdiğim sevgilerini sundun, hep verdin verdin pes etmeden aktardın mavi aşkları.
    Bense kilitli eski bir handım,üzerine mühür vurulmuştum, aşka yasaktım.
    Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe
    Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran
    Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne yerleştir beni ve aşkı..
    onu al ve ülkendeki en güzel tepeye yerleştir..
    aşk bende çok kaldı sevdiğim, yorulmuştur da bende hadi tut küçük ellerimden ısıt onu ve koru o yeşil ve derin gözlerinle..
    Bir sevgililer günü içimdeki tüm birikmişliklerle sana hoş geldin dedim adamım hoş geldin dedim.
    Tamda sevgililer günü aşka çeyrek kala hoş geldin sevdiğim hoş geldin..
    ve böyle başladı sevdiğim içimdeki tüm heceler cümlelere sarılıp ta sana koştular.
    AMA AŞK EN ÇOK SENDEYDİ YEŞİL GÖZLÜ KAPTANIM,sevda sende ağır basıyordu çünkü seni seçmişti.
    İlk seni seviyorum lar da senden gelmişti,bense bir çöldüm sanki kışın içinde..
    Ama sen pes etmedin sevdiğim ne gece ne gündüz tuttun yüreğimin ellerinden incitmeden yumuşakça sarıldın bana gecelerde..
    Kaçtım senden sevdiğim kaçtım, umarsızlığımı saçtım sana, ama aslında senin kadar yeşildim..
    Sen yine tuttun beni kıskıvrak sardın hecelerde..
    Beklemek en büyük güç sende...işte ondan sevdim seni bıraktım tüm gül kokulu sevdalarımı sana bıraktım....!
    şimdi ben sendeyim artık, işte tamda çizdiğin yolda sana yol almaktayım sevdiğim adamım, umarım sevgilerimi büyütürsün küçücük dalgaları devleştirirsin bende.
    Ne kadar zor olsam da tut ellerimden tut ki üşümeyeyim yalnızlığım da.
    AŞKI YABANLARA ATMAYALIM Kİ YABAN OLMASIN ADI.. bu eller de..!
    Hatice Nilüfer Karataş

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    28.07.2011 - 09:46

    DİNLEME...
    Ama gerçekten dinleyin. Kesmeden, hayal kurmadan, vereceğiniz cevabı düşünmeden... Can kulağıyla dinleyin.

    ...SEVGİ...
    Kucaklamalar, öpücükler, sırt sıvazlamalar ve el tutmalar konusunda cömert olun. Bu ufak hareketler, aileniz ve dostlarınıza olan sevginizi daha açık göstermenizi sağlayabilir.

    KAHKAHA...
    Fikra anlatın, neşeli hikayeleri paylaşın. Bu armağanınız 'Seninle birlikte gülmeyi seviyorum' anlamına gelir.

    YAZILI BİR NOT...
    Basit bir 'Yardımın için teşekkürler' notu, ya da belki bir şiir... Kısa, elle yazılmış bir not bazen ömür boyu hatırlanır.

    İLTİFAT...
    Basit, içtenlikle söylenen bir söz ('Bu renk sana ne çok yakışmış', 'Harika bir iş çıkardın', 'Yemek nefis olmuş' gibi) karşınızdakinin içini aydınlatır.

    İYİLİK...
    Her gün, rutininizi kırıp birisine hoş, nazik bir şey yapın.

    YALNIZLIK...
    Bazen tek istediğimiz yalnız kalmaktır. Bu anlara duyarlı olun ve ihtiyacı olana yalnız kalma armağanını verin.

    NEŞELİ BİR YAPI...
    Birine tatlı bir söz söylemek gibisi yoktur. Selam vermek veya teşekkür etmek o kadar zor mu? ...!

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    28.07.2011 - 00:21

    Ahh be Kadınım...

    Gecem yine üzerime çökmekte
    ve yine senden kalan hatıralarımla başbaşayım
    Saçının kokusuna hasretim ise ayyuka çıktı..

    Özlemişim seni be güzelim
    laf olsun diye değil,harbiden özlemişim..

    Seninle doğan sabahları hatırlıyorum
    Yatakta yanağıma konan bir öpücük uyandırırdı beni
    Kendine has bir sevgi kokun vardı
    O koku önce rüyama girer
    Sonra öpücük olur uyandırırdı
    Rüyalar aleminden düz geçiş yapıp
    Senli alemlerin varlığına sarılırdım sanki..

    Ahh be Kadınım,evimin çiçeği,
    Ne kadar severdim sana sarılıp öpmeleri
    Zaman dururdu sanki
    Sıcacıktın her zaman
    Bir erkeği güçlü yapan kadınlar bölümünde doğmuştun
    Senden aldığım güçle
    Günlük sorunları adeta ezer geçerdim
    Geceleri ise,
    Seni bana getirdikleri için bir başka severdim..

    Oysa şimdi,
    Bırakıp gittiğinden beri bir hiçim
    Anlamsız kıskançlıklarım ve yanlış gururum sayesinde
    Uzaklaştırdım seni kendimden
    Sevgimizi kurtarmak için tüm çırpınışlarını ise
    Adeta görmezden geldim..

    O zamanlar doğru yaptığımı sanırdım
    Oysa bugün geriye dönüp bakınca
    Hatalarımı bir bir anlamaktayım
    Gerçekten ne kadar aptalca davranmışım
    Alemin gökte aradığını yerde bulup farkına varamamışım..

    Ahh be kadınım..
    Şu an,yine kötü doldun içime..

    Kendi eşekliğime...
    ................
    :: :)))))))

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    27.07.2011 - 20:43

    Sessizce damlıyorum hasretin kıyılarına

    Bir nehir oluyorum... denize akan...

    Akıyorum dinmeyen acılara..

    Sessizce uçuyorum umudun rengine

    Bir kelebek oluyorum... papatyaya sevdalı..

    Uçuyorum kısacık ömrümün tükenişine..

    Sessizce yürüyorum hayalin gecesine...

    Bir yıldız oluyorum... kutup yıldızı..

    Geceyi aydınlatıp... gidiyorum gündüze..

    Sessizce yüzüyorum yüreğimin en derin yerine

    Bir balık oluyorum... denizinde kaybolmuş...

    Göz yaşlarımı gözlerime hapsedip kayboluyorum

    Sessizce üşüyorum dağların doruğunda...

    Bir kar tanesi oluyorum... güneşe hasret...

    Baharı bekliyorum eriyeceğimi bile bile...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    27.07.2011 - 14:27

    Gözlerini eksik yaşanmış bir bahar gibi kullan
    gülüşünü as intihar koğuşlarına
    çelimsiz ruhlarda erken yağmurlar biriktir
    nasılsa taşra hep hazırdır aşka

    Üzülme, sakın dönme kendine
    tesellisi ol cehennemin
    cehennemin son meleği ol

    Gözlerini eksik yaşanmış bir bahar gibi kullan
    gülüşünü as intihar koğuşlarına
    çelimsiz ruhlarda erken yağmurlar biriktir

    Nasılsa taşra hep hazırdır aşka

    Cezmi Ersöz - Cehennem Meleği

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    26.07.2011 - 17:33

    DOKUZ OLUMLU YOL

    Dr. Amen, hayatın akışını da olumlu hale dönüştürmenin dokuz yolunu sıralıyor:

    1. “Ya hep ya hiç”çi olmayın.
    Tek bir olumsuzlukla kendinizi bırakmayın.

    2. Asla “asla” demeyin.
    Bu tür genellemelere set çekin.

    3. Her şeyde pozitif bir yan bulmaya çalışıp ruh halinizin iyi olmasına yardımcı olun.

    4. Duygular yerine mantıkla karar verin.
    Duygularınızla kanıya vardığınızda onu sorgulamazsınız.

    5. “Zorundayım”, “Yapmam gerekli” gibi kavramlar suçluluk duygusuna iter.
    Bu duygudan kurtulun.
    Yapabildiğiniz kadarını yapın, kendi sağlığınız veya huzurunuz pahasına bir şey yapmayın.

    6. Kendinize bazı benzetmeleri yapıştırmayın.
    “Ben hep kaybederim” tavrı, hareketlerinizin kontrolünü kaybetmenize neden olur ve olumsuz şeye gerçekten inanırsınız.

    7. Falcılıktan vazgeçin.
    Sonucu bilmemenize rağmen en kötüsünün olacağını tahmin etmekten vazgeçin.

    8.İnsanların ne düşündüğünü bilemezsiniz.
    Bu nedenle biri size baktığında sizi yargıladığını düşünmekten vazgeçin.

    9. Yaptıklarınızdan kendiniz sorumlusunuz,
    başkalarını suçlamayı bırakın.

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    22.07.2011 - 20:23

    Kırmızıyı sevdiğini bilseydim
    hayallerim kıpkırmızı olurdu

    İstanbul hala güneşin ardında
    ufuklarında birkaç kara leke
    birkaç kan pıhtısı dudaklarında
    İstanbul hala sevimli mi sevimli
    ve hala bir tomurcuk tadında
    yürüyelim seninle İstanbul’da

    korkusuz bir rüyadır
    bekler bizi Beykoz’da, Üsküdar’da
    birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü
    yenilgisiz bir muamma gibidir
    arar bulusmayan ellerimizi
    deli rüzgar yine sarhoş, hovarda

    tam orada, Çamlıca yokuşunda
    birkaç bulut çekelim gökyüzünden
    damarlarımızdan geçirelim ve birden
    bırakalım suların üzerine
    sen bir defa konuş, sen bir defa gül
    kumlu ebrular yapalım seninle
    serpmeli ebrular, bülbülyuvası
    hercaimenekşe, gonca ve sümbül

    yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında
    yürüyelim seninle İstanbul’da
    boğaziçi magrur türkülerini
    gözlerine baka baka söyleyin
    martılar üşüyünce
    denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi

    anlayabilir misin
    neden çıban gibi büyür bağrımda
    büyürde kelebek olur bu sızı
    kırmızıyı sevdiğini söyledin
    bu yüzden mi günlerdir
    İstanbul’da gül kokusu yayılan
    tepeler kırmızı, sular kırmızı

    İstanbul bilmeli ki, sahillerine
    mehtabı taşıyan senin bakışlarındır
    İstanbul bilmeliki, limanlardan gemiler
    önce senin yüreğine açılır
    uzaklarda bir yerde
    toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın
    parmaklarında hüzün
    sana doğru akan nehrin
    ağlayan suretidir

    bir elimizde umut
    bir elimizde sevda
    yürüyelim seninle İstanbul’da
    musiki kesilsin, tükensin yazı
    çaresiz kalınca mızrap ve şiir
    ozan bir kenara bıraksın sazı
    ressam fırçasına neden mi kızgın
    tuvalde çizgiler, renkler kırmızı
    kırmızıyı sevdiğini bilince
    çekilir mi artık güllerin nazı

    Anadolukavağı’nda her akşam
    burcu burcu bir rüyadır hayalin
    karanlık, hüznünü düşürür dağa
    kuşlar kanat çırpar, yıldızlar ağlar
    endamın her sabah iner toprağa

    hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz
    ayrılık acıyla süzülür kandan
    nefesin fermandır Topkapı Sarayı’nda
    dönüşünü bekliyor rıhtımda şehzadeler
    öylesine yorgun, mahzun ve candan

    İstanbul bir yanımda, sen bir yanımda
    uykusundan uyanınca fırtına
    dalgalar türkümüze aşina olur
    yüzümüze bakınca deniz fenerleri
    sahibini arayan gemilerin
    çığlığıyla vurulur

    tarih heyelandır hainlerin ardında
    İstanbul tarihin soylu anası
    biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız
    sevdayı kız kulesi’nden
    yalıların burukluğu altında
    geçiyoruz sokaklardan delice

    anlayabilir misin
    beyoğlu’nda gezinen
    hayal kırıklığının benden türediğini
    anlayabilir misin
    kırmızı neden böyle
    doldurur aynalara inleyen yüreğimi

    sana giden yolların kavşağında
    bir adam direniyor izini bulmak için
    siliyor tanyerine akan alın terini
    ufkunda sapsarı umudun rengi
    mavi yitik, beyaz kızgın ve siyah
    arıyor sessizce kaybolan günlerini

    Gülhane’de simit satan çocuklar
    nasıl anlasınlar ellerimizin
    neden böyle çekingen olduğunu
    Ayasofya önünde tramvay bekleyenler
    gökyüzüne dokunurken bu acı
    kimdir diye sorsunlar içlerinden
    birlikte yürüyen iki yabancı

    biz gitsek de, İstanbul’da yine de
    yıllar yılı gezinmeli bu sızı
    benden bir yaralı şiir kalmalı
    senden bir tebessüm, bir de kırmızı

    Nurullah GENÇ

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    22.07.2011 - 17:31

    BENİ UNUTMA

    Uzaktasın şu anda kalbim senin yanında
    Aynaya bile baksın göreceksin karşında
    Seni çok sevdiğimi anlarsın sen o anda
    Nerede olursan ol beni sakın unutma

    Bir anda gece olur etraf çok kararırsa
    Hava soğur aniden birde yağmur yağarsa
    Gözlerin o an canım boşluğa takılırsa
    Nerede olursan ol beni sakın unutma

    Yıldızlara bakarsan gecenin bir anında
    Bir dilek tut ne olur beni düşün o anda
    Belki de gerçekleşir gelirim sabahında
    Nerede olursan ol beni sakın unutma

    Kalbin adımı söyler beyninde onaylarsa
    Gözlerinde o anda benim resmim olursa
    Beni görebilmeyi canın çok arzularsa
    Nerede olursan ol beni sakın unutma

    Uzaklık bahanedir ben dinlemem sevdiğim
    Gel dediğin gecenin sabahında gelirim
    Artık herkes biliyor sevilirsem severim
    Nerede olursan ol beni sakın unutma

    Sen de kendimi buldum sana yemin ederim
    Yeter ki bir adım at koşa koşa gelirim
    Benim gözüm karadır ölüm olsa severim
    Nerede olursan ol beni sakın unutma.

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    22.07.2011 - 00:18

    Sensizliğe Çığlık..!

    Allahım ne çok çaresizim böyle

    Oysa ki,acizliği hiç yakıştıramadım kendime ömrümce

    Benim mi bu gülmeyen surat

    Benim mi varlığını bile unuttuğum bu kalp

    Ben miyim aynadaki kahrolası ızdırap?



    Oysa ne çok gülerdi gözbebeklerimin içi

    Gözlerimin elasına saklardım her daim sevgini

    Ben gülünce,okyanus oluyor gözlerin derdin hep

    Şimdi çoraklaşmış bir toprağın rengiyle bakan bu gözler benim mi?



    Tüm ömrümce seni beklemişim

    Tüm ömrümce seni özlemişim

    Meğer yaşamın adı sen

    Mutluluğun yüzü isminmiş

    Nasıl böylesine senle bütünleşmişim?



    Şimdi uzat ellerini ne olur bana

    Öp beni ey sevgili

    Hayatı alnından öpermiş gibi

    Öp beni,en sevdiğin varlığı öpermişcesine...



    Dudaklarım sahra çölü gibi kavruluyorken

    Yüreğim sensizlikten kahroluyorken

    Bütün karanlıklar aşkın rengini alıncaya dek

    Gökyüzünün tüm mavilerini içime süzer gibi

    Öp beni ey sevgili,öp beni lütfen...



    21.07.2011/İST

    Sevtap Kaya Nurgönül

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    19.07.2011 - 23:53

    KADINLAR SUSARAK GİDER

    Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir. Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez. Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur. Kadın susarak gider! En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir. CEMAL SÜREYA

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    18.07.2011 - 15:25

    Hayal meyal

    Hayal meyal
    Görebilmek, görmek isterdim seni
    Hem de çok isterdim
    Yüzünü, saçının bir tek telini

    Hayal meyal
    Sevmek, sevebilmek isterdim seni
    Ne güzel olurdu seni sevmek
    Sana bağlanmak, sana tutulmak

    Hayal meyal
    Duymak isterdim sesini
    Dinlemek isterdim sesinden
    Sarı gelini, sevda türkülerini, şarkılarını

    Hayal meyal
    Tutmak isterdim ellerini
    Yanağıma koymanı
    Saçımı okşamanı isterdim, ellerinle

    Hayal meyal
    Sarmak isterdim seni bedenini, Bedenimle
    Hissetmek isterdim seni,
    Sıcaklığını, ateşini, nefesini

    Hayal meyal
    gitmek kolay değil,
    Seni bırakmak, Sensiz kalmak
    Bu acıyı yaşamak

    Hayal meyal
    Ayrılık zor, çok zor
    Dönüşü olmayan ayrılıklar
    Bu acı gerçeği bilmeler

    Hayal meyal
    Unutmam, unutamam
    Nasıl unuturum
    Unutmak çok zor seni

    Hayal meyal
    Özledim telaşlarını, sabırsızlıklarını
    Acele etmelerini, sıkıştırmalarını
    Arar oldum seni


    Unutmam, unutmayacağım
    Hayal meyal seni
    Giymeyeceğim ateşten gömleği
    Bekleyeceğim seni, Geleceğin günü

    Abdullah Süyüm

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    17.07.2011 - 21:29

    Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
    Işığı gördüm, korktum.
    Ağladım.

    Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim.
    Karanlığı gördüm, korktum.
    Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladim sevdiklerimi...
    Ağladım.

    Yaşamayı ögrendim.
    Dogumun, hayatın bitmeye başladığı an oldugunu;
    aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar oldugunu
    ögrendim.

    Zamanı ögrendim.
    Yarıştım onunla…
    Zamanla yarışılmayacagını,
    zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim…

    Insanı ögrendim.
    Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler oldugunu…
    Sonra da her insanın içinde
    iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.

    Sevmeyi ögrendim.
    Sonra güvenmeyi…
    Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı oldugunu,
    sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kuruldugunu
    ögrendim.

    İnsan tenini ögrendim.
    Sonra tenin altında bir ruh bulundugunu...
    Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu ögrendim.

    Evreni ögrendim.
    Sonra evreni aydınlatmanın yollarını ögrendim.
    Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni
    aydınlatabilmek gerektigin ögrendim.

    Ekmeği ögrendim.
    Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
    Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
    bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim.

    Okumayı ögrendim.
    Kendime yazıyı ögrettim sonra…
    Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana…

    Gitmeyi ögrendim.
    Sonra dayanamayıp dönmeyi…
    Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi…

    Dünyaya tek başına meydan okumayı ögrendim genç yaşta…
    Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.
    Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektigine aydım.

    Düşünmeyi ögrendim.
    Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim.
    Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek
    oldugunu ögrendim.

    Namusun önemini ögrendim evde…
    Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
    gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
    sürmemek oldugunu ögrendim.

    Gerçegi ögrendim bir gün…
    Ve gerçegin acı oldugunu…
    Sonra kararında acının, yemege oldugu kadar hayata da
    lezzet kattığını ögrendim.

    Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
    hayatı tadacağını öğrendim.

    Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
    Olur ya …
    Kalp durur …
    Akıl unutur …
    Ben dostlarımı ruhumla severim.
    O ne durur, ne de unutur …

    Mevlana

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    16.07.2011 - 11:28

    Sen Hiç Sevdinmi Senin Olmayan Birini
    Sen hiç duydun mu baska bir yüregi kendi gögsünde atar gibi...
    Üzüldün mü, yanaklarindan süzüldü mü hiç bir baskasinin gözyaslari...
    Yabanci hiçkiriklar gelip dügümlendi mi göğsünde...
    Düsündün mü geceleri... senin olmayan rüyalar gördün mü...
    senin olmayan birini sevdin mi?
    Gökyüzüne baktin mi, yildizlar düstü mü günes dogdu mu her gecenin sonunda?
    Uyandin mi baska birinin sabahina?
    Hiç sevdin mi sen,
    Duydun mu baska bir yüregi kendi gögsünde atar gibi...
    Gülümseyisini hissettin mi belli belirsiz
    senin dudaklarindaymiscasina yakin... Sicak...
    Hiç sevdin mi senin olmayan birini?
    Senin olmayan bir sehirde, bir gecede, bir bedende yasadin mi hiç?
    Sen hiç gerçekten sevdin mi senin olmayan birini....

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    16.07.2011 - 10:27

    ÖGRENDİM...! ! !
    İnsanları ne kadar düşünürsem düşüneyim onların beni o kadar düşünmediklerini öğrendim...Dilin karşısındaki gözlere karşı söyleyemediği sözleri parmakların kolaylıkla yazabildiğini öğrendim...En çok önemsediğim kişilerin benden hep uzaklaştıklarnı öğrendim...Kalbim ne kadar kırık olursa olsun benim acılarımdan dolayı durmayacağını öğrendim ve kalbimi asıl acıtanın yine kendim olduğunu öğrendim...! ! !

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    16.07.2011 - 00:42

    VAR MISIN?

    Masal gibi bir aşk yaşayalım seninle
    Bir sen bir ben bilelim yaşananları
    ...Sonra denizden bir boş sayfa açıp
    Var mısın...
    Sulara yazalım masal aşkımızı
    Varsın yaşanmamış olsun
    Dalgalar kayalarda söylesin şarkımızı
    Aşkımız kıyı kıyı, liman liman dolaşsın
    Var mısın...
    Bir düş olup düşelim sulara
    Bedenlerimiz arzulara teslim
    Aşk selinde yıkanalım sırılsıklam
    Dev dalgalarda bir bedende sarsılalım
    Var mısın...
    Koskoca bir ummanda kaybolalım
    Aşkımızı anlatalım uçan kuşa
    Dolaşıp liman liman cümle alemi
    Fırtınada aynı limana sığınalım
    Var mısın...
    Yazalım yaşanmış gibi yaşanmamışları
    Öpüşmelerimizi boş kumsalda
    Hayal sevişmelerimizi bulutlar altında
    İster adı masal olsun aşkımızın
    Var mısın...
    Bir gecede bin defa ölelim
    İçimizde masalsı ürpermeler
    Kah ağlayalım kah gülelim
    Sulara aşkımızı yazıp acıları silelim
    Var mısın...
    Bir masal yazalım sulara
    Yaşanmamış aşkımızın masalını
    Sonra ölelim hiç yaşamamış gibi yarın
    Masal aşkımız sularda yaşasın...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    15.07.2011 - 15:58

    YAPRAKLAR VE DALLAR

    Hani nasıl, yapraklar, dallar, bir gün tutundukları ağaçlarından düştüklerinde öleceklerini bilir de, genede bir an daha fazla yerlerinden düşmemek umuduyla, ne kadar ağaca sarılıp, yalvarsalar da, ağaçın umurunda bile olmaz.
    Zira ağaç nasıl olsa gidenlerin yerine, yeni yaprakların, yeni dalların geleceklerin ve kendisinin onlar gibi çabuk ölmeyeceğini bilmektedir.

    İşte biz insanlarda tıpkı yaprak, dal ve ağaç gibiyiz.
    Çok sevdiğimiz kimselerden kopmamak, kaybetmemek için ne kadar sarılırsak ta, yalvarırsak ta, onların umurunda bile olmaz.
    Çünkü onlar ne sevmeyi ne de kaybetmeyi bilirler.
    Nasıl olsa gidenin yerini dolduracak olanlar hazır bekliyor der ve
    ağaç gibi beklerler. Ama bir gün kendilerinin dallardan, yapraklaradn daha feci öleceklerini düşünemezler.

    Onun için, sarıldıklarımız, kopmak istemediklerimiz,
    bizi bir dal, bir yaprak gibi koparıp öldürmek istediklerinde,
    bizden önce, Onlar ÇOKTAN ÖLMÜŞ OLSUNLAR.

Toplam 1172 mesaj bulundu