HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
17.03.2014 - 10:25
Hiç özledin mi
Özleyip de
Yüreğine sordun mu
İnsan
Sevdiği kadar mı özlermiş
Ben
Seni özlediğimde anladım
Ne kadar çok sevdiğimi
Bırak yüreğimi
Dudağıma tenime bile
Sözüm geçirmedi
Dilim dile geldi
Özlem, özlem söyledi
Gözüm dile geldi
Hasret, hasret ağladı
Tenim dile geldi
Arzu arzu çağladı
Yüreğim dile geldi
Aşk aşk diye yandı
29.01.2014 - 16:18
O BENİM DESEN
saklımdaki nadide sırrım
çöz ruhundaki basit bulmacaları
gönlüne yüz süren boyalı suretleri yıka
cesaretle sev beni bırak uyuz kapsınlar
ne kadar maskeli suliet varsa korksun aşkımızdan
o benim /benim işte desen
benim ol sende
kalabalıkta sıkışmış yalnızlığıma sinen
ter kokularını sar yok et yasemen kokunla
firar eylesin sahte ne varsa gönül çadırında
sen tebessüm et gecelerine karışan kahkalarıma
efkarı dağılsın benliğinin göz ayinlerimde
etrafı çevreleyen çakallara inat
o benim/benim işte desen
benim ol sende
ah benim biçare zavallı sevgilim
yok etsen istilacı fikirleri akıl tünellerinden
mandallasak yalnızlıklarımızı yıldızlara
gönlümün bulut yastıklarına dayasan başını
göz mazgallarımızdan sızan ışığa dalsak bakışarak
savrulsa tozlaşan yalanlar anılarımızdan
erise buzlaşan arzular beden ateşlerinde
iç içe geçerken sen ilan etsen soluğunda
o benım/benim işte desen
benim ol sende
saklımdaki nadide sırrım
canıma tanelendin yine bilmezden gelişinle
sevmenin ince sızında gel sarhoş olalım içelim sek
son nefesini üflemeden evrene ciğerlerimiz
aşka doysun ruhumuz
ya bir cesaret sen söyle yüreğine
o benim/benim işte
yada kal renkli düşlerimde buda suç değil ise
benim ol sende
yeşim demirelli
27.01.2014 - 16:24
Sevişmek İstiyorum
Sevişmek istiyorum seninle
Yıldızların altında, Sabahlara dek.
Sevişmek istiyorum seninle,
Terimiz ırmak olup Akana dek.
Sevişmek istiyorum seninle,
Dünyada yalnız ikimiz
Kalana dek.
Sevişmek istiyorum seninle,
Sonsuz göklere uçana dek.
Sevişmek istiyorum seninle,
Tek beden ve tek ruh olup
Ölene dek.
Sevişmek istiyorum seninle,
Ölüp ölüp dirilene dek.
Seveceğim seni,
Sonsuza dek.
Yenal Karavelioğlu
23.01.2014 - 08:35
Biliyorum........ Seviyorsun.
Her sabah telefonla gelen sesin,
Titreyerek yutardı kelimeleri.
Suskun duran nefes alışlarınla,
Sözler boğazında düğümlenirdi.
Biliyorum...... sen beni çok seviyorsun....
Omuzlarına yılların yorgunluğu,
Saçlarına ara ara yağan karlar,
Ve yüzünde oluşmuş senelerin çizgileri,
Çehrene ayrı bir hava katmıştı sanki.
Biliyorum...... sen beni çok seviyorsun....
Gözlerini kaçırırdın gözlerimden,
Ufka bakar,dalar giderdin.
Susan dil,kaçırılan gözler,
Çok şey anlatırdı farkettirmeden.
Biliyorum....... sen beni çok seviyorsun....
Elini uzatamazdın ellerime,
Titrerdi acı içinde bedenin.
Kucaklayamazdı kolların sevdiğini,
Rüyadan uyanılır mı üzüntüsüyle.
Biliyorum....... sen beni çok seviyorsun....
Başımı koyardım sevgiyle dizlerine,
Koklardım yıllaca var olan kokunu,
Elin saçlarımda dolaşmak isterken,
Ürkerek askıya alırdın hareketini.
Biliyorum...... sen beni çok seviyorsun....
Zaman zaman yakaladığım bakışlarında,
Bir çok soru görürdüm cevapsız.
Nemlilik oluşurdu akmaya yol arayan.
Üzüntü çökerdi üzerine,
Ya yine ayrılık çanları çalar mı diye
Biliyorum.......... sen beni çok seviyorsun....
Ayşe Gönül
20.01.2014 - 19:22
Nefesin Nefesimde
Arzularım kabarıyor aklıma her gelişinde,
Ne gelirse içimden dökmek istiyorum sessizce.
İçimdeki serzenişleri bir yana bırakıp,
Hissetmek istiyorum ateşini her seferin de..
Dudaklarımda hep senin adındır mahşere kadar,
Gözlerim ellere amadır.
Sensizliğin de bile sıcaklığın yakar beni,
Kalbim sadece sen.... diye haykırırken,
Ölümsüzleştiririm bendeki seni..
Sararım yastığı sen diye her gece.
Anlatırım tüm senli duygularımı.
Bazen boğulurum hıçkırıklara,
Yanında olmamanın iç çekişiyle..
Kuruyan dudaklar öpmedikce seni,
Çatlak çatlak acı verir her seferinde..
Nefesim isyan eder,
Nefesinden ayrı gelince.
Bak kirpiklerime.....
Kapamaz oldu sana bakan gözleri
Düşlerimde seni görmeyince...
İsyankar gönlüme söz geçiremez,
Yazdığım özlem şiirlerim.
Dökülen göz yaşlarım silemez,
Dizelere döktüğüm seni.
Ben hayat bulmuşum bedeninde,
Nefesin nefesimdeyse..
Ayşe Gönül
20.01.2014
02.01.2014 - 19:56
Yasak Sevişme
Ne ben prensim,
ne de sen peri,
Ben avare bir serseri,
Sense yalnızın biri.
günlerimiz böyle geçer işte
gidemiyoruz bir adım öteye
ne ileri ne de geri.
ikimizin de gayesi yaşamaktı elbet
belki doyarcasına dudak dudağa öpüşmek
ya da deliler gibi geceleri sevişmek
bir bedende bir tende bütünleşmek
ve hazın cehenneminde ölmek
işte bizim hayatımız bu demek
işte bizim hayatımız bu demek
bir masalın yolcularıyız biz
sen roman kahramanlarından en güzeli
ben ise dağ başlarında firarinin biri
geceleri yıldızlar altında,
baykuş sesleriyle ürker yüreklerimiz
ve dalarız,
dalarız karanlıklarda hayali sevişmelere.
öperiz alnında geçip giden gençliklerimizin
sonra bir rüzgar eser derinden
kurtların çakalların uğultusuyla
irkiliriz hayallerimizden,
öpüşmelerimizin yokluğunda,
tutsak oluruz sevişmelere,hayali sevişmelere
ve ölürüz varlıkla yokluğun ustura ağzında
varlıkla yokluğun ustura ağzında ölürüz.
uçar tenlerimiz göklerin gizeminde,
sarılır bedenlerimiz meleklerin yüreğinde
oradan biri çıkar feryat figan içinde,
biri kurşun sıkar vadesiz gidişe,
melekler ürker ayırır bizi,
meğerse ölümde de yasakmış sevişmek bu ülkede
bu ülkede ölümde de yasakmış sevişmek.
Halis Babat
02.01.2014 - 11:33
Sevişmek Gerek
Göz, göze sevişiriz biz
sarılmak, sevişmek gerek.
Aşkdır birlikte olmanın başı
sarılmak, sevişmek, öpüşmek gerek.
Gönül ateşimiz bedeldir dünyaya
belki bir fırtına bir bora.
Aşkın adı sevişmedir
sevişemedik biz doya, doya.
Aşkdır birlikte olmanın başı
sarılmak, sevişmek, öpüşmek gerek...
Sensiz
sanki bir anlıktır hayat.
Gerçek aşk
parmaklar kadar seyrek.
Bakarsın
başlamıştır sonsuz seyahat.
Sarılmak, sevişmek öpüşmek gerek....
Cahit İpekoğlu
30.12.2013 - 11:18
ESKİ YILDAN YENİ YILA
Hoş geldiydi hoş gitmiyor
Gözyaşımız döker gider
Kaç yıl geçti farketmiyor
Boynumuzu büker gider
Eski yıldan yeni yıla
Adı mutlu yıllar ola
Trakya'dan Anadol'a
Bir rehavet çöker gider
Bir yıl daha bir yıl daha
Her senemiz zor vallaha
İşimiz kalmış Allah'a
Sinemizi yakar gider
Terör gelip sıvanıyor
Trafikte can yanıyor
Yokluk yarası kanıyor
Canlar acı çeker gider
Hürdemi sanma karamsar
Ne açım ne çok param var
Gel yeni yıl gel yaram sar
Her yıl umut eker gider
Hürdemi Nevzat Bayramoğlu
20.11.2013 - 09:12
Bazen insanlar çok güzel oluyordu.
Görünüşleriyle değil.
Söyledikleriyle de değil.
Sadece varlıklarıyla.'
Hiç Kimse Sıradan Değildir./ Markus Zusak
Merhaba; Şiir severseniz gruba katılmanızı bekleriz. Grubumuz sizin katılımınızla, vereceğiniz destekle, güçlenecek ve daha da renklenecektir. Saygılarımla.Şiir tadında kalınız.
https://www.facebook.com/groups/hayatsiirdir/
09.11.2013 - 08:58
SENİNLE OLMANIN..
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
'Seni seviyorum' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek, birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek.
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana. Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek. Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi, yıldızlara, aya anlatmak. Okuduğum kitabın sayfalarında; dinlediğim şarkıların, türkülerin, şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi. Isırmazdım dilimin ucunu. Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda. Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni.
Ama sen hiç benimle olmadın ki.
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ, YA YÜREĞİN.
02.11.2013 - 12:46
Hoş geldin be güzel yüreğime,
Bekleyen kollarıma hoşgeldin.
Bir başka güzel bugün şehrim,
Seninle nefese hoşgeldin.
Teninle dolacak,kokunla bezenecek belki,
Hasretinden özleyene hoşgeldin.
Sımsıkı sarılacak bedenim,
Çılgın arzularıma hoşgeldin..
Öpmek,koklamak her yerinden,
Okşamak saçlarını yürek dolusu,
Doyasıya,ölesiye sevmek var belki,
Geldin ya,yüreğime hoşgeldin...
20.10.2013 - 13:33
Küçük mutluluklar diliyorum.
Sıcacık bir kahve,
Sıcak insanlar,
Sana hayran bir çift göz
Trafikte yeşil ışık.
Küçük, renkli pabuçlar,
Yağmurlu havada hafif bir rüzgar eşliğinde çıplak ayaklarla dolaşmak....
Ve toprak kokusu...
Küçük şeyler diliyorum;
BÜYÜK MUTLULUKLAR İÇİN....
20.10.2013 - 00:42
Sikintilarim oldugunu,
Rüyalarimda,bulustugumuz gecelerde,
Beni hic yanliz birakmadin,
Ellerini tutup kanim,
Kaynadi sana,
Kalbimin firlayacagini,
Hissettim birden,
O günleri sabirsizlikla
Bekliyorum,
Ne zaman diyeceksin,
Seni seviyorum diye,
Sensiz gecen her dakika,
Sensiz anlar bana degersiz,
Kaliyor,
Ariyorum bulamiyorum,
Caresizligimi yasiyorum,
Her kadehimde seni görüyorum,
Uzak! ne kadar olsanda,
Kilometre coksa,
O kadar yogun ve o denli,
Gizlice seni sevdim
Bir atessin kalbimde yanan
Hayallerin zihnimde olusan,
Alevlendirdin bu atesi,
Sarilmani beklerken,
Söyleyecegin günleri sayiyorum,
Seni sevi yorum diye,
Cileli melegim benim,
Can yoldasim,sirdasim benim,
Gizlice sevdim seni
19.10.2013 - 14:30
ANASON KOKAN DUDAKLAR
”Loş ışıkta
ben değil,
o gece sarhoştu aslında”
Takvimler bile sarı
hazan mevsimi ya adı
veya sonbahar
kimin umurunda...
Vebal gibi boynumda
zincirsiz asılı bir geceye
varlığın adını koyarken
sabahına secde eder gibi
bütün bedenimde yokluğun başlar
ve o gecenin koynunda
yosması gibi çıplak
üşüyen ayışığı var
vakit dar
saatler durmuş
zaman bir yabancı yolcu
geçerse geçsin umursuzluğunda
ayaklarımın altında
diz üstü
huysuz yatar
hatırımda
o meşum karanlığın
ıslak,nemli ve ıssız sokağında
korkak bakan
bir deli rahatlığında
hoyrat gönlüm var...
Dönüp dolaşıp
döndüğü yerde yanan
feneri söndürür durmadan
susmuş
uyuşmuş
anason kokan dudaklar...
EYLÜL-EKİM 2011
LEYLA KÜÇÜK ÜLKER
14.10.2013 - 22:05
Yüreğine damla damla umut, günlerine bin tatlı mutluluk dolsun. Sevdiklerin hep yanında olsun, yüzün ve gülün hiç solmasın. Bayramın kutlu olsun…
14.10.2013 - 10:35
Değerli arkadaşım!
Kurban bayramınızı içtenlikle kutlar, bu bayramın bütün dünyaya barış, mutluluk ve sevgi sağlamasını umar, sizi saygı ve sevgiyle selamlar, sağlık ve mutluluklar dilerim..
13.10.2013 - 00:39
Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar gittikçe daha güzel
Güneş daha hızlı adımlıyor gökyüzünü
Sular daha soğuk rüzgâr daha serin
Eskiden her konuda konuşurdum istekle
Bir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi
Büyük yapılar ışıklı çarşılar bitti
Ara sokaklara salaş kahvelere gidiyorum
Kurtulmak için çırpındığım çocukluğu
Yeniden öğreniyorum çocuklardan şaşarak
Bütün sesler çın çın bir yalnızlık oluyor
İçimden geçenleri söyledim sanıyorum
Birisi bir şarkı söylemesin kederle
Tenimde bir titreme kirpiklerimde buğu
Kısa söz basit eşya kedi sevgisi
Aktıkça ağaran bir suyum zamanın ırmağında
Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar daha güzel kadınlar daha uzak...
___________Şükrü Erbaş___________
07.10.2013 - 19:54
GECE GÖZLÜME
Biliyorum ki dile gelse yıldızlar,
Söyleyecekler seni nasıl sevdiğimi….
Biliyorum ki dile gelse güneş,
Söyleyecek her sabah nasıl sana uyandığımı….
Dile gelse şu sokaklar,
Gökte uçan kuş,
Anlatacaklar sana özlemimi…
Özledim,
Ve hasretim gözlerine…
Yüreğimde senden baharlar yeşertip,
Senden bahar çiçekleri topluyorum her sabah…
Yıldızlar kaydırıp gökten,
Seni diliyorum her gece….
Bir gelsen diyorsun ya sevdiğim,
Ben senden hiç gitmiyorum ki,
Yüreğine yüreğimi hapsettim,
Ben sende gönüllü mahkumum inan…
Ben yokluğuna inat varlığınla avutuyorum yüreğimi,
Uzak sabahlara açılan gözlerini düşünüyorum,
Sensiz senli yangınlarını duyuyorum tenimde,
Uzayan yollara bırakıp gözlerimi,
hasretinle yanıyorum
Ben seni çok özlüyorum….
06.10.2013 - 13:46
TÜRKİYEDE EVLENMENİN 34 YOLU
1- GÖRÜCÜ USULÜ İLE EVLENME:
Bu evlenme biçiminde kız seçme girişimi, doğrudan doğruya evlenecek gencin annesi,babası veya diğer yakınları tarafından başlatılmaktadır. Gencin kızı beğenmesi yeterli değildir. Diğer aile bireylerinin de onayını alması gerekmektedir. İlk önemli değerlendirme kızın güzelliği, asaleti, huyu, mahareti ve iffeti konusunda olur.
2- KIZ KAÇIRMA:
Ailelerin evliliğe kesin karşı çıkması durumunda kız kaçırma olayı gündeme gelir. Bu durum, sosyo-ekonomik ve diğer sebeplerle en çok kız tarafının engellemesi ile ortaya çıkar. Kız kaçırmanın diğer bir şekli de kızın rızası olmadan, zorla kaçırılmasıdır.
3- BAŞLIK PARASI KARŞILIĞINDA EVLENME:
Başlık, Anadolu´nun birçok yerinde,evlenecek gencin kız tarafına ödediği paraya denir. Bu ödeme nakit para yanında; altın, ev, bahçe, tarla veya canlı hayvan (at, koyun, sığır vb.) olarak da gerçekleştirilmektedir. Oğlan tarafının ekonomik yıkımına sebep olmakta, gerekli paranın temin edilmemesi durumunda, kız kaçırma ve kan davası çoğaltmaktadır.
4- OTURAK ALMA EVLİLİK:
“Erkeğin kızı zorla kaçırması yanında, kızın bohçasını alarak oğlan evine gidip oturması durumu vardır ki buna bazı yörelerde, “oturak alma” denilmektedir. Kütahya, Sivas, Kastamonu illerinde bu evlilik biçimlerine rastlanmaktadır.
5- BAŞ ÖRTÜSÜ KAÇIRMA YOLUYLA EVLİLİK:
Hakkari, Van, Ağrı ve Erzurum´un bazı ilçelerinde rastlanan bu evliliğin gerçekleştirilmesinde; kıza ait bir eşyanın kaçırılması, kızı kaçırmakla eş tutulmaktadır. Bir kızın baş örtüsü delikanlı tarafından zorla kaçırılırsa, baş örtüsü kaçırılan kızın namusu kirlenmiş sayılır.
6- BEŞİK KERTME:
Birbirini çok seven eş-dost, komşu veya yakınlar, çocukları henüz beşikte iken, beşiklerine birer kertme (işaret) vurarak kız ve oğlanın haberi olmadan nişanı gerçekleştirirler.Temelinde sosyo-ekonomik ve psikolojik etmenlerin yattığı bu tür evlenme, Hindistan ve Avustralya´da da görülmektedir.
7- TAYGELDİ:
Eşini kaybetmiş bir kadının ya da boşanmış kadın veya erkeğin çocuklarını da alarak başka bir ‘dul’la evlenmesidir. Yanlarına gelen çocuklara taygeldi denir.
8- KUMA:
Eşi, çocuk doğuramayan erkek yeniden evlenirdi. Bu gibi evlenmelerde ilk kadın, sonradan gelenin yanında ikinci plana düşer.
9- BERDEL:
Başlık parası vermemek için hem kızı hem de oğlu bulunan iki ailenin, karşılıklı olarak hem kızlarını hem de oğullarını birlikte evlendirmeleri suretiyle gerçekleştirilmektedir.
10- KEPİR (YABAN DEĞİŞİMİ) :
Zor kullanılarak gerçekleştirilen bir evlilik biçimidir. Evlenmek isteyen fakat başlık parası ve düğün masraflarını karşılayacak durumu olmayan ya da ailelerin çıkardıkları zorluklardan çekinen bekar iki arkadaş, kız kardeşlerini kendi aralarında değiştirirler. Bu tarz evlenme biçimine Hakkâri ve çevresinde rastlanılmaktadır.
11- ÖLEN KARDEŞİN KARISIYLA EVLENME:
Doğu ve Güneydoğu Anadolu´da rastlanan bir evliliktir. Törelerden kaynaklanan bu evlilik biçimi, “Namusu başkalarına kaptırmamak” gibi bir anlayışla gerçekleştirilmektedir. Ölen kardeşin karısı, bekar olan erkek kardeşle evlendirilir veya evli olan erkek kardeşin ikinci eşi olması yoluna gidilir. Erkek kardeşin olmaması durumunda ise, yeğenler veya yakın akrabalardan birisi tercih edilir. Mirasın bölünmesi, öksüz kalan çocukların geleceğinden duyulan endişeler de bu tarz evliliklere neden olmaktadır.
12- BALDIZLA EVLİLİK:
Eşini kaybeden kocanın, baldızı ile evlenmesidir. Öksüz kalan çocuklara “üvey anne” olarak seçilen teyzenin daha hoşgörülü davranabileceği düşüncesi, bu evlenme biçiminin tercih edilmesinde etkili olmaktadır.
13- İÇ GÜVEYİ:
Erkek çocuğu olmayan, ekonomik durumu iyi bazı aileler, kızı dışarı verme yerine, damadı “iç güveyi” olarak eve almaktadırlar. Özellikle tek kız çocuğu olan bazı aileler bu yola başvurmaktadır.
14- YETİM EVLİLİĞİ:
Anne ve babası ölmüş, kardeşleri olmayan bir delikanlı veya kızın, ileride kimsesiz kalmaması için yakın akrabalarından biriyle evlendirilmesidir.
15- YAKIN AKRABA EVLİLİĞİ:
Türkiye´de evli çiftlerin yaklaşık üçte birinin birbirleriyle yakın akraba oldukları ifade edilmekte ve akraba olan eşlerin yüzde 80´inin kardeş çocukları oldukları belirtilmektedir. Mirasın bölünmemesi, yakın akraba ve kardeş çocuklarının yaşlılık döneminde kayın valide ve kayın pedere daha iyi bakabilecekleri ümidi vb. sebeplerle bu evlenme biçimi tercih edilmektedir.
16- OLDU BİTTİ EVLİLİK:
Cinsel bir birliktelik yaşayarak evliliğin gerçekleşmesini sağlamak amaçlıdır.
17- PARA KARŞILIĞI EVLENME:
İlköğretim çağındaki çocukların okula gönderilmeyerek veya okuldan alınarak para karşılığında evlendirilmesidir. “Çocuk” denecek yaştaki kızların yaşlı ve özürlülere satılması şeklinde gerçekleştirilmektedir.
18- KAN PARASI KARŞILIĞI EVLENME:
Doğu ve Güneydoğunun kırsal kesimlerinde, öldürülen kişinin kan bedeli olarak para, altın, ev, tarla yanında kız verildiği de görülmektedir.
19- ÖÇ ALMA KARŞILIĞI EVLENME:
Aralarında kan davası bulunan kimi ailelerin, karşı tarafın onurunu incitip saygınlığını zedelemek amacı ile bu yola başvurdukları görülmektedir.
20- ÇOK EŞLİ EVLİLİK:
Eğitim düzeyinin yükseldiği çevrelerde bu evlenme biçimi ortadan kalmış olmasına rağmen, eğitim düzeyi düşük kırsal kesimlerde hala devam etmektedir. Çoğunlukla, erkek çocuk sahibi olup bulunduğu çevreye hükmetmek amacı ön plandadır.
21- ANLAŞMALI EVLİLİK:
Eşlerini kaybetmiş kadın veya erkeklerin yaşlılık döneminde gerçekleştirdikleri bir evlenme biçimidir.
22- HİLELİ EVLİLİK:
Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olan erkeklerin dul olanlarının, maaşlarının öldükten sonra bir yakını tarafından alınması için başvurulan evlilik biçimidir. Kağıt üzerinde kalan bir evliliktir.
23- RASTLANTI EVLİLİĞİ:
Rastlantı sonucu, başı sonu düşünülmeden yapılan evliliktir. Bir yolculuk sırasında karşılaşma, arkadaş, eş dost, akraba evinde karşılaşma, telefon konuşması sırasında ortaya çıkan etkilenme üzerine bu tür evliliğe karar verilebilmektedir.
24- İLAN YOLUYLA EŞ SEÇME (EVLENME) :
Son zamanlarda, gazete, dergi, televizyonların teletext sayfalarına ve internete ilan vererek eş seçme yoluna gidildiği sıkça görülmektedir.
25- TERCİHLİ EVLİLİK:
Genellikle ana baba, büyük anne, büyük baba gibi aile büyüklerinin onayı ile gerçekleştirilmektedir.
26- YABANCI İLE EVLİLİK:
Yurt dışında görev yapan veya “işçi” olarak çalışanların gerçekleştirdikleri bir evlenme biçimidir.
27- FARKLI MEZHEP EVLİLİĞİ:
Birbirini seven farklı mezheplerden kişiler mutlu evlilikler yapabilirler.
28- METRES EDİNME:
Büyük kentlerde yaşayan eğitimsiz zenginler arasında; refah ve zenginlik göstergesi olarak “metres edinme” modası görülmektedir.
29- MUTA EVLİLİĞİ:
Geçici bir süre için yapılan evliliktir. Daha çok İran´da uygulanan bu evlenme biçimi, Türkiye´de de bazı çevrelerde görülmektedir.
30- DIŞ GÜVEYİ EVLİLİĞİ:
Başka ülkelerden kadınların Türkiye’den biriyle evlenmesi durumudur.
31- DUL EVLİLİĞİ:
Karısından boşanmış veya karısı ölmüş bir erkeğin, yine kocasından boşanmış veya kocası ölmüş bir dul kadınla evlenmesidir.
32- TANIŞIP ANLAŞARAK EVLENME:
Kız ve erkek belli bir süre arkadaşlık yaparak birbirlerini iyice tanıdıktan sonra gerçekleştirdikleri evlenme biçimidir
33- TELEVİZYON EVLİLİĞİ:
Bazı televizyon kanallarınca yürütülen reyting amaçlı bir evlenme biçimidir._,___
34- 'DÜZEYLİ BİR BİRLİKTELİK' (UTANGAÇ İSELER SADECE ARKADAŞIZ)
Ne menem bi şeyse, yeni keşfedildi. Karşı iki cins bi haneyi paylaşıyor. Canları sıkılınca 'Düzey' değiştiriyorlar.
06.10.2013 - 09:34
Derdi nedir bu sonbaharın
Neden soldurur gülleri
Nerden bulur bu insanlar
Ben umutsuzken gülünecek şeyleri
Tuhaflık bende biliyorum
Bir neden arıyorum unutmak için herşeyi
Unutmak için kendimi
İki kelime yetiyor seni seven kalbi kırmaya
Sonra roman yazsan ne fayda
İki adımda geçiyorsun yalnızlık denen tarafa
Sonra dağlar geçsen ne fayda...
03.10.2013 - 22:01
yorgun bedenin gözlerim ise ağlamaklı
dokunsalar ağlayacam ki
o kadar duygusalımki
anlatsam sözcükler yetersiz kalır
aniden derin düşünceler sarar bedenimi
hep korkumdu seni kaybetmek hissi
dedim ya düşünçelerimde fikrimde sen
başkası olamazdı ya yasaklı sevgim
o gurbet senin bu gurbet benim hiç
karşı karşıya gelemedik seninle
hep bir engeller cıkardolar karşımıza
ama ben en çok senin elini tutmayı özledim
02.10.2013 - 08:19
Sen mi geldin?
Sus! ...Hiçbir şey söyleme! ...
Sessizce yaklaş, sokul yanıma, tut ellerimden..
€n güzel bakışını sür gözlerime! ...
Değsin saçının karası saçıma...
Şimdi eğil...VE...Öp B€ni! ...
TAA..Yalnızlığımdan öp beni...! ! !
02.10.2013 - 00:14
(KORE'DE ÖLEN BiR YEDEK SUBAYIMIZIN MENDERES'E SÖYLEDiKLERi)
DiYET
Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki
gözünüzle
bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
iki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan
Bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
ve bütün kaygınız
iki
bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi
de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, Üniversiteli yedek subayı,
Kore'de harcadınız, Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan
içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim, Adnan
Bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum,
Adnan Bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.
25 Haziran 1959
—
01.10.2013 - 18:58
Yuh Olsun
Biri bin edip satanlar
Pireyi deve yapanlar
Paraya pula tapanlar
Yuh olsun size, yuh olsun.
Harama kaşık salanlar
Yetim hakkını çalanlar
Cephede geri duranlar
Yuh olsun size,yuh olsun.
Sevgi,saygı bilmeyenler
Hiç gözyaşı silmeyenler
Kadir kıymet bilmeyenler
Yuh olsun size,yuh olsun.
Milleti hiçe sayanlar
Gündüzü gece sayanlar
Söz deyip sözden cayanlar
Yuh olsun size,yuh olsun.
Etrafa şaşı bakanlar
Pireye yorgan yakanlar
Yolsuzluk bayrağı takanlar
Yuh olsun size,yuh olsun.
Zulme göğüs germeğenler
Kötüleri yermeyenler
Renk renk çiçek dermeyenler
Yuh olsun size,yuh olsun.
Dürüstlüğe saf bu diyenler
Töreme pavyon diyenler
Küfür gömleğin giyenler
Yuh olsun size,yuh olsun.
Yaşar Yaramış
Toplam 1172 mesaj bulundu