HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
26.10.2011 - 23:30
ORADA KİMSE VAR MI?
Biliyorum üşüyorsun şimdi,
Belki de ayakların çıplak, açsın.
Belki orada bir ailenin umut bağladığı bir gençsin, okuyorsun.
Belki askersin, yoksa polis mi?
Belki geleceğe kendin gibi fidanlar yetiştirmek için okutuyorsun, öğretmensin.
Van'lım,
Soğuk biliyorum, uykusuzsun, beton ısıtmıyor.
Kolon yastık, duvar yorgan.
Yerin dar, sabaha varıp varamama telaşındasın.
Kardeşin mi yanında can vermiş, yoksa arkadaşın mı?
Evladın mı öldü ana?
Sen çocuk yetim mi kaldın?
Neden bu kadar çaresizsin baba?
Van Göl'ü de söndürmez şimdi ateşini,
Koşup Ağrı'dan kar mı getirsem?
Ya da sen aç bağrını üstüne ağlayayım,
Bir ses edip geliyorum, ben burdayım.
Ses ver şimdi insanlık.
Orada kimse var mııı?
23.10.2011 - 11:45
GÜZ YAĞMURU
Şimdi açılmalı
Şimdi girmelisin kapıdan.
Önce gözlerini görmeliyim.
Ne saçlarını ne dudaklarını
Öncelik gözlerinin…
Gözlerin ve ben
Saatlerce konuşuruz gelişinden…
Yağmur öncesi karanlığı anımsatsın dudakların.
Saçların sesinin yumuşaklığı gibi avuçlarımda,
Yüreğinin atışı içimde olsun.
Şimdi açılmalı
Şehirdeki bütün kapılardan sen girmelisin.
Senlerden yalnızca biri sen olmalı.
Onu ben bulmalıyım.
Duvarlara asmalıyım gidişlerini.
Kapı zillerinden gözyaşlarım akmalı…
Görünce tanımalısın,
Başını kaldırıp ‘güz yağmuru bu’ demelisin.
Gitmelisin ben git demeden.
Gözlerin bende kalmalı.
Gözlerin ve ben
Saatlerce konuşuruz gidişinden…
1999 İzmir….(mükerrem samalar)
22.10.2011 - 19:52
Küçük çocuk annesine sordu: 'Sol ne demek? '
Anne bir süre düşündükten sonra yanıtladı:
'Sol; sokakta sek-sek oynamak demek,
Korkudan ölsen de lunaparkta zincirli sandalyeye binmek demek,
Gece yatağından gökyüzünü izleyip gözüne kestirdiğin bir yıldızla sır paylaşmak demek,
Küçük fokları gaddarca öldüren fok katillerini hiç unutmamak ve kürk giymiş bir bayanın üstüne,
'Yaşasın Foklar' diyerek kalıcı boya atmak demek,
Yunusların bazen bir insan olduğunu düşünmek ve onların o muhteşem özgürlüklerini kıskanmak demek,
Afrika'da bir ay sonra 700 bin yaşıtın çocuğun susuzluktan öleceğini öğrenip kumbaradaki parayı koşarak acil yardım kurumlarına götürmek ve bundan böyle diş fırçalarken musluğu kapalı tutmak demek,
Yemeğini bitirip geri kalanını üşenmeden bir torbaya koyup en yakın hayvan barınağına götürmek demek,
Köpeğini gezdirirken bir poşete onun bıraktıklarını almak ve çöp kutusuna atmak demek.
Kesilen her ağaç, yanan her orman için ne yapıp edip mutlaka ve mutlaka ağaç dikmek demek,
Kimselerin bu orada ne yapıyor demesine aldırmadan insanların kumsalda bıraktığı çöpleri toplamak demek,
Çok meraklı olmak demek,
Şu yaşadığımız dünyada kaç dil konuşuluyor?
Farklı kaç renk insan var?
Neden Çinliler sütle yapılmış yiyecekleri yiyemezler?
Güney ve Kuzey Kutbu'na kaç kişi gitmiştir, onların bu yolculuklarında başına neler gelmiştir?
Şu bizim oturduğumuz kentin kaç kapısı var? Kaç müze var?
Yazıyı ilk bulan kavim Sümerler'in kaç tanrısı varmış, Hititler'in kaç tanrısı?
Hint mitolojisiyle Yunan mitolojisindeki tanrılar birbirine ne kadar benzer? Güçlülerin tanrısı Apollon'un da, Hint tanrılarından en sevilen insan başlı fil tanrı Gadeş'in de yardımcıları neden faredir?
Bir karınca bir kilometreyi ne kadar zamanda kat eder?
Sesten hızlı giden uçakların hızı saatte kaç kilometredir?
Neden erik ağaçları erken açar?
Dünyada kaç çeşit kurbağa vardır?
İnsanın en yakın akrabası gerçekten susineği midir?
Freud neden herkesin bildiği bir bilim adamıdır?
Karpuz neden soğuk suya bırakılır?
Dünyada parfüm yapılan kaç çeşit çiçek vardır?
Çöllerde kum fırtınaları neden hâlâ insanların korktuğu bir doğa olayıdır?
Kırlık alanlarda neden ay ve yıldızlar daha parlaktır?
Aşk nedir, bu neden başımıza gelir?
Kalbimiz sık sık neden kırılır?
Neden yalan söylerken yüzümüz kızarır? ..'
Küçük çocuk 'Anne dur biraz' dedi, 'Kafam karıştı.'
'Elbette karışacak' dedi annesi, 'Dünyanın en zor sorusunu sordun, devamı var.
'Sol demek; her yaptığın işin neye yarayacağını bilmek demek,
Okuduğun her kitabı, denizlerin tuzunu, göklerin mavisini iyi bilmek demek,
Bir ormanda pusula olmadan Kuzey Yıldızı'na bakıp yolunu bulmak demek,
Herkes birinin karşısında mum gibi dururken kendin gibi durmak demek,
Geceden ölesiye korkmak ama geceyi sevmek demek,
Gün batımlarını sevmek demek, ormandaki tüm sesleri sevmek demektir;
Kendin için dans etmek demek,
Ağız dolusu gülmek demek,
Her yenilgiden sonra şöyle bir silkinip kendi küllerinden yeniden doğmak demek.'
Küçük çocuk birden bağırdı, 'Şimdi anladım' dedi, 'Sol demek hiç durmadan düş kurmak demek! (...)
22.10.2011 - 14:15
http://tr-tr.facebook.com/#! /groups/siirdirhayat/
22.10.2011 - 09:18
Sevdim...
Nekadar çok
İstesemde seni
Olmuyor işte
Anla beni
Başka yer
Başka zamanda
Tanımak isterdim
İnan seni
Sevdim
Benim özelimsin demeni
Sevdim
Canım canını sevdi demeni
İstemezmi sanırsın
Bu can seni ey sevgili
Olmuyor işte anla beni
Emine Şafak 1
21.10.2011 - 15:20
Sana Bakmak
Sana bakmak..
Yalnızlığımın orta yerinde, yokluğuna prangalıyım
Bir bakışı bile ararmı insan.?
Sıcak sevgi dolu gözlerini özledim,
Yüreğimi eriten gülüşlerini,
Olmadık yerlerde beni mutlu eden, sözlerini özledim.!
Sana bakmak aşkı,
Sana bakmak hayatı yaşamaktı.
Aynı şehirde, aldığım her nefeste
Cigerlerime kadar hissetmekti seni.
Sana bakmak; aşkı anlamaktı,
Şimdi bu koca şehirde yalnız,
Kimsesiz, nefessiz yaşıyorum.
Yorgun kalbimin acı çıglıkları geceye karışırken,
Gecenin matemi yoldaş oluyor sensizliğime.!
Düşlerimin tam ortasına düşüyorsun her gece.!
Nefesim daralırken
Uykularım firar,
Yüreğim senin ardında sürgün.
Kirpikleri ıslanıyorken gözlerimin
Ben sana susuyorum.!
Çalan şarkılar
Tek sığınagım oluyor,
Sözlerin içinde senden cümleler arıyorum...
Dalıp gidiyorum derinlere işte,
Fırtınalarım yine beni boğmakta.
Anlasana yar.!
Yüreğimi sende bıraktım,
Sen giderken hayata dair bütün gemileri yaktım.!
Sesim kısılana kadar adını hayrkırıyorum her gece
Sonra hüznü kaplıyor yüzümü sensizliğin,
Kararıyor hayat gözümde, görmez oluyorum hiç bir şeyi.
Sen ise önümden geçiyorsun duyarsızca, dönüp bakmadan.!
Oysa seni sevmek seni anlayabilmekti
Senin beni anlayamadığın kadar
Seni özleyebilmekti.
En çokta sana bakmak;
Aşkı yaşamaktı.
Yaban gülü…….
28.9.2011
Fadime Zünbül
19.10.2011 - 18:16
Utanıyorum Şehidim
Utanıyorum,
Yemekten,
İçmekten,
Senin annen ağlarken
Gülmekten Utanıyorum!
Sanma ki;
Unutuyor,
Unutturuyoruz.
Unutanları barındırmaktan utanıyorum.
SEN; vatan için bizim için şehit olurken,
Seni Görmezden Gelenlerden Utanıyorum.
AZİZ NESİN
19.10.2011 - 12:54
Ay Çiçeğim
Gün doğacak Ay çiçeğim
Sen dön yüzünü sevdama
Gözlerimin içine bak
Kalbim konuşur ağlama
Ruhumu saran bir alev
Arzularım da çıldıran
Gül sevildiğin gibi sev
Zamana kim ki aldıran
Yine ıslak kirpiklerin
Ve yine muhteşem gece
An ki kalbime yazıldı
Dediklerin hece hece
Gün doğacak Ay çiçegim
Gülümseyen aşk'la sana
Ölsem mutlu ölecegim
Ve Aldırmadan yarına
19.10.2011 - 07:30
Nazik olmak için
bir gülümseme bekleme,
Sevmek için
Sevilmeyi bekleme.
Bir arkadaşının değerini anlamak için
Yalnız kalmayı bekleme.
Öğütleri hatırlamak için
Düşmeyi bekleme.
Duaya inanmak için
Acıları bekleme.
Yardım edebilmek için
Zamanının olmasını bekleme.
Özür dilemek için
Diğerinin acı çekmesini bekleme.
Ne de barışmak için
Ayrılığı bekleme
Çünkü;
Ne kadar zamanın var bilmiyorsun
17.10.2011 - 20:33
MUTLULUK
Mutluluk senin içindedir, bazen denizi izlemek gibidir
Yaşıyorsan anı doya doya, affedebiliyorsan kötülükleri
Vazgeçebiliyorsan zaaflarından,
Yalnız kendin için yaşıyorsan hayatı,
Sevebiliyorsan kendini, sonra herşeyi,
Kendin gibi kalmayı becerebiliyorsan,
Yalnızlık ağlatmıyorsa eskisi gibi...
Vara seviniyorsan, aza şükrediyorsan
Pişman olmuyorsan yaşadıklarından,
Almadan vermeyi biliyorsan,
Sevmenin hakkını veriyorsan,
Mutluluk hakkındır senin, bir armağandır yaşam.
SEMA YILDIRIM
16.10.2011 - 21:31
Annem derdi ki: “Terli terli su içme.”
İçten içe kızardım ona
Oyunun en tatlı yerinde
Bu müdahale de niye?
Hastalanınca anlardım ki!
Annem haklıymış.
Annem derdi ki: “Sakın geç kalma.”
Meraklanırmış sonra
İçten içe hayıflanırdım ona
Gidenin dönmesini beklerken anladım ki!
Annem haklıymış.
Annem derdi ki: “Odanı dağıtma.”
İçten içe karşı gelirdim ona
Toparlamayı erteleyip dururken
Hayatımı dağıttığım anlarımda anladım ki!
Annem haklıymış.
Annem derdi ki: “Öfkende fakir ol, sevginde zengin.”
İçten içe önemsemezdim bakışlarımla
Kırdığım kalpleri telafi edemediğimde anladım ki!
Annem haklıymış.
Annem derdi ki: “Tek kişilik yaşama.”
Diğer türlüsü bencillik olur
Sevilmezmişim sonra
İçten içe güler geçerdim bu kelâma
Yalnızlık ağır gelmeye başlayınca anladım ki!
Annem haklıymış.
Annem derdi ki: “Doğal ol, yapmacık olma.”
İçten içe burun kıvırırdım ona
Ezberlediğim yaşam biçiminin tatsızlığını fark edip
Rollerimi karıştırmaya başlayınca anladım ki!
Annem haklıymış.
Annem derdi ki: “Gençliğinin kıymetini bil, geri gelmez bir daha.”
İçten içe sitemkâr davranırdım ona
Yüzümdeki çizgiler
Saçımdaki beyazlar zafer kazandıkça anladım ki!
Annem haklıymış.
Annem derdi ki: “Bir dilek tut, gerçek olana kadar çabala.”
İçten içe söylemesi kolay, yapması zor derdim ona
Hayatımı sorgulamaya başlayıp
Sürekli yapamadıklarım aklıma geldiğinde anladım ki!
Annem haklıymış.
16.10.2011 - 10:13
Gidelim
Tut ellerimi hiç bırakma
Gidelim buradan çok uzaklara
Düştüm artık çıkmazların ortasına
Gözüm gözünü gördü göreli
Al beni yanına, bırakma ortalarda
Şu koskoca dünya
Bir varmış bir yokmuş oldu bana
Gönlüm gönlüne düştü düşeli
Gönlüme sızdın,ıllık bir yağmur oldun
Güneşim oldun kutupta kalmış ömrüme doğdun
Ateşim oldun, yandı, kül oldum
Tenin tenime değdi değeli
Sensiz günler geçmez, geceler uykusuz oldu
Kirpiklerime bir birine hasret duydu
Geçtiğim her yer sen kokar oldu
Kokun içime sindi sineli....
Emine Şafak
16.10.2011 - 02:22
Elini tutsam,Elini tutsam,
Dünyanin öbür ucuna benimle birlikte gelir misin?
Bekle desem,
Dünyanın bir ucunda beni bekler misin?
Denizimde firtinalar çıktığında limanım olur musun?
Karanlık bastırdığında deniz fenerim,
Hava açtığında yıldızlarım olur musun?
Bulutlar goğü kapladığında pusulam olur musun?
Mihengim, turnusol kağıdım,
Yüreğimin suyu bulandıkça onu durultacak iksirim olur musun?
Kapılar kapandığında kapım, yollar aşındığı vakit yolum,
Saklanmak istedigimde duvarım olur musun?
Özgürlügüm ve mahpushanem olur musun?
Üşürsem evim, yorganım,
Sığındığım kucağım olur musun?
Çölümde vaha olur musun, vahamda hurma ağacım?
Dağın tavşanı, çölün ceylanı, gecenin hayalleri bağrına bastıgı gibi, beni bağrına basar mısın?
Şak Şak yarılsa bile,gökten umudunu kesmeyen kıraç tarlalar gibi umut bağlar mısın? bana
Gitmek istersem, gitmek istersem kanatlarım olur musun?
Kalmak istersem ayağımda prangam hurilerim olur musun?
Soğanda sarımsakta gözüm yok tih çölünde gözüm yok
Ateş almaya gidersem kırk vakit sonra dönsem de
Aynı yerde Beni bekler misin?
Arkadaşlarım ailem kavmim beni terkederse ve ben ailemden kavmimden kaçarsam bir kez arkana bakmadan arkamdan gelir misin?
Ot binmeyen bir vadide yalnızca ALLAH’a emanet edilip gidersem sende, sende beni kınamaksızın ona güvenir vesayre eder misin?
Ümidimi kaybettiğim anda ümidim, neşemi kaybettiğim zamanda da coşkum
Kalbim işgale uğrarsa rehberim olur musun?
Arkadaşım, Yoldaşım, Sırdaşım, Huzurum, Sürurum, Nurum, Zihnetim, Nimetim, Cennetim Olur musun?
13.10.2011 - 07:36
Hiç gereği yokken hayatına giren insanlar,
Hiç gereği yokken karşına çıkarlar..
Hiç gereği yokken gününü, haftanı, ayını belki de yıllarını alırlar.
Hiç gereği yokken gece- gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar..
Hiç gereği yokken senin istemediğin, beklemediğin kadar mutlu ederler..
Hiç gereği yokken hayatını değiştirirler.
-Sonraaa.. Hiç gereği yokken hayatından çekip giderler..
12.10.2011 - 18:26
GİT
Bakışlarınla esir aldığın beni
hükmettiğin yüreğimi
bana bırakarak git
ebruli sevdan ve
hercai sözlerini de
al ve git
çek bu aşkın ipini
kapansın gözleri, soluğu kesilsin
yarınlara dair özlemler yitip gitsin
git ki
solmasın düşlerimin
mavi çiçekleri
solmasın gamzelerimde gülüşler
sus ki
bilmesin sapanca ihanetini
saklasın derinlerinde
hikayemizi
pırıl pırıl yakamozlarıyla
hatırlatsın maziyi
git ki
damağımda kalsın birlikte
yediğimiz gözlemenin tadı
hüzünlenmesin
söylediğimiz şarkının ezgileri
o anki gibi güzel kalsın hayalimizde
huysuz ve tatlı kadın nağmeleri
NURHAN ASLAN
11.10.2011 - 11:11
Bir dost istiyorum,yüreği benimle çarpan
Adı sevgili olmayan dost
Bir dost istiyorum,derdimi dert bilen
Ben ağlarken,gülüp geçmeyen
Yolları uzatmayan,uzağı yakın eden
......... Benimle ağlayıp,benimle gülen
Uzaklarda da olsa,dostça yüreği çarpan
Bir dost istiyorum,gizlisi saklısı olmayan
Beni anlayan,beni kollayan
Bir dost istiyorum, anlamı sevgili olmayan
Dost yüreğimi,dostça sarabilen
Hatalarımı görüp, bana dur diyebilen
Biliyorum, çok şey istiyorum
Dünyada anlamı kalmayan
Kalplerde yeri olmayan
Yinede bir dost istiyorum
11.10.2011 - 07:23
'Ne güzel bir cümle şu 'Görüşmek Üzere',
hem bir ayrılığı ima ediyor hem de tekrar buluşma arzusunu.
Ne tümüyle iyimser ne de tümüyle kötümser.
İkisini de içinde barındıran bir ifade.
Ne 'kendine iyi bak' gibi umutsuz, ne 'hoşçakal' gibi yalan...
09.10.2011 - 14:06
OKUMAYAN ÇOK ŞEY KAÇIRIR!
San Francisco Körfezi'ndeki bir okulda okul müdürü 3 öğretmeni çağırıp şöyle demiş.
' Siz üç öğretmen sistemde en iyi ve en uzman kişilerden olduğunuz için 90 tane seçkin üstün öğrenciyi size vereceğiz. Bu öğrencilerin gelecek yıl da hızlarını korumalarını sağlamanızı ve çok şey öğrenmelerini bekliyoruz. '
... Üç öğretmen, öğrenciler ve öğrencilerin anne -babaları bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşünmüşler. O okul dönemi hepsinin hoşuna gitmiş ve çok başarılı çalışmalar yapmışlar.
Okul bittiği zaman öğrenciler bütün San Francisco Körfezi'ndeki diğer öğrencilere göre % 20-30 daha başarılı olmuşlar. Yıl sonu geldiğinde müdür, üç öğretmeni çağırmış ve onlara şöyle demiş.
'Bir itirafta bulunmak istiyorum. En zeki öğrencilerin 90'ı sizde değildi. Onlar ortalamanın biraz üstünde öğrencilerdi ve o 90 öğrenciyi sistemden tesadüfen seçtik.'
Öğretmenler doğal olarak öğrencilerde görülen başarının kendi istisnai öğretme becerilerine bağlanması gerektiği sonucuna varmışlar. Müdür devam etmiş.
'Bir itirafım daha var demiş. Siz de en parlak öğretmenler değilsiniz. İsimlerinizi bir şapkanın içine doldurduğum kağıtların arasından rasgele seçtim.'
09.10.2011 - 12:35
HER PAZAR BENDESİN
Bu gün yine bir pazara
senin gözlerinde yeşermek ne güzel bir tanem...
Tutkunun koynunda kanat çırpan bir müziği yaşamak
sıcacık ellerinle...
Sen sıcak ekmek almaya çıkacaksın
ben tomurcuk kokulu bir çay demleyeceğim...
Sen belki küçük bir çiçek bulacaksın yeni açmış,
ben kırmızı elbisemi giyeceğim...
Muhtemelen gazeteciye de uğrayacaksın,
ben şöyle bir dağıtıp saçlarımı
en sevdiğin tokamı iliştireceğim...
Sen kapıyı tıklayacaksın
ben sabah mahmurluğunun en duru gülümseyişiyle
'hoş geldin ' diyeceğimmm...
Ve...
Haydi gelmesin akşam üstü dizelerin, bitmesin şiir...
Sen hep yıllar önce,
zorunlu gidişlerin bir evveli pazarlardaki gibi kollarıma gir...
Ben yine iki kişilik hazırlarım kahvaltıyı...
Sen bizim şarkımızı söylersin...
Ve saat özlemde vurmaya başladığı an
(bakma bana
gitme demeyeceğim- nasıl olsa gideceksin)
bir sonraki hafta sonu yalnızlığımı yeniden kucaklamak üzere
ayakkabılarını giyersin...
Güle güle bir tanem...
Nasıl olsa her pazar bendesin.MD
09.10.2011 - 01:21
Seninle buluşmamız ne kadar zor olsa da, Senden sadece beni sevmeni istiyorum. Beş dakika baş başa kalmamız suç olsa da Senden sadece beni sevmeni istiyorum. Çağırsam bile gelme,yorulma ne olursun, Sen üzülme,incinme,kırılma ne olursun, Beni yanlış anlam,darılma ne olursun, Senden sadece beni sevmeni istiyorum. Bir gün bensiz kalsan da benimle yaşamanı, Aşkımı değerini sır gibi taşımanı, Nemli bakışlarınla resmimi okşamanı Senden sadece beni sevmeni istiyorum. Senden tek dileğim var,özel imtiyaz değil, Kulun başka bir kula ibadeti farz değil, Haşa! Yaratan gibi beş vakit namaz değil, Senden sadece beni sevmeni istiyorum. Cemal SAFİ
08.10.2011 - 20:42
Erol Erzik
MUTLUYUM SENİNLE
Bitmesin aşkımız hiç
Ne olur anla beni ey sevgili
Mutluyum seninle ben gel kalbime sor beni
Seviyor bu gönül seviyor seni
Mutluyum ben seninle mutluyum
İçimde sevinç gönlümde huzurluyum
Seninle ben birtane mhayat doluyum
Ben sevgimizden aşkımızdan umutluyum
Sensiz geçen günler bomboş
Sen olsan yanımda yanıbaşımda
Dolaştın hep sen benim kanımda
Mutluyum çok mutluyum seninle dolu doluyum
08.10.2011 - 08:04
“ Hiç Bitmesin Bu Akşam ”
Ilık rüzgârlar habersizce gelse
Okşayıp yelkenlerini şu harabe geminin
“Haydi! ” dese
İçi umut dolu
İçi hasret dolu
Lav sıcaklığını alsa ambarına
Martılar “ Güle güle! ” dese…
İçinde ben olsam
Rotanın sonundaki limanda sen
Çiçek rengine boyasam en sevdiğin
Kokular sürsem her köşesine
Bulutlara seni anlatsam
Desem ki sizin gibi beyaz
Sizin gibi gözümün önünde daima
Ama hep uzak
İşaret parmağım güneşe uzansa
“Yüreği kadar sıcak! ”, desem
“Yüreği kadar sıcak! ”
“ O bir tane! ” desem
Dalgaların arasından fısıldayarak…
Yıldızlara anlatsam seni
“ Hepinizden daha parlak! ” desem
Tam sol göğsünün ardına
Yeni bir rota çizsem
Kıyı görünse gece karanlığında
Ben ışıklarıyla gözlerinin sana yaklaşsam
Sarılsam saçlarını koklayarak
Bir dua yükselse dudaklarımdan
“Hiç bitmesin bu akşam! ”
“Hiç bitmesin bu akşam! ”
07.10.2011 - 06:28
Yer Kalmadı
Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır. Bu sevgiydi ve sevgiye her zaman yer bulunurdu.
Nicedir hayatımızda sevgiye yer bulamadığımızı düşündüm.
Bir Polanya filminde Nazi dönemi anlatılıyordu. Nazi komutanı güzel bir evi komutanlık merkezi yapmıştı. Evin güzel sahibesi üst kata çıkmıştı ve az görünüyordu.
Komutan bu kadına âşık olduğunu anladı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti:
- Madam, aşkımız beni zayıf düşürüyor.
- Hayır komutan, sevginiz sizi insan yapıyor.
İnsan ruhu da doğanın bir parçasıdır ve doğa gibi boşluk kabul etmez. İçinde sevgiyi barındıramayan insan nefretle dolar ve insanlıktan uzaklaşır.
Nefret etmeden birine kötülük yapamazsınız.
Nefret etmeden birini öldüremezsiniz.
Nefreti içinde barındırmak isteyen insan önce kendisinden nefret etmek zorundadır. İçinde nefreti yaşatan insan yüreğindeki sevgiyi kovmuştur. Artık onu bulması çok zordur ve bunun ağır bedelini ödeyecektir.
Sevgisizlik ağır bir yüktür ve insan bundan kurtulmak için çok kötü şeyler yapar.
Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür.
Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır.
Bağımlılık sevgi değildir, gereksinmenin karşılanmasıdır.
Sevgi, değer vermesini bilmektir.
Sevgi, yaşama hakkını kabul etmektir.
Sevgi, varolmaktan kıvanç duymaktır.
Sevgi, birlikte olmaktan sevinç duymaktır.
Sevgi, eşitliğin duyumsanmasıdır.
Sevgi, bütün yapay ayrımların hayattan çıkarılmasıdır.
Sevgi, bilinçtir.
Sevgi, insan olmaktır.
Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve yerine parayı koyduk.
Para için yaşıyoruz,
para için eğitim görüyoruz,
para için meslek ediniyoruz,
para için çalışıyoruz,
para için birbirimizi çiğniyoruz,
para için birbirimizi aldatıyoruz,
para için savaşıyoruz.
Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve yerine üstün olmayı koyduk.
Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve nefreti içimize çağırdık.
Birbirimizden nefret ediyoruz
nefretle yaşıyoruz,
nefretle çalışıyoruz,
nefretle dövüşüyoruz,
nefretle öldürüyoruz.
Sevginiz olmadıktan sonra
daha çok paranız olsa,
daha üstün olsanız,
daha çok toprağınız,
eviniz arabanız, malınız olsa
ne olur?
Yaşamınızda Sevgi yoksa hiçbir şeyiniz yok demektir.
Yaşamınız yavan ve anlamsızdır..
Belki de yeniden öğrenmemiz gereken budur.
06.10.2011 - 12:57
KORKUYORUM
Gece soguk, karanlık
bakamıyorum yüzüne
dokunamıyor ellerim tenine
korkuyorum
ya ben kokmuyorsa yüregin
dudaklarındaki benim busem değilse
yabancı bir şarkı söylüyorsa dilin
ya sen benden gitmişsen
bakamıyorum,işte anla
yüreğim mahşer yeri
benim cennetim değilsin adeta
kopardın mı gülümü ey bülbül
abı hayat olacaktı hani sevgimiz
susuz bıraktın beni cennetinde
ayaklarım buz kesti
ellerim titriyor bedenim sancılar içinde
Toplam 1172 mesaj bulundu