Deniz Bulut Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

Senin olmadığın yerde, ne olduğunu biliyorum! ! !


Öznesiz cümleler kurmaya alışmıştım ben oysa...
Yalnızlığıma, ıssızlığıma sahip çıkmıştım onca kalabalığın arasında..
Korkularımdan korkmamayı öğreniyordum yavaş yavaş...
Hayallere düşlere sığınıp onlarla avunuyor...
Küçücük mutluluklara, hayata dair geçici heveslere sarılıp gülümseyebiliyordum...


Geride bırakmıştım bütün hüzünleri, ertelenmişleri, yaşanmışları, yarım kalmışları...
Yürüyordum ardıma bakmadan kendi yolumda...
Geçmişin izleri bazen takılıyordu ayaklarıma bir yerlerde...
Ama ben aldırmadan yürüyordum işte...


Sevdaya dair hikayelerin noktasını koymuştu hayat yıllar öncesinde...
Ben de çaresizce boyun eğmiştim ona...
Bence mutluydum ben kendi kendimle...
Hiç beklemediğim bir zamanda, ansızın çıktın yollarıma...


Yalan mıydın sen...!
Yalan bunca ısıtabilir miydi ruhumu...!
Bunca işler miydi sevdanı yüreğime...!
Geçmişin izlerini silip, doldurabilir miydi yüreğimi böylesine...!


Bilseydim dinler miydim seni...!
Geçmişimden koparıp, beni alıp gitmene izin verir miydim...!
Görseydim, eğer sonunu görseydim...
Başlamadan daha, orada dur derdim...!
Bilseydim, eğer sonunu bilseydim...
'Sevme bırak' derdim...!
'Sevme, uzak dur'...!


Geldiğin gibi de gittin ansızın bir gün...
Sensizliğe alışmak daha zordu yalnızlığa alışmaktan...
Şimdi öznesi sensin cümlelerimin, yüklemleri yok...


Sensiz günüm zordu zaten, bir de sen geldin üstüne...
Yokluklarım yetmezmiş gibi, sen de eklendin üstüne...


Ben zaten bunları sen olmadan da yaşardım...
Ne gerek vardı sana, sensiz de yalnız kalırdım...
Ben zaten sen olmadan da ağlardım isteseydim eğer...
Ne gerek vardı sana...!
Ne gerek vardı yokluğuna...!

Bir adam çok sevdiği kadına şiirler yazıyordu.
Sonra o kadın ansızın onu terk etti.

Adam kadının ardından şiirler yazmaya devam etti.
Daha çok yazdı. Ve günün birinde çok ünlü bir şair oldu.

Yıllar sonra kadının yaşadığı kente gitti ve büyük bir şiir dinletisi sundu.
Dinleti bittiğinde uğruna şiirler yazılan kadın kolunda kocası ile çıkışa geldi ve adama “merhaba” dedi.

Adam ona sıradan bir insana bakar gibi baktı.
Kadın, “beni tanımadın mı” dedi.
Adam, “hayır tanımadım” dedi.
Nasıl tanımazsın!
Uğruna şiirler yazdığın kadınım ben;
Seni şair yapan kadın...

Adam kadının gözlerine baktı ve şöyle dedi.

“Keramet sende olsaydı, o koluna taktığın adam da şair olurdu...'

'Dolunay'
Sigaramdan çektiğim
Bir nefes olsa kederim.
Üfleyip kurtulsam
Yada bir bulut olsa
Rüzgara yenik düşse hüznüm
Bahar gelse
Ayaklarımı sürüsem
Çiy düşmüş çimenlerin üzerinden
Çiçek açsa yüreğim
Ya da ana rahminde olsam yeniden
Saf bir suyun içinde
Ağlayarak da olsa
Merhaba desem hayata yeniden
Gümüşten kanatlarım olsa
Umut bıraksam
Umutsuz sevgiden yoksun yüreklere
Bir öğretmen olsam
Yüzlerce binlerce çocuğum olsa
Sevgiyi öğretsem
Direnmeyi haksızlıklara
Boyun egmeden zalimin zulmüne
Dik durmayı öğretsem
Çiçek olsam her mevsim açan
Çiçeklerden yapılan merhem
Olsam kanayan yüreklere
Mavi atlastan yorgan olsam
Soğukta üşüyen çocukları sarsam sıcacık
Tarlada ekin olsam
Bahçede sebze
Ağaçta meyve
Yoksul uyumasa aç susuz
Sofrasında aş olsam su olsam
Güneş olsam güne
Geceye dolunay
Barış olsam
Sarsam tüm dünyayı
Cennet düşse yeryüzüne


Seval Akkuş

SEVGİLİYE SESLENİŞ....
Seviyorum seni.
Canımdaki yaşayan can gibisin.
Her an seninle yaşıyorum.
Karanlık gecemde bir yıldız gibi parlıyor gözlerin.
Sevginin sıcaklığı süzülüyor yüreğime.
Seni sevmek için kalbimdeki umut kırıntılarını,
Senin yüzündeki tebessümlere yüklüyorum.
Seninle, iki ayrı bedeninin tek kalbindeki bir sevdayız.
Sana söylediğim her kelime,
Sana okunan her şiir,
Senin kalbindeki sevgiyle güzelleşip özel bir sevda oluyor. Sevdalıyım sana.
Seni sevmek bir kuru ekmeği paylaşmak gibi.
Her lokmada daha çok seviyorum seni.
Yıldız olup senin karanlığında kaybolmak belki nefes almak, Yalnızlığa perdeleri çekip,
Mutlulukların gölgelerinde serinlemek seni sevmek. Seviyorum seni demekten öte,
Senin için yaşıyorum bu hayatta.
Öyle tutulmuşum ki sana anlatamam.
Daha çok sevmek için yüreğine konakladım.
Bir misafirdim ilk önceleri ama artık öyle değil,
Seni, senin kalbinde yaşamayı seviyorum.
Dertlerimi sende unutup, acılara seninle gülümsüyorum. Senin gül yüzünde umutla bakıyorum artık yarınlarıma. Uçurumun kenarında solmayı bekleyen bir çiçekken,
Senin sevginle, yeniden mutluluklara tomurcuk açıyorum.
Her sabah perdeleri aralayıp,
Günışığıyla sevgini dolduruyorum dünyama
Sen farklısın.
Canımsın, nefesimin mutluluk rengindeki suretisin,
Sevdanın en güzel meleğisin.
Kalbimdeki tek can, hayata dair tek umudumsun.
Seninle yaşayıp, hayata yine seninle bakıyorum.
Seni düşündükçe sevdan daha da büyüyor kalbimde. Oturduğum kayaların üzerinde, gözlerim ufukta
Senin gözbebeklerin geliyor, gözlerimin önüne.
Gözlerin ufkumda büyüdükçe satırlara dökülüyor sevdan.
Her hecede her sözcükte seni yazıyorum.
Sen nefes aldıkça ben mutlu oluyorum buralarda.
Seni sevmek öyle güzel ki anlatamam.
Çünkü nedeni yok bu sevginin.
Bir şeye bağlı olarak sevmek istemiyorum seni;
Seni sadece sen olduğun için seviyorum.
Eskiden hep “Ben” diye başlardım cümlelerime,
Şimdi “Biz” diyorum.
Sen ve ben yani biz, yani ikimiz.
Yani geleceğimsin benim.
Her şeyimsin.
Seni sevmek, her yeni güne seninle başlamak,
Her günün bitişinde her şeye rağmen seni sevmek çok güzel. Seni çok seviyorum.

OKULDAŞ...

Eğer beni yalnızlıkla SINAYACAKSAN beni sensiz bırakacaksan at beni kalbinin derinlikerine, bir ömür boyu orda kalayım SENSİZ degil belki ama yalnız olsamda kalbin de yaşayayım YALNIZLIK belki beni zamanla yaralar ama SENSİZLİK ÖLDÜRÜR UNUTMA,,...

Ne gözyaşım kar ediyor pişmanlığıma ne özrüm....
Ne olur dön iki gözüm....
Üşüyor sensiz dilimdeki her sözüm,
Sensiz kimsesizim,çaresizim can özüm.......
Kırdım seni istemeden.....
Yüreğin sürgün biliyorum yüreğimden...
Sel olup aksa da yaşlar gözlerimden,
Ne senden gideceğim,ne sevdiğim YÜREĞİNDEN.......

‎ 'Elma Çiçeği'
Kayıplarımla çalmıştım kapını
Sürgündeydi yüreğim
Zifiri bir karanlık sarmıştı
Dört bir yanımı
Üşüyordum
Yıldızlar kayıp
Ay ışığı aydınlatmıyordu gecelerimi
Güneş ise
Acılarımdan habersiz
Sarı saçlarını savuruyordu gökyüzüne
Ayaklarım çekmiyordu artık
Yorgun bedenimi
Yağmurda ıslanmış
Bir kedi yavrusu gibi
Bilmediğim bir güven ile
Sığınmıştım dostluğuna
Bir demet karanfil ile
Açmıştın kapıyı
Ak bir güvercin olup
Kanat germiştin
Biçare yalnızlığıma
Derin uykularımdan uyandırıp
Gökyüzünü,güneşi,ay ışığını
Gösterdin görmeyen gözlerime
Koca bir demet yıldız bıraktın avuçlarıma
Sen benim sabahlarımda
Yüregimde açan
Bir tebessümdün artık
Sonra gecenin alaca karanlığında
Alıverdin ellerimden tek tek
Gökyüzünü,ay ışığını,yıldızları güneşi
Ak güvercinler ise
Çoktan terk etmişlerdi
Yeni filizlenip
Çiçek açan
Beyaz elma çiçeklerini
Öylece kalakalmıştım
Lanetler okuyarak sana inanan yüreğime
İçime dokunsan
Sancıyan kalbim feryat figan
Masum bir çocuk gibi
Selle sümük
Ağlayıp duruyor
Yaralamıştı dostun bir tek gülü
Allı morlu renkleri ile............

Seval Akkuş

Kayıplarımla çalmıştım kapını
Sürgündeydi yüreğim
Zifiri bir karanlık sarmıştı
Dört bir yanımı
Üşüyordum
Yıldızlar kayıp
Ay ışığı aydınlatmıyordu gecelerimi
Güneş ise
Acılarımdan habersiz
Sarı saçlarını savuruyordu gökyüzüne
Ayaklarım çekmiyordu artık
Yorgun bedenimi
Yağmurda ıslanmış
Bir kedi yavrusu gibi

'Aşk Dilsizken'
Sevdicegim
Aynaya baktığım her an
Beni bana kanıtlayan
Bendeki gözlerine
Tutunuyor gözlerim
Önce hücrelere bölünüp
Sonra gözlerini çoğaltıyorum gözlerimde
Çocuksu,titrek,mahzun gözlerini
Ve seni özlüyorum
Gözlerimi sesimi yitirsem
Nasıl özlersem
Gözlerimi ve sesimi
Seni de öyle özlüyorum işte
Ama biliyorum ki sevdicegim
Seni düşünüp
Özlemeye devam edersem
Bu onmaz acıya
Yenik düşüp öleceğim
Oysa tüm kötülüklere karşın
Yaşamayı seviyorum
Kapatıp düş penceremin kapılarını
Gidiyorum
Koşar adım uzaklaşıyorum
Bendeki senden
Bu son bakışıdır gözlerine gözlerimin
Bu son tutuşu ellerini ellerimin
Bu son vedam sevdiceğim
Yağmurlu bir günde
Sokak lambasının ıslak ışıkları
Yansırken yüzüme
Yokluğuma sarılırsın
Kederli bir tebessüm bırakarak ardımda
Beni sarıp sarmalayan
Sevdamı çıkarıp üzerimden
Çırılçıplak gidiyorum yalnızlığıma
Ve aşk dilsizken henüz.......


Seval Akkuş

'Sarı S özler
Mutluluk adına
İçimde kalan
Son umut kırıntılarına
Sarılırken sımsıkı
Kederli gözlerimi gezdiriyorum
Hayat yolculuğumun içinden
Şefkati koyulaşmış
Gözlerim takılıyor
Yeni açmış kardelenlerin
Uçuk sarı renklerine
Bir
Annemi katıyorum imgelerime
Bir de anneliğimi
O an anlıyorum
Yüreğimin tüm dünyayı
İçine alabilecek kadar,büyük
Bir toz zerreciği kadar
Küçük olduğunu


Seval Akkuş

Canım Benim

Yalnız seni görüyor gözlerim
Bir tek seni tutuyor ellerim,
Yanım da bile seni özlerim
Sevgilim birtanem canım benim.

Sen benim biricik meleğimsin
Kalbimin sahibi bebeğimsin,
İçim de solmayan çiçeğimsin
Sevgilim birtanem canım benim.

Ömrümün sebebi güneşimsin
İçim de sönmeyen ateşimsin,
Dünya bir yana sen herşeyimsin
Sevgilim birtanem canım benim.

cok zormuş ANLATMAK..! !
icinden gecenleri söyleyip sonra sil baştan yaşamak...
cok zormuş YAŞAMAK...! !
gecen günleri hatırlayıp sonra o, günlerin üstüne bir gelecek kurmak,,,
cok zormuş SEVMEK..! ! !
aklımla yüreğimin savaşını izleyip sonra kaybolan bedeni toparlamak...
cok zormuş NEFES ALMAK..! !
içine derin derin cekip sonra ansızın bırakmak...
cok zormuş UNUTMAK..! ! yaşanmışı yok saymak..

‎ 365 sayfalık bir öykü bugünle başlıyor,
Bugün ve her güne öykü sığdır
Mutluluk, sevgi başarı, huzur de adına.
Yaşamak UMUT ister
Umut SEVMEK ister
Sevmek YÜREK ister..
Yüreğinin sesi hiç susmasın,
En tatlı tebessümlerle bak geleceğe.
Mutlu olun, sağlıklı olun, sevgiyle kalın.

G ♥ Ü ♥ N ♥ A ♥ Y ♥ D ♥ I ♥ N ♥ L ♥ A ♥ R

Dünyayı değiştirmek istersen yüreğine inan, dostlarına güven, sevgine sarıl.. Yeni yıl senin başarılarının anahtarıyla tüm kapıları açacaktır.. Mutlu Yıllar! !

Ağlamak istiyorum mutluluktan,
Kalbimde senin sevgin.
Hasretin içimde, canım yanıyor
Seni o kadar özlüyorum ki.
Bazen isyan ediyorum.
Neden senden uzaklardayım diye.
Gözlerim doluyor yaşlarla.
Uykularım kaçıyor sabahlıyorum.
Pencerede güneşin doğuşunu seyrederken.
Hasretin yakıyor alevler içinde.
Bir sana kavuşsam diyorum.
Sonra hüzün çöküyor içime.
Aylar var diye.
Sevipte ayrı yaşamak.
Ne zormuş sevdiğim bitanem.

Anla

Düz yazı kelamları yetmedi
Beni anlamana
Anlamadın hüznümü,
Sevgimi,özlemimi
Bak artık şiirsel oldu
Kelamlarımda
Belki anlarsın diye.
Ne olur artık anla....

Uykusuz geçen gecelerime inat
Güneşe selam duruyorum gözlerinde.
Bir rüyaysa gördüğüm
Gözlerimi sana açmak için yemin ettim.
Sabahın sözlük anlamını bilmeden yaşadığım günleri düşünüp
Her şafağı gözlerine resim ettim.
Aşkın hesabında etkisizdim hep,
Kendimi bir tek seninle toplayınca 'Bir bütün' ettim.
ADALIMDAN

Göğün her yerde mavi olduğunu anlamak için dünyayı dolaşman gerekmez.
Bak, aynı zamanda da baktığını gören ol.

—Geldiğin zaman boşluk dolduran değil, gittiğin zaman yeri doldurulamayan ol.

—Seni seviyorum derken inanarak söyle.

—Özür dilerken karşındakinin gözlerinin içine bak.

—Asla başkalarının hayalleri ile dalga geçme.

—Derinden ve inançla sev.

—Anlaşmazlıklarda dürüstçe savaş.

—İnsanlar hakkında konuşulanlara inanıp, onlar hakkında karar verme.

—İnsanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz.

—Şunu daima hatırla ki, büyük aşk veya büyük yatırım daima büyük risk taşır.

—Eğer kaybedersen aklını da kaybetme.

—Eğer hata yaptığını fark edersen, hemen onu düzeltmeye bak, bile bile devam etme.

—Konuşmayı sevdiğin biriyle evlen. Yaşın ilerledikçe sohbet her şeyden fazla önem kazanacaktır.

—Sevdiklerinle tartışırken, o anı önemse, geçmişi kurcalama.

—Satır aralarını da oku, bilgilerini paylaş.

—Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlılık korkudan kurtarır.

—Dua et. Büyük güç verir.

—Düşün. Daha da büyük güç verir.

—Bazen istediğin bir şeyin olmaması senin için bir şanstır.

—En iyi ilişkin, birbirinize olan sevginiz, birbirinize ihtiyacınızdan fazla olduğu zaman olacaktır.

—Şunu bil ki; karakterin senin kaderindir.

—Sınırsızca sev, her gönülde çiçek olacağına, bir gönülde buket ol.

—Sevgi için kollarını kapalı tutma, sonra kendinden başka tutacak şey bulamazsın.

—İçinden ne geliyorsa yap. Doğal ol.

—Mutluluk, sorunsuz bir yaşam değil, onlarla başa çıkabilme yeteneği demektir.

—Gülmek için mutluluğu bekleme, sonra tebessüm bile edemezsin...

'Mor Esinti'
Hüzünlü bir esinti ile
düşüyorsun yüreğime
susuyorum
sustukaça içime doldurduğum kelimeler
zehirler beni
gecenin alaca karanlığında
soluksuz, umutsuz kalıyorum
sancıyan kalbimi
alıp avuçlarıma
uyumadan
nefes alış verişlerini dinliyorum
sen bilmediğim bir rüyada iken
dokunamıyorum
bebekliğe dönüşmüş ellerine
yüreği hissedip dokunamamak
öyle bir acıdır ki sevdicegim
kara saplı bıçağı
saplayıp yüregine
kurtulmak varken
böylesine acı çekmek te neyin nesi
biz sevdicegim
öyle çaresizdik ki kendimize
sen benimle
ben seninle
bizsiz kaldık
söylesene sevdicegim
kim açtı
içimizdeki
bu hastalıklı yarayı
neden kapanmıştı yüzümüze
sevda bahçesinin kapıları
ne vermişti bize
bu koca İstanbul
söyle
gecekondu sefalatinin
hüznünden başka
kim hapsetmişti
dört duvar arasına
biçare
aşksız
sevgisiz
yüreklerimizi...


Seval Akkuş

Beklemektir sevmek süresini bilmeden...
Fedakarliktir sevmek sende olani karsiliksiz vermek...
Yalnizliktir sevmek yolda tek basina yürümek..
Affetmektir sevmek sevkati yüreginde hissederek...
Aglamaktir sevmek göz yasini gizleyerek...
Yorulmaktir sevmek o nun pesinden kosarak ömrünü vermek
Anlayana aslinda Çok seydir sadece 'SENI SEVIYORUM' demek..

'İlk görüşte aşka inanmam...
Bırak da bir ömür seyredeyim seni...
İçim içime sığmıyor...
Kesinlikle sarhoş değilim...
Ayıkken de seviyorum inanki...
İçinde bana minnacık bir yer var mı peki? '

Küçükken 'cısss yanarsın' derdi annem
acı çekeceksem...
Şimdi nasıl uzaklaştırayım
sonra üzüleceksen...
'Tek göz odalı evimizin penceresinde
dört gözle seni beklemek istiyorum...' desen de
şimdi susma zamanı...
Uyuyacaksın...
Alarmını bana kurma...
Ve yarın sakın bana uyanma...
Nasıl olsa 'cısss 'desem de inanmayacaksın...MD

SEN GİTTİN YA

Sen gittin ya,
Sen kokuyor tüm şehir.
Sokaklarda, caddelerde,
Senin kokun var.
Kuşlar senin adını şakıyor,
Tüm çiçekler senin kokunla açıyor.
Seni bekliyorum
Tüm duraklarda.
Gelmeyeceğini bilerek,
Ümitsiz, çaresiz.
Sen gittin ya,
Kokun kalmış bu şehirde.

EĞER İSTERSEN

Duymak istemesen bile yüreğimin çığlıklarını duyarsın, eğer gidersen,
Kaderini, bahtını sevdanın mavisine boyarım, eğer istersen.
Söner yıldızlar, susar neyler, ölür şiirler sen gidersen,
Aşk dolu, sevgi dolu bir dünya yaratırım sana, eğer istersen.
Mutluluklar zindanlarda küflenir inan, eğer gidersen,
Kışlarında bile baharları yaşatırım sana, eğer istersen.
Tomurcuklar açmadan dallarında solar, eğer gidersen,
Güllerin içerisinde, ' tek gülüm ' olursun, eğer istersen.
Gülmez çiçekler, ağlar sevdalar, eğer gidersen,
Cennetini bu dünyada yaşatırım sana, eğer istersen.
Hülyamızı, rüyamızı, dünyamızı yok edersin, eğer gidersen,
Sevgimi kilim gibi dokur, ayaklarına sererim, eğer istersen.
Aşkına mecnun Kemal'i dirhem dirhem öldürürsün, eğer gidersen,
Sana adanmış bu yüreğimi, ancak sen güldürürsün, eğer istersen

MUHTEŞEM BİR AŞK ÖRNEĞİ

Deniz eğildi kulağına Martının..
'Yapma' dedi ve ekledi;
'Maviliğime aldanıp dalma sularıma, balık yaşamıyor içimde artık.'
Tebessüm etti Martı...
'Sadece balık için mi dalıyorum sanıyorsun maviliğine? '...
'Ya neden? ' diye sordu Deniz..
Sen ve ben dedi Martı;
bir çok aşığın fotoğraflarında aynı karede yer alıyoruz.
Bir çok ayrılanın sakladığı resimlerde de..
Balık yok diye seni terketsem, o fotoğrafları da terk etmiş olmaz mıyım?
'Ben açlığa ayıp olmasın diye değil, Aşk'a ayıp olmasın diye hala sendeyim'.