HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
30.06.2014 - 15:12
Doğum Günün Kutlu Olsun
katlanırmıyım sanıyorsun?
sen olmasan bu hayat'a.
tutmasan ellerimi,
yürüyemem bu yollarda.
seni çok seviyorum,
sevdikçe yaşıyorum,
ayrılık gelmesin bize,
yaşlanalım birlikte.
nice mutlu yıllara,
ulaşalım ikimiz.
dert uğramasın bize,
her gün gülüp eğlenelim biz.
doğum günün kutlu olsun,
iyi ki varsın yanım da.
doğum günün kutlu olsun,
iyi ki varsın hayatım da.
Mustafa ] Nagihan
TELLAL
30/06/2014
30.06.2014 - 12:14
'Hayat;
Kimi sevdiğin,
kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk, şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır.
Hayat;
Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
İnsanların sahip olduklarını değil,
kendilerini olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
İşte hayat bu seçimlerden ibarettir…'
Charles Eguone
29.06.2014 - 12:04
Ömer Hayyam 800 sene önce yazmış
-------
Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
Beni özene bezene yaratan kim? sen
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
Demek günah işleten de sensin bana
O zaman nedir o cennet cehennem?
Kim senin 'yasa'nı çignemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
Tanrı bizi çamurdan yarattıgında
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
İsyan edip karşında duracağım, neredesin?
Karanlığı, ışığa yoracagım, neredesin?
İbadete karşılık cenneti alacaksam
'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım,neredesin?
Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet
Lakin bir lâfa bakarım laf mı diye,Bir de söyleyene
bakarım adam mı diye
Dünya, üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
Üzülme, eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde
Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
Erenlerin dilini de sökemezsin
Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hic gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tespih, post, seccade güzel
Ama tanrı kanar mı bunlara
Sen sofusun hep dinden dem vurursun
Bana da sapık dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
Ya sen ne görünüyorsan O'musun
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri
Şarap içmem diye övünüyorsun ama
Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
Onlar Yaratanın sanatı peşindeler
Seninse aklın abdest bozan şeylerde
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
Cehennemde sen mi daha iyi yanarsın ben mi?
Seni kuru softaların softası seni
Seni cehenneme kömür olası seni
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana?
Hakka akıl öğretmek senin haddine mi?
Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün de sırlarını çözerdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
Yarın akılsız neyi bileceksin
Ey kör!
Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, oda boştur boş.
_______Ömer Hayyam
İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom.
D: 18 Haziran 1048 Nişabur
Ö: 4 Aralık 1131 (83 yaşında) Fars
29.06.2014 - 09:27
Herkes aşk incitir der fakat doğru değildir. Yalnızlık incitir. Reddedilmek incitir. Birilerini kaybetmek incitir. Kıskançlık incitir. Herkes bu duyguları aşkla karıştırır. Gerçekte ise dünyadaki tüm acıların üstünü örten ve harika hissetmemizi sağlayan tek duygu AŞKTIR! ! !
28.06.2014 - 11:45
ÖMÜR BİTTİ
Çok çabaladı hayata tutunmayı,
Çok acı çekti ama,
Hayatı sevdi, yaşam doluydu,
Başaramadı hayatta kalmayı.
Oysa ne umutlarla başlıyordu güne,
Her günü yeni başlangıçtı,
Hor görülmeye bile alışmıştı,
Başaramadı hayatta kalmayı.
Son uyanışı oldu bu sabah,
Hastahane odasındaydı,
Son nefesinde iki göz yaşı aktı,
Başaramadı hayatta kalmayı.
Deniz Bulut
26.06.2014 - 17:55
SİZİN DERDİNİZ BAŞKA
• Ben sizi gayet iyi anlıyorum…
- Derslerine mi çalışmıyor, ödevlerini mi yapmıyor,
- Odası mı dağınık,
- Elini-yüzünü mü yıkamıyor,
- Yemek mi yemiyor,
- Zamanında mı yatmıyor…
• Çok dertti sanki, sizin için…
- Zira, bu durumu ömür boyu sürdüren kaç çocuk var Allah aşkına…
• Gelin, şunun adını “güzelce” bir koyalım,
* “Bacak” kadar çocuğa olan:
- Öfkenizin, kızgınlığınızın,
- Bağırıp çağırmanızın,
- Şiddet uygulamanızın,
- Zoraki “adam” etmeye çalışmanızın…“tek” nedeni var:
• “Sözünüzün” geçmemesi…
- Sizin “adam” yerine koyulmamanız, kaale alınmamanız…
- “Ben anne değil miyim”,
- “Ben iskele babası mıyım”,
- “Nasıl olur da sözüm dinlenmez…” in derdindesiniz aslında…
• Seslendiğinizde, “anında” yanınızda bitmedi mi,
- Bundan büyük “saygısızlık” mı olur…
- Yaşanan bu “değersizlik”, yenilir-yutulur değil,sizin açınızdan.
• ÇÜNKÜ SİZ:
- Heyecanla “oyuna dalmanın” ne olduğunu yaşamamışsınız ki…
- Gözlerinizden yaşlar gelene kadar “hiç gülmemişsiniz” ki,
- Ruhunuz hiç “coşmamış” ki,
- “Tık nefes” kalana kadar topun peşinde koşmamışsınız ki,
- Arkadaşınızın anlattığı komik olaya takılıp, ağzınız açık onu dinlememişsiniz ki,
- Öğretmeninizin okulda anlattığı hikayenin etkisini,
ruhunuzda uzun süre yaşatamamışsınız ki,
- O hikayenin kahramanı siz olamamışsınız ki…
• Çünkü çocukluğunuz:
- Kural düşkünü,
- Baskı budalası,
- Şiddet ustası,
- Hırs küpü, otorite şaşkını,
- Emirlerine uyulmamasını “kişilik kaybı”, “saygısızlık” olarak kabul eden,
büyüklerin yanında geçti de ondan böylesin.
• İşten eve geldiğinde;
- Evin dağınıklına,
- Sofranın eksikliğine,
- Çocukların gürültüsüne…
tahammül edemeyen, asabileşen, kükreyen,
eşine ve çocuklarına demediğini bırakmayan,
- Keyfine düşkün… bir babanın yanında büyüdünüz de ondan böylesiniz.
• Çünkü siz:
- “Eş”e saygının, “sofrayla” ölçüldüğü,
- Babaya saygının “sessizlik” demek olduğu,
bir kültürün ürünüsünüz.
• Çünkü siz:
- “Biz babamızdan bunu gördük, bunu biliriz”,
- “ Ben annemden böyle şey ne duydum, ne gördüm,
- “Benim elim, on yaşımda ekmek tutardı,
baksana hocam bu çocuk, kaşığı ağzına götüremiyor”,
- “Ben, yedi yaşımdayken, elde çamaşır çitilerdim,
şu on beş yaşındaki kıza bak hocam,
çamaşır makinesindeki çamaşırları çıkaramıyor”… un derdindesiniz biraz da…
• Bir tür “kıskançlık” sizinki…yanlış mıyım…
Yaşar Kuru Çocuk Terbiyesi
22.06.2014 - 07:46
Sen
Daldı gözlerim
Uçsuz bucaksız gökyüzüne.
Aradığım neydi bilmiyorum
Belki geçmiş,
Belki gelecek
Çocukluğum, gençliğim, yok oluşum...
Ama en çok da sendin
Tüm zamanlara değen
dünüm, bugünüm, yarınım...
Ne zaman tükense nefesim
Ne zaman çözülse ellerim;
Tutunamasam, kayıp gitsem gökyüzünden
Bitti dediğim yerden
Yeniden doğuşumsun.
Göknur Şahbudak
16.06.2014 - 22:13
kıpır kıpırdı dudakların,
buğusu tüten yanardağa benziyordu.
sevişmeye beş kala,
çatlaktı kıvrımları arzudan.
tetiklerdi öpüşüm,uzunca,
biliyorum...
kavruluyor tenin şehvetten,
soluksuz geceye davet var mahreminde.
ıslak meyvenin tazeliği
ve dayanılmaz şehvetin kıpırtıları.
zor biliyorum...
bu hasretin türküsü söylenmiyor,
yetmiyor saatler sevişmelere.
başını dayasan omuzuma bitiyor gün,
oysa aşk dinlemiyor özlemi,
biliyorum...
ten durmuyor şarap kızıllığında dingin,
arzular susmuyor.
laf dinlemiyor dudakların,
yürek bu,sevince dinlermiki.
ben seni anlattım ya sevgili,
sorma benim halimi.
zirvelerde bekler oldum 'gel'demeni,
dudaklarım dolmuş arzuyla,
bir yanardağki sorma gitsin,
kavuşunca patlayacak
İhsan SEVDALI
16.06.2014 - 07:21
SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
CEMAL SÜREYA
15.06.2014 - 12:32
BABA...
Baba!
Her yıl dönümünde
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var:
'Seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar...'
Baba!
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
Yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım.
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım...
NAZIM HİKMET
1/1/1932
14.06.2014 - 07:31
Bir türlü geçip
Gitmeyi bilmez geceler
Gün gelmez, sabah olmaz
Yatağım her gece
Böyle soğuk
Rüyalarım bile
Bir dalgalı ummanda
Geçmek bilmez
Gökler tutuşur
Dumanlanır dağlar
Hasret çeken dudaklar
Çatlar, kavrulur yürek
Bir dost arasın
Etrafın bomboş
Göremezsin
Aslında felek
Silleyi vurmuş bir kez
Sensiz doğacak günleri
Haram eylemiş
Ben tanrıdan
Sadece seninle
Geçirebileceğim
Bir an istedim
Biliyorum
Cennet de
Cehennem de
Senin koynunda
Fırtınalar içinde
Beni yalnız bırakma
Ölünceye kadar
Toprak olana kadar
Taparım sana
12.06.2014 - 08:57
Uzaklardan geleceğim
Önce rüzgar kokumu getirecek sana
Kokum tenine değecek
Sonra rüyalarına değeceğim sessizce
Ve bir gün çıkageleceğim
Gözlerim dokunacak gözlerine
Bir bakış yüzünde olacak
Önce isteyeceğim seni gözlerinden
Sonra sözlerinden
Yüreğimden, yüreğine bir köprü inşa edeceğim
Benden sana doğru
Yavaş adımlarla yürüyeceğim
Hiç usanmadan
Ve Bekleyeceğim bana adım atmanı
Bıkmadan usanmadan bana gelişini
Ve ılık bir dokunuşla
Seni bekliyordum deyişini....
aykut sever
11.06.2014 - 09:49
Bir Büyük Sır Söyleyeceğim Sana
Bir büyük sır söyleyeceğim sana Zaman sensin
Kadındır zaman sevilmek özlemi duyar
Aşıklar eteğinde otursun ister
Bozulacak bir entaridir zaman
Perçemdir sonsuz
Taranmış
Bir aynadır buğulanan buğuları dağılan
soluklarla
Zaman sensin uyuyan uyandığım şafakta
Sensin bıçak gibi geçen boynumu
Geçmek bilmeyen zamanın işkencesi oy
Mavi damarlardaki kan gibi durmuş zamanın
işkencesi oy
Hep doyumsuz arzudan daha da beterdir bu
Daha da beterdir bu
Sen odada yürürken gözlerin susuzluğundan
Korkarım hep bozulur diye büyü
Daha da beterdir bu senle yabancılaşmaktan
Başın
Kaçak dışarda ve yüreğin başka bir çağda oluşu
Sözcükler ne ağır Tanrım anlatırken bunları
Arzunun ötesinde erişilmez yerlerde bugün aşkım
Sen şakağımda vuran duvar saatisin
Sen solumazsan eğer ben boğulurum
Duraksar ve tenime konar adımın
Bir büyük sır söyleyeceğim sana Dudağımdaki
Her söz dilenen bir yoksulluktur
Bir yoksulluktur ellerin için bakışında kararan
bir şeydir
Bundandır sana sık sık seni seviyorum demem
Boynuna takacağın bir tümcenin saydam
kristalinden yoksunum
Şu sıradan sözlerimi hor görme Onlar
sade bir sudur ateşte o sevimsiz gürültüleri
yapan
Bir büyük sır söyleceğim sana Beceremem ben
Sana benzer zamandan sözetmeyi
Senden sözetmeyi beceremem ben
İnsanlar vardır hani istasyonlarda
El sallayan tren kalktıktan sonra
Yani ağırlığıyla göz yaşlarının
Kolları yana düşer onlara benzerim ben.
Bir büyük sır söyleyeceğim sana Korkuyorum
senden
Korkuyorum ikindilerde seni pencerelere götüren
şeyden
Korkuyorum davranışlarından söylenmedik
sözcüklerden
Hızlı ve usul geçen zamandan korkuyorum
senden
Bir büyük sır söyleyeceğim sana kapıları ört
Ölmek sevmekten daha kolaydır
Bundandır yaşamanın sancılarına yönelmem
Sevgilim.
Louis Aragon
10.06.2014 - 16:44
Gaf
koladan asitli bir şey varmış
kaldıramadığı midemin
sıcaklığından daha çok yakarmış
mangal yüreğine saplı
çelik bir hançeri
tavında dövülmeden külleyen
en yiğit eri dahi
alt edecek namlar salmış bu mendebur
hemi de
savaşmadan yaralar
yüreklere karalar bağlarmış ya! ..
inanmam diyeceksin
abartıyorsun diyeceksin
hani
'sin'lerin ortasında
bir kerecik 'e' olsaydı
elbet diyecektin...
e... sen yoksun madem
bende bütün bu dizeleri toplayıp
yokluğuna döküyorum
ayn'ı sen
şın'ı ben
kaf'ı biz olan
bir gaf çıkıyor içinden
bakıyorum şimdi...
mahkumiyet penceresinden
kapağı unutulmuş
boş bir tencereye...
bakıyorum
ayn'ı ben...
ayn'a baktıkça
her aynada
aynadaki sövüyor bana
sonra dönüp Allah'a
şaka yapma diyorum...
haşa! ..
bir af çıkıyor dilimden
ayn'ı ben olan
bütün 'unut'larım
umut besliyor sana
sonra...
sonrası bir rüya işte
umutlar bulut oluyor
bulutlar yağmur oluyor
o zamana kadar ben ölüyorum
seni benle gömüyorum sonsuzluğa
gözüm haki çalıyor
gönlüm baki...
ta ki,
uyanana kadar
ayn
şın
kaf
içe içe
içim yanar...
Bari Tace
09.06.2014 - 10:38
İlk önce:
Benli gözlerini öptüm
Sonra gözlerimin değdiği heryeri
Böyle başlamaz mı
Sevişmek
Bir sevda için ölüp ölüp dirilmek
Yanlızlığına inanıp
Bir anıyı hatırlayıp
Bir bukle öpücük kondurmak
Yanağına
Deli gibi ölürcesine
Hatıralarla sarılıp
Ufuklara dalmak gibi
Bir kez sevip
Bin defa ölmek gibi yaşam
Söylesene çiçeğim
Böyle başlamaz mı
Sevişmek
01.06.2014 - 08:41
KÖMÜR KENTİ ZONGULDAKTI
Kömür kenti Zonguldak’tı
Suçu kömür çıkarmaktı.
Seçerdi akla karayı
Gözleri çakmak çakmaktı.
Kömür kenti Zonguldak’tı
Baktı şöylece bir baktı
İki üç kürek kömürü
Ömür ocağına attı.
Kömür kenti Zonguldak’tı
Yüzü güleç gözü aktı
Kömür uğruna can verdi
Evdeki kalpleri yaktı.
Celalettin ÖZDEDE
24.05.2014 - 15:12
BEN SENİN TENİNİ SEVMEDİM Kİ
Ben senin tenini sevmedim ki,
Sensizlikten üşüyen bedenime yenileyim..
Ben varlığını sevdim..
Üşüyen bedenimin senin için üşümesini sevdim..
Senin için çarpan bu yüreği sevdim,
Yollarını gözleyen gözlerimi sevdim..
Kısacası sana ait olan her şeyi sevdim,
Ben senin tenini sevmedim ki..
Ben senin konuşmanı sevmedim ki,
Bu suskunluğuna kahrolan canımı sevdim..
Tek bir cümleni bekleyen,kulağımda çınlayan son cümleni sevdim,
Ben senin tenini sevmedim ki..
Yokluğunda katran karası olan geceleri sevdim,
Varlığında yaşadığımız geceleri sevdiğim gibi..
Uzakta olman mı mesafe koyacak,
Her uzaklaştığında gölgen olmayı sevdim,
Ben senin tenini sevmedim ki..
Her sustuğunda konuşmanı bekleyişimi sevdim,
Her ağladığımda senin için akan yaşlarımı sevdim..
Her doğan güneşte seni ısıtıyor diye,
Güneşin doğuşunu sevdim,
Ben senin tenini sevmedim ki..
Varlığından dolayı yokluğunu sevdim,
Nefes almayı şükretmeyi sevdim..
Gözlerin geceye benziyor diye,
Sensiz gecelere küsmemeyi sevdim..
Tenin güneş misali sıcak diye,
Güneşin doğuşunu sevdim..
Ben senin tenini sevmedim ki,
Teninsiz yapamayan tenimi sevdim..
Var oluşunu sevdim..
Uyumayı sevdim düşlerimde seni görebilmek için..
BEN SENİN TENİNİ SEVMEDİM Kİ...
(bedirhan almas)
18.05.2014 - 12:54
MODERN YOLLARLA SÖMÜRÜ YAPANIN,DOĞALMIŞ GİBİ GÖSTERENİN, SÖMÜRDÜĞÜNÜN AĞASI OLUP HOR GÖRENİN CANI CEHENNEME!
Canı Cehenneme
Uludere! !
Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın
Duvarları ancak çarpınca görenin
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.
Bahçesine dek gelen alevleri
Şehrayin sanan aptalın
Canı cehenneme,camlarında
Parçalanmış cesetler uçarken
Bir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın.
Mutfakla yatak odası arasında
Çarşılarla gövdesi bencillik hırsı
Yılgınlıkla yenilgisi arasında
Dünyayı tüketenin canı cehenneme.
Orda dağlar bir mezarlık
Bulutlar kan salkımı sular toprakta düğüm
Orda evler oda oda kanarken
Burda yeşerenin canı cehenneme.
Ey bir halkın gözyaşıyla ruhunu yıkayan kin
Ey zulümle yükselen başarı
Ölü sayısına endeksli maaş;
Uzun masallar ardında mağrur
Boynunda ölüm çanıyla oturan güç
Senin de senin de canın cehenneme
Ey sultan hamit tuğralı korucu alayları
Kardeşi kardeşe kırdıran siyaset...
Bir gün elbet bir gün elbet
Örter üstünü bu ağır yanlışın
Sevgiyle, yalnızca sevgiyle işlenen
Bir dal incelik,bir simli gülüş
Bir kardeş mavi.
ŞÜKRÜ ERBAŞ
07.05.2014 - 15:57
YİĞİTLERİ DAR AĞACINDA NAMUSSUZLARI FAHİŞELERİN KOYNUNDA BULURSUN,,,,
SEKSEN ÖNCESİ
Sırtında parkası bakışlar sertti
Pırıl pırıl gençler yufka yürekti
Paylaşmayi bilen yiğit cömertti
Dostluk bir başkaydı seksen öncesi
Herkes birbiriyle olmuştu yoldaş
Sömürüye zülme kaldırmıştık baş
Ne pop vardı ne eroin ne haş haş
İnsanlık başkaydı seksen öncesi
Türküler söylerdik hep bir ağızdan
Pir sultan abdaldan karacaoğlandan
Deniz gezmişlerden mahir çayandan
Türküler başkaydı seksen öncesi
Korkaklar saf tuttu zulümden yana
Kıydılar yüzlerce binlerce cana
Halk uğruna çıktık biz bu meydana
Yiğitlik başkaydı seksen öncesi
Hak arayanların davasıydı bu
Doğruyla yanlışın kavgasıydı bu
Devrimci gençliğin sevdasıydı bu
Yoldaşlık başkaydı seksen öncesi
Şair yaza Cebbar korkma
05.05.2014 - 23:34
YENİ YAŞINIZ SİZE HUZUR VE MUTLULUK GETİRSİN SEVGİLER ÜSTADIM
05.05.2014 - 12:19
huzur ve mutluluk dolu nice yaşlar dilerim,doğum gününüz kutlu olsun
05.05.2014 - 09:41
Deniz Bey! !
Doğum Gününüzü Can-ı Gönülden Kutlar sağlık,sıhhat, huzur ve mutluluk dolu nice nice yıllar dilerim.
Sevgi, Saygı ve Muhabbetle
13.04.2014 - 22:41
BU SOLCULARDAN NEFRET EDİYORUM
bu solculardan nefret ediyorum
ya, bunlar nasıl insanlar bilmem ki
eşitlik diyorlar
adalet diyorlar
özgürlük diyorlar
herkese güvenceli iş
herkese güvenceli gelecek
herkese aş diyorlar
zengin yoksul olmasın
toplum sınıfsız
kış günü herkesin evi barkı olsun diyorlar
bu solculardan nefret ediyorum
çocuk işçiler
çocuk gelinler olmasın diyorlar
insanlar sömürülmesin
emeklerinin karşılığını alsın diyorlar
hastane kapılarından
okul kapılarından döndürülmesin diyorlar
herkes için parasız sağlık
parasız eğitim diyorlar
bu solculardan nefret ediyorum
insan ayrımı yapmıyorlar
sen Türksün
sen Kürtsün
sen alevisin
sen sünnisin demiyorlar
sen başı açıksın
sen başı kapalısın demiyorlar
sen siyahsın
sen beyazsın demiyorlar
sen Diyarbakırlısın,sen teröristsin
sen Yozgatlısın,sen faşistsin demiyorlar
insana insan oldukları için değer veriyorlar
bu solculardan nefret ediyorum
doğayı seviyorlar
temiz bir doğa
sağlıklı bir çevre diyorlar
doğayı talan eden HES'lere
rant için yapılan köprülere hayır diyorlar
ODTÜ'de ağaç kıyımına hayır diyorlar
Ankara nefes alsın
dünya nefes alsın
çocuklarımız nefes alsın diyorlar
bu solculardan nefret ediyorum
hırsızlığa
vurguna
soyguna
yolsuzluğa
rüşvete
talana cephe alıyorlar
halkın vergilerini halka hizmet olarak döndürmeyip
cebe indirenlere lanet okuyorlar
halkını seviyorlar
ülke insanını seviyorlar
bu solculardan nefret ediyorum
savaşlara
emperyalizme hayır diyorlar
savaşı zenginler çıkarır
yoksullar ölür diyorlar
savaş zenginlerin terörüdür
çocuklar öldürülmesin diyorlar
barış diyorlar
halklar kardeştir diyorlar
dostluk
insanca yaşam
tam bağımsız
demokratik Türkiye diyorlar
bu solculardan nefret ediyorum
biz dine karşı değiliz
din sömürüsüne
dini kullananlara karşıyız diyorlar
yoksullara din iman
zenginlere han hamam
yoksula ancak öbür dünya cennet
zengine her daim bu dünya cennet
diyen afyonculara
bu dünyayı yoksullara cehennem
fakat
zenginlere cennet eden kapitalizme karşı direniyorlar
yoksullar için
bu dünyayı da cennete çevirmek
kısacası
başka bir dünya mümkün diyorlar
bu solculardan nefret ediyorum
nerede bir ezilen
nerede bir sömürülen
nerede bir mazlum
nerede bir ötekileştirilen varsa
onun yanında oluyorlar
sen ben farkı bilmiyorlar
ezildikten sonra hepimiz şarabız diyorlar
gelin dayanışalım
gelin birlik olalım
gelin insanca bir düzen kuralım diyorlar
bizi
birbirimize düşürenlere inat
geceleri kimsenin aç yatmadığı
gündüzleri kimsenin işsiz gezmediği bir Türkiye diyorlar
Sosyalist Türkiye Cumhuriyeti diyorlar
Bu solculardan nefret ediyorum
'Ben vatan hainiyim' diyorlar
21.03.2014 - 10:39
ZONGULDAK ŞİİRİ
yazın bir ömre bedel kışın hırçın rüzgarların
limanda kayaları kızgın döver dalgaların
yedi tepen sırt sırta yeşil renkle kucaklaşır
orta yerde bir deren kömür izlerini taşır.
düz yerini arama seyri kolay yükseklerin
bir tarafta denizin temmuzunda bile serin
başı hep dumanlıdır çamlı kayın ormanların
evler saklı içinde kıvrım,kıvrım sokakların.
fener yolunda zaman aşka yelken açanların
ilk buseyi çalıp da gören gözden kaçanların
bir çayını içmeyen acep var mı Emirgan’da
lüks otele dönüşmüş eski hali kalmasa da.
Kozlu Kilimli Devrek sana bağlı göbekleri
Filyos’ta antik şehrin yağmalanır geceleri
Çatalağzı’nda termik küle küllerini ekler
Kokaksu’da meydanın uçak kanadını bekler.
madenci anıtında ne çok fazla şehitlerin
almışsın babaları öksüz kalmış bebeklerin
kara elmasın için ocak bacaların tüter
çalışırsa kazmalar rızkın herkese yeter.
senden kopmaya hazır dillere destan Ereğli
Alaplı geri kalmaz o da onun ince beli
Çaycuma’nın yoğurdu türkülere konu olmuş
Gökçebey’de Herkime ağaç evlerinle onmuş.
Bartın gitti elinden Amasra’n da ona kaldı
Karabük’te giderken Safranbolu’nu da aldı.
Kurucaşile Ulus bir bir seni terk ettiler
Eflani’yle beraber büyüdükçe küçülttüler.
ömürler tükendi de direncinle tükenmedin
bağrını deldiler de sevdanı hiç değişmedin
karalar dizi dizi bahtının dert sayfasında
sana gülmek yakışır vefanın tam ortasında GÜLDEN IŞIK
Toplam 1172 mesaj bulundu