HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
09.04.2012 - 11:56
Üstün Dökmen
● - İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil.
● - Kimseye yalvarma.
● - Asla dönüp arkana bakma.
● - Sır tutmasını bil.
● - Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma.
● - Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.
● - Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
● - Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.
● - Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma.
● - Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.
● - Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.
● - Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme.
● - Kendini öven insanlardan kaç.
● - Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.
● - Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.
● - Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütleri gözardı etme.
● - Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar.
● - Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenler için harcama.
● - Senin zekana inanan insanları hayal kırıklığına uğratma.
● - Kendini sev.
● - Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma.
● - Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma.
● - İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların değerini bil.
● - Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme.
● - İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma.
● - Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme.
08.04.2012 - 00:54
KULAK VER...
Çok iyi biliyorsun
Kalbimin hislerini
Hadi ikram et bana
O güzel mislerini
Gönlüne perde etme
Korkunun sislerini
Gelde alayım yavrum
Ruhunun islerini
Salkım saçak tutkucuk
Damlıyor her bir yanın
Afrodizyağısın sen
Aşkım dediğin canın
Bak sana sarayını
Açmış bekliyor hanın
Kulak ver bir ne diyor
Akılcına sol yanın
Şehvet olmuş akıyor
Damarlarında kanın
Sende bir parcası ol
Bedenimdeki şanın
Doktorun olarak ben
Belli işte ya tanın
Hem ne var bunda ayol
Son bulmuş olur zanın
Bir gönül sözü der ki
Birbirinizi banın
Bırak dünü yarını
Tadını çıkar anın
Hem kimde var böyle ten
Boşunamıyım fanın
En güzel şeyisin len
Benim için dünyanın
07.04.2012 - 18:10
Sevdim Seni
Dert etme kendine
İnim inim inleme
Sus! Bir kere dinle.
Çıkarsız sevdim seni
Üşürken ısınmaya hasret gecelerde
Yalansız sevdim seni
Ölüme esen sabah yellerinde.
Yanarcasına sevdim seni
Çırasız ateşinle yanarken de
Ölürcesine sevdim seni
Aşkımız tarih yazarken dillerde.
Parçalanırcasına sevdim seni
Gözlerine bakamazken ağlarken de
Ve boğulurken de gözyaşımda sevdim seni
Sen sırtını çevirip yerlere atarken de.
Muhtaç etme sözlerine
Damla damla ağlama
Gel son kez dinle.
Dört bir yanda sabah ezanlarında sevdim seni
Ellerini tutamazken göğsünde uyuyamazken de
Serseri olmayan namuslu duyguyla sevdim seni
Sen umutları bulutlara güneşe çizerken de...
Bozkır kaldığım dağ yamaçlarında sevdim seni
Yaşamakla ölmek arasındaki kılda ezilirken de
Ödlek olmayan yürekli bir sevgiyle sevdim seni
Sevdim seni sevdim seni ne çare�
Dert etme üzülme
Gel beni son kez dinle
Yalansız sevdim seni
Sevdim seni ne çare
Zindan odalarda bin bir dualarda sevdim seni
Sen şartlı sevdalara maddelere dökerken de
Gözü kara yalan dolan olmayan sevgimle sevdim seni
Umutlarımı hicranlara yarınlarımı karalara salarken de.
Biliyorsun yok demiştin umut
Olmaz dilekleri tüket
Yüreğine unutmaktan söz et
Nafile dilde son düet
Umutlara kes bir bilet
Dedin diye istedin diye
Razı oldum sustum şimdi!
Param parça dilim dişlerimde
Gücümün yettiği kadar
Sesimin çıktığı kadar
Avaz avaz bağırıyorum
Son nefesimde ölürken de sevdim seni
Ölürcesine sevdim seni...
Dert etme üzülme
Gel beni son kez dinle
Yalansız sevdim seni
06.04.2012 - 23:50
KIRMIZI!
Beyaz tenin üstüne
Ne de gider kırmızı
Baştan çıkarıyorsun
Haya bilmez arsızı
Kırmızının icinde
Ne de hoş görünürsün
O ateş dudaklarla
Ne tatlı öpülürsün
Utanınca yanaklar
Olur kırmızı penpe
Ne eğlenceli olur
Keyif sürmek gül tende
Kırmızılarla seni
Hayal etmesi güzel
Ne fantazilerim var
Hepside sana özel
Kırmızı yapana dek
Okşayıp dişliceğim
Ruhuna dantel gibi
Aşk ile işliceğim
Kırmızılı hallerle
Çok şey andırıyorsun
Olmuşum sana esir
Bağrım yandırıyorsun
06.04.2012 - 22:27
'Sevgili Atam'
Senin ilke ve inkılapların doğrultusunda severek başladık hayata.İlk seni sevmeyi öğrendik,seni sevdiğimiz için de sana karşı olanlarla savaşmayı seçtik.Savaş zorunluydu düşman güçlü.Biz senin aydınlattığın yolda ilerlerken türlü engellerle karşılaştık,yılmadık.Yılmayacağız.
Onlar bizi karanlıklarla ördükleri duvarlarının arasına hapsedemeyecekler,onlar bizi zifiri karanlık hesaplarına ortak edemeyecekler, güneşin gülen yüzünü korumak.kollamak kurtarmak için! savaşmaya hazırız,öldüremeyecekler genç beyinlerimizi.
Onurumuzla yaşadık sevmeyi de savaşmayı da.Sen öğrettin bize dik durmayı,boyun eğmeden haksızlıklara,kendin den emin adımlarla yürümeyi, yürüyeceğiz aydınlık yarınlara, gökyüzüne değecek alınlarımız. Güneşin berraklığı ile donatacağız yarınlarımızı.
Gün doğar mavi gözlerin sığınır gözlerime
Işığım kadar yücesin
Gün biterken gülüşün işlenir yüreğime
Ve sen sevgili atam
Gülüşün kadar büyüksün
Seval Akkuş
05.04.2012 - 13:06
Dokunmayın! !
Karanlığın Göğsüne Saplanan Yüreğime..
Silmeyin! !
Yıpranan Kirpiklerimden Süzülen Hüzün Yaşlarımı..
Bırakın! !
Değmeyin..
Hıçkırığımla Boğulsun Gece..
Sessizce..
Ölum Kokan Bir Alev Sarsa Ne Yazar.
Bedenimi..Sarsa Ahımı..
Varsın! Erisin Hüznün Volkanı içimde..
Eritsin Yüreğimi..
Duymayın! !
Ruhumun Süzgecinden Geçen Acılarımı..
Görmeyin! !
Gecenin Umarsıza Bakışında Can Çekişen Gözlerimi..
Dokunsun icime Titreyen Sesi Güvercinlerimin..
Dokunsun Ahları..
Tebessümlerim Gömülsün Yanaklarıma..
Gömülsün
Özgürce..
Tutulsun..
Kırılgan Gözyaşlarım..
Hüznün Seline..
Bırakın! !
Değmeyin..
O nunla Yanan Bu Yüreğime..
Dokunmayın..
Hislerime..
Dokunmayın..
Ne Olur....
04.04.2012 - 12:26
Körler de rüya görürdü elbet...
Sen yokken gün doğmuş doğmamış ne farkeder?
Onlar en azından uyanışlarını karşılayan
tanıdık karanlıklardan umarlar belki medet...
Ya ben...
Hangi aydınlığın suretinde görürüm seni?
Ve hangi duanın aminine karşılıktır,
gelişinle yaşamın ekmeğine
tatlı bir sevda balı olarak sürülecek bu dert? MD
04.04.2012 - 01:19
Haklısın ey sevgili…
Bana bir masal aşkı yaşat demedim ki.
Gözlerimde kiihtiyatlı bakışlardı uzak tutan bizi
İnsanın kanını buzlu suya döndüren iki kelimeydi
Tüm imkansızlıkların başlangıcı.
Aşk, şehvet değildi ben de, özlemdi sadece,
Umarsızca yapılan her sohbette, çığ gibi büyüyen bir özlem.
Düştüğü yeri yakan gözlerin vardı,
Her düşüme düştüğün de
Kafese kapatılmış bir kuş gibi çarpan yürekle baktım sana,
Amansız bir yangında acil bir çıkış kapısı aramaktaydı ruhum.
Yağmacı bir savaşçıydın
İşgal altında bir beden,
Haşin bir ihtilale karşı durmak zorunda kaldı hep.
Tercih sıralamasında olmayan bir tercihi yaşayan onca insan varken
Şikayet etmek yaraşmazdı bize.
Yerini ve zamanını bilmediğimiz bir düşün peşine takıldık çoğu zaman,
Arayış içinde ki bakışların yüreğinde ki dehşetin dışa vurumuydu.
Güçlü sesinden yansıyan tezat kalp atışların vardı hep.
Sessizliğin içinde yeni bir ses ti düşüncelerini çevreleyen sis perdesi,
Havada asılı kalan her sözüm,bir vakit sonra kurşundu sanki sana sıkılan.
Mistik güçlerimiz olsa idi:canımızın yanmasına izin vermezdik bu sessizliğin içinde be sevgili…
Bir kalp atışı kadar yakınken dudaklarımız birbirine
Nasıl oldu da buzulları hara döndüremedik?
Manevi, gerçek dışı bir yer ve zamanda
Bir masal yaşamak vardı yaa…
Haklısın ey sevgili…
Bana bir masal aşkı yaşat demedim ki! !
Suç yine bende idi,
Gerilim dolu bir masalda istemiyorum demedim ki….
s.c.d
04.04.2012 - 00:16
SENİN İÇİN BURADAYIM - AHMET SELÇUK İLKAN
İçimde bir ümit var onun için burdayım,
Belki gelirsin diye senin için burdayım
Vakit çok geç olsa da gönlüm mahzun kalsa da,
Yine aynı masada senin için burdayım
Burada izlerin var
Islanmış gözlerin var
Verdiğin sözlerin var
Onun için burdayım
İnan ki sensiz canım mutluluğa düşmanım,
Affet beni pişmanım demek için burdayım
Elini elime alıp öylece bir an kalıp,
Sana son kez sarılıp ölmek için burdayım
Burada izlerin var...
03.04.2012 - 22:34
sanal aşkım
Sanal aşk dedikleri
Ne ismi, ne adresi belli
İş, okul, sorma sakın mesleğini
Kesinkes üniversiteli
Atar bir isim, der ismim Ali
Yaşını da doğru sözlemez ki
Yirmi beşindedir her dem, olsa da elli
Acaba bekar mıdır, evli mi
Bekarım diyecek tabi ki
Olsa da torun sahibi
Dostça başlar herşey önceleri, sizli bizli
Başbaşa kalınca kaçınılmaz sevda sözleri
Canısı, aşkısı,göz görmez başka kimseleri
Aşık olursun sözlerine, o birtanesi
En güzelidir şaşı da olsa gözleri
Belki de kaba saba biri, bilemezsin ki
Görmek istersin şeklini, şemalini
Gönderir katalogtan bir mankenin resmini
Ateş düşer yüreğe bir kere, neylemeli
O'da sever ALLAH için, dört eder iki kere iki
Gün gelir kesilir ses soluk, acaba nerdedir ki
Her gece yanındayken, yoktur artık eseri
O şimdi, yepyeni nik'li
Tümüyle değiştirmiş kimliğini
Sen günlerce bekle gelir belki
Uğrar arada sana da canı istedimi
Atar bir sürü geçersiz bahaneleri
Bilirsin, yalandır her kelimesi
Yine anlatır bir sürü aşk hikayeleri
Seninleyken bile başka masada aklı fikri
Ya mesaj yazar ya, açmıştır msn'i
Sakın ha sakın sitem etmemeli
Anında vurur en iğneli sözleri
Ah sanal alem ah, sana ne demeli
Seninle yaşanıyor aşk'ların en güzeli
Acılar senden gelir bal kaymak misali
Her tatlı söz bozduruyor tüm tövbeleri
Kimin eli kimin cebinde belli değil ki
Bu gün sen, yarın gelecek başka birileri
Senin de ondan farkın ne ki
Aşk böyle değildi, kim icat etti ekranda sevmeleri
Ah sanal alem ah, sana ne demeli
Kabul eyle sitemlerimizi.
03.04.2012 - 13:14
Benden sana evlat vasiyetidir.
Baba, anneme iyi bak!
Akşam en heyecanıyla televizyon izlerken,
Sen anneme bak.
Yaşanmışlıklarını göreceksin çocuksu bakışlarında;
Yaşattıklarını, yaşatamadıklarını,
Sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında.
Akşamları geç geldiğinde
Yiyemediği lokmaları göreceksin,
Boğazına dizilen.
Sen kızmayasın diye,
Uyurken komşulara gidişlerini,
Bizim ağzımızı kapatmalarını,
Yüreğinin ağzına geldiği zamanları göreceksin.
Baba, anneme iyi bak! .
-‘'Hanım ben gidiyorum ‘' dediğinde,
Sen merdivenleri inene kadar
Ardından bakan insana bir kez durup,
Merdivenin 5. ci basamağında,
Sen bak!
Gözlerinde sen daha gitmeden
Seni özleyen bir kadın göreceksin.
Sokakta gördüğün arkadaşının sıktığın eli gibi bir kez olsun sarıl ona.
Sıkıca!
Sevgiyle!
Saatlerini harcadığın kahve sandalyesinde,
Yudumlarken bardağından çayını;
Hiç birinin tadının
Annemin çayının tadına benzemediğini fark ederek;
Evde, senin için yemek yapmanın telaşında olan
O kadını düşün.
Koyarak üç beş kuruş
Yarım bıraktığın bardağın yanına, En hızlı adımlarınla koş baba.
Seni terk eden annen gibi,
Ardından bıçaklayan dostların gibi,
Senin kıymetini bilmeyen evlatların gibi değil.
Ne zaman düşsen,
Canın acımasın diye düştüğün yere çimen olan,
Her bayramda senin elini
‘'evimin direği ‘' diyerek öpen o kadına iyi bak baba.
Ne kadar usulca çıksan da merdivenleri
Senin geldiğini daha ilk basamakta anlayan kadına,
Yüzün asıksa, Mutfağında sessizce ağlayan
Ama sana soğanın ne kadar acı olduğunu söyleyen kadına,
Sen hastaneye yattığında;
Ağlarken uyuyan, uyanınca ağlayan;
‘'bu ev çok büyük geldi bana ‘' diyen
Anama iyi bak baba.
Sarıl bu anneler gününde boynuna.
Tut ellerinden, öpüver.
Ve deki ona;
‘'Siyah saçlarımın terk ettiği yıllarımdan geriye,
Bir sen kaldın ve ben
Bir tek sana kaldım.! '
Anama iyi bak baba
Onun gözlerinde sana adanmış
Koskocaman bir ömür göreceksin!
Ersin Hoşgenç
02.04.2012 - 21:26
Seviyorum Seni
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,
Ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz,
Telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi.
Seviyorum seni denizi ilk defa uçakla geçer gibi.
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
İçimde kımıldanan birşeyler gibi
Seviyorum seni 'yaşıyoruz çok şükür' der gibi.
Nazım Hikmet Ran
01.04.2012 - 10:48
BİR NİSAN
Aslında seviyorum derken,
Yalandı dillerim..
Gözlerine tutulduğum,
Dudaklarında nefesimin kesildiği,
Adını anmadığım günlerin haram olduğunu,
Hani uğruna acılara katlanırım derdim,
O da yalandı..
Kucak kucak papatyalar sererim yollarına
Seni sevmelerim hep yalandı..
Aslında seni hiç sevmemişim ben
Kendimi avutmuşum sevginle
Sever gibi yapıp, kağıtlara çizdiğim
Kalpler, adını kazıdığım o ağaçlar
Hepsi kandırmaca, hepsi düzmece..
Ama bir şey doğru … bugün bir nisaaaan.!
SENİ SEVİYORUM, AŞKIM..
01.04.2012 / Nehir Özen
01.04.2012 - 02:12
Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ - ATTİLA İLHAN
31.03.2012 - 11:53
Bazı aşklar vardır uğruna ölünesi,
Bazı aşklar vardır boyu devrilesi...
Bazı gençlikler vardır yaşanır doya doya,
Bazı gençlikler vardır yıkılır bir hiç uğruna...
Bazı ihanetler vardır ömrü geri veremez,
Bazı ihanetler vardır yasadıkça öldürmez...
Bazı kadınlar vardır daldan dala konan,
Bazı kadınlar vardır kuru bir gülü yaşatan...
Bazı sevdalar vardır yasadığına yanarsın,
Bazı sevdalar vardır bir daha yasayamazsın...
Bazı çocuklar vardır varlıkta yaşamı bilmeyen,
Bazı çocuklar vardır yüzü hiç gülmeyen...
Bazı erkekler vardır kişiliğiyle namert,
Bazı erkekler vardır dünyayı yakacak kadar mert...
Bazı gözler vardır baktıkça boşa bakarsın,
Bazı gözler vardır bakmaktan kendini alamazsın...
Bazı yollar vardır tüm dağları düz eden,
Bazı yollar vardır yakın olsa da bitmeyen...
Bazı yürekler vardır içine dünyayı sığdırır,
Bazı yürekler vardır sevdasına sarılmaktan kaçınır...
Bazı şarkılar vardır alır götürür insanı,
Bazı şarkılar vardır bin defa öldürür canı...
Bazı babalar vardır baba olmak için doğmuş,
Bazı babalar vardır baba olmaktan yorulmuş
31.03.2012 - 10:30
Bizde bilirdik
Bilirdik el ele tutmayı
Gözgöze bakmayı bilirdik
Yürüyüp sahil boyu şiir okumayı
Çiçek almayı
Üzerine bir dipnot sevgi düşmeyi bilirdik
doluydu ellerimiz kalplerimiz dolu
köşe başları siyaset tartışmalarından fırsat düşmezdi
biz de bilirdik yağmurda yürümeyi
ama parkamız taşımazdı incecik yağmuru
sızardı tenimize
rüyalar görmeyi de bilirdik
gecemiz işgal edilmişti karabasanlarca
dünde sallanır günde sallanır
bilirdik hisli şarkıları armağanı birbirimize bir borç
ondan olacak ki
türküler çağırdık geceler boyu
bilirdik şarap rengi denizin kokusunda
ay ışığı yakmayı
lakin yasaktı
bilirdik güneş altında sıhhate haiz olmayı
küf kokulu karanlıklar öğretti gençlikte solmayı
bilirdik tatmayı dünya mutfağında nice eşsiz lezzeti
lakin güneşi yoğurup koyduk aşımıza
bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını
lakin aç idik yedik karanfil parasını...
Yılmaz Güney
30.03.2012 - 16:04
Pembe yanaklı al dudaklı bir karım olursa eğer..
Olursa 24 ayar ahlaklı..
Anama bakar gibi bakar..
İlaha tapar gibi taparım..!
Ama…!
Kalleş çıkarsa karım..
Anam avradım olsun bir teneke benzin döker yakarım…!
Kimine göre kadın..!
Soğuk kış gecelerinde sarılıp yatmak içindir..
Kimine göre kadın..!
Sıcak harman gecelerinde zil takıp oynatmak içindir..
Kimine göre kadın..!
Ömür boyunca omuzumuzda taşıdığımız..
En büyük sevabımız ve en büyük vebalimizdir..
Ama sen KADINIM..!
Benim için sen..
Ne o..
Ne bu..
Şusun sen..!
Benim can yoldaşım kavga arkadaşımsın…
Nazım Hikmet Ran
29.03.2012 - 18:03
Kendimden yoruldum..
Sürekli maske takmaktan,
İçim kan ağlarken,
İnsanlara gülmekten yoruldum...
Çok sinirliyken bile,
Sakin olma zorunluluğundan yoruldum.
Hüzün çizgileri sarmışken yüzümü,
Gamzelerimi göstermekten yoruldum..
Bağıra bağıra ağlamak isterken,
Gözyaşımı içime akıtmaktan yoruldum.
İçimde deli gibi çağlayan aşk varken..
Dağlara taşlara haykırmak varken
Sesimi içime çekip,
Susmaktan yoruldum..
Gözlerinin mavisinde sana bulanmak isterken
Siyahın esiri olmaktan yoruldum..
Kendimden yoruldum
Hep güçlü olmak ne kadar zordur;
Hep sorumluluk sahibi olmak,
Çocukken genç olmak,
Gençken olgun olmak
Kimlik değiştmekten yoruldum..
Çabuk tükettim
Umutlarımı
Yarınlarımı
Duygularımı..
Geri dönüşü olmayan bir tüneldeyim
Yine kurulmuş sahne
Başrolde ben
Yardımcı oyuncular; hüzün, acı maske
Konu; herşeye rağmen mutlu olma sanatı
Ha bide
Oyunun adı var; Hayat
Gülüyorum yine zorunluluktan..
Bu kaçıncı rol alışım bu filmde
Alışılmış senaryolar bunlar..
Acemi mi sandın beni hayat! !
Ben her gece bu sahnenin müdaviniyim
Hadi bırak mutlu olma tasasını
Yapışmış alnımıza Hayatın kavgası
Düş yakamdan hayat! ! ! ..
Oyunumu oynarım
Sahnemi kapatırım
Ölümdür sonuma yakışan
Bilmezmisin! ...
En çok ölülerdir alkışlanan..
29.03.2012 - 14:08
gömülmeyi unutmuş bir ölüdür
hafızasız olan,
nerede başladı ilk soluk
nerede tükendi zaman...
her yerinden kırılır hayat
biçimsiz bir ıstıraptır artık
(yokuş aşağı inerken
elimi ayırıp da bedenimden
sıkıca tuttuğun gündü
içimden bir eyvah koptu...)
boşvermek; çocukken oynadığımız bir oyundu
koşaradım gidilecek yollara çıktık
uzak ve gölgesiz
çok kan kaybetti bir yer,
bir zaman sustu söz
ayağa kalkamıyorsam
bir sözden diğerine,
bedenimden ayırdığın elim nerede?
diller dolanıyor
artık
bir kadının sesinde sabah
kıyar bütün güzelliklere...
nabzın içinde urdur zaman
kalbin örttüğü urdur nabız
yenik düştüğün
yine de sevmekten caymadığın bir yüz
o yüze yenik bir aynadan bakar...
sen bir nakarata takılırsın
o çoktan geçmiştir başka şarkıya
özlemek ağır işti
giden mi
kalan mı diye sormayan...
29.03.2012 - 12:58
En güzel köprü
Gönüller arasında kurulandır
En güzel göz
Her şeye sevgiyle bakandır
En güzel söz
Yalansız olandır
En güzel ateş
Benliğimizi ısıtandır
En güzel çiçek
Sevgiliye armağandır
En güzel ırmak
Dost bahçesine akandır
En güzel ağız
Gerçekleri konuşandır
En güzel yol
Hasret kavuşturandır
En güzel kol
Zalime karşı kalkandır
En güzel el
Bilgiye, kültüre uzanandır
En güzel kapı
Mutluluğa açılandır
En güzel kalem
Doğruyu, iyiyi, güzeli yazandır
GÜZEL YÜREKLI DOSTLARIMA GELSIN
28.03.2012 - 12:49
Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli
Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan
Hüzün rengi almış saçlarının her teli
Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan
O gözler ki gördüğüm gözlerin en güzeli
Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli
Böyle mahsun kederli değildin eskiden
Hayat doluydun gülerdin çoğu zaman
Dudakların nemliydi sevgiden arzudan
Yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi
Baygın kokusuna anılarla beraber giden
Böyle mahsun kederli değildin eskiden
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Ağlamaktan mı karardı gözlerin
Bir zamanlar gözyaşını sevmezdin
Şimdi neden yaşardı gözlerin
Hasta mısın yorgun musun söyle neyin var
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz
Eskisi gibi kalsaydın ne olurdu
Taptaze ıpılık kar gibi bembeyaz
Keder sana hiç yakışmıyor lütfen gül biraz
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz...
victor Hugo
28.03.2012 - 09:18
Doğum Gününde
Kimbilir ne kadar güzelsin bugün
Benden uzaklarda doğum gününde
Hatırla ne kadar mutluyduk canım
Seninle geçen yıl doğum gününde
Kim derdi sonu bu öyle bir aşkın
Belki kurumuştur çoktan gözyaşın
Kutlu olsun sana bu yeni yaşın
Bana da sensizlik doğum gününde
Benim için bir mum yaktın mı bilmem
Camlardan yollara baktın mı bilmem
Ah burada olsa dedin mi bilmem
Yoksa unuttun mu doğum gününde
Kimbilir kiminle kesildi pasta
Bir dilim düşmez mi bu eski dosta
Sen sevinç içinde ben ise yasta
Senden uzaklarda doğum gününde
Elbette kuş olup gelmek isterdim
Ben de yanağından öpmek isterdim
Seni bir kez daha görmek isterdim
Alkışlar içinde doğum gününde
Ahmet Selçuk İlkan
27.03.2012 - 21:34
Ne seveni sevebildik,
Ne de sevdiğimize kendimizi sevdirebildik.
Ya sevmesini bilemedik,
Ya da haddinden fazla sevdik...
MURATHAN MUNGAN...
27.03.2012 - 15:24
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi
Etime bir alev değmişçesine
Nasıl da yakardı öptüğü zaman
Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan
Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine
Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı
Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe
Hani, o var olmalarımız öpüştükçe
O delice sürdürmeler yaşantımızı
Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka
Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek
Kudurmuş arzularla zamanı yenmek
Ve en kuytularda buluşmak korka korka
Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden
Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara
Varmak için o sevgiyle açılmış kollara
Apansız düşmek yükseklerde bir yerden
Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de
Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık
Avunmak... Kırık dökük anılarla artık
Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de...
Toplam 1172 mesaj bulundu