HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
12.06.2012 - 20:58
Bir çocuğumuz olmalı
Adı deniz olmalı
Deniz dedim adına
Adı deniz olmalı
Bir çocuğumuz olursa
Adı deniz olmalı
Deniz kadar engin
Deniz kadar çoşkun
Deniz kadar sıcak
Deniz kadar güzel
Bir çocuğumuz olmalı
Adı deniz olmalı
Deniz dedim adına
Adı deniz olmalı
Üzerindekiler bana yabancı değil,
Suratındaki yaralar, karalar, kirler
Bana birisini hatırlatıyorsun küçüğüm
Üzerindekiler bana yabancı değil,
Yırtık süeterin, pantolonun, çizmen, çorabın
Sakın pişman olma, kızma, kızdırma
Sembol olmak, katil olmaktan çok daha zor
Yemekten, içmekten, direnmek zor küçüğüm
Ben, ben kimim diye sorarsan
Biz, biz tabiatla kardeşiz
Yemeyle, içmeyle
Hatta uçakla, suyla, kuşla, böcekle
Ama yine de
Bana ne olmuş diye soruyorsan
Kızma, kızdırma
Hani doğruluktan, dürüstlük doğar derler ya
Bence sana Deniz çarpmış küçüğüm
Ki, ben beni bildim bileli
Ne, ben beni buldum kendimde
Nede kendim, beni buldu bende
İşte ortalığın arazisi olup kaynadık dünyanın kazanında
Dünya kazan oldukça ben bir kepçe
Doldum tabaklara birden daha çok kere
Hani ya gülüm işçi olup emek dökercesine
Ben, beni bildim bileli
Ne ben, beni buldum kendimde
Nede kendim, beni buldu bende
Sen bir başka maya gör
Çocuk olursun bir yandan severler
Bir yandan döverler
Okursun adam olursun,
İş bulamadın mıda hiç dinlemez söverler
Ben, ben boks şampiyonu olamam ki dostum
Hayatı nakavt edeyim
Ben kültürümü hayata adadım
Hayatı tanımlayamıyorum
Hayat nedir acaba _?
Hergün paket paket içtiğimiz sigaralar mı
Akşamları eve gelen babamın
Boş o bomboş bakışları mı
Bilmiyorum! ! !
Yıldızlardan kopup gelmişti dünyama
Yıllanmış ağaçların dökülen sarı yaprakları gibiydi
Etraf toz, toprak, kan, göleç
Adına ne seheryeli diyebiliyorum nede tozpembe
Ama şunu çok iyi biliyorum ki
Bir çocuğumuz olursa
Adı DENIZ olmalı,
İster kız ister erkek
Farketmez hiç biri
Fakat bakışları farketmeli
Güneş gibi olmalı
Aydınlatmalı her tarafı
Her bir yandan bir bir
Bir çocuğumuz olursa adı DENIZ olmalı
DENIZ kadar engin, DENIZ kadar coşkun
DENIZ kadar sıcak, DENIz kadar güzel
Bir çocuğumuz olmalı
Adı DENIZ olmalı
DENIz dedim adına
Adı DENIZ olmalı...
11.06.2012 - 22:06
Seni sevdim,
sevgilerin en güzelini vermek için.
Seni düşündüm gecelerce,
en güzel düşlerimde yaşattım seni.
Ne varsa sana adadım elimdekileri,
sana adadım, yüreğimin her zerresini.
Yanlızca sen sev istedim,
sen sar istedim, yüreğimin her köşesini.
Seni gördüm nereye baktıysam,
gözlerime işledim gözlerini.
Ve yalandan uzak,
en temiz sevdayla,
yarınlarımda bir sana yer verdim.
Bir tek, seni yazdım kaderim diye,
bir tek seni istedim, herşeyden çok.
Sen yoksan, anlamsız dünya, anlamsız yaşamak.
Sensizliği, ölümden bin beter bildim
10.06.2012 - 10:08
***Acele karar vermeyin***
Hayatın küçük bir dilimine bakıp
tamamı hakkında karar vermekten kaçının.
Karar; aklın durması halidir.
Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi,
dolayısı ile gelişmeyi durdurur.
Buna rağmen akıl,
insanı daima karara zorlar.
Çünkü gelişme halinde olmak
tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar.
Oysa gezi asla sona ermez.
Bir yol biterken yenisi başlar.
Bir kapı kapanırken, başkası açılır.
Bir hedefe ulaşırsınız ve
daha yüksek bir hedefin hemen
oracıkta olduğunu görürsünüz.”
Bugün hayatımda taşların bir kez daha yerinden oynadığını,tam düze çıktım derken bir kez
daha başladığım noktaya geri döndüğümü düşünürken bu hikâyeyi hatırladım birden.Bu tuhaf döngü daha kaç kez tekrar edecek bilemiyorum…Bekleyip görmekten başka seçeneğim yok.
“Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.” demiş ya filozof, öyleyse neden her yeni gelen parçaya son parçaymış muamelesi yapıyozuz ki? Yani neden bi başka parçanın da gelip herşeyi tekrar değiştirebileceğini bildiğimiz halde peşin hüküm veriyoruz? Yok peşin hüküm vermiyorsam neden bunca tasa? Mümkün mü acaba resimdeki o adam gibi, büsbütün dışından bakabilmek içinde bulunduğumuz duruma? Ya da mümkün mü hikayedeki yaşlı adam gibi her defasında “Bu olay henüz bir başlangıç.Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.” deyip yorum yapmadan,sadece yaşamak? Mümkün mü…
(Çin düşünürü Lao-Tzu ya aittir)
10.06.2012 - 02:01
SEN VAZGEÇEMEDİĞİMSİN...! !
Gözlerine bakmak isteyip de bakamadığımsın..
Sen benim oynadığım en büyük kumar,
Sonunda kayıp etmekten korktuğumsun..
Sen dokunmak isteyip de dokunamadığım,
Hayalini bile kuramadığımsın..
Sen ömrümce aradığım fakat yanlış zamanda bulduğumsun...
Başkasının değil de senin olmak isteğiyle
uyandığımsın Sen anlatmak isteyip de anlatamadığım
Yaşamak isteyip de yaşayamadığımsın...
İmkânsızlıkları kaldırıp yalnızca sana ait olmak,
istediğimsin Bütün yazdıklarımın sahibi yalnızca sensin....♥
09.06.2012 - 04:56
YARISI SENİN
Hadi gel paylaşalım senle her şeyi
Dünyamda ne varsa yarısı senin,,
Kadehin sahibi kutsal şişeyi
Sunsamda içimde.. yarısı senin,
Yürekte sevgi yoksa sevdadan yana
Ama bilesinki meftunum sana
Vijdana sorsalar ne denir buna
Kaderim sen isen yarısı senin
Sunduğum çiçeğim gül deste deste
Şiirlerim senin için olsada beste
Bir ihtişam vardı bugünkü seste
Şarkılar ağlıyor yarısı senin
Sofrada yer varsa bölsek aşını
Görmek istemezsende.gözüm yayışını
Vursalarda bu kulun gövde başını
Yaşamları sevsekte yarısı senin
Yazdığım şiirler gelsede aşka
Senin gülüşlerin çok daha başka
Hoş geldin kadınım yaralı köşke
Sevabımda ne varsa hepside senin..
08.06.2012 - 14:24
özlem
kendi halinde gezen yardan habersiz nerdesin
can çıkıyor sineden candan habersiz nerdesin
okşamakta saçlarım her bir telinde şarkılar
çalsın artık saçları tardan habersiz nerdesin
okları peykan edip gözde görünmez hale tek
yareler bekler seni kandan habersiz nerdesin
ızdırabın yetmiyor birde vefasız sevgili
yan yana bir konşuyuz yandan habersiz nerdesin
avcılar tek ormana bir ceylanı avlamaya
hapsine yalnız oda damdan habersiz nerdesin
yıllarım geçmez daha senle beraber ömrümün
her saat bir gün bile aydan habersiz nerdesin
derdimin dermanına sessizce aldım bir karar
geçmiyor yıllar ve ay andan habersiz nerdesin
özlem özlem hasretin aldı götürdü meylimi
dolmamış bir came mey kamdan habersiz nerdesin
çöllere düşmüş yürek dinlenmege bulmuş ümüt
hoş sığınmag kulların handan habersiz nerdesin
bir şirin dilden düşen zincir gibi sardı sesi
zehre dönmüş förgeti baldan habersiz nerdesin
gün şafakla geçsede kandı bu kalbin yavrusu
hiç geçilmez bir gece aydan habersız nerdesin
zehra fermani
07.06.2012 - 22:55
BİTKİLERİN DİLİ
AÇELYA: Nefse hakimiyet.
AÇELYA HİNT: 'Gerçek şu ki, herşey bitti! '
ADAÇAYI Eşler arasında 'Biz iyi bir aileyiz' mesajıdır.
AKASYA (PEMBE VEYA KIRMIZI) Güzellik, zerafet ve incelik; 'Seni beğeniyorum.'
AKASYA (BEYAZ) Dostluk; 'Bizimki temiz bir sevgi, belki biraz arkadaşça...'
AKASYA (SARI) Platonik aşk, isimsiz aşık..
ANANAS 'Sen kusursuz birisin! '
ARDIÇ 'Seni koruyacağım! '
AYÇİÇEĞİ (ÇİÇEK OLARAK) 'Sana tapıyorum! '
BADEM 'Aşkımızın sürmesini ümit ediyorum.'
BİBERİYE Anma
ÇAN ÇİÇEĞİ 'Aşkımıza sadakatle bağlıyım! '
ÇİNGÜLÜ 'Zarif ve çok güzelsin! '
ÇUHA ÇİÇEĞİ 'Çok güzelsin.'
DEFNE Terfi eden kişilere gönderilir; 'şan, ün, görkem' anlamı taşır.
EĞRELTİOTU Samimiyet.
ELMA 'İtiraf etmem gerekirse, seni görünce şeytana uyasım geliyor; ya senin? '
ERİK 'Sözüme sadık kalacağım.'
FESLEĞEN İyi dilekte bulunmak için.
FULYA 'Sevgilim, geri dön! '
GARDENYA 'Beni unutma; gerçek aşkımsın...'
GELİN EL ÇİÇEĞİ 'Mutlu olabiliriz.'
GÜL Sevgiyi ifade eder.
GÜL (PEMBE) 'Arkadaşımsın.'
GÜL (KIRMIZI) 'Seni seviyorum; ihtirasla bağlıyım sana! '
GÜL (KIRMIZI & BEYAZ) Birliktelik isteği.
GÜL GONCASI (KIRMIZI) 'Genç ve güzelsin.'
HANIMELİ 'Sana olan bağlılığım sonsuza kadar sürecek.'
HERCAİ MENEKŞE 'Beynimi işgal ediyorsun; ama ben bu durumdan şikayetçi değilim...'
IHLAMUR Evli çiftler için 'Seni seviyorum' anlamı taşır.
İSPANYOL YASEMİNİ 'Bence, sen çok seksi ve şehvetlisin! '
KAKTÜS İçtenlik; 'Aşkımız için zorluklara katlanmalıyız! '
KAMELYA 'Kusursuz bir aşıksın! '
KARANFİL Kişinin kendine olan öz saygısını ve güzelliği ifade eder.
KARAÇALI 'Dostluğumuz uzun ömürlü olsun! '
KARANFİL (KOYU KIRMIZI) 'Kalbimi kırdın! '
KARANFİL (PEMBE) 'Seni unutmayacağım...'
KARANFİL (KIRÇILLI) 'Üzgünüm, ama bitmek zorunda...'
KARANFİL (SARI) 'Beni hayal kırıklığına uğrattın! '
KREZENTEM (BEYAZ) 'Bana gerçeği söyle! '
LALE Aşkı ifade eder.
LALE (KIRMIZI) 'Aşkımı itiraf etmek istiyorum! '
LALE (ALACALI) 'Gözlerin çok güzel.'
LALE (SARI) Umutsuz aşkı ifade eder.
LEYLAK (MOR) 'Sana ilk görüşte aşık oldum! '
LEYLAK (BEYAZ) 'Hoş ve namuslu birisin.'
MENEKŞE Alçakgönüllüğü ifade eder.
MENEKŞE (MAVİ) 'Sana sadık kalacağım.'
MENEKŞE (MOR) 'Düşüncelerimi zaptettin! '
MELEKOTU 'İlham kaynağımsın.'
MERSİNAĞACI 'Çok mutluyum, çünkü seni seviyorum! '
MİMOZA 'Fazla alıngansın! '
NANE 'Sana karşı içimde sıcak hisler besliyorum.'
NERGİS 'Saygılarımla...'
ORKİDE 'Aşkım, sen çok güzelsin, sen çok özelsin! '
ÖKSEKOTU 'Sorunların üstesinden geleceğim.'
PAPATYA Temiz bir kalbin simgesi.
PAPATYA (BAHÇE) 'Fikirlerini paylaşıyorum.'
PELESENK Sabırsızlık; 'Aşkım, daha fazla bekletme! '
PETUNYA 'Umudunu yitirme! '
PORTAKAL Karşılıklı aşk; 'Ben de seni seviyorum.'
REZENE Övgüye değer.
SARDUNYA 'İçin rahat olsun, her zaman yanındayım! '
SARMAŞIK 'Aşkıma sadığım! '
SEDİR YAPRAĞI 'Senin için yaşıyorum.'
SÜSEN ÇİÇEĞİ 'Sana bir haberim var! '
SÜSEN ÇİÇEĞİ (SARI) İhtiraslı bir aşk.
YASEMİN 'Güzel ve çekicisin.'
YENİBAHAR 'Acını paylaşıyorum.'
ZAMBAK (SARI) 'Seni neşeli ve nazik (çekici) buluyorum! '
ZEYTİN 'Barışalım! '
07.06.2012 - 19:36
BEN ADAM OLAMAM ÇÜNKÜ;
1:İnsanları kendim gibi zannediyorum hala!
2:İnsanları kendim gibi zannedip,kendim gibi ilgileniyorum hala!
3:Sevdiklerimi kendi yarattığım yalancı bir dünyada yalancı bir yere koyuyorum hala!
4:Sevdiklerim beni üzüyor hala!
5:Beni üzenleri çok seviyorum hala!
6:Beni en çok üzeni çok ÖZLÜYORUM hala!
7:Aptalım hala!
8:Kendimden memnunum hala!
9:Kalleş aşkıma gülümsüyorum hala!
10:Arkamdan iş çevirenlere ortak oluyorum hala!
11: Dostluklar yalanmış öğrenemedim hala!
12:Sevdiğimden sevdiğim için kaçıyorum hala!
13:Canım canımdan alınıyor ben sessizce izliyorum hala!
14:yaşam formlarına rağmen ve inadına insanım hala!
15:Üzgünüm Annecim,Üzgünüm Babacım HAYATI ÖĞRENEMEDİM hala!
06.06.2012 - 18:19
Tam on yıl Batman’da çalıştım.
Hiç pişman değilim.
Öldürülmüş arkadaşlarımı gördüm.
Korkudan çıldırmış öğretmen eşlerini gördüm.
Yarasalarla, akreplerle odamı paylaştım.
Açlığımı bastırmaya çalıştım, yenebilecek her şeyle.
Lastik pabuçla tükettiğim yoların sonunda, ayakkabılarımı değiştirdiğimi kimseye fark ettirmedim.
Kapımın önündeki ayakkabılarımın içine bırakılan tehdit yazılarını, kendimden başka kimseye okutmadım.
Her sabah bütün çocukları kendi çocuklarımla bir gördüm, sınıfın içinde.
Sınıfı ısıtmak için çocuklarla birlikte, otomobil lastiği yuvarladım.
Kar suyu dolu ayakkabısıyla, sınıfın kapısına dayanan çocuğun gözlerindeki yalvarmayı bir ben gördüm.
Ben eskittim, bütün mendillerimi çocukların yüzünde.
Eski çoraplarımı yeniden yeni yaptım minik ayaklarda.
Dilencisi oldum okulumun, çocuklara giysi sağlamak için bütün ülkemin tanıdığı.
Kitaplar aldım, maaşımdan taksitlerini öderken zorlandığım.
Hiç gocunmadım.
Hiç gücenmedim.
*
Gecelerimi hep diğer gecelere ekledim.
Ömrümü eskittim.
On yılımı tükettim, Siirt’te, Batman’da.
Babasınıfı (Anasınıfı) öğretmenliği yaptım.
Tam beş yıl tek başıma, 135 öğrenciyi okuttum.
Hiç okuma yazma bilmeyen öğrenci bırakmadım.
Sabah dört, öğleden sonra dört saat ders yaptım.
Deftere altı saat yazdım.
Nasıl çalışıyorsun?
Bu çocuklara nasıl sahip çıkıyorsun?
Ne yiyip ne içiyorsun? Nerede yatıyorsun?
Hiç kimse sormadı.
Ödül almadım.
Takdir edilmedim.
Bir gün geç gittim diye, ceza bile aldım Batman’da.
Hiç gocunmadım.
Hiç gücenmedim.
*
Sevgi saygı gördüm.
Yaşadığım yerdeki insanlardan, her gün ödül aldım.
Omzumu öpen Berivan Nine’den sevgi ödülü.
“Öretmenim sen hoş geldin” diyen öğrencilerimden gülücük ödülü.
Daha ne ödüller…
Deli Halil, ödülümü gazete kâğıdına sarıp getirdi hep. Tandır ekmeğinin buğusunda buldum, mutluluğun kokusunu.
İlkokuldan ilk defa kızlara diploma verdiğimde, ”Güneydoğu Rektörü” gibi gördüm kendimi vicdanımda.
Kendi ödülümü, hep kendim verdim.
Kimseye hissettirmedim.
Hiç gocunmadım.
Hiç gücenmedim.
*
Yirmi yıl köylerde çalıştım.
Adım “Köy Öğretmeni” olarak tescillendi.
Dünyaya hep, “Sevgi Penceresinden” baktım.
Cehennemde uyumak içinde hep yorganımı hazır ettim.
Bu dünyada üstüme hep buz yağdı da!
Gelir diye fermanım, ”Hep boynumda urgan ile yattım.”
Serdengeçti felsefesiyle bu günlere geldim.
Hiç gocunmadım.
Hiç gücenmedim
Çalıştığım günlerin hesabını hiç yapmadım.
1 saat, 2 saat, 10 saat, 15 saat.
Geceleri de çalıştım çok kez.
Bir hesabım olmadı hiç.
Başbakan benim adıma hesaplamış.
Meğerse ben, “haftada 15 saat çalışıyormuşum”
Durdum.
Düşündüm.
Aynaya baktım.
Kalbimi yokladım.
Çok rahatım ben ya!
Bu hesabın yapılışına, söylenişine;
Öğretmenliğin değersizleştirilmesine;
Çok gücendim çok!
Çok alındım çok!
Başbakanın öğretmeni de gücenmiş midir acaba?
*
Öğretmenler!
Kendinize gelin. Çok para alıyorsunuz. Yan gelip yatıyorsunuz. Maaşınızın yarısını lütfen iade ediniz.
Ya da haftada 168+2 saat çalışınız.
Kazancınızı helal ettiriniz.
Bizler; “Devleti sömüren öğretmenlermişiz” meğerse.
Gücendirmeyin başbakanımızı.
Ama ben;
Darıldım.
Barışacak diye beklemeyin.
*www.mebpersonel.com
06.06.2012 - 16:51
Canım yalnızca sevmek istiyor seni..
öncesini ve sonrasını düşünerek değil, alışılmış bir tören gibi hiç değil..
Dokunmadan, gözlerine bile bakmadan.. konuşmadan.
Unutup, tekrar hatırladığım ve çok sevdiğim bir şarkıyı hiç bıkmadan defalara ara vermeden içten içe
mırıldanıp zamandan koparıp alır gibi.. Sevmek istiyorum seni..
Saçlarını yüzünden ayırıp
Gözlerini kirpiklerinden
Ellerini bileklerinden
İsmini bedeninden ayırıp
Ayrı ayrı bir evin odalarını gezer gibi..
Keşfeder gibi.. Sevmek istiyorum seni..
İlkkez merakla ve hayranlıkla, kırmızının detayında dakikalarca takılıp bakar gibi..
Sevdiğim hiçbir eşyayı yanıma almadan çıkar gibi
Süregelen bir sevgiyle değil!
Öğretilmemiş.. bilmediğimiz biçimlerde.
Kuşların kanatlarını açıp özgürlüğe süzülmesine yarayan içgüdüleriyle..
İçimden geldiği gibi canım... Sadece sevmek istiyorum seni..
Bir yaz günü tenine vuran sıcaklığı gibi güneşin
serin bir akşamın denizden esen rüzgarıyla içine işlediği yosun kokuları gibi..
anlatamadığın ama bırakmak istemediğin bitmesini hiç istemediğin bir hisle..
Canım yanlızca sevmek istiyor seni..
Ne umut etmek, Ne beklemek
Hiçbir şey
Sadece Sevmek istiyorum seni..
Sunay AKIN
05.06.2012 - 12:47
ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85′ indeyim ve biliyorum…
ÖLÜYORUM…
* Jorge Luis Borges
04.06.2012 - 16:40
SEVDAN YÜREĞİMDE...
Hasretin canıma,
Vuslatın ömrüme bedel olsa da,
SEN benim sabrımın sonu,
KALBİMİN yolusun...
Sana ihtiyacım var diyebilmeli insan …
ihtiyaç duyulduğunda aranılanlar listesine girebilmeli…mükemmel değil kendi gibi gelebilmeli…
konuşurken korkmadan, dokunurken ürkmeden,
hatta saçmalayabilmeli yanında mahcubiyet bilmeden…
biraz senden olmalı..
biraz ondan….Sevdalı olmalı işte..ötesi ne…biraz yanık, biraz tutuk, biraz uçuk…alışkanlık yapacak kadar sen…her an gidecekmiş gibi yabancı…ama yinede öyle sevdalanmalı ki insan…sevdası kimliğine yapışmalı…ve haykırabilmeli tüm dünyaya…“ SeViYoRuM diye! ! .....♥ ].
30.05.2012 - 17:33
Eğer, hayata yaktığın ışığın büyümesini istiyorsan,
Eğer, ödülünün güzellikler olmasını istiyorsan,
Eğer, zorlukları yenip içindeki gücün ortaya çıkmasını istiyorsan,
Eğer, sağlığının yerinde olmasını istiyorsan,
Eğer, insanların sana güler yüzlü olmasını istiyorsan..
...HADİ GÜLÜMSE...
Gülümse ki etrafını sevgi ışığı sarsın.
Ama tüm bunlar için önce KENDİNE GÜLÜMSE.'
29.05.2012 - 18:02
D ağları yazsam sevdiğimi
E llerimin kınasına mı
N afile telaşlara mı y oksa
İ stedim huzuru hemde çok
Z ordu savaşlarım biliyordum
B oşa yelken açtığımı sandım çoğu kez
U mrumdada oldun umrumda olmadığında
L akin velhasıl
U çurumun kıyısına gelmedim hiç
T aki bir avuç yürekle başbaşa kalana kadar...
29.05.2012 - 15:47
BİR ÇIKMAZ SOKAKTA
Ne kadar dönüp dolaşsam, yine de
Hep o çıkmaz sokaktayım çaresiz
Bir umut kırıntısı gözlerimde
Yürüyorum durmadan, dalgın, sessiz
Sokak o sokak, bense ben değilim
Sanki bin yıllar geçmiş aradan
Boşlukta bir şeyler arıyor elim
Belki de mahşere dek bulunmayan
Yitirdiğim neydi, aradığım ne
Çöken ne yüreğime kurşun gibi
Tanrım! ben mi değiştim söylesene
Yoksa bende zamanlar mı eskidi
Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
O mu sırtıma sapladığın hançer
Bir çıkmaz sokağın sonunda, işte
Suskun ve tek başına seninleyim
Fanilikten ölmezliğe geçişte
Bilmiyorum, söyle bana, ben neyim
Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz
Ölüm buysa, Tanrım buysa yaşamak
Sil alnımdan yazdığın bu yazgıyı
Ya bir yere çıksın artık bu sokak
Ya da öldür içimdeki Tanrıyı! ..
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
29.05.2012 - 12:18
Ne gülümsemek gerçek bir Mutluluktur.
Ne de ağlamak gerçek bir acının göstergesidir.
Ne 'seni seviyorum! 'sözü Gerçek sevgidir.
Ne de sevdiğini söylememek sevmediğinin göstergesidir.
Hayat ne gideni geri getirir,
Ne de kaybettiğin zamanı geri verir.
Ya yaşamak istediklerini zamanında yaşayacaksın,
Ya da yaşamak istediklerinle uğraşmadığın için,
geçip gidişine üzülmeyeceksin! !
28.05.2012 - 23:47
ÖZLEDİM SENİ.. - CAN YÜCEL
özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....
28.05.2012 - 22:07
İNSANLAR...
İnsanlar da ülkelere benziyor
Sınırları var, yüzölçümleri
Yasaları var
Bayrakları, ilkeleri
Kimi dağlık bir arazidir.
Kimi kıraç
Kimi bereketli
Kimi dardır
Kimi engin gözalabildiğince
Kiminin sınırlarından sıkı pasaport denetimiyle girilebilir.
Elini kolunu sallayarak girersin kiminden içeri
Sonuçta ne küçümse insanları kızım
Ne de önemse gereğinden çok
Ama anlamaya çalış
Nedir ve ne kadar genişleyebilir yüzölçümleri
ATAOL BEHRAMOĞLU
28.05.2012 - 18:23
FARK EDİLMİCEK GİBİ Mİ?
Bugün yine çok güzelsin
Her zamankinden de seksi
Mümkün mü böyle bir tende
Ateşin olması eksi
Görenler dudak ısırır
Bu halinin karşısında
Canlar ağırlamak ister
Seni gönül çarşısında
Ne kadar şirinlik varsa
Hepsi üstünde toplanmış
Sanki dersin tüm duygular
Özel olarak kodlanmış
Fark edilmicek gibi mi
Hele de sen yaparsında
Var mı istemicek yürek
Sen sevgiyle sararsında
Bugünlerde bir haller var
Sende olumlu anlamda
Seni görmek isteriz hep
Böyle renkli her bağlamda
Girişken tarzla kendini
Daha bir yeniliyorsun
Haliyle takdir edilip
Ne hoş kız deniliyorsun
27.05.2012 - 19:41
MİNE ÇİÇEĞİNİ SULAMAK
Hakim yetmişlerine merdiven dayadıkları halde boşanmak için başvurmuş çifte sormuş:
'Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz? 'Yaşlı kadın cevaplamış:
'Hakim bey bir ay öncesine kadar aklımda böle bir şey yoktu.Eşim bana mine çiçeği getirdi,ben de çiçekleri çok severim çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında öleceğini söyledi.Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım.Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde,bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı.Bunun üzerine ben de bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim.'
Hakim kadına hak vermiş ama adettendir diye bir de adama sormuş:
'Senin söyleyecek bir şeyin var mı? '
Yaşlı adam cevaplamış:
'Eşimin anlattığı her şey doğru,tek bir şey dışında.Mine çiçeği çok sulandığında ölür.Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir ama eşim bunu yapmadığı için ben bu yalanı buldum.'Çiçeği ölmesin diye her gece kalkmak zorunda kaldı.O her uyanığında ben de uyanık olurdum,işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır,peçetelerle tprağını kuruturdum.Sonra da yatağa gelip,bana hayatı bahşeden,canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya severdim.'
27.05.2012 - 17:58
AMAN AMAN :))
Saçlarına fön çekince
Mis kokuların sürünce
Tam bir afet oluyorsun
Bir de ciciler giyince
Gözlerindeki ışıltı
Tebessümle buluşunca
Dikkat kesiliyor canlar
Kalp dilinle konuşunca
Ruhi hali yetin hemen
Sirayet eder dışına
Gönüller ister ki kaynaş
Ol her dem bizle aşina
Yüzünü asınca hiyi
Oluyorsun öcü gibi
Ziyan etmek günah olur
Bu boyu endamı tipi
Fır fır etek ve topuklu
Seni güzel tamamlıyor
O şirin mimikler var ya
Bilsen nasıl hamamlıyor
Hiç Yakışmıyor dar pantol
Sana düz ayakkabıyla
Rabbim sen gibi güzeli
Dünyaya vermiş sayıyla
Enerjin sarıyor bizi
Keyifli olduğun zaman
Balın her tarafa damlar
Canlar bayram eder aman
Dişilik potansiyeli
Fazlasıyla mevcut sende
Bu arada teşekkürler
İlhamla doldum sayende
(ömer AYDIN)
27.05.2012 - 12:42
Güneşin olsun gönlünde
Kar bile yağsa,
Ya da fırtına olsa.
Gök bulutlarla,
Dünya kavgayla dolsa.
Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse
Doldurur ışıklarla,
En karanlık gününü..
Bir şarkın olsun gönlünde
Sevinçli ezgilerle..
Seni günlük tasalar boğsa bile,
Bir şarkın olsun dudaklarında..
O zaman gelsin ne gelirse,
Yardım eder atlatmaya,
En yalnız gününü..
Başkaları için de bir diyeceğin olsun,
Tasada ve bunalımda,
Ve seni mutlu edecek her şeyi,
Söyle onlara da..
Bir şarkın olsun dudaklarında,
Yitirme sakın cesaretini..
Güneşin olsun gönlünde
Ve her şey iyi olacak! ..
Casar Flaischlen-GÜNEŞİN OLSUN GÖNLÜNDE
26.05.2012 - 23:56
KÜSMEK
nedir bilir misin..? ?
Küsmek DÜRÜST' LÜKTÜR..
Çocukçadır ve ondan dolayı SAF' TIR..
YALANSIZ' DIR..
Küsmek; SENİ SEVİYORUM' dur..
Vazgeçememektir..
Beni anlatır KÜSMEK..
KIZDIM ama hala buradayımdır, gitmiyorumdur, gidemiyorumdur..
KÜSMEK; nazlanmaktır, yakın bulmaktır, benim için değerlisindir..
KÜSMEK, sevdiğini SÖYLE demektir.. Hadi ANLA demektir..
KÜSMEK; umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır..
Yani, diyeceğim o ki:
BEN SANA KÜSTÜM...! ♥
25.05.2012 - 00:26
HAYAT: 0 - BEN: 1
Otuzbeşime bastım geçen hafta...
İlk yarı bitti: Hayat:1 - Ben:0...! ! ! ...
Ama belliydi böyle olacağı
Nicedir başlamıştı belirtiler:
... Yolda çocuklar 'Amca şu topu atıversene' diye seslendiklerinde
... kuşkulanmıştım ilkin...
... Sonra saçlarımdaki beyaz teller tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü
Baktım; lise fotoğraflarım sararmış sınıf arkadaşlarım yaşlanmış. Eş dost
sohbetlerinde sağlık ve çocuk konuşulur olmuş seyahat ve aşk yerine...
Gök gibi gürlemeye alışkın müzik setimin ses düğmesini kısar olmuşum
içimdeki uçurtmanın ipini çekercesine...
Bizim zamanımızda diye başlayan nutuklar atmaya başlamışım mezuniyet
törenlerinde
-Hayret daha dün değil miydi benimkisi? -
Yıllar yılı dudak büktüğüm 'ölümden sonra hayat' masallarına kulak
kabartmaya başlamışım gizliden gizliye...
İple çektiğim Haziranlara sırt çevirmişim.
Yaşamın orta sahasına girmişim irkilmişim...
Ruhumun ikizleri yine çekiştiriyorlar kollarımdan;
Biri 'daha ne gördün ki' diyor yüzünde papatyalarla asıl şimdi başlıyor
hayat! ... Bundan sonrası rahat! '
Lakin 'Buydu görüp göreceğin' diye efkarlanıyor öteki... ikinci yarı geçer
hızla yaşlanırsın zamanla...
Yaşı genç olanlar 35'e uzak durduklarını sanarak 'Sahi oldu mu o kadar?
Hiç göstermiyorsun' tesellisindeler.
35'le çoktan tanış olanlarsa 'Hayata hoşgeldin' pankartlarıyla
karşılamadalar...
İlk yarı sadece bir ısınmaymış meğer: asıl ikinci yarıda anlaşılırmış
tadı hayatın... kavganın... aşkın...
Bense şaşkın... devre arası bilançolarındayım.
Son dönemde kimbilir kaç kez eski anıları yaralı ele geçirdim belleğimin
derinliklerinde? ...
Kimbilir kaç kez kendime yakalandım kendimden kaçarken? ...
Ve sustum vicdan sorgularında...
Aksi sedamla bile dertleşmedim. Meğer ne yaman serüvenmiş hayat? Bazen
yediveren gülleri gibi bereketli...
Sanki hayat değil Körfez Krizi mübarek: Bir koyup beş alıyorsun...
Yaşıyor seviyor ve seviliyorsun... Bazense kıtlıktan kırılıyor ortalık
şaşıp kalıyorsun...
Oysa -herkes bilmezden gelse de- skoru belli oyunun:
30'larda dedeni ve nineni kaybediyorsun 40'larda anneni ve babanı... Ve
70'lerde kendini...
Şimdi devre arası yolun yarısı...
Bugüne dek ancak tanıştık hayatla... Ben ona kendimi tanıttım O bana
kendini...
Göğsüme madalya gibi dizdim hatalarımı...
Zaferlerim onlar benim olgunluğumun yapıtaşları...
Ve derin bir yara gibi sakladım başarılarımı...
Asansör çıkarken yukarı dönüp bakmadım bile aşağı...
Dönmesin diye başım...
Ben istikballe arkadaşım...
Ne var ki herşey yarım...
Hayat da yarım sevdalar da...
Daha diyeti ödenmedi sevinçlerin...
İhanetlerin hesabı sorulmadı...
Nazım'ın dedidği gibi 'Kopardım portakalı dalından ama kabuğu soyulmadı
sevdalara doyulmadı...'
'Doydum diyen görmedim ki ben zaten...'
Lakin gel de zamana anlat bunu...
Sahi nedir bu telaş bu kin? Sanki ölüye can yetiştireceksin...
Baktım ikinci yarı kapıda... ve hayatın ceza sahası yakın...
Doldurdum bir kara kutuya 35 yılın hesabını.
Acılar sancılar bir çekmecede sevdalar diğerinde...
Bir yerde hüzünler ve korkular bir üstte sevinçler ve zaferler... Kat
kat dizi dizi dizdim kullanılmıştakvimlerimi
Sabırla kapattım kutuyu sevgiyle mühürledim ağzını...
İlk yarı bilançom o benim: Yangında ilk kurtarılacak... Kazada ilk
açılacak...
Yarımlar tam olduğunda kara kutuyu açıp bakanlar teşhis koyacaklar
halime... 'Çok mutlu olmuş fazla yüksekten uçmuş zavallı' diyecekler
Ya da
'Sebepsiz alçalmış... Bile bile vurmuş kendini dağlara! ...'
Fakat kara kutu ancak bir kısmını söyleyecek hikayenin...
Kalanı benimle gelecek...
Dağların yamaçlarına savuracağım en mahrem hatalarımı...
Reyhanlar saklayacak sırlarımı...
Skoru birtek Ege'nin suları bilecek...
Denize kavuşabilirse eğer içimdeki nehir...
HAYAT: 0 - BEN: 1
CAN YÜCEL
Toplam 1172 mesaj bulundu