HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI ? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anla ...
05.05.2017 - 22:24
Şair arkadaşımız Deniz Bey
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
05.05.2016 - 21:27
Şair arkadaşımız Sayın Deniz Bulut
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda aramızda görmek
dileklerimle esen kalın.
* Dr.Jivago - Işık German Ersoy *
* Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği *
* Evrensel Sanatçılar Birliği ESB *
* Pen-Pal Club *
* Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
14.04.2016 - 22:53
Sevişmek bir devrimdir.
Yüreklerin bir birine en yakın olduğu andır.
Gözlerin eylem yapma zamanı,
Dudakların sloganlar atmasıdır.
Sevişmek ruha iyi gelen en güzel 'antidepresan'dır...
NOT: Sevişmek tenlerin veya dudakların bir birine değmesi değildir sadece,
Sevişmek yüreklerin ve gözlerin bir birini hissedip görmesidir...
Seviş benimle yâr
Sabahlara kadar..!
Belgin Çorak
11.04.2016 - 06:38
Bu gece seninle olmalıyım
Günahlara doyalım seninle
Aşkın ötesine geçelim
Sabaha kadar güneş yüzümüze
Vuruncaya kadar sevişelim
Bedenlerimiz ateşten
Kavruluncaya kadar
Susuz kalıncaya kadar
Öpüşelim seninle
Kırmızı güller şahit olsun
O günahımıza
Sevginin ötesinde bir duygu bu
Tutkuydu bu sadece sen ve ben
Mum ışığında kaybolmuştu
Aşk ve sevgi ateş olmuştu
Bir tek kırmızı güller şahit
Kan kırmızı
Dikeninden korktum ama
Sevişmekten vazgeçmedim!
Kenan Bahşi
30.03.2016 - 23:57
'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii..
Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi.
Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa.
Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
Bir de Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu ikinci kadeh bitmeden.
Kafa çakır tabii Başkomutan oldu
Kalktı ayağa tokatla denize döktü Yunan’ı.
Gaza geldi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.
Kafa gitti tabii, ağzından çıkanı kulağı duymuyor.
Saltanat kalkacak,
Halifelik bitti,
Kadın Erkek eşit,
Şapkasız çıkmam abi,
Tekke zaviye hikaye,
SOY adın olacak,
– Dur Ata’m yapma! !
Derken biz Geometri kitabı yazmış 'ayyaş' ama daha bitmedi.
Türk dili,
Türk harfi,
Türk tarih kurumu,
Ankara Hukuk,
Merinos Halı,
(Meze bitti o ara deniz börülcesi istedi ayyaş)
Sümerbank,
Chp,
Çocuk Esirgeme Kurumu,
Demiryolları,
Havayolları,
Limanlar Genel Müdürlüğü,
Halkevleri,
Etibank,
İş bankası,
Merkez bankası,
Sağlık bakanlığı,
Anadolu ajansı,
Ziraat enstitüsü,
'Ayyaş' iptal…
Dedik “Ne gerek var Ata’m az ilerde 24 yaşında Subay Kubilay Öğretmeni öldürüyorlar, al eline Kuran’ı geç tabutun başına”
Doğruldu 'ayyaş' ve dedi ki:
Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen,
ben size hiç bir şey öğretmemişim demektir.
Menemen’i yakın! !
----
Sizin 'ayyaş' dediğiniz adam bu ülkeyle birlikte sizin atalarınızın namusunu da kurtardı..
30.03.2016 - 20:10
Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Çünkü onlar ağır kanlı adamlardır
Değişen bir dünyaya karşı
Kerpiç duvarlar gibi katı
Çakır dikenleri gibi susuz
Kayıtsızca direnerek yaşarlar.
Aptal, kaba ve kurnazdırlar.
İnanarak ve kolayca yalan söylerler.
Paraları olsa da
Yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.
Her şeyi hafife alır ve herkese söverler.
Yağmuru, rüzgarı ve güneşi
Bir gün olsun ekinleri akıllarına gelmeden
Düşünemezler...
Ve birbirlerinin sınırlarını sürerek
Topraklarını büyütmeye çalışırlar.
Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Çünkü onlar karılarını döverler
Seslerinin tonu yumuşak değildir
Dışarda ezildikçe içerde zulüm kesilirler.
Gazete okumaz ve haksızlığa
Ancak kendileri uğrarlarsa karşı çıkarlar.
Adım başı pınar olsa da köylerinde
Temiz giyinmez ve her zaman
Bir karış sakalla gezerler.
Çocuklarını iyi yetiştiremezler
Evlerinde, kitap, müzik ve resim yoktur.
Bir gün olsun dişlerini fırçalamaz
Ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar.
Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Çünkü onlar köpekleri boğuşunca kavga ederler.
Birbirlerinin evlerine ancak
Ölümlerde ve düğünlerde giderler.
Şarkı söylemekten ve kederlenmekten utanırlar
Gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır
Ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar.
Binlerce yılın kalın kabuğu altında
Yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır.
Aldanmak korkusu içinde
Sürekli birbirlerini aldatırlar.
Bir yere birlikte gitmeleri gerekirse
Karılarından en az on adım önde yürürler
Ve bir erkeklik işareti olarak
Onları herkesin ortasında döverler.
Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Çünkü onlar yanlış partilere oy verirler
Kendilerinden olanlarla alay edip
Tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.
Devlet, tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir.
Devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.
Yiğittirler askerde subay dövecek kadar
Ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır-
Ezim ezim ezilirler.
Enflasyon denilince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler.
Cami duvarı, kahve ya da bir ağaç gövdesine yaslanıp
Onbir ay gökyüzünden bereket beklerler.
Dindardırlar ahret korkusu içinde
Ama bir kadının topuklarından
Memelerini görecek kadar bıçkındırlar
Harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez
Şehre giderler!
Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Çünkü onlar otobüslerde ayaklarını çıkarırlar
Ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara
Herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden
Kızlarının talihsizliğini
ve hayırsız oğullarını anlatırlar.
Yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde
Bunun, Tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar.
Ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta
Gizli bir övünçle, uzak şehirdeki
Zengin bir akrabalarından söz ederler.
Kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar
Ama sokağa çıkar çıkmaz sümküre sümküre
Yollara tükürürler..
Ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine
Şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar.
Köylüleri niçin öldürmeliyiz?
Çünkü onlar ilk akşamdan uyurlar.
Yarı gecelerde yıldızlara bakarak
Başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.
Gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa
Ve yaz güneşleri ekinlerini yetirirse severler.
Hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe
-Bu verimi yüksek bir tohum bile olsa-
Sonuçlarını görmeden inanmazlar.
Dünyanın gelişimine bir katkıları yoktur.
Mülk düşkünüdürler amansız derecede
Bir ülkenin geleceği
Küçücük topraklarını ipoteği altındadır.
Ve birer kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden
Zamanın derin ırmakları önünde...
KÖYLÜLERİ, SÖYLEYİN NASIL
NASIL KURTARALIM?
REFİK DURBAŞ
25.03.2016 - 17:24
NEJAT İŞLER' den HARİKA BİR YAZI..
'Ölün istiyorum artık. Yalnız bir kere yetmez, bin kere ölün!
Bir kere Pozantı’da tecavüze uğrayıp ölün.
Bir kere tecavüzcünüzle evlendirilip intihar edip ölün.
Bir kere sahte delillerle hapse atılın, kahrınızdan hasta olup ölün.
Bir kere hakların için hükümeti protesto ederken hükümet tarafından başından silahla vurulup ölün.
Bir kere mehmetçik olun, kapitalistlerin uydurma savaşları için ölün.
Bir kere koca şehrin göbeğinde, otoyolda sele kapılıp ölün.
Bir kere kafanıza gaz kapsülü atılsın, öyle ölün.
Bir kere kullanma tarihi geçmiş gazı 5 cm’den yüzünüze ağzınıza sıksınlar, kanser olun ölün.
Bir kere gecenin karanlığında, sokak ortasında “vurma ölüyorum” diye bağırırken dövülerek ölün.
Bir kere soğuktan donup ölün. Bir kere dere yatağına yapılan ruhsatlı evin çöküntüsünde ölün.
Bir kere grizu patlasın “güzel ölün”. Bir kere karbonmonoksit zehirlesin, kafanız iyi ölün.
Arkanızdan “kader, bu işin fıtratında var, ekmek almaya gitmiyordu teröristti, biliyorsunuz alevi, kısa etek giymeseydi, altı üstü bir kaç kelle” demeyeceğime yemin ederim. Betonun altında ölmeden hemen önce çekilen son fotoğrafınızı çerçeveletip bana hediye ettiklerinde, yanında sırıtarak poz vermeyeceğime yemin ederim. 3 dakika iş bırakma eylemi yapıp dalga geçmeyeceğime yemin ederim. Ananızı yuhalatmayacağıma, yakınlarınızı azarlamayacağıma ve yerde tekmelemeyeceğime, yemin ederim.
Sözüm söz! Siz yeter ki ölün…”
NEJAT İŞLER
21.03.2016 - 07:15
GEL - GIT
Çık git
Dünyamdan
Çek git
Düşlerimden
Sus git
Kurtulayim
Cigirtkan dilinden
Bırak git
Dokunma
Üşüyorum
Bezdim
Soğuk ellerinden
Al git
Bıktım
Gönlümü yoran sevdandan
Bitir git
Korkuyorum
Dolunay vakti
Bitmeyen ayinden
Bu aşk değil ki
Gel git
Karışıyorum
Calkalaniyorum
Kararsızligindan.
Erdal Selçuk
20.03.2016 - 19:13
Yalnızlığın yalnızlığında
Ansızın çıkar karşına,
Kaçamak bakışlar,
Gizliden gizliye görme isteği,
Kadife yumuşaklığındaki sesin ahengi güzel bir melodidir pas tutmuş kulağa,
Keskin bakışlarının arkasına sakladığı merhameti buram buramdır nasır tutmuş yüreğe,
tatlı bir heyecan,
bir o kadar da korku!
Uyanmak istemediğin
Güzel bir rüya,
Bozulsun istemediğin bir büyü,
Kocaman bir boşluğun,bile bile ladesidir aslında!
Yanlış zaman, yanlış mekan,
Ben yanlış, sen yanlış
Doğrular nereye karışmış...
(F.Arslan)
20.03.2016 - 10:59
Geldim İşte
geldim işte
ağzımda ay yorgunu türküler yakarak
senin üstüne
kaç leylim bahar söyledim kim bilir
esen yellere
duydun mu ki
geldim işte
saçlarımda kış vurgunu güller kokarak
savurdum yaban ellere
toplayıp kalp vazona
koydun mu ki
geldim işte
ellerimde bir dilim somun ekmeği
ve
bir bardak soğuk su taşıyarak
verdim yüreğimle
aldın ama
doydun mu ki...
Tayyibe Atay
26.02.2016 - 11:49
GÜLÜŞÜN
Ekmegi al benden istersen
havayi al, ama
alma benden gülüsünü.
Alip götürme gülü,
kopardigin ok cicegini,
sevincinde ansizin
öne atilan suyu,
sende dogan apansiz
dalgasini gümüsün.
Savasimim uzun-zor, dönerim
gözler yorgun
kimileyin görmüsken
degismeyen topragi,
ama gülüsün girisken
yükselir gökyüzune kosturarak pesimden
ve acar bana tüm
kapilarini yasamin.
Sevgilim, en karanlik
saatte aciverir
gülüsün ve eger ansizin
görürsen ki saciliyor kanim
sokagin taslarina,
gülüver, cünkü gülüsün
denk gelir ellerime
bir kilic gibi yalin.
Denizle birlikte güzün
gülüsün yükseltmeli
köpüklü caglayani
ve baharin sevgili,
gülüsünü ararim
bekledigimce o cicegi,
mavi cicegi, gülü
yankiyan memleketimin.
Gül gecede,
gündüz de ayda,
gül carpik
sokaklarinda adanin,
gül sana sevdali
bu kaba saba oglanda,
ama ben actigimda
gözlerimi ve kapadigimda onlari,
ayaklarim alip götürdügünde beni,
dönüp getirdiginde beni ayaklarim,
esirge benden ekmegi, havayi,
isigi, bahari,
ama gülüsünu asla
ölürüm cünkü.
Pablo Neruda
18.02.2016 - 23:18
Unutamam Seni
Gözlerin geçer aklımdan,
Bakamazdım onlara, utanırdım.
Ne zaman göz göze gelsek
Gözlerimi kaçırdım.
Unutur muyum bilmiyorum seni?
Ama biliyorum unutamam gözlerini.
Ellerin geçer aklımdan
Bembeyaz güzel ellerin.
Tutmak isterdim onları, bırakmamak.
Ama yapamazdım, utanırdım.
Unutur muyum bilmiyorum seni?
Ama biliyorum unutamam ellerini.
Sesin gelir kulağıma
O tatlı, güzel sesin.
Hep duymak isterdim sesini
Özellikle adımı söyleyişini
Unutur muyum bilmiyorum seni?
Ama biliyorum unutamam sesini.
Sen geçersin aklımdan
Yalnız ve yalnız sen
Düşünemem başkasını, sen varken
Hayalin gözlerimden geçerken
Düşünemem başkasını seni böyle severken
Unutur musun bilmiyorum beni
Ama biliyorum ben unutamam seni
Zeynep Eliçora
12.11.2015 - 16:54
DUDAKLARIM SENİNDİR
Hadi öp doya doya...
Dudaklarım senindir..
Şöyle dokun...bir kokla...
Dudaklarım senindir...
Öp ki sönsün ateşi...
Hadi soğusun biraz...
Öp ki ıslansın tenim...
Hadi hep sürsün bu haz...
Sevgilim hadi durma...
Dudaklarım senindir...
Bir kez öpmezsen eğer...
Bak günahım senindir...
Vebali çok büyüktür...
Hesabını vermek zor...
Öpülmezse dudağım...
Aşkından olur bir kor...
Öp ki sana doyayım...
Öp ki bir sokulayım...
Gece gündüz aşkınla...
Sevdanla yoğrulayım...
gülay
25.06.2015 - 10:43
Sahte dostlarıma..!
Hoşgeldiniz dostlarım!
Size bir kucak dolusu gülümseyeyim :)
Gözyaşlarımı sevmezsiniz bilirim
Yalnızca gülerken benimlesiniz...
Yok yok,ağrımıyor bir yerim
Hastalıktan değil cılızlığım.
Güçsüzlüğümü de sevmezsiniz bilirim...
En önde koşuyorsam,içim rahat!
Bilirim ki arkamdasınız!
Düşmanım yoktur korkmayın!
Size dokunmaz,uysaldır yılanlarım!
Kimse çelme de takmadı bana!
Eğer sendeleyecek olursam,
Yolunuzu değiştirirsiniz bilirim...
Sırtımdaki hançer mi?
Yerdeydi!
Üzerine düşmüşüm!
Kan değil o!
Kızılcık şerbeti!
Haydi oynayalım birbirimize
Sizler beni sever gibi,
Ben de buna inanır gibi...
Umarım fazla oturmazsınız
Çok sıkıyor yüzümü bu gülen maske...
Hadi bitsin şu tiyatro da,evinize gidin
Daha kendi omuzumda,ağlayacağım...
Meltem Ege
19.06.2015 - 10:02
Ayrılık Zehrine Bal Deme Bari.
Sen gideli kaç yıl geçti aradan
Bir mektup, bir selam, sal deme bari
Ölürüm kurtulmam ben bu Yaradan
Ayrılık zehrine bal deme bari.
Hayalin odamda cama vururken
Söyle nerden çıktın, durup dururken
Elimde güllerim solup kururken
Yanak'da gül'lerin al deme bari.
Sevdimde ne geçti, sanki elime
Acılar dolandı kaldı dilime
Uzaktan bakarken sefil halime
Ah! ne vefasız bir kul deme bari.
Vurduğun yer hala, sızlar derinden
İnliyor şu kalbim, bil kederinden
Söküp atamadım seni yerinden
Yaren yar demezsen, el deme bari.
İbrahim Değerli.15.06.2015
Şiir dostlarıma katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum..
'Ne ağlattın beni ne de güldürdün
Seninki zulümdür, gel deme bari
Ne yaşattın zalim ne de öldürdün
Esen fırtınaya, yel deme bari…' Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
İbrahim Değerli
25.05.2015 - 21:38
ŞAMPİYON GALATASARAY
İnandık biz sizlere,
Şampiyonuz bu sene de.
Sarı kırmızı rengine,
Kurbanım Galatasaray.
Muslera tuttu topları,
Burak,selçuk,sneijder,
Bombaladı ağları.
Dördüncü yıldız yakana,
Ne güzel de yakıştı.
Dört yıldızlı tek kulüp,
Şanı büyük Galatasaray.
Avrupalı bilir tanır,
Korkulu rüyadır Galatasaray.
Medyası,TFF si,hakemi,şikecisi,
Yıkılıp gittiler birer birer,
Bu sene de inadına lider,
Şampiyon Galatasaray.
Aşkın büyük kalpler de,
Bu ateş sönmez gönüller de,
Dünyaya nam salmış,
Avrupalı Galatasaray.
İlklerin takımıdır,
Türkiye'dir Galatasaray.
Her zaman her yer de,
Ölümüne Galatasaray,
Her zaman her yer de,
ŞAMPİYON GALATASARAY.
Mustafa TELLAL
25/05/2015
21.05.2015 - 14:41
Gittiğinden beri
Gönlüm sende, sensiz avunuyorum
Gittiğinden beri ben hep ağlıyorum
Ellerim, ellerinden koptu gidiyorum
Sensizce aşkını öteye götürüyorum
Tutulmuşum bir fırtınaya esiyorum
Bir oraya bir buraya savruluyorum
Aşkının hain tuzağına köşuyorum
Seni ben sensizliğinde yaşıyorum
Tuttuğun nutkumun tutuklusuyum
Karşılıksız aşkının yavuklusuyum
Hay aksi diye gönlüme sövüyorum
Gittiğinden beri, hep sayıklıyorum
23,10,2010
Alaaddin Uygun
20.05.2015 - 14:51
BABADAN OĞULA SESLENİŞ
Nasıl yanarım bilir misin?
Nazım Hikmet’e
Yılmaz’a, Ahmet’e
Soğumaya yüz tutmuş magma
Üstü küllenmiş köz gibi
İçimden yanarım oğul
Ya onlar nasıl yanarlardı
Vatanın satıldığına
Geri bırakılmışlığına
“Beyler bu vatana nasıl kıydınız.”derken
Vatan haini diye
Düşürdüler
Demir parmaklıklar ardına oğul
Üst perdeden çalardı
Sazlarının telleri
Vatan vatan derken dilleri
Yüreklerinde iz bıraktı
Hasret türküleri
Nasıl severlerdi bilir misin?
Özgürlüklere susamış
Anadolu’da
Boy vermiş çiçekleri
Halka seslendiler
Şiir, kitap ile
Film, saz, söz ile
Düşüncelerini haykırdılar
Kısılıncaya kadar sesleri
Vatan sevgisi yüklüydü
Kocamandı yürekleri
Vatansız
Boynu bükük öldüler oğul
Fikir suçundan astılar
On yedisinde gençleri
Deniz’i Yusuf’u İnan’ı
Şafak türküsü söylendi
Bu vatan toprağında
Bilir misin oğul?
Mahir’i Ulaş’ı Sinan’ı
Vardı büyük idealleri
Tutunamadılar sonbaharda
Daldaki yapraklar gibi
Demir atmak isterlerken kıyıya
Yönü belli rüzgârlar
Sürükledi onları açıklara
Vatan sevgisi büyütürken
Korkusuz yürekleri
Vatansız
Boynu bükük öldüler oğul
Bildin mi vatansız ölenleri
Vatan uğruna gidenleri
Ali Haydar’ı, İbrahim’i
Bu topraklara verdik
Onlar gibi binlercesini
Vatan için çarpan
Baharında yürekleri oğul
Şimdi nöbet zamanı
Odur ki gözüm, aklım, umudum
Umudum sende
07.11.09-Mersin
18.05.2015 - 13:45
Derin Sızı
Her Sevinin hikayesi
Anlık...günlük ve hevesi
Vardır elbet derecesi
Soytarılarda hali
Saman alevi...ten'de
Kıvılcımlar misali
Geç onları...bir kalemde
Ardına bakma...hem de
Bazen aldığın her nefes
Saydığın her dakika
Kimi hür kimi kafes
Bazen kırk yılda bir akla
Uğrar...mahşere sakla
Ya da siner...yasakla
Sen üzülme...bir tanesi
Şarkılar...şiirler bilir
Biri gider biri gelir
Yaz tükenir kış gelir
Pencerende....kar tanesi
Her lahza'nın her hecesi
Kah gündüzü gecesi
Ve...gülüşün göz yaşın
Kadehte baden...aşın
Bağrına bastığın taşın
Ne kırılır...küllenir
Bastıkça alevlenir
Zaman susar...o dillenir
Hem kışın hem de yazın
Ne su olur ne buz'un
Yürekte derin sızın
Sanma ki içtikçe kanacak'sın
İçtikçe küllenir sanacak'sın
Dağlanıp...dayanacaksın
Cehennemde değil...Canım
Bu dünyada yanacaksın
Habibe Sevinç
11.05.2015 - 15:49
Seninim..
Hüzün dolu gözlerimle bir tek seni sevdim..
Sende doğdum,
Sende büyüdüm,
Sende güzelleştim..
Bir sana yandım,
Bir sana haykırdım,
Bir tek sende sustum...
Ve sana inandım,
Sana bağlandım..
'Hayat sadece seninle güzelmiş' deyip
Bir tek kendimi sana yakıştırıp,
'Sonsuza dek seninim' dedim..
Gülseven Aksoy___2011 - 17.07.2014
09.05.2015 - 15:17
DÜNYA ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN...
Sen Dünyanın annesi,gönlün anası
Saygı,sevgi sana,hoşgörü,adap sana
Dünya var oldu,seninle hayat buldu
Arkadaş,dost oldun,yar,eş,sevgili oldun
Sevmek seninle başladı,aşk seninle oldu...
Sevgi tohumları seninle atıldı,filizlendi
Dünya çocuklarının temeli senden oldu
Sen medeniyetlerin,milletlerin ışığı,neferi
Gönüllerin huzuru,şefkatin,merhametin kendisi
Her şey seninle başladı,seninle bitecek ana...
Sen var olduğun sürece hayat olacak
Sadece ana değil,ailede,evde olmadın
Yaşamın her köşesinde ayak izin var
Cephede bile savaştın omuz,omuza
Sardın mehmetin yarasını sıcaklığınla ana..
Anlat,anlat bitiremezsin,marifetlerini
Kim ne olursa basarsın bağrına,kucağına
Koyarsın en derine,yüreğine,gönlüne,kalbine
Rabbim en güzel sözü sizin için söylemiş
En güzel hediyeyi sizlere vaat eylemiş
Cennet anaların ayakları altında diye anam...
Gökalp Atılgan SON MOHİKAN...
07.05.2015 - 14:37
Lolam'a - Az Kaldı
Akşam maviliğinde
Yol almak
Sana gelmek
Kelebek gözlerinde
Yangın sevda
Kahve kokulu
Suskun dilli
Düşük omuzlu bebeğim
Geliyorum
Az kaldı…
Yılların özlemi
Yormuştu dizlerimi
Bitmeyen yolları
Tüketen sevda
Gurbetimden sılana
Çiçek çiçek
Gül kokan sevda…
Aşkın hamuru
Kahveyle mayalanmış bebeğim
Yirmialtı yaşın deli sevdası
Gemileri yakalım
Dönülmez bu adadan
Mavi deniz
Altın kum
Uçsuz bucaksız sen
Deli yelkenli ben
Rüzgarlar hep sana
Çekim kutbu sen
Deli sevdam
Kahve kelebeğim
Gülümse…
Fırtınalar yol versin
Güneş açsın
Serileyim ufkuna
Yüz süreyim yüzüne
Ateşin değsin gönlüme
Yaksın beni ahh…
Ahh! Deli deniz…
2004
Türker Koluman
05.05.2015 - 14:16
Düşündünüz mü
Düşündünüz mü hiç özürlü olmayı
Ya da kalmayı
Kurtulmak istediniz mi?
Karşılığında hiçbir şey istemeden
Düşündünüz mü?
Değer bilmeyi
Korumaya çalıştınız mı?
Görmeyeni
Renklerin cilveliğini
Gördünüz mü gözlerinde
Ayırt ettiniz mi geceyle gündüzü
Duymak istediniz mi
Konuşmayanı
En tatlı,kirlenmemiş sözlerini.
Anladınız mı hiç anlatamayanı
Kalsınlar mı yoksa,öylece
Kaldıkları yerde.
Düşündünüz mü hiç?
Ellerinden tuttuğunuzda
mutlu olmayı
Sizinle birkaç adım atmalarını
Beklediniz mi?
Normal bir çocuk gibi fark etmeyi
Bir gün zincirlerinden kurtararak
Gün ışığına çıkarmayı
Hissettiniz mi?
Bir iki adım attığında
Yürümeye yeni başlayan çocuk gibi sevindiğini
Katlandınız mı otistik bir çocukla
Gün boyu pencere önünde oturmaya
Düşündünüz mü?
Bütün özürlülerinde içlerinde
İnsan hücresi taşıdığını
Fakat annesiyle dertleşemediğini
Babasının gözlerine beş saniye bile
Bakamadığını
Kardeşleriyle oynayamadığını
Acıdınız mı yoksa hep!
Çaresizlik sığınağına sığınarak
Sonra unuttuğunuzda
Aklınızda soru işareti kalmayarak
Düşündünüz mü?
Özürlülerin kör bir delikte nasıl yaşadıklarını
Kusurlu yanlarını hafifsediğinizi
Sizlere haklılıklarını nasıl ispatlayacaklarını
Zamanınızın önemli bir kısmını onlara ayırmayı.
Duydunuz mu?
Onlara derin bir sevgi
Paylaştınız mı diğerlerine olan sevginizi,
Heyecanınızı,coşkunuzu
Ya da bölüyor diye suçladınız mı?
Çıktığını hatırlıyor musunuz
Ağzınızdan tatlı bir sözün
Uyuturken çocuklarınızı okşadığınızda
Onları okşadığınızın yarısı kadar
Onu da okşadınız mı?
Yoksa devreden çıkardınız mı
Düşündünüz mü?
İsyan ettiğinizi
Bir külfet saydığınızı
Yaratılmasaydı dediniz mi?
Uykularınızı böldüğü için
Lanet okudunuz mu?
Anlatamadı değil mi derdini
Diğer çocuklar gibi sıralayamadı
İsteklerini
Ve dediniz mi?
Zaten isteyemiyor diye
Ötelediklerinizi.
Şimdiki adı sermaye mi?
Bedduayı duaya çevirdiniz değil mi?
Biraz daha uzun yaşasın
Biraz daha kazanayım diye
Yoksa hep sermaye gözüyle mi baktınız
İstediniz mi hiç?
Dünyayı onların gözünden görmeyi
Yoksa hep umutsuzluğa mı kapıldınız
Onların gözünden bakmayı hiç düşünmediniz değil mi?
Çünkü onların gözünde hepiniz
Potansiyel özürlüsünüz.
Abdurrahman Örnek
05.05.2015 - 11:26
Bırak çağlasın..
Ne olursan ol,
Nerede olursan ol
Yüreğinin sesini bastırma..
Bırak çağlasın..
O senin çığlıklarındır;
Aşka,sevgiye,
İhanete,öfkeye,
Haksızlığa,adalete...
O ses çıkmalı ki seni var etsin..
Çünkü,yok olanın kimliği de olmaz..
Gülseven AKSOY___04.05.2015
Gülseven Aksoy
Toplam 1172 mesaj bulundu