Deniz Bulut Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    05.05.2017 - 22:24

    Şair arkadaşımız Deniz Bey

    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    05.05.2016 - 21:27

    Şair arkadaşımız Sayın Deniz Bulut

    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**

    - Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda aramızda görmek
    dileklerimle esen kalın.

    * Dr.Jivago - Işık German Ersoy *
    * Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği *
    * Evrensel Sanatçılar Birliği ESB *
    * Pen-Pal Club *
    * Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    14.04.2016 - 22:53

    Sevişmek bir devrimdir.
    Yüreklerin bir birine en yakın olduğu andır.
    Gözlerin eylem yapma zamanı,
    Dudakların sloganlar atmasıdır.
    Sevişmek ruha iyi gelen en güzel 'antidepresan'dır...
    NOT: Sevişmek tenlerin veya dudakların bir birine değmesi değildir sadece,
    Sevişmek yüreklerin ve gözlerin bir birini hissedip görmesidir...
    Seviş benimle yâr
    Sabahlara kadar..!

    Belgin Çorak

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    11.04.2016 - 06:38

    Bu gece seninle olmalıyım
    Günahlara doyalım seninle
    Aşkın ötesine geçelim
    Sabaha kadar güneş yüzümüze
    Vuruncaya kadar sevişelim
    Bedenlerimiz ateşten
    Kavruluncaya kadar
    Susuz kalıncaya kadar
    Öpüşelim seninle
    Kırmızı güller şahit olsun
    O günahımıza
    Sevginin ötesinde bir duygu bu
    Tutkuydu bu sadece sen ve ben
    Mum ışığında kaybolmuştu
    Aşk ve sevgi ateş olmuştu
    Bir tek kırmızı güller şahit
    Kan kırmızı
    Dikeninden korktum ama
    Sevişmekten vazgeçmedim!

    Kenan Bahşi

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    30.03.2016 - 23:57

    'Ayyaş' bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii..
    Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi.
    Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa.
    Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler.
    Bir de Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu ikinci kadeh bitmeden.
    Kafa çakır tabii Başkomutan oldu
    Kalktı ayağa tokatla denize döktü Yunan’ı.
    Gaza geldi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.
    Kafa gitti tabii, ağzından çıkanı kulağı duymuyor.
    Saltanat kalkacak,
    Halifelik bitti,
    Kadın Erkek eşit,
    Şapkasız çıkmam abi,
    Tekke zaviye hikaye,
    SOY adın olacak,
    – Dur Ata’m yapma! !
    Derken biz Geometri kitabı yazmış 'ayyaş' ama daha bitmedi.
    Türk dili,
    Türk harfi,
    Türk tarih kurumu,
    Ankara Hukuk,
    Merinos Halı,
    (Meze bitti o ara deniz börülcesi istedi ayyaş)
    Sümerbank,
    Chp,
    Çocuk Esirgeme Kurumu,
    Demiryolları,
    Havayolları,
    Limanlar Genel Müdürlüğü,
    Halkevleri,
    Etibank,
    İş bankası,
    Merkez bankası,
    Sağlık bakanlığı,
    Anadolu ajansı,
    Ziraat enstitüsü,
    'Ayyaş' iptal…

    Dedik “Ne gerek var Ata’m az ilerde 24 yaşında Subay Kubilay Öğretmeni öldürüyorlar, al eline Kuran’ı geç tabutun başına”
    Doğruldu 'ayyaş' ve dedi ki:

    Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen,
    ben size hiç bir şey öğretmemişim demektir.

    Menemen’i yakın! !
    ----
    Sizin 'ayyaş' dediğiniz adam bu ülkeyle birlikte sizin atalarınızın namusunu da kurtardı..

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    30.03.2016 - 20:10

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar ağır kanlı adamlardır
    Değişen bir dünyaya karşı
    Kerpiç duvarlar gibi katı
    Çakır dikenleri gibi susuz
    Kayıtsızca direnerek yaşarlar.
    Aptal, kaba ve kurnazdırlar.
    İnanarak ve kolayca yalan söylerler.
    Paraları olsa da
    Yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.
    Her şeyi hafife alır ve herkese söverler.
    Yağmuru, rüzgarı ve güneşi
    Bir gün olsun ekinleri akıllarına gelmeden
    Düşünemezler...
    Ve birbirlerinin sınırlarını sürerek
    Topraklarını büyütmeye çalışırlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar karılarını döverler
    Seslerinin tonu yumuşak değildir
    Dışarda ezildikçe içerde zulüm kesilirler.
    Gazete okumaz ve haksızlığa
    Ancak kendileri uğrarlarsa karşı çıkarlar.
    Adım başı pınar olsa da köylerinde
    Temiz giyinmez ve her zaman
    Bir karış sakalla gezerler.
    Çocuklarını iyi yetiştiremezler
    Evlerinde, kitap, müzik ve resim yoktur.
    Bir gün olsun dişlerini fırçalamaz
    Ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar köpekleri boğuşunca kavga ederler.
    Birbirlerinin evlerine ancak
    Ölümlerde ve düğünlerde giderler.
    Şarkı söylemekten ve kederlenmekten utanırlar
    Gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır
    Ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar.
    Binlerce yılın kalın kabuğu altında
    Yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır.
    Aldanmak korkusu içinde
    Sürekli birbirlerini aldatırlar.
    Bir yere birlikte gitmeleri gerekirse
    Karılarından en az on adım önde yürürler
    Ve bir erkeklik işareti olarak
    Onları herkesin ortasında döverler.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar yanlış partilere oy verirler
    Kendilerinden olanlarla alay edip
    Tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.
    Devlet, tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir.
    Devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.
    Yiğittirler askerde subay dövecek kadar
    Ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır-
    Ezim ezim ezilirler.
    Enflasyon denilince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler.
    Cami duvarı, kahve ya da bir ağaç gövdesine yaslanıp
    Onbir ay gökyüzünden bereket beklerler.
    Dindardırlar ahret korkusu içinde
    Ama bir kadının topuklarından
    Memelerini görecek kadar bıçkındırlar
    Harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez
    Şehre giderler!

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar otobüslerde ayaklarını çıkarırlar
    Ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara
    Herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden
    Kızlarının talihsizliğini
    ve hayırsız oğullarını anlatırlar.
    Yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde
    Bunun, Tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar.
    Ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta
    Gizli bir övünçle, uzak şehirdeki
    Zengin bir akrabalarından söz ederler.
    Kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar
    Ama sokağa çıkar çıkmaz sümküre sümküre
    Yollara tükürürler..
    Ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine
    Şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar ilk akşamdan uyurlar.
    Yarı gecelerde yıldızlara bakarak
    Başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.
    Gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa
    Ve yaz güneşleri ekinlerini yetirirse severler.
    Hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe
    -Bu verimi yüksek bir tohum bile olsa-
    Sonuçlarını görmeden inanmazlar.
    Dünyanın gelişimine bir katkıları yoktur.
    Mülk düşkünüdürler amansız derecede
    Bir ülkenin geleceği
    Küçücük topraklarını ipoteği altındadır.
    Ve birer kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden
    Zamanın derin ırmakları önünde...

    KÖYLÜLERİ, SÖYLEYİN NASIL
    NASIL KURTARALIM?

    REFİK DURBAŞ

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    25.03.2016 - 17:24

    NEJAT İŞLER' den HARİKA BİR YAZI..

    'Ölün istiyorum artık. Yalnız bir kere yetmez, bin kere ölün!
    Bir kere Pozantı’da tecavüze uğrayıp ölün.

    Bir kere tecavüzcünüzle evlendirilip intihar edip ölün.
    Bir kere sahte delillerle hapse atılın, kahrınızdan hasta olup ölün.
    Bir kere hakların için hükümeti protesto ederken hükümet tarafından başından silahla vurulup ölün.

    Bir kere mehmetçik olun, kapitalistlerin uydurma savaşları için ölün.
    Bir kere koca şehrin göbeğinde, otoyolda sele kapılıp ölün.
    Bir kere kafanıza gaz kapsülü atılsın, öyle ölün.

    Bir kere kullanma tarihi geçmiş gazı 5 cm’den yüzünüze ağzınıza sıksınlar, kanser olun ölün.

    Bir kere gecenin karanlığında, sokak ortasında “vurma ölüyorum” diye bağırırken dövülerek ölün.

    Bir kere soğuktan donup ölün. Bir kere dere yatağına yapılan ruhsatlı evin çöküntüsünde ölün.
    Bir kere grizu patlasın “güzel ölün”. Bir kere karbonmonoksit zehirlesin, kafanız iyi ölün.

    Arkanızdan “kader, bu işin fıtratında var, ekmek almaya gitmiyordu teröristti, biliyorsunuz alevi, kısa etek giymeseydi, altı üstü bir kaç kelle” demeyeceğime yemin ederim. Betonun altında ölmeden hemen önce çekilen son fotoğrafınızı çerçeveletip bana hediye ettiklerinde, yanında sırıtarak poz vermeyeceğime yemin ederim. 3 dakika iş bırakma eylemi yapıp dalga geçmeyeceğime yemin ederim. Ananızı yuhalatmayacağıma, yakınlarınızı azarlamayacağıma ve yerde tekmelemeyeceğime, yemin ederim.

    Sözüm söz! Siz yeter ki ölün…”

    NEJAT İŞLER

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    21.03.2016 - 07:15

    GEL - GIT

    Çık git
    Dünyamdan
    Çek git
    Düşlerimden
    Sus git
    Kurtulayim
    Cigirtkan dilinden
    Bırak git
    Dokunma
    Üşüyorum
    Bezdim
    Soğuk ellerinden
    Al git
    Bıktım
    Gönlümü yoran sevdandan
    Bitir git
    Korkuyorum
    Dolunay vakti
    Bitmeyen ayinden
    Bu aşk değil ki
    Gel git
    Karışıyorum
    Calkalaniyorum
    Kararsızligindan.

    Erdal Selçuk

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    20.03.2016 - 19:13

    Yalnızlığın yalnızlığında
    Ansızın çıkar karşına,
    Kaçamak bakışlar,
    Gizliden gizliye görme isteği,
    Kadife yumuşaklığındaki sesin ahengi güzel bir melodidir pas tutmuş kulağa,
    Keskin bakışlarının arkasına sakladığı merhameti buram buramdır nasır tutmuş yüreğe,
    tatlı bir heyecan,
    bir o kadar da korku!
    Uyanmak istemediğin
    Güzel bir rüya,
    Bozulsun istemediğin bir büyü,
    Kocaman bir boşluğun,bile bile ladesidir aslında!
    Yanlış zaman, yanlış mekan,
    Ben yanlış, sen yanlış
    Doğrular nereye karışmış...

    (F.Arslan)

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    20.03.2016 - 10:59

    Geldim İşte

    geldim işte
    ağzımda ay yorgunu türküler yakarak
    senin üstüne
    kaç leylim bahar söyledim kim bilir
    esen yellere
    duydun mu ki

    geldim işte
    saçlarımda kış vurgunu güller kokarak
    savurdum yaban ellere
    toplayıp kalp vazona
    koydun mu ki

    geldim işte
    ellerimde bir dilim somun ekmeği
    ve
    bir bardak soğuk su taşıyarak
    verdim yüreğimle
    aldın ama
    doydun mu ki...

    Tayyibe Atay

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    26.02.2016 - 11:49

    GÜLÜŞÜN
    Ekmegi al benden istersen
    havayi al, ama
    alma benden gülüsünü.

    Alip götürme gülü,
    kopardigin ok cicegini,
    sevincinde ansizin
    öne atilan suyu,
    sende dogan apansiz
    dalgasini gümüsün.

    Savasimim uzun-zor, dönerim
    gözler yorgun
    kimileyin görmüsken
    degismeyen topragi,
    ama gülüsün girisken
    yükselir gökyüzune kosturarak pesimden
    ve acar bana tüm
    kapilarini yasamin.

    Sevgilim, en karanlik
    saatte aciverir
    gülüsün ve eger ansizin
    görürsen ki saciliyor kanim
    sokagin taslarina,
    gülüver, cünkü gülüsün
    denk gelir ellerime
    bir kilic gibi yalin.

    Denizle birlikte güzün
    gülüsün yükseltmeli
    köpüklü caglayani
    ve baharin sevgili,
    gülüsünü ararim
    bekledigimce o cicegi,
    mavi cicegi, gülü
    yankiyan memleketimin.

    Gül gecede,
    gündüz de ayda,
    gül carpik
    sokaklarinda adanin,
    gül sana sevdali
    bu kaba saba oglanda,
    ama ben actigimda
    gözlerimi ve kapadigimda onlari,
    ayaklarim alip götürdügünde beni,
    dönüp getirdiginde beni ayaklarim,
    esirge benden ekmegi, havayi,
    isigi, bahari,
    ama gülüsünu asla
    ölürüm cünkü.



    Pablo Neruda

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    18.02.2016 - 23:18

    Unutamam Seni

    Gözlerin geçer aklımdan,
    Bakamazdım onlara, utanırdım.
    Ne zaman göz göze gelsek
    Gözlerimi kaçırdım.
    Unutur muyum bilmiyorum seni?
    Ama biliyorum unutamam gözlerini.

    Ellerin geçer aklımdan
    Bembeyaz güzel ellerin.
    Tutmak isterdim onları, bırakmamak.
    Ama yapamazdım, utanırdım.
    Unutur muyum bilmiyorum seni?
    Ama biliyorum unutamam ellerini.

    Sesin gelir kulağıma
    O tatlı, güzel sesin.
    Hep duymak isterdim sesini
    Özellikle adımı söyleyişini
    Unutur muyum bilmiyorum seni?
    Ama biliyorum unutamam sesini.

    Sen geçersin aklımdan
    Yalnız ve yalnız sen
    Düşünemem başkasını, sen varken
    Hayalin gözlerimden geçerken
    Düşünemem başkasını seni böyle severken
    Unutur musun bilmiyorum beni
    Ama biliyorum ben unutamam seni

    Zeynep Eliçora

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    12.11.2015 - 16:54

    DUDAKLARIM SENİNDİR
    Hadi öp doya doya...
    Dudaklarım senindir..
    Şöyle dokun...bir kokla...
    Dudaklarım senindir...
    Öp ki sönsün ateşi...
    Hadi soğusun biraz...
    Öp ki ıslansın tenim...
    Hadi hep sürsün bu haz...
    Sevgilim hadi durma...
    Dudaklarım senindir...
    Bir kez öpmezsen eğer...
    Bak günahım senindir...
    Vebali çok büyüktür...
    Hesabını vermek zor...
    Öpülmezse dudağım...
    Aşkından olur bir kor...
    Öp ki sana doyayım...
    Öp ki bir sokulayım...
    Gece gündüz aşkınla...
    Sevdanla yoğrulayım...
    gülay

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    25.06.2015 - 10:43

    Sahte dostlarıma..!

    Hoşgeldiniz dostlarım!
    Size bir kucak dolusu gülümseyeyim :)
    Gözyaşlarımı sevmezsiniz bilirim
    Yalnızca gülerken benimlesiniz...

    Yok yok,ağrımıyor bir yerim
    Hastalıktan değil cılızlığım.
    Güçsüzlüğümü de sevmezsiniz bilirim...

    En önde koşuyorsam,içim rahat!
    Bilirim ki arkamdasınız!

    Düşmanım yoktur korkmayın!
    Size dokunmaz,uysaldır yılanlarım!

    Kimse çelme de takmadı bana!
    Eğer sendeleyecek olursam,
    Yolunuzu değiştirirsiniz bilirim...

    Sırtımdaki hançer mi?
    Yerdeydi!
    Üzerine düşmüşüm!
    Kan değil o!
    Kızılcık şerbeti!

    Haydi oynayalım birbirimize
    Sizler beni sever gibi,
    Ben de buna inanır gibi...

    Umarım fazla oturmazsınız
    Çok sıkıyor yüzümü bu gülen maske...
    Hadi bitsin şu tiyatro da,evinize gidin
    Daha kendi omuzumda,ağlayacağım...

    Meltem Ege

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    19.06.2015 - 10:02

    Ayrılık Zehrine Bal Deme Bari.

    Sen gideli kaç yıl geçti aradan
    Bir mektup, bir selam, sal deme bari
    Ölürüm kurtulmam ben bu Yaradan
    Ayrılık zehrine bal deme bari.

    Hayalin odamda cama vururken
    Söyle nerden çıktın, durup dururken
    Elimde güllerim solup kururken
    Yanak'da gül'lerin al deme bari.

    Sevdimde ne geçti, sanki elime
    Acılar dolandı kaldı dilime
    Uzaktan bakarken sefil halime
    Ah! ne vefasız bir kul deme bari.

    Vurduğun yer hala, sızlar derinden
    İnliyor şu kalbim, bil kederinden
    Söküp atamadım seni yerinden
    Yaren yar demezsen, el deme bari.

    İbrahim Değerli.15.06.2015

    Şiir dostlarıma katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum..

    'Ne ağlattın beni ne de güldürdün
    Seninki zulümdür, gel deme bari
    Ne yaşattın zalim ne de öldürdün
    Esen fırtınaya, yel deme bari…' Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'

    İbrahim Değerli

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    25.05.2015 - 21:38

    ŞAMPİYON GALATASARAY
    İnandık biz sizlere,
    Şampiyonuz bu sene de.
    Sarı kırmızı rengine,
    Kurbanım Galatasaray.
    Muslera tuttu topları,
    Burak,selçuk,sneijder,
    Bombaladı ağları.
    Dördüncü yıldız yakana,
    Ne güzel de yakıştı.
    Dört yıldızlı tek kulüp,
    Şanı büyük Galatasaray.
    Avrupalı bilir tanır,
    Korkulu rüyadır Galatasaray.
    Medyası,TFF si,hakemi,şikecisi,
    Yıkılıp gittiler birer birer,
    Bu sene de inadına lider,
    Şampiyon Galatasaray.
    Aşkın büyük kalpler de,
    Bu ateş sönmez gönüller de,
    Dünyaya nam salmış,
    Avrupalı Galatasaray.
    İlklerin takımıdır,
    Türkiye'dir Galatasaray.
    Her zaman her yer de,
    Ölümüne Galatasaray,
    Her zaman her yer de,
    ŞAMPİYON GALATASARAY.
    Mustafa TELLAL
    25/05/2015

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    21.05.2015 - 14:41

    Gittiğinden beri

    Gönlüm sende, sensiz avunuyorum
    Gittiğinden beri ben hep ağlıyorum
    Ellerim, ellerinden koptu gidiyorum
    Sensizce aşkını öteye götürüyorum

    Tutulmuşum bir fırtınaya esiyorum
    Bir oraya bir buraya savruluyorum
    Aşkının hain tuzağına köşuyorum
    Seni ben sensizliğinde yaşıyorum

    Tuttuğun nutkumun tutuklusuyum
    Karşılıksız aşkının yavuklusuyum
    Hay aksi diye gönlüme sövüyorum
    Gittiğinden beri, hep sayıklıyorum

    23,10,2010

    Alaaddin Uygun

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    20.05.2015 - 14:51

    BABADAN OĞULA SESLENİŞ


    Nasıl yanarım bilir misin?
    Nazım Hikmet’e
    Yılmaz’a, Ahmet’e
    Soğumaya yüz tutmuş magma
    Üstü küllenmiş köz gibi
    İçimden yanarım oğul

    Ya onlar nasıl yanarlardı
    Vatanın satıldığına
    Geri bırakılmışlığına
    “Beyler bu vatana nasıl kıydınız.”derken
    Vatan haini diye
    Düşürdüler
    Demir parmaklıklar ardına oğul

    Üst perdeden çalardı
    Sazlarının telleri
    Vatan vatan derken dilleri
    Yüreklerinde iz bıraktı
    Hasret türküleri

    Nasıl severlerdi bilir misin?
    Özgürlüklere susamış
    Anadolu’da
    Boy vermiş çiçekleri

    Halka seslendiler
    Şiir, kitap ile
    Film, saz, söz ile
    Düşüncelerini haykırdılar
    Kısılıncaya kadar sesleri
    Vatan sevgisi yüklüydü
    Kocamandı yürekleri
    Vatansız
    Boynu bükük öldüler oğul

    Fikir suçundan astılar
    On yedisinde gençleri
    Deniz’i Yusuf’u İnan’ı
    Şafak türküsü söylendi
    Bu vatan toprağında
    Bilir misin oğul?
    Mahir’i Ulaş’ı Sinan’ı
    Vardı büyük idealleri
    Tutunamadılar sonbaharda
    Daldaki yapraklar gibi
    Demir atmak isterlerken kıyıya
    Yönü belli rüzgârlar
    Sürükledi onları açıklara
    Vatan sevgisi büyütürken
    Korkusuz yürekleri
    Vatansız
    Boynu bükük öldüler oğul
    Bildin mi vatansız ölenleri
    Vatan uğruna gidenleri
    Ali Haydar’ı, İbrahim’i
    Bu topraklara verdik
    Onlar gibi binlercesini
    Vatan için çarpan
    Baharında yürekleri oğul

    Şimdi nöbet zamanı
    Odur ki gözüm, aklım, umudum
    Umudum sende

    07.11.09-Mersin

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    18.05.2015 - 13:45

    Derin Sızı

    Her Sevinin hikayesi
    Anlık...günlük ve hevesi
    Vardır elbet derecesi
    Soytarılarda hali
    Saman alevi...ten'de
    Kıvılcımlar misali
    Geç onları...bir kalemde
    Ardına bakma...hem de
    Bazen aldığın her nefes
    Saydığın her dakika
    Kimi hür kimi kafes
    Bazen kırk yılda bir akla
    Uğrar...mahşere sakla
    Ya da siner...yasakla
    Sen üzülme...bir tanesi
    Şarkılar...şiirler bilir
    Biri gider biri gelir
    Yaz tükenir kış gelir
    Pencerende....kar tanesi
    Her lahza'nın her hecesi
    Kah gündüzü gecesi
    Ve...gülüşün göz yaşın
    Kadehte baden...aşın
    Bağrına bastığın taşın
    Ne kırılır...küllenir
    Bastıkça alevlenir
    Zaman susar...o dillenir
    Hem kışın hem de yazın
    Ne su olur ne buz'un
    Yürekte derin sızın
    Sanma ki içtikçe kanacak'sın
    İçtikçe küllenir sanacak'sın
    Dağlanıp...dayanacaksın
    Cehennemde değil...Canım
    Bu dünyada yanacaksın

    Habibe Sevinç

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    11.05.2015 - 15:49

    Seninim..

    Hüzün dolu gözlerimle bir tek seni sevdim..
    Sende doğdum,
    Sende büyüdüm,
    Sende güzelleştim..

    Bir sana yandım,
    Bir sana haykırdım,
    Bir tek sende sustum...
    Ve sana inandım,
    Sana bağlandım..

    'Hayat sadece seninle güzelmiş' deyip
    Bir tek kendimi sana yakıştırıp,
    'Sonsuza dek seninim' dedim..

    Gülseven Aksoy___2011 - 17.07.2014

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    09.05.2015 - 15:17

    DÜNYA ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN...

    Sen Dünyanın annesi,gönlün anası
    Saygı,sevgi sana,hoşgörü,adap sana
    Dünya var oldu,seninle hayat buldu
    Arkadaş,dost oldun,yar,eş,sevgili oldun
    Sevmek seninle başladı,aşk seninle oldu...


    Sevgi tohumları seninle atıldı,filizlendi
    Dünya çocuklarının temeli senden oldu
    Sen medeniyetlerin,milletlerin ışığı,neferi
    Gönüllerin huzuru,şefkatin,merhametin kendisi
    Her şey seninle başladı,seninle bitecek ana...

    Sen var olduğun sürece hayat olacak
    Sadece ana değil,ailede,evde olmadın
    Yaşamın her köşesinde ayak izin var
    Cephede bile savaştın omuz,omuza
    Sardın mehmetin yarasını sıcaklığınla ana..

    Anlat,anlat bitiremezsin,marifetlerini
    Kim ne olursa basarsın bağrına,kucağına
    Koyarsın en derine,yüreğine,gönlüne,kalbine
    Rabbim en güzel sözü sizin için söylemiş
    En güzel hediyeyi sizlere vaat eylemiş
    Cennet anaların ayakları altında diye anam...

    Gökalp Atılgan SON MOHİKAN...

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    07.05.2015 - 14:37

    Lolam'a - Az Kaldı

    Akşam maviliğinde
    Yol almak
    Sana gelmek
    Kelebek gözlerinde
    Yangın sevda
    Kahve kokulu
    Suskun dilli
    Düşük omuzlu bebeğim
    Geliyorum
    Az kaldı…
    Yılların özlemi
    Yormuştu dizlerimi
    Bitmeyen yolları
    Tüketen sevda
    Gurbetimden sılana
    Çiçek çiçek
    Gül kokan sevda…
    Aşkın hamuru
    Kahveyle mayalanmış bebeğim
    Yirmialtı yaşın deli sevdası
    Gemileri yakalım
    Dönülmez bu adadan
    Mavi deniz
    Altın kum
    Uçsuz bucaksız sen
    Deli yelkenli ben
    Rüzgarlar hep sana
    Çekim kutbu sen
    Deli sevdam
    Kahve kelebeğim
    Gülümse…
    Fırtınalar yol versin
    Güneş açsın
    Serileyim ufkuna
    Yüz süreyim yüzüne
    Ateşin değsin gönlüme
    Yaksın beni ahh…
    Ahh! Deli deniz…

    2004

    Türker Koluman

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    05.05.2015 - 14:16

    Düşündünüz mü

    Düşündünüz mü hiç özürlü olmayı
    Ya da kalmayı
    Kurtulmak istediniz mi?
    Karşılığında hiçbir şey istemeden
    Düşündünüz mü?
    Değer bilmeyi
    Korumaya çalıştınız mı?
    Görmeyeni
    Renklerin cilveliğini
    Gördünüz mü gözlerinde
    Ayırt ettiniz mi geceyle gündüzü
    Duymak istediniz mi
    Konuşmayanı
    En tatlı,kirlenmemiş sözlerini.
    Anladınız mı hiç anlatamayanı
    Kalsınlar mı yoksa,öylece
    Kaldıkları yerde.
    Düşündünüz mü hiç?
    Ellerinden tuttuğunuzda
    mutlu olmayı
    Sizinle birkaç adım atmalarını
    Beklediniz mi?
    Normal bir çocuk gibi fark etmeyi
    Bir gün zincirlerinden kurtararak
    Gün ışığına çıkarmayı
    Hissettiniz mi?
    Bir iki adım attığında
    Yürümeye yeni başlayan çocuk gibi sevindiğini
    Katlandınız mı otistik bir çocukla
    Gün boyu pencere önünde oturmaya
    Düşündünüz mü?
    Bütün özürlülerinde içlerinde
    İnsan hücresi taşıdığını
    Fakat annesiyle dertleşemediğini
    Babasının gözlerine beş saniye bile
    Bakamadığını
    Kardeşleriyle oynayamadığını
    Acıdınız mı yoksa hep!
    Çaresizlik sığınağına sığınarak
    Sonra unuttuğunuzda
    Aklınızda soru işareti kalmayarak
    Düşündünüz mü?
    Özürlülerin kör bir delikte nasıl yaşadıklarını
    Kusurlu yanlarını hafifsediğinizi
    Sizlere haklılıklarını nasıl ispatlayacaklarını
    Zamanınızın önemli bir kısmını onlara ayırmayı.
    Duydunuz mu?
    Onlara derin bir sevgi

    Paylaştınız mı diğerlerine olan sevginizi,
    Heyecanınızı,coşkunuzu
    Ya da bölüyor diye suçladınız mı?
    Çıktığını hatırlıyor musunuz
    Ağzınızdan tatlı bir sözün
    Uyuturken çocuklarınızı okşadığınızda
    Onları okşadığınızın yarısı kadar
    Onu da okşadınız mı?
    Yoksa devreden çıkardınız mı
    Düşündünüz mü?
    İsyan ettiğinizi
    Bir külfet saydığınızı
    Yaratılmasaydı dediniz mi?
    Uykularınızı böldüğü için
    Lanet okudunuz mu?
    Anlatamadı değil mi derdini
    Diğer çocuklar gibi sıralayamadı
    İsteklerini
    Ve dediniz mi?
    Zaten isteyemiyor diye
    Ötelediklerinizi.
    Şimdiki adı sermaye mi?
    Bedduayı duaya çevirdiniz değil mi?
    Biraz daha uzun yaşasın
    Biraz daha kazanayım diye
    Yoksa hep sermaye gözüyle mi baktınız
    İstediniz mi hiç?
    Dünyayı onların gözünden görmeyi
    Yoksa hep umutsuzluğa mı kapıldınız
    Onların gözünden bakmayı hiç düşünmediniz değil mi?
    Çünkü onların gözünde hepiniz
    Potansiyel özürlüsünüz.

    Abdurrahman Örnek

  • Deniz Bulut
    Deniz Bulut

    05.05.2015 - 11:26

    Bırak çağlasın..

    Ne olursan ol,
    Nerede olursan ol
    Yüreğinin sesini bastırma..
    Bırak çağlasın..

    O senin çığlıklarındır;
    Aşka,sevgiye,
    İhanete,öfkeye,
    Haksızlığa,adalete...

    O ses çıkmalı ki seni var etsin..
    Çünkü,yok olanın kimliği de olmaz..

    Gülseven AKSOY___04.05.2015

    Gülseven Aksoy

Toplam 1172 mesaj bulundu