Cengiz Orhan Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkı ...

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:09

    Mendilimde Kan Sesleri



    Her yere yetişir
    Hiçbir şeye geç kalınmaz

    Çocuğum beni bağışla
    Ahmet Abı sen de bagisla.

    Boynu bukuk duruyorsam eğer
    içimden böyle geldiği için değil
    Ama hiç değil
    Ah güzel Ahmet Abım benim
    insan yaşadığı yere benzer
    O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
    Suyunda yüzen balığa
    Toprağını iten çiçeğe
    Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
    Konyanın beyaz
    Antedin kırmızı düzlüğüne benzer
    Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
    Denizine benzer ki dalgalıdır bakışları
    Evlerine, sokaklarına, köşe başlarına
    Öylesine benzer ki
    Ve avlularına
    (Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
    Ve sözlerine
    (Yani bir cep aynası alim-satımına belki)
    Ve bir gün birinin bir adres sormasına benzer
    Sorarken üzünçlü bir ev görüntüsüne
    Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
    Öyle bir cidara yakımına, birinin gazoz açmasına
    Minibüslerine, gecekondularına
    Hasretine, yalanına benzer
    Anisi issizliktir
    Acısı bilincidir
    Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
    Gülemiyorsun ya, gülmek
    Bir halk gülüyorsa gülmektir
    Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye Ahmet Abı.
    Bir güzel kadeh tutusun vardı eskiden
    Dirseğin iskemleye dayalı
    - Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -
    Cidara paketinde yazılar resimler
    Resimler: cezaevleri
    Resimler: özlem
    Resimler: eskidenleri
    Ve bir kasın yukarı kalkık
    Sevmen acele
    Dostluğun çabuk
    Bakıyorum da simdi
    O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.

    Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abı
    Biz eskiden seninle
    istasyonları dolaşırdık bir bir
    O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
    Nazilli kokardı
    Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
    Kil gibi ince İstanbul yağmurunun altında
    Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
    Kadının ütülü patiskalardan bir teni
    Upuzun boynu
    Kirpikleri
    Ve sana Ahmet Abi
    uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
    Sofranı kurardı
    Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
    Cezaevlerine düşsen cigaranı getirirdi
    Çocuklar doğururdu
    Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibi
    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar büyüyecek
    O çocuklar...
    Bilmezlikten gelme Ahmet Abı
    Umudu dürt
    Umutsuzluğu yatıştır
    Diyeceğim su ki
    Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
    Oysa o kadar kullanışlı ki simdi
    Hayalsiz yasıyoruz nemdeyse
    Çocuklar, kadınlar, erkekler
    Trenler tıklım tıklım
    Trenler cepheye giden trenler gibi
    İsçiler
    Almanya yolcusu isçiler
    Kadınlar
    Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
    Ellerinde bavullar, fileler
    Kolonyalar, su şişeleri, paketler
    Onlar ki, hepsi
    Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
    Ah güzel Ahmet Abım benim
    Gördün mu bak
    Dağılmış pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlar
    Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
    Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
    Gelse de
    Öyle sürekli değil
    Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
    O kadar çabuk
    O kadar kısa
    iste o kadar.

    Ahmet Abı, güzelim, bir mendil niye kanar
    Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
    Mendilimde kan sesleri.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:09

    Medüza



    Derin, sessiz, iyi, böylece
    Güz, ölülerini bırakan kuşlar
    Yer kalmadı acıya ülkemizde
    Derin, sessiz, iyi böylece
    Gün ortası alacakaranlık bakışlar

    Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz
    Biz o renksiz, o yalnız, o sürgün medüzalar
    Aşar söylediklerimizi çeker gideriz
    Ülkemiz, toprağımız, her şeyimiz
    Kıyısında camların bozbulanık rakılar

    Çizeriz yeryüzünü kaygısız ayaklarla
    Yüzümüzdür bir yağmur ağırlığınca düşer
    Sonra pek anlamadan içkiler ne çabuk biter
    Ne kadar konuşursak o kadar bir sessizlik olur
    Adımızı sorarız birine, o bize adını söyler.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:08

    Kuşatma



    Bir gün akıp gitmeye her yerim
    Suyundan içmeyle alışık.

    Gitmek! yazmışım defterime çoktan
    Rıhtımlar, güz halatları, daha bir suru şey
    Şuramda darmadağınık.

    Vişneler, atlar, yıldızlar
    Yıldızlar, sik ağaçlar, kasaba lokantaları
    Yıllarca duran sözler yenisi konuşulmadık.

    Oteller, oteller, o bakımsız suçluluğum benim
    Geçmem kapınızdan bile artık.

    Doğasın, bir sen beklersin beni, bilirim
    Sesimi, düşlerimi, kırık parmaklarımı
    Var başka neyimse onları artık.

    Doğasın sen, doğasın, yarat beni yeniden
    Ey yalnızlığımı kuşatan yalnızlık.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:08

    Konyak



    Bugün pazar eve kırmızılar taşıyorum
    Amcamı arıyorum duvara bakıyor amcam
    Duvarda ne var, ben de bakıyorum
    Komşuları çağırıyorum onlar da bakıyor
    Çağırsam önüne gelen duvara bakacak.

    Sanki hiç biriniz duvar görmedik
    En sevimli cinayetleri isliyorum
    Çiviler çakıyorum, bir sivrilik uyumunda çiviler
    Kutular, evler, gömlekler asıyorum üstüne
    Asıyorum, asıyorum, asıyorum
    Askın, amcamın, mavinin önünde.

    Duvara bakıyorum duvarı çoğaltıyorum böylece
    O da bana bakıyor, ben de ne var
    Su götürmez bir gürültüyle
    Gelin olmuş bir kadın tuhaflığıyla
    Size anlatamam güneşi durdurarak.
    Bu kaç kapılı bir konyak?
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:07

    Kokmayı Paylaştım



    Gül renginde basıyordum yere. Kaçırdım gözden
    Küçük serüvenini su kuşunun
    Bana kendini sundu sazlıkların arasından ve kendini okşadı,
    Biraz da abartaraktan, gördüm bir ara
    Köprüyü de gördüm, tarihle isledi beni ve yaklaştırdı
    Orada bulunmayanların tarihini bana
    Kokmayı paylaştım kir çiçekleriyle
    Ve şaşırtıcı olmayı
    Ve biçimlendirici bir de.

    Portakal ağaçları, portakal ağaçları!
    Unutur muyum hiç
    Ellerim de sizsiniz, ellerim de
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:04

    Kendime



    Kimseye karıştım mi? hiç karışmadım
    Bu ki bana tuhaf sayılmadı
    Gözleyip sordum mu hiç? hayır sormadım
    Bu ki bana yalan sayılmadı
    Acımak isim miydi? hayır
    Bir evden olmak kotu muydu? hayır
    Zamana zamanla bakmak ne idi ki
    Baktım

    Tarlayı tarlayla ölçtüm
    Meyveyi mey mayla ölçtüm
    Denizi denizle ölçtüm
    Göğü gökle ölçtüm
    Zaten insani insanla ölçtüm ki
    Buruk bir tat mi duydum
    Ve duydum
    Her şey ki bir yorumdu, sonuç değildi
    Sonuç ki zaten yoktu

    Sen ki kim
    Beni butun bırakma
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:03

    Kaybola



    Sana her zaman söylüyorum senin yüzünde gülmek var
    Bakınca bir yasama ordusu çıkıyor aydınlığa
    Bir çiçek geliyorsun yer altı çevresinden
    Bir kartal gidiyorsun çıplağın ayaklarla
    Simdi bir pembeyi kovuşturuyor
    Omzundan yukarıya uç polis
    Deli ediyor onları saclarında
    Bir karanfil çok
    Bir karanfil azala.

    En saklı yerlerinden en güzelliğin çıkıyor
    Ansızın doğan hayvanlar gibi güzel
    Bakınca bir şiir canliyorum dünyaya
    Yapılan bir şeydir şiir, yuvarlak, kırmızı, geniş
    En genişi en kırmızısı o ezilmişler katında
    Simdi bir gizliyi kovuşturuyor
    Gözlerinden içeriye üç polis
    Deli ediyor onları mısralarımda
    Bir karanfil az
    Bir karanfil çoğala çoğala.

    Bilmem mi ellerin vardır, umuttan yuvarlar çizerler
    Bakılan bir şeydir el, boşluğu dengede tutan
    Bir uzantıdır iste umutla insan arası
    Bir yönüdür ne belli, görmekle anlaşılan
    Geceden gün yapılan o sevişme yakınlığında
    Simdi bir sevdayı izliyor
    Uluslararası uç polis
    Deli ediyor onları sonsuzda
    Çok isimli bir çay
    Çok yuvarlak bir masa.

    Sanki bir tarih içindeyiz, günaydın minyatürler!
    Üç köle uzanik bir dünyayı imzalayaraktan
    Ansızın dört köşe, ansızın ehram
    En duymalı yerlerinde bir sessizlik
    Günesin çok parladığı bir arka
    Basları dünyadan dışarıya sarkıyor
    Bozgunda çiçekler örneği duyulmaz bağırtılarla
    Simdi bir tarih sürdürüyor
    Simdi bir tarih sürdürüyor
    Yüzünun gizlerinde üç polis
    Deli ediyor onları Mısır’da
    Bir insan az
    Bir insan inana.
    Duymakla atların çıngıraklarından duyduğunu
    Bir ateş akimini dağda
    En korkulu cağ bu, onu altımızdaki şehirlerden çıkarıyoruz
    Küflü ev süsleri, geyik durmalı bir hayvan
    Bizi bakmaya zorluyorlar ayrıca
    Simdi bir aydınlığı durduruyor
    Beyazlar giyinmiş uç polis
    Deli ediyor onları boşlukta
    Bir pencere az
    Bir pencere kaybola kaybola.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 20:01

    Kavga



    Sivridir ayaklari bastikca kati taslara
    Kadinlar memelidir-Ya viski icelim ya bira
    Hayatta olmayan masalar vardir ya
    Tam iste onlar icinde bir masa
    Mike ile Jim'e soyle bu gece kadinlara.

    Mike kadin sevmez, onu kahveye birakiriz ayrica
    Azicik kagit oynar acilir Okyanuslara
    Hayatta olmayan adalar vardir ya
    Tam iste onlar icinde bir ada
    Bizi biliyorsun ya-goz kirpar-kadinlara.

    Sivridir ayaklari gokyuzu vurunca damlara
    Bu kavga, bu iste yuzuncu katindan bir kavga
    Hayatta olmayan insanlar vardir ya
    Sen misin Mike, Jim sen misin yoksa
    Hadi aldirmayalim-icini ceker-bu gece kadinlara.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 19:54

    Kaçışına Uğrayan Çiçek



    Surayi goturun dedim onlara
    Buraya da, burayi da
    Alin goturun dedim
    Cimenlerin tirse bugusunun ustunden
    Tirse bugunun duslere degen ustunden
    Duslerin aycicegi giysilerinin ustunden
    O zaman anlatirim dedim onlara
    Pencere onumun niye uctugunu.

    Evet
    Donup geliyor az sonra
    Kolumun altina yerlesiyor
    Kendisiyle yer degistirir gibi
    Itiyorum onu, itiyorum, itiyorum
    Butun zamanlar bitti diyorum-anlasa'ya-
    Iki tek kiraz agaci kaldi yalniz
    Iki tek kiraz agaci
    Ilkyazlar ve butun baslangiclar bitti
    Kiraz agaclari? onlar da
    Gozlerimin deli kirmizisini yikamak icin
    Agladiklari zaman

    Ne vardi sundurmanin ustunde-ne vardi-
    Animsayamiyorum simdi
    -Pek simdi degil, coktandir-
    Yagmurlar yagdigi zaman buyuyen
    Gecmisi olmayan bir saksi mi
    Yoksa
    Bir sap cicek mi-saksisiz-
    Kacisina ugrayan bir cicek
    Neden olmasin
    Yagmurlar
    Yagmurlar yagdigi zaman.

    Sular insanlar gibi geciyor aklimdan
    Mavi aklimdan
    Sordular-animsiyorum-
    Bir gun
    Neyle ortulurmus ki su
    Suyla demistim -elbette suyla-
    Ya yasam
    Bir baska yasamla, bir baska, bir baska, bir baska
    Oysa butun yasamlar bitti
    Ilkyazlar ve butun baslangiclar
    Sular
    Insanlar gibi duruyor aklimda.

    Dislerimin arasindan gosteriyorum ellerimi
    Korkuyla kacisiyor guvercinle karanfil
    Donup arkama bakmiyorum
    Odalar bitti cunku, merdivenler de
    Disarsi var:surasi, burasi, orasi
    Ve yagmur-yagmurlar-
    Ah su yagmurlar durmasa ya
    Ne guzel islaniyor ilkyaz
    Ne guzel ne guzel ne guzel
    Denize zorla sokulmus
    Aglamakli bir cocuk gibi.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 19:53

    İnfilak



    Ben gidince hüzünler bırakırım
    Bu senin yaşadığındır
    Bir ev sıkılır kadınlardaki
    Bir adam sıkılır kadınlardaki
    Seni sevmek bu kadar mı
    O benim yaşadığımdır.

    Bazan da bir yerde kuşlar vardır
    Ne uçmak, ne görünmek için
    Bir karanfil pencereyi deler
    Bir kapı kendiliğinden kapanır
    İstesek sevişirdik, ama olmadı
    Biz değil yaşayan acılardır.

    Gitsem de her yerde biraz vardır
    Hatırda zamansız bir plak
    Bir otel kapısı, biraz istasyon
    Vardır o seninle birlikte olmak
    Buluşur çok uzaktan ellerimiz
    Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 19:52

    İki Kent



    Dizlerinde kalırsın bir aksam vakti
    Soluklarına uğrarsın, kısılmış gözlerine
    Geçersin geçersin geçersin
    Gökteki tek yıldızdan üşüyerek.

    Görüyorsun değil mi
    Ne kadar inceldi kent
    Ansızın bir kent daha görünecek.

    Bak iste, duyuyor musun
    Öpüldün bırakıldın sanki
    Bir değil iki turlu senin de soluğun.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 19:43

    Gözleri



    Sanki hicbir sey uyaramaz
    Icimizdeki sessizligi
    Ne soz, ne kelime, ne hicbir sey
    Gozleri getirin gozleri.

    Baska degil, anlasiyoruz boylece
    Yapragin daha bir yapraga degdigi
    O kadar yakin, o kadar uysal
    Elleri getirin elleri
    Diyorum, bir seye karsi komaktir gunumuzde ask
    Birlesip saliverelim iki tek golgeyi.
    .

    Edip Cansever

  • Cengiz Orhan
    Cengiz Orhan

    14.11.2005 - 19:41

    Dört Güneş

    Her sey o kadar anlamsizdi ki, yaz
    Bunu bir daha pekistirdi
    Avuclarimi sicak tutar, bulundururdum
    Sevgisiz ve gereksiz kalmak icin
    Oyle, kendime yorgun hazirlamislar beni.

    Sehir ki aydinliktan gorunmeyen birini
    Acilmis iskambiller gibi bilerken
    Orada, icimde simdi
    Dort gunes bir arada
    Gozlerimde hic bitmeyen bir deli

    edip cansever

  • Fatma Kıran
    Fatma Kıran

    24.03.2005 - 09:46

    Hiç bir şeyim yok göğüs kafesimdeki ürkeklik hariç! F.K:p

    Hiç kadar güzel ne var ki?

    Şair işte; onun şiiri var, şiirinin felsefesi var, felsefesi mi hiiiiç yok bir şey...

    Sevgilerimle iyi insan...

  • Erdemeraslan
    Erdemeraslan

    22.09.2004 - 18:43

    kendisinin ideallerine sımsıkı sarlıp peşine deli koşması en imrendiğim özelliklerinden birisi.Eminim ki bu genç arkadaşımdan çok fayda göreceğiz.Kendisini tanıdğım için çok şanslı hissediyorum.
    Sevgiler....

    Erdem ERASLAN

  • Aylin Antmen
    Aylin Antmen

    20.09.2004 - 02:17

    Ben ne desem ki şiirlerinden çok şiire olan azmi ve sıcaklığı içtenliğiyle tanıdım kendisini, ben biliyorum herkes bilsin: Değerli bir insan ve şair..


    (Y) olun (y) olumuzdan geçip şiire ulaşsın..


    Başarı dileklerimle..

  • Barış Aluk
    Barış Aluk

    16.09.2004 - 09:32

    Tanıdığım için kendimi şanslı hissettiğim insanlardan birisi.

    Yıllarca aynı yerde çalışıp, aynı cafe'ye takılıp daha yeni tanışmış olmamda şanssızlığım.

    Barış Aluk.

Toplam 41 mesaj bulundu