Türkü Gözlüm Kar yağıyor türkü gözlüm Kar yağıyor buralara. Uzun hava ağıt gibi, Dökülüyor bulvarlara. Sen de gittin buralardan, Böyle bir karlı havada. Okul bittikten sonra 95'in yılbaşında, Gelmiş özlemiştin beni, Sarılmıştın hıçkırıkla, Kar yağarken dilek tutmuş, Kar yemiştin avucumda. Nasıl gittin türkü gözlüm, Mahzun kaldım buralarda. Gülüşlerimiz geliyor, Ağlıyorum buralarda.
Sen bir öğretmensin şimdi, 657 devlet memuru. Kıt kanaat geçinirsin, Seni beklediğim gibi, Beklersin ay sonunu.
Belki de evlisin şimdi, Bunca yıl geçti aradan. Sen beni unuttun belli, Türkü gözlüm çık hatrımdan.
Oralara da kar yağar mı, Güneş çıkar mı ardından? Saçaklardan su damlar mı, Su girer mi papucundan?
Yokluk kötü türkü gözlüm, Yokluğun çıkmaz aklımdan. Varlık güzel türkü gözlüm, Varlığın yitti yanımdan.
Okulun bittiği yıl tayinin çıktı doğuya. Belki yazarsın diye, Bir kalem almıştım sana. O kalemle mektup yazmış, O kalemle ağlamıştın. Ama o son mektubunda, Sen ne kadar değişmiştin... Sözlerin de değişmişti... Değiştiğin belliydi ki, Kalemin de değişmişti...
Ah benim türkü gözlüm Ne oldu birden sana? And içmiştik gündüz gece, And içmiştik kopmamaya. Hacı Bayram'da dua ettik, Ayırmasın Allah diye... Bir fakire para verdik, Belki dua eder diye...
Fakir mi dua etmedi, Sen mi yalancı çıktın? O fakiri göremedim, Gelmedi namaz vakti. Çok oturdum musallada, Her tabutta kendim vardım, Dua ettim ardım sıra...
Şimdi en arabesk duygularla Dudağımda o türkü, Yürüyorum bulvarlarda... Ellerim üşürken hep Ellerin gelir aklıma. Yüreğim ağlıyor şimdi, Yanıyorum buralarda... Kar yağarken hazin hazin, Ölüyorum türkü gözlüm, Ölüyorum buralarda... ACILAR DENİZİ
Ben acılar denizinde boğulmuşum işitmem vappur düdüklerini martı çığlıklarını dalgalar hergün bir başka kıyıya atar beni duyarım yosunların benim için ağladıklarını
ölüyüm çoktan bir baksana gözlerime gör içindeki o kanlı cam kırıklarını bu ne karanlık bu ne zindan gece böyle bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
ben acılar denizi olmuşum yakşlaşma sularım tuzlu sularım zehir zemberek baksana herkes içime atmış atıklarını
bu karanlık bitse artık bir ay doğsa bir deli rüzgar çıksa alıp götürse yılların içimde bıraktıklarını
DİNLE SEVGİLİM
Dinle sevgilim bu ayrılık saatidir dünya var olalı beri çirkin ve soğuk erken içeceğimiz bir ilaç gibi tadı dudaklarımızda acımsı buruk bu saatte gözyaşları yemimler boş bir tesellidir inandığımız perde kapanıyor filim bitiyorişte o hiç bitmeyecek sandığımız görüyorsun konuşacak birşeyimiz kalmadı sadece bakışlarımızda hüzün işta ayrılık bu hiç beklemediğimiz o ikiz kardeşi ölümün anlıyorum bir daha görüşmeyeceğiz bu son buluşmamızdır seninle yeni bir hayata başlayacaksın artık onunla o yeni sevgilinle anlıyorum artık o öpecek ellerini kulağına aşkı o fısıldayacak içinde bir pişmanlıktan başka benden eser kalmayacak sigaranı söndür kalkabiliriz on adım sonra yollarımız ayrılmalı sakın ağlama ve birşey söyleme bana insan ayrılırken bile büyük olmalı...
Türkü Gözlüm Kar yağıyor türkü gözlüm
Kar yağıyor buralara.
Uzun hava ağıt gibi,
Dökülüyor bulvarlara.
Sen de gittin buralardan,
Böyle bir karlı havada.
Okul bittikten sonra 95'in yılbaşında,
Gelmiş özlemiştin beni,
Sarılmıştın hıçkırıkla,
Kar yağarken dilek tutmuş,
Kar yemiştin avucumda.
Nasıl gittin türkü gözlüm,
Mahzun kaldım buralarda.
Gülüşlerimiz geliyor,
Ağlıyorum buralarda.
Sen bir öğretmensin şimdi,
657 devlet memuru.
Kıt kanaat geçinirsin,
Seni beklediğim gibi,
Beklersin ay sonunu.
Belki de evlisin şimdi,
Bunca yıl geçti aradan.
Sen beni unuttun belli,
Türkü gözlüm çık hatrımdan.
Oralara da kar yağar mı,
Güneş çıkar mı ardından?
Saçaklardan su damlar mı,
Su girer mi papucundan?
Yokluk kötü türkü gözlüm,
Yokluğun çıkmaz aklımdan.
Varlık güzel türkü gözlüm,
Varlığın yitti yanımdan.
Okulun bittiği yıl tayinin çıktı doğuya.
Belki yazarsın diye,
Bir kalem almıştım sana.
O kalemle mektup yazmış,
O kalemle ağlamıştın.
Ama o son mektubunda,
Sen ne kadar değişmiştin...
Sözlerin de değişmişti...
Değiştiğin belliydi ki,
Kalemin de değişmişti...
Ah benim türkü gözlüm
Ne oldu birden sana?
And içmiştik gündüz gece,
And içmiştik kopmamaya.
Hacı Bayram'da dua ettik,
Ayırmasın Allah diye...
Bir fakire para verdik,
Belki dua eder diye...
Fakir mi dua etmedi,
Sen mi yalancı çıktın?
O fakiri göremedim,
Gelmedi namaz vakti.
Çok oturdum musallada,
Her tabutta kendim vardım,
Dua ettim ardım sıra...
Şimdi en arabesk duygularla
Dudağımda o türkü,
Yürüyorum bulvarlarda...
Ellerim üşürken hep
Ellerin gelir aklıma.
Yüreğim ağlıyor şimdi,
Yanıyorum buralarda...
Kar yağarken hazin hazin,
Ölüyorum türkü gözlüm,
Ölüyorum buralarda... ACILAR DENİZİ
Ben acılar denizinde boğulmuşum
işitmem vappur düdüklerini martı çığlıklarını
dalgalar hergün bir başka kıyıya atar beni
duyarım yosunların benim için ağladıklarını
ölüyüm çoktan bir baksana gözlerime
gör içindeki o kanlı cam kırıklarını
bu ne karanlık bu ne zindan gece böyle
bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
ben acılar denizi olmuşum yakşlaşma
sularım tuzlu sularım zehir zemberek
baksana herkes içime atmış atıklarını
bu karanlık bitse artık bir ay doğsa
bir deli rüzgar çıksa alıp götürse
yılların içimde bıraktıklarını
DİNLE SEVGİLİM
Dinle sevgilim bu ayrılık saatidir
dünya var olalı beri çirkin ve soğuk
erken içeceğimiz bir ilaç gibi
tadı dudaklarımızda acımsı buruk
bu saatte gözyaşları yemimler
boş bir tesellidir inandığımız
perde kapanıyor filim bitiyorişte
o hiç bitmeyecek sandığımız
görüyorsun konuşacak birşeyimiz kalmadı
sadece bakışlarımızda hüzün
işta ayrılık bu hiç beklemediğimiz
o ikiz kardeşi ölümün
anlıyorum bir daha görüşmeyeceğiz
bu son buluşmamızdır seninle
yeni bir hayata başlayacaksın artık
onunla o yeni sevgilinle
anlıyorum artık o öpecek ellerini
kulağına aşkı o fısıldayacak
içinde bir pişmanlıktan başka
benden eser kalmayacak
sigaranı söndür kalkabiliriz
on adım sonra yollarımız ayrılmalı
sakın ağlama ve birşey söyleme bana
insan ayrılırken bile büyük olmalı...