farsça peşgir'dir..kelime anlamı, havlu, peçete..
Dokumanın şahıdır peşgir..Anadolu dokumacılığının en nadide örneğidir..Osmanlı saraylarında, giysileri yemek lekesinden korumak için kullanılırmış...
”Git artık” demek
”Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa”
Demek sana ne de zor
Seni görmemek ve belki yıllar sonra
Karşılaştığımızda
Bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
Yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….
Vatan; sevgiliye benzer, uzakken daha çok sevilir, daha çok ruha yakındır..Eğer aşkını kalbinin üstünde daimi bir alev gibi muhafaza etmek istersen, kendini ona hiç kavuşmamış addet ve bırak ki, sılayı da, dâüsılayı da icat eden muhayyelen, bu suratle gerçekten intikam alsın! !
Bâsübâdelmevt
Ölümden sonra dirilmek manasına gelir arapça kavramda..Ancak başarısızlıkları atlatmak, hedefe ulaşmak, zirveye ulaşmak manasında da kullanılabilir...
Ömrün ne sonundayız, ne de henüz başında
Otuz üç yaşındayız, hep otuz üç yaşında
İçim sensin bu ilde, dışım sensin Rüveyda
Rüveyda,
Ben sendeyim sen bendesin Rüveyda..
(Nurullah Genç'in, keşke rüveyda ben olsaydım dedirten yapıtı..)
şehla
23.08.2008 - 01:27aslında bilinenin aksine şehla, siyaha çalan mavi gözlü demektir..
Arapça, şahla'dır aslı..aşhal'dan türemiştir..yani siyaha çalan mavi bir renk..
şimdilerde şaşı manasında kullanılan hüsnü tabirdir..
peşkir
23.08.2008 - 01:13farsça peşgir'dir..kelime anlamı, havlu, peçete..
Dokumanın şahıdır peşgir..Anadolu dokumacılığının en nadide örneğidir..Osmanlı saraylarında, giysileri yemek lekesinden korumak için kullanılırmış...
ihtilaf
22.08.2008 - 21:35arapça kökenli bir kelime..
uyumsuzluk, zıt düşme, anlaşmazlık..
begonvil
22.08.2008 - 21:01ha birde Fransız denizci, Louis Antoine de Bougainville' yi anımsattı bana..
begonvil
22.08.2008 - 20:59begonvil (bugenvilya) ,Latince kökenli bir kelimedir..kelime anlamı, çiçekli sarmaşık..
Bedhâh
22.08.2008 - 20:54bed=]kötü
hah=]isteyen
bedhâh, kötülüğünü isteyen, kötü niyetli, düşman..
Bedbin
22.08.2008 - 20:41Herşeyi kötüye yoran; kötümser, karamsar, hayatından bezmiş dolaşan..
'Onu tanımasaydım insanlık hakkında bedbin bir fikir taşıyarak hayattan geçecektim.' Y. K. Beyatlı..
git demek
22.08.2008 - 20:28”Git artık” demek
”Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa”
Demek sana ne de zor
Seni görmemek ve belki yıllar sonra
Karşılaştığımızda
Bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
Yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….
daha şimdiden özledim
22.08.2008 - 20:21Sevmiyorum, özlemedim! ..
cilve
22.08.2008 - 20:07Şeytani bir cazibe, şeytani bir füsun..
bahane
22.08.2008 - 19:54Sun'î sebep.. Bu kelimenin kökenini hiç gözüm tutmuyor...
vatan
22.08.2008 - 19:49Vatan; sevgiliye benzer, uzakken daha çok sevilir, daha çok ruha yakındır..Eğer aşkını kalbinin üstünde daimi bir alev gibi muhafaza etmek istersen, kendini ona hiç kavuşmamış addet ve bırak ki, sılayı da, dâüsılayı da icat eden muhayyelen, bu suratle gerçekten intikam alsın! !
Dobra
22.08.2008 - 19:41Türkçe'si 'zevzek' dir..Sürekli yontup, cilalamak gerek böylelerini :)
utanmak
22.08.2008 - 19:35Utanç, kıskançlık ve haset gibi unutulmaz, silinmez bir duygudur; geçtiği yerde ateşten izler bırakır..
basubadelmevt
22.08.2008 - 19:27Yaşamın cilvesinden, düzenin hayhuyundan kurtulup 'Bâsubâdelmevt'in sırrına erenlere ve neyi temsil ettiğinin farkında olanlara ne ala...
basubadelmevt
22.08.2008 - 19:22Bâsübâdelmevt
Ölümden sonra dirilmek manasına gelir arapça kavramda..Ancak başarısızlıkları atlatmak, hedefe ulaşmak, zirveye ulaşmak manasında da kullanılabilir...
MELAL
22.08.2008 - 03:23Ey hüznün ötesinden içime bakan melal
Ahuların seni kıskandığını
Kalbime fısıldarken rüzgarın dudakları
Yüreğine tutunmak istiyorum sessizce
Esrik bakışlarını ayırma gözlerimden..
Saçlarım beyazladığında
22.08.2008 - 02:57O yıllar henüz benden uzak olsun..
semender
22.08.2008 - 02:52âteşde karâr eyledi gerçi ki semender
sûz-i dil ü cân ruka'asına olmaya hâmil
(ateşte yanmadığına inanılan, ateşperestlerin kutsal yaratığı :)
sitare
22.08.2008 - 02:34İngilizce'de ki 'star' kelimesinin asıl kökenidir..Farsça' da yıldız demektir..
bağrına taşları bastı,
feleği bir pula sattı,
gönüller kırmadı sitare..
füccar
22.08.2008 - 02:25Facir'in çoğulu..
(Allah yolundan sapan, günah işleyen)
en rezil durum
22.08.2008 - 02:17Rezillerin farkında olamadıkları 'beter' olma hali..
Rüveyda
22.08.2008 - 02:01Ömrün ne sonundayız, ne de henüz başında
Otuz üç yaşındayız, hep otuz üç yaşında
İçim sensin bu ilde, dışım sensin Rüveyda
Rüveyda,
Ben sendeyim sen bendesin Rüveyda..
(Nurullah Genç'in, keşke rüveyda ben olsaydım dedirten yapıtı..)
Rüveyda
22.08.2008 - 01:57Rüveyda; arapça kökenli, kibarca, ince, nazik anlamında bir kelimedir..
Toplam 667 mesaj bulundu