Bütün bîçâreler gündüz bu yâd-ı merhametkârı,
Duyar sermest olur görmüş kadar ferdâ-yı Dîdâr’ı!
O neşveyle, yorulmak şöyle dursun, en ağır bârı,
Sürükler görmeden, göstermeden yılgınlık âsârı.
Güneş mağrib-güzîn olmuş semâ esmer, ufuk gülgûn;
Zaman durgun, zemin muğber, cihan dembeste, can mahzûn;
M. Akif Ersoy
kan aracılığı ile beyine yeterli oksijenin gitmemesi halinde, bilinç kaybı, kan basıncındaki ani düşüşler, hiperventilasyon, kalp vuruşlarının azalması, kan şekeri düzeyinde düşüşler, sıcak, susuzluk, yorgunluk, korku vs gibi sebeplerden meydana gelen bilinç kaybıdır..
bir de, ‘ayy bayılıyorum galiba ‘ diyerek, bayılacağını önceden haber verenler vardır..bunlara müdahaleye gerek yoktur.. zira hayati fonksiyonları gayet yerindedir.. :)
ülkeler arası geçişte kişilerin pasaportuna, belgelerine verilen onay, izin..
bir de üniversitede, yıl sonu final sınavlarına girebilme hakkı için, ilgili konularda bilgilerimizin sınandığı sınav.. ‘vize’ sınavı adı altında ölçüp biçerlerdi bizi..çoğu, aman ne gireceğim finalde 3 soru çözerim yeter derdi.. zaten toplam 4 soru olurdu.. dönem sonu başarı notuna vizenin % 40, finalin % 60 etkisi olurdu.. beyinlerimizi değil, sinirlerimizi sınarlardı vesselâm..
Şüphecidir bu tür insanlar; bu şüphe ile yaşadıkları süre boyunca geçen zaman, ölümden kurtulamayacağını anlayan bir idam mahkûmunun duyduğu korkunç azabı gibidir.. bu insanların imkânsızdır şüpheden kurtulmaları..
bazı durumlar karşısında, hassas ve iradesiz denilen insanların bir müdafaa silahıdır 'ağlamak' eylemi.. oysa en saf, en masum histir 'ağlamak'.. ve/de benim çok rahat yaptığım şey..
eskilerde kalmıştır tanışıklık.. karşılarsın..müşterek bir hatırayı için için birlikte yâdeder gibi müstehzi bir sevinçle, firarî göz uçları ile bakışmak; karşılıklı anımsarken içinden geçen kelimeler arkasından dudağının kenarında oluşan tebessümlerin belirmesi..
insan ruhuna ait ve o insan ruhunu tahlil etmeye yardımcı tasniflerden bir tanesidir 'hayırhah'.. iyilik+isteyen.... zıddı olsa olsa 'hodgâm' olur.. yani kendi keyfini düşünen, kendini beğenmiş..
Genç erişkinlik döneminde başlayan; başkalarının davranışlarını kötü niyetli yorumlayan, güvensiz, kuşkucu, haksızlığa dayanamayan, kıskanç, kavgacı yapıda insanlardır. Hostil, irritabl, kızgın olurlar.
Paranoid hastalara tanı koymak güçtür. Çünkü muayene sırasında iyi görünmeye çalışırlar. Gergin, inceleme eğiliminde olan, duygulanımı ciddi ve mizahtan uzak kişilerdir.Başkalarının zararlı olabileceğinden, aldatıldığından kuşkulanma; dostlarının, iş arkadaşlarının güvenilirliğinden kuşkulanma; aleyhine kullanılacağını düşünerek sır vermek istememek; sıradan söz ve olaylardan anlam çıkarma; haksızlığa, önemsenmemeye dayanamayan, kinci insanlardır; eşlerinden kuşkulanırlar; kendilerine zarar verileceği yargısına varıp ani tepki gösterirler.
Bazı hastalarda yaşam boyu sürebilir; iş, insan ilişkileri ve evlilik yaşamında sorunlu olan kişilerdir.
ŞİZOTİPAL (KİŞİLİK BOZUKLUĞU)
Hastanın düşünce, davranış ve görünümünde olağan dışılık temeline dayanır. Bu hastalardan öykü zor alınır, çünkü iletişim biçimleri sıra dışı ve kısıtlıdır. Bu kişiler özel güçleri olduğuna inanırlar
Referans fikirleri, inanışlarda acayiplik, büyüsel düşünce, olağandışı algısal yaşantılar, bedensel illüzyonlar olabilir. Düşünce ve konuşmanın olağandışı biçimi, kuşkuculuk, paranoid düşünce, alışılagelmişin dışında kendine özgü davranış ve görünüm, uygunsuz, kısıtlı duygulanım, yakın arkadaşları ya da sırdaşlarının olmaması, toplum içinde bulunurken yaygın anksiyete durumu vardır.
Sürekli toplumsal ilişkilerden kopma ve başkalarıyla birlikte olunan ortamlarda duyguların anlatımında kısıtlı kalma durumu söz konusudur. Erkeklerde daha fazla görülür. Kronik şizofreni akrabalarında daha yaygındır. Strese tepki olarak çok kısa süren (saatler süren) psikotik epizodlar yaşayabilirler. Şizofreni veya sanrısal bozukluğun öncesinde görülebilir.
Muayene sırasında bu hastalarda göz kontağı pek kurulamaz. Diğer insanları tolere etmekte zorlanan kişilerdir. Cinsel yaşamları fantaziler üzerine kuruludur, gerçek cinselliği ertelerler. Şizoid erkekler karşı cinse yaklaşmayı başaramadığından evlenemezler; kadınlar ise pasif bir şekilde evliliği kabul ederler. Sağlıklarına düşkündürler.
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
Aşkın tehlike sınırında dolaşan, depresyona dönüştürdüğü -takıntılı aşk haline getirdiği- ve sonrasında karşılık alamadığında da takıntılı aşk olmaktanda çıkıp obsesif aşk haline getirdiği süreçte kişinin muhattabına söylediği biçare söz…‘ya benimsin, ya toprağın’..
vakur
15.10.2008 - 23:20vekar (vakar) gösteren, ağır başlı olup yerine göre ve uygun davranan, şahsiyetli, onurlu..
bîhuzur
15.10.2008 - 23:10tedirgin olma hali, huzursuz..
bilâkeyf
15.10.2008 - 23:07niteliksiz, manâsında kullanılır..
biçimci, şık bir anlatım vesselâm..
dibâce
15.10.2008 - 22:53Küçük ipek parçasıdır, kitabın üzerine sarılan ve kitabın içeriği ve/de önsözden önceki kısa sunuşun yazılı olduğu süslü ipek şerittir..
dembeste
15.10.2008 - 22:45Bütün bîçâreler gündüz bu yâd-ı merhametkârı,
Duyar sermest olur görmüş kadar ferdâ-yı Dîdâr’ı!
O neşveyle, yorulmak şöyle dursun, en ağır bârı,
Sürükler görmeden, göstermeden yılgınlık âsârı.
Güneş mağrib-güzîn olmuş semâ esmer, ufuk gülgûn;
Zaman durgun, zemin muğber, cihan dembeste, can mahzûn;
M. Akif Ersoy
dembeste
15.10.2008 - 22:44sesi soluğu kesilmiş, tutulmuş, kulak kesilmiş, dinleyen, susmuş..
babayâni
15.10.2008 - 22:42baba gibi, özentisi olmayan, gösterişsiz kimseler için söylenir..
bayılmak
15.10.2008 - 22:37çeşitli sebepleri vardır;
kan aracılığı ile beyine yeterli oksijenin gitmemesi halinde, bilinç kaybı, kan basıncındaki ani düşüşler, hiperventilasyon, kalp vuruşlarının azalması, kan şekeri düzeyinde düşüşler, sıcak, susuzluk, yorgunluk, korku vs gibi sebeplerden meydana gelen bilinç kaybıdır..
bir de, ‘ayy bayılıyorum galiba ‘ diyerek, bayılacağını önceden haber verenler vardır..bunlara müdahaleye gerek yoktur.. zira hayati fonksiyonları gayet yerindedir.. :)
vize
15.10.2008 - 22:33ülkeler arası geçişte kişilerin pasaportuna, belgelerine verilen onay, izin..
bir de üniversitede, yıl sonu final sınavlarına girebilme hakkı için, ilgili konularda bilgilerimizin sınandığı sınav.. ‘vize’ sınavı adı altında ölçüp biçerlerdi bizi..çoğu, aman ne gireceğim finalde 3 soru çözerim yeter derdi.. zaten toplam 4 soru olurdu.. dönem sonu başarı notuna vizenin % 40, finalin % 60 etkisi olurdu.. beyinlerimizi değil, sinirlerimizi sınarlardı vesselâm..
mutmain
23.09.2008 - 23:14Mutma’in; sükûn, huzurlu olan, içi rahat, tatmin olan.. tatmin kelimesinden türemiş, arapça kökenli bir kelime..
aldatılma korkusu
23.09.2008 - 19:33Şüphecidir bu tür insanlar; bu şüphe ile yaşadıkları süre boyunca geçen zaman, ölümden kurtulamayacağını anlayan bir idam mahkûmunun duyduğu korkunç azabı gibidir.. bu insanların imkânsızdır şüpheden kurtulmaları..
ağlamak
23.09.2008 - 19:23bazı durumlar karşısında, hassas ve iradesiz denilen insanların bir müdafaa silahıdır 'ağlamak' eylemi.. oysa en saf, en masum histir 'ağlamak'.. ve/de benim çok rahat yaptığım şey..
ayrılsak da beraberiz
23.09.2008 - 19:17kim neden der bu sözü.. hiçbir bakımdan asla manâlandıramayacağım bir kavram..
anıların ısrarı
23.09.2008 - 19:04eskilerde kalmıştır tanışıklık.. karşılarsın..müşterek bir hatırayı için için birlikte yâdeder gibi müstehzi bir sevinçle, firarî göz uçları ile bakışmak; karşılıklı anımsarken içinden geçen kelimeler arkasından dudağının kenarında oluşan tebessümlerin belirmesi..
hayırhah
23.09.2008 - 17:10insan ruhuna ait ve o insan ruhunu tahlil etmeye yardımcı tasniflerden bir tanesidir 'hayırhah'.. iyilik+isteyen.... zıddı olsa olsa 'hodgâm' olur.. yani kendi keyfini düşünen, kendini beğenmiş..
paranoid
22.09.2008 - 17:11PARANOİD (KİŞİLİK BOZUKLUĞU)
Genç erişkinlik döneminde başlayan; başkalarının davranışlarını kötü niyetli yorumlayan, güvensiz, kuşkucu, haksızlığa dayanamayan, kıskanç, kavgacı yapıda insanlardır. Hostil, irritabl, kızgın olurlar.
Paranoid hastalara tanı koymak güçtür. Çünkü muayene sırasında iyi görünmeye çalışırlar. Gergin, inceleme eğiliminde olan, duygulanımı ciddi ve mizahtan uzak kişilerdir.Başkalarının zararlı olabileceğinden, aldatıldığından kuşkulanma; dostlarının, iş arkadaşlarının güvenilirliğinden kuşkulanma; aleyhine kullanılacağını düşünerek sır vermek istememek; sıradan söz ve olaylardan anlam çıkarma; haksızlığa, önemsenmemeye dayanamayan, kinci insanlardır; eşlerinden kuşkulanırlar; kendilerine zarar verileceği yargısına varıp ani tepki gösterirler.
Bazı hastalarda yaşam boyu sürebilir; iş, insan ilişkileri ve evlilik yaşamında sorunlu olan kişilerdir.
şizotipal
22.09.2008 - 16:48ŞİZOTİPAL (KİŞİLİK BOZUKLUĞU)
Hastanın düşünce, davranış ve görünümünde olağan dışılık temeline dayanır. Bu hastalardan öykü zor alınır, çünkü iletişim biçimleri sıra dışı ve kısıtlıdır. Bu kişiler özel güçleri olduğuna inanırlar
Referans fikirleri, inanışlarda acayiplik, büyüsel düşünce, olağandışı algısal yaşantılar, bedensel illüzyonlar olabilir. Düşünce ve konuşmanın olağandışı biçimi, kuşkuculuk, paranoid düşünce, alışılagelmişin dışında kendine özgü davranış ve görünüm, uygunsuz, kısıtlı duygulanım, yakın arkadaşları ya da sırdaşlarının olmaması, toplum içinde bulunurken yaygın anksiyete durumu vardır.
şizoid
22.09.2008 - 16:43ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Sürekli toplumsal ilişkilerden kopma ve başkalarıyla birlikte olunan ortamlarda duyguların anlatımında kısıtlı kalma durumu söz konusudur. Erkeklerde daha fazla görülür. Kronik şizofreni akrabalarında daha yaygındır. Strese tepki olarak çok kısa süren (saatler süren) psikotik epizodlar yaşayabilirler. Şizofreni veya sanrısal bozukluğun öncesinde görülebilir.
Muayene sırasında bu hastalarda göz kontağı pek kurulamaz. Diğer insanları tolere etmekte zorlanan kişilerdir. Cinsel yaşamları fantaziler üzerine kuruludur, gerçek cinselliği ertelerler. Şizoid erkekler karşı cinse yaklaşmayı başaramadığından evlenemezler; kadınlar ise pasif bir şekilde evliliği kabul ederler. Sağlıklarına düşkündürler.
şizoid
22.09.2008 - 16:41Şizoid, şizofreniye yatkın kişilik.. (şizofren+oid)
şiâr
22.09.2008 - 16:05arapça kökenli şi'ar, aslında etimolojik manâsı şifre, simgedir..
şi'âra= ] anladı, anlayan..
Ülkü, düstûr, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik manâsında kullanılagelmektedir..
müphem
22.09.2008 - 15:52belirsiz, anlayıştan yoksun, mahiyeti kapalı manâsında, kökeni arapça olan bir kelime..
suveyda
22.09.2008 - 15:30Süveyda, kalpteki gizli günah manâsına geldiğine düşünürsek; hangi mantıkla isim olarak veriliyor aklım almaz..
Aşkın elemi ateş-i candır süveyda
Ağyar içinde aşka isyandır süveyda
Süveyda gazeller içinde bir ceylandır
Nadanın dilinde kıl u kaldır süveyda
Leyla’yı kıskandıran çılgın nilüferdir
Gönül sarayında mihmanımdır süveyda
Yusuf’un kuyusunda aşka pervanedir
Züleyha’ya keskin bir hancerdir süveyda
Aşıklar meclisinde sazın telindedir
Şems’in dudağında Mevlana’dır süveyda
ahmed arif
22.09.2008 - 15:04Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
benimsin
22.09.2008 - 14:55Aşkın tehlike sınırında dolaşan, depresyona dönüştürdüğü -takıntılı aşk haline getirdiği- ve sonrasında karşılık alamadığında da takıntılı aşk olmaktanda çıkıp obsesif aşk haline getirdiği süreçte kişinin muhattabına söylediği biçare söz…‘ya benimsin, ya toprağın’..
Toplam 667 mesaj bulundu