Ali Ziya Çamur Adlı Antoloji.com Üyesinin Şa ...

Yüzeysel bir aşk ilişkisi; anlatılan duyguların yoğunluğu ve derinliğiyle zenginleşiyor, yenibir boyuta ulaştırıyor.

'Akşam üstü uzak ufuklardan sökün eden balıkçıların /Ağlarında kalmalı dudakların 'Bu ne yaratıcılık, bu ne derin imgelem gücü! Cılkı çıkmış aşk şiirlerinden sonra içsel ve dışsal duyarlıklara dayalı betimleme ve imgeleriyle doyurucu müthiş bir şiir.

Yine derinlemesine vuran; engün duyarlıklı dizelerinizlekarşılaşmak çok güzel. Bu gecemi sizin şiirlerinize ayırdığımdan dolayı mutluyum!

MUTLAKA!.....

Toroslarla Akdeniz arasında sıkışmış kalmış Anamur'dan bin selâm!..Güzel, yalın ve özlü bir şiir.

Burada 'militan' kavramına bakışımız farklı.Bakışınız, tekelci basının bakışıyla çok uyumlu. Siz, ucuz kahraman, yüzeysel sempatizanlardan söz ediyorsunuz. Militanca onur ve kararlılık; çok bayağılaştırılmış dizelerinizde.... İnandıkları uğruna devirmek istedikleri dağın altında kalma pahasına yola ...

Çok ucuz ses ve anlam oyunları....

Ahmet Haşim'i anımsatan ucuz dizeler...

Bu şiirlerinizde kolaycılığa ve sıradanlığa kaçmışsınız! Gönül cevherinizi akıtamamışsınız dizelere...

Bu dönüşe söylenecek tek söz olmamalı. Önemli olan, dönüşlerin küçük hesaplara değil, güzelliklere yönelik olması. Bir melâlden umuda açılan güneşli bir pencere şiiriniz.

Tasavvuf düşüncesinin çağdaşlık pencersinden dışavurumu...

Müthiş etkileyici bir şiir. İmgeler özgün, saf ve kırılgan. Sessel akşım yormadan, başımıza kakmadan alıp götürüyor derinlere duyarlıklarımızı...
Başarılar!.

Giriş biraz yorucu; düz anlatımın tuzağından kurtulamamış. Ama sonuç müthiş!

Karşıtlıklardan yararlanarak yaşanılan günlerin izdüşümü çok güzel yansıtılmış. Dilime batan tek dize var. 'Ayak izlerimiz de'... 'de'bağlacı değil de '-de' durum eki alarak bitişik yazılsa şiirin akışımı ve etkileyiciliğidaha güçlü olacak.

Güzel; derinlemesine işleyen ve dalga dalga yüreğe dokunan bir şiir.Ses öğesi de ne tepemizde vınlayıp duruyor, ne de teli gevşek saz gibi zınıldıyor.Ayarında bir şiir. Belki de benim de 'baba' duyarlığıma dokunduğu için.

Bu şiiriniz sardı beni. Kısa üçlüklerden sonra gelen uzunca tek dizeler; bizi gitmek istediğin yere ulaştırıyor. Biçim ve şiirsel akışım ölçülü, duygular, kızgın rayda kayan bir tren gibi akıyor.

Şiirleriniz inişli çıkışlı zikzaklar çiziyor. Bu şiirde biçimsel özgünlük dışında ne var? Yan yana getiriver, olsun düzyazı. Düz anlatımın batağına çokca saplanıp kalıyorsunuz!

Sizde güzel bir öykücü kalemi var. öykülemeleriniz müthiş. Ama şiir içi akışım yok. sözcükler, imgeler üst üste yığma gibi duruyor. birbirini sarmalayamamış sanki.

Şiir tabandan zirveye doğru çıkımakta, sondan ilk dize nişan alıyor...Ama son dize hedefi ıskalıyor. Sisyphos'un cezasını yemiş gibi zirveye çıkamadan dibe vuıuyor anlam...

Şiir tabandan zirveye doğru çıkımakta, sondan ilk dize nişan alıyor...Ama son dize hedefi ıskalıyor. Sisyphos'un cezasını yemiş gibi zirveye çıkamadan dibe vuıuyor anlam...

Şiir beklenmezliktir. Eskiler buna 'terdit' demişler. Şiir sağ gösterip sol vurabilmektir. Şiir, hak edene, yaşanana ve yaşatılana sözünü esirgememektir. Yüreğimiz ve beynimizdekilerin fotoğrafını çekmişsin dost! Çizdiğinse öfkemizi köpürtenlerin karikatürü.

İsmail Cem Dostun şiirde didaktizmle ilgili kaygılarına kısmen katılmakla beraber, söylenmesi gereken her sözün, hangi amaç ya da nedenle olursa olsun söylenmesi gerektiği kanaaatindeyim.
Oğuzkan Dost da diline sağlık, yüreğimizden geçenleri dolamış diline; usanmaksızın anlatıyor anlayana, anlamaya ...

Uyak ve hece arasında sıkışıp kalmış; özgünlüğün ilmekleri kopuk bir şiir. Heceyle de uyakla da şiir yazılır; önemli olan, uyak zorlamasıyla şiirsel akışımı bozmamak ve farklı olmak!

Anlamla sesin, iç içe bir dal ucu tomurcuğu gibi açtığı güzel bir şiir. Halkımızın binlerce yıllık kültürünü iyi özümlemiş, kökleri halk toprağında bir sesin şiiri bu!
Ali Ziya ÇAMUR