İnsan yalnız yaşayınca bir şey anlatmanın bile ne olduğunu unutuyor. Dostlarla birlikte inanılabilir şeyler de ortadan kayboluyor. Olaylar da öyle. İnsan onlara da aldırmaz oluyor. Bir bakıyorsunuz konuşan insanlar çıkıyor ortaya, bir bakıyorsunuz çekip gidiyorlar. Başını sonunu duymadığınız hikâyelere dalıyorsunuz. Duyduğunuzu anlatın deseler kötü tanıklık edersiniz.
Yaşarken başımızdan hiçbir şey geçmez. Dekorlar değişir, kişiler girer çıkar yalnız. Başlangıçlar da yoktur; Günler anlamsız bir biçimde birbirine eklenir durur, sonu gelmez, yeknesak bir ekleniştir bu.
Birisini sevmeye kalkışmak önemli bir işe girişmek gibidir. Bilirsin enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta, bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.
İnsan yalnız yaşayınca bir şey anlatmanın bile ne olduğunu unutuyor. Dostlarla birlikte inanılabilir şeyler de ortadan kayboluyor. Olaylar da öyle. İnsan onlara da aldırmaz oluyor. Bir bakıyorsunuz konuşan insanlar çıkıyor ortaya, bir bakıyorsunuz çekip gidiyorlar. Başını sonunu duymadığınız hikâyelere dalıyorsunuz. Duyduğunuzu anlatın deseler kötü tanıklık edersiniz.
Yaşarken başımızdan hiçbir şey geçmez. Dekorlar değişir, kişiler girer çıkar yalnız. Başlangıçlar da yoktur; Günler anlamsız bir biçimde birbirine eklenir durur, sonu gelmez, yeknesak bir ekleniştir bu.
Birisini sevmeye kalkışmak önemli bir işe girişmek gibidir. Bilirsin enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta, bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.
Jean Paul Sartre
http://www.youtube.com/watch?v=zVqEtah-ncg&feature=share