Sözün bittiği yerde sükût edenler konuşur
Dilsizler kürsüde Davud’la sırt sırta oturur
Hayata değil isyanım içimdeki kıyama
Hayat dediğin nedir ki
Bu acıklı filmin sonu hep aynı değil mi?
Ah azizim
Bırak da gideyim
Tahta yeni oturan hakanlar bile utandı
Vuslatı bilmeyen gönlümden yıllar usandı
Limanımda sis var bulutların gözü yaşlı
Tebessümle gözlerimin içine bakıyor kabrimin taşı
Yemin ederim ben yakmadım o gemileri
İçimdeki kaynayan denizden bir kor değdi belli ki
Kan sızıyor içeri gömlekler allar içinde Yusufi
Ah azizim
Söyle ne edeyim
Zindanlara sığmadım, cürmüm cihanlardan taştı
Kadir kıymet bilmezliğimden dostlar usandı
Çığlığımı duyan aşksızlar kıyamet koptu sanır
Ellerimdeki karaları ancak cennet suları çıkarır
Masum değilim ki başım dik dursun
Güzele gönül veremem ki ben sevdiğim ana gibi yar gibi
olsun
Yalnızlığa saklanmaktan bıktım usandım
Kaderin açtığı her destede müflis bir bezirgân oldum
Ah azizim
Bırak, inat etme
Felek desen utandı ay desen bende karardı
Çiçekler benleyken sebepsiz sarardı
Bu günahkâr halimden ehl-i nâr usandı.
Kayıt Tarihi : 25.3.2021 12:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!