Harfleri dökülmüş bir kitap gibiyim,
Anlatmak istedikçe sessizleşiyorum.
Bazı cümlelerim baştan yazılmak istiyor,
Bazılarını artık kimse bilmesin istiyorum.
Çünkü en çok
anlatmaya çalıştıklarımda yaralandım..
Melodisi çalınmış bir şarkı gibiyim,
ezberim bozuldu.
Eskiden içimden taşan melodiler,
şimdi boğazımda düğüm.
Dinlesin istedim birileri,
ama hep sustular.
Ben de söylemedim,
Onlarda duymadilar...
Kapısına kilit vurulmuş,
Harabe bir ev gibi kaldım.
Bir zamanlar kahkahaların döndüğü odalarda
şimdi yankılanan tek şey, boşluk.
Kapımı açmadım demesin kimse…
Çok açık kaldı da
kimse içeri girmek istemedi.
Küllük te unutulan tütün gibiyim,
yanmam beklenmiş,
ama hiç yakılmamış.
Ne duman olup savrulabildim,
ne de elimde bir sıcaklık kaldı.
Sadece öylece bırakıldım,
Hüzünle keder arasında gidip geliyorum,
bazen ağlamak istiyorum
ama gözyaşım bile kırgın artık.
Duygusallıkla öfke arasında kalbim,
bir tarafım sarılmak isterken
diğer tarafım “bir daha kimseye güvenmem” diyor.
Serzenişim var,
ama bağıramıyorum.
Sitemim var,
ama kimseye anlatamıyorum.
Çünkü ne zaman içimi açsam,
birileri içeri girip
bir parçamı daha alıp gitti.
Ben böyle kaldım…
Ne tam yalnız,
ne de birinin yanında.
Ne affetmiş,
ne de unutmuş.
Sadece içimde bir enkaz var,
altında ben…
ve hâlâ nefes alıyorum,
ama kimse duymuyor.
Kitapların sayfası boş,
Nakaratı dahi unutulmuş,
Penceresine kuşların konmaya korktuğu
Harabe bir ev,
Yarım bırakılıp kendi kendini
İçen tütün gibi
Acımda benim.
Hüznüm de benim.
Sevincimde benim...
Ben varım diye saklanmayin...
Kimseye yük olmadım,
Olmam...
@kraln_kizi_42 yazdı
Raziye Uğurlu AkınKayıt Tarihi : 4.7.2025 23:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!