Haydi durma!
Bu baş belası günleri aş çabucak.
Geçmiş ne ki?
Güncellikle yetinme,bak ileri.
Orda bir çocuk “nur topu gibi”
Kitap imza günü fuarda
Oturdum bilmemne standına,
Önüm kuyrukla dolu
Gelip geçiyor insanlar,
Genç,ihtiyar,başörtülü..
Burada kolu indiriyorum
Giyotin düşüyor
Ve zaman kesiliyor burada.
O bir sözgelimiydi sanki.
Gerisin geriye gitmek var
Sınırsız ölümcül geçmişe
Soyut geçmişe
Sanal gelecekte yaşamak var.
Burda herkes oturgun
Çok şey istiyorum artık hayattan:
Sağlık,para,şöhret,dolar,
Bürokratlar üç kuruşa elime baksın,
Sanatçı ayaklarında
Sıraya dizilsin orospular.
Yosunun gülleri mi olurmuş
Ya denizin ejderhası?
Sen motorcusun be Mümin Usta
Ardı sonu nedir bu
Aşk denilen ıskaçanın?
Sokağın kargaşasından kurtulup
Eve atıyorum kapağı;
Tam rahat edecekken
Bir barbar telefonla arıyor,
İstikrarsızlıktan dem vuruyor.
Bulduk işte arananlar nelerdi
En gömüler şuralarda işte
Hüznün durağında
Sevgilerdi.
Yandık işte yangınlarında külün
Ve böylece efendim,
Burun pisliğinden hap yapmak
İlk kez şiire girmiş oluyor!
Karım olsan,
ezbere bilebilsem her yerini,
karanlıkta parmağmı koyabilsem benlerine,
mutluluğu elleyebilsem.
Hastam olsan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!