İnciraltı
hem de beş buçuktan
aceleci sevişmeler
yorgan altı
Bana altından kalkamayacağım
tükenmez
Bugün eskileri karıştırdım
sayfa sayfa seni okudum yüreğimde
seni kaybettiğim günün gecesinde
ellerimle gökyüzünü yırtıp
seni inkar edişimi hatırladım
Gizli telefonlarımda kaldı ipek dokunuşların
kulağımda yankılanıyor kıyıyı döven dalgalar gibi
'Vazgeçmeyeceğim'
Vazgeçtin...
Bugün
sessizliğe mahkumum
çekildim kabuğuma
yedi deniz üstümde yorgan
en uzak diyarlarındayım hayatın
Sana tutunan son saç tellerim de
döküldü artık
Yatağımıza vururken ışığı
-ki ancak ay ışığı aydınlatır aşığı-
kahramanca dünyayı tavaf eden
Masmavi yatak
sıcak
iki rüya fazla görmek için
gözlerimi bırak
gözlerin acıyacak
Eskiden müstakil evlerin
arka bahçelerinde aşık olurdum ben
Ağaçlar arasında saklambaçtan bozma öpüşmelerim
dokunmatik körebelerim
uzak yankılarla uzay boşluğunda yol alıyor
Artık betonarmenin resmi izni olmadan
Davullar çalınıyor uzaklarda
bir köy düğünü besliyor çorak toprakları
bir çocuk ağlıyor şefkatten yoksun
yüzü topraktan yorgun
Yaşı gece
Sevdiğin biri ölünce
içinde kırkbir mum yanarmış
sonra her gün
bir mum söner
kırkıncı gün son kalan mum
ömür boyu acıyla kanarmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!