Bu nasıl bir çılgınlık,
Sen nefretin en yoğun halini yaşarken,
Umut etmek,
Sonu gelmeyen bir şiiri,
can kulağıyla dinlemek gibi.
Uçurumun kenarına durup,
Düşme ihtimalini göz ardı etmek gibi.
Erasmus'un delisinden daha da delice bir tutum,
Usulüne uygun fisıldamak isterken,
Pagan sesinde hieros gamos'u,
Nefret çok garip.
Kim bilir belki de,
gök kuşağının sekiz rengi vardır?
Ve nefrete bürünen gözler,
onu göremiyor,hissedemiyordur.
Sahi, mümkün mü!
Birini nefret dolu bakışlarında;
Manişeist bir ifade ile,
"Ak,ın içinde siyah'ı,
Siyah'ın içinde ak bir zerre" bulmak.
Yada bütün insanların,
İmrenerek baktıkları dağların,
Yeşilin tüm tonlarını uzaktan seyreden,
Ama gitmeye cesaret edemeyen,
O insanların, asla ulaşamayacakları,
Dağın o güzelim ücra köşesinde,
Sevdasını bir ters lale'ye anlatan,
Çoban tadında yaşamak sevdayı,
Katil Eros'un attığı okun yarası,
Sızım sızım sızlarken,
Kelimelerin boğaza düğümlenmesi,
Titremesi gibi elin,tenin üşümesi,
Kafka gibi cevapsız mektuplar yazması insanın
Ancak her şeye rağmen,
sevgisiziliğe ve nefrete rağmen,
Umut etmek ;
nefes almak gibi,
Var oldukça yaşıyor insan.
Kayıt Tarihi : 18.6.2017 11:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!