Çoktan yabancılaştık kendimize.
Halimizden anlayacak bir yâr da uğramadı gönül evimize.
Kitleler öfke nöbetleri geçirdi.
Gönüller gönüllerin dalgası haline geldi.
Yağmurlar bulutlardan kaçtı.
Toprak kurudu.
Güller sadece diken verdi bahçemizde.
Biz ektik, biz büyüttük, biz öldürdük kendimizi.
Sevgili doktorum, bir merhemin varsa sür yarama.
Yoksa da girme sevgiliyle arama...
Artık ben uçurumun kenarından dönüyorum.
Seni kendi haline bırakmak,
bırakmamaktan evladır.
Uçurumları da sana bırakıyorum,
uçurtmaları hatta.
Hoşçakal...
Göz kaleminle kalbimin üstünü çizenim,
vuslatın başını vurup,
ayrılığın kapısını çalanım.
Sana ve sana akıl veren akıl yoksullarına
beddua edecek halimde, dermanım da yoktur.
Sevgili doktorum,
kalbimizi kurutanların kalplerine varsa bir merhem sür.
Yoksa da umutlar ektiğimiz bahçeleri bulutlara sür...
Kayıt Tarihi : 21.7.2025 02:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!