Yanıtla
Tümünü Yanıtla
İçinde İlet
Ek Olarak İlet
Posta Kutusu
Çöp
Taslak
Trash
Mesaj önceki | sonraki
Yazdır
· Arama · Arkadaşım · E-Kart · Email · Erişim · Fal · Finans · Grup · Haber · Hava · İlan · Kadınca · Kariyer · Klikbar · Mesaj
· Mobil · Mysite · Nevaria · Otomobil · Oyun · Proservis · Seyahat · Sinema · Sohbet · Spor · Teknoloji · Tüketici Köşesi · TV · Anasayfa
İletişim - Reklam
Copyright © 2003 MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.' ye Aittir.
ve...
kıyısını dövüyordu mor dalgalar
güneş inadına sönmüş
zifir karanlık yüreğim gün ortası saatlerde
sabahını yitirmiş bir yaz
yazdım oysa her mevsim ama zemheriye kesiyordu her yerim
ve dev bir buhar örtüsü kalkıyordu başımdan
kahroluş ve kalabalık bir terkedişti
en güzel çağıydı gençliğimin
yani kötürüm bir ayrılığın mecburi saatleriydi
şimdi yoldaydım bir dünyadan,bir başka dünyaya
herkes ama herkes yazgısına inat mutlu
kahkahası sarnıçlarda yankılanırcasına
yada ben öyle görüyordum otobüs camına yaslanmış düşünürken geçmişi ve geleceği
bundan yıllar,yıllar yıllar önce böylemiydi ya
içerdeyken birde okuduğun için,yazdığın hatta kadına değer verdiğin için
içerde böylemiydi ya
saatler geçiyordu sanki ölüme gidiyordum
uzansam dokunacak gibiydim ölüme
ölümün nefesi soğuk çok yakındaydı ölüm oy gülüm
ne beterdir yaşarkan ölüm
ah ulan felek diyordumö düşündükçe çıldırasım geliyordu
ben sevdaya alışmışım,belki birazda kavgaya
canım sıkıldığında bağırarak türkü söylemeye
istediğim anda çekip sakomun cebinden dede yadigarı tabakayı
içinden bir cıgara alıp tüttürmeye alışmışım
teyipteki ince bir türkünün sonsuz hazzı eşliğinde
ben sevdiğim kızla çay içip domino oynamaya alışmışım
deniz kenarında balıkların onyedinci senfonisi eşliğinde
kısacası ben özgür yaşamaya alışmışım
yüreğim kartal kanadına asılı...
ah ulan felek diyordum
şimdi ben nasıl yaşarım böyle emiraltı bir hayatı
hemde hiç bozmadan esas duruşumu
ben hep umut dağıtmaya alışmışım
yüzyılın demir parmaklıkları ardındaki yüzlere
birde puşileri yerlerde sürülen kaldırım üstü kordon yosmalarına ki
çürümesin diye körpe genç yaşamları.
körpe kız memesi gibi temiz bir dünya kurmuştum kendime
kimbilir kaç milyon asrımı almıştı
kimbilir kaç okyanus misalı alınteri dökmüştüm bu dünyayı kurmak için
şimdi nasıl çıkarım bu dünyadan
yada çıktım diyelim birdaha girebilirmiyim diye düşünüyordum
bu arada karanlık çökmüş gece olmuştu
otobüsün puslu camına yansıyan yüzüme takılsı gözüm
tıpkı nemrut un bedensiz insanlarının yüzüne dönmüştü yüzüm taş kesilmişti
ben umut dağıtıcısıyken
şimdi umut dilencisi olacaktımkahroluyordum düşündükçe.
ve...
güneş doğmuş sabahına kavuşmuştu bu yeni dünya
halen kıyısını dövüyordu mor dalgalar
ve ben halen kendimi şekilsiz bir taş parçası gibi hissediyorum
bu dünyayı istemiyordum
nedeni bilmem belki kendinden yağmur ıslaklığı
belkide içinde zindan zebanilerinin bulunduğu hikayelerin anlatılmasındandır
öyleki fıkara düşlerimizi bile çaldılar...
seni tanıdıktan sonra anladım
pişmanlığım yada yanılsamam diyelim
yani yaşanmışlık gençliğim...
seninle karşılaşınca gitti tüm kötürüm düşüncelerim
seni görünce anladım şeker
bütün bu düşüncelerimin
tamamen ilkel bir kavmin yarattığı eser olduğunu ki
damarlarımda böyle domuz leşi gibi gidip geldiğini
şimdide bu dünyadan gidiyorum
kim inanırdı ki giderkende böyle üzüleceğime
ne demiş şair?
seni anlatabilmek seni
iyi çocuklara,kahramanlara
seni anlatabilmek seni
namussuza,haldan anlamaz kahpe yalana
bilmemki nasıl anlatmalı seni
dünyanın en güzel çiçeği miski amber kaynağımı
dünyanın en tatlı,en güzel,en iyi yürekli insanımı
dünyanın en çalışkan en dürüst emekçisimi
yoksa yer yüzüne gelmiş kanatsız bir melekmi
en güzeli umudun ta kendisi...
Yanıtla
Tümünü Yanıtla
İçinde İlet
Ek Olarak İlet
Posta Kutusu
Çöp
Taslak
Trash
Mesaj önceki | sonraki
Yazdır
· Arama · Arkadaşım · E-Kart · Email · Erişim · Fal · Finans · Grup · Haber · Hava · İlan · Kadınca · Kariyer · Klikbar · Mesaj
· Mobil · Mysite · Nevaria · Otomobil · Oyun · Proservis · Seyahat · Sinema · Sohbet · Spor · Teknoloji · Tüketici Köşesi · TV · Anasayfa
İletişim - Reklam
Copyright © 2003 MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.' ye Aittir.
ve...
kıyısını dövüyordu mor dalgalar
güneş inadına sönmüş
zifir karanlık yüreğim gün ortası saatlerde
sabahını yitirmiş bir yaz
yazdım oysa her mevsim ama zemheriye kesiyordu her yerim
ve dev bir buhar örtüsü kalkıyordu başımdan
kahroluş ve kalabalık bir terkedişti
en güzel çağıydı gençliğimin
yani kötürüm bir ayrılığın mecburi saatleriydi
şimdi yoldaydım bir dünyadan,bir başka dünyaya
herkes ama herkes yazgısına inat mutlu
kahkahası sarnıçlarda yankılanırcasına
yada ben öyle görüyordum otobüs camına yaslanmış düşünürken geçmişi ve geleceği
bundan yıllar,yıllar yıllar önce böylemiydi ya
içerdeyken birde okuduğun için,yazdığın hatta kadına değer verdiğin için
içerde böylemiydi ya
saatler geçiyordu sanki ölüme gidiyordum
uzansam dokunacak gibiydim ölüme
ölümün nefesi soğuk çok yakındaydı ölüm oy gülüm
ne beterdir yaşarkan ölüm
ah ulan felek diyordumö düşündükçe çıldırasım geliyordu
ben sevdaya alışmışım,belki birazda kavgaya
canım sıkıldığında bağırarak türkü söylemeye
istediğim anda çekip sakomun cebinden dede yadigarı tabakayı
içinden bir cıgara alıp tüttürmeye alışmışım
teyipteki ince bir türkünün sonsuz hazzı eşliğinde
ben sevdiğim kızla çay içip domino oynamaya alışmışım
deniz kenarında balıkların onyedinci senfonisi eşliğinde
kısacası ben özgür yaşamaya alışmışım
yüreğim kartal kanadına asılı...
ah ulan felek diyordum
şimdi ben nasıl yaşarım böyle emiraltı bir hayatı
hemde hiç bozmadan esas duruşumu
ben hep umut dağıtmaya alışmışım
yüzyılın demir parmaklıkları ardındaki yüzlere
birde puşileri yerlerde sürülen kaldırım üstü kordon yosmalarına ki
çürümesin diye körpe genç yaşamları.
körpe kız memesi gibi temiz bir dünya kurmuştum kendime
kimbilir kaç milyon asrımı almıştı
kimbilir kaç okyanus misalı alınteri dökmüştüm bu dünyayı kurmak için
şimdi nasıl çıkarım bu dünyadan
yada çıktım diyelim birdaha girebilirmiyim diye düşünüyordum
bu arada karanlık çökmüş gece olmuştu
otobüsün puslu camına yansıyan yüzüme takılsı gözüm
tıpkı nemrut un bedensiz insanlarının yüzüne dönmüştü yüzüm taş kesilmişti
ben umut dağıtıcısıyken
şimdi umut dilencisi olacaktımkahroluyordum düşündükçe.
ve...
güneş doğmuş sabahına kavuşmuştu bu yeni dünya
halen kıyısını dövüyordu mor dalgalar
ve ben halen kendimi şekilsiz bir taş parçası gibi hissediyorum
bu dünyayı istemiyordum
nedeni bilmem belki kendinden yağmur ıslaklığı
belkide içinde zindan zebanilerinin bulunduğu hikayelerin anlatılmasındandır
öyleki fıkara düşlerimizi bile çaldılar...
seni tanıdıktan sonra anladım
pişmanlığım yada yanılsamam diyelim
yani yaşanmışlık gençliğim...
seninle karşılaşınca gitti tüm kötürüm düşüncelerim
seni görünce anladım şeker
bütün bu düşüncelerimin
tamamen ilkel bir kavmin yarattığı eser olduğunu ki
damarlarımda böyle domuz leşi gibi gidip geldiğini
şimdide bu dünyadan gidiyorum
kim inanırdı ki giderkende böyle üzüleceğime
ne demiş şair?
seni anlatabilmek seni
iyi çocuklara,kahramanlara
seni anlatabilmek seni
namussuza,haldan anlamaz kahpe yalana
bilmemki nasıl anlatmalı seni
dünyanın en güzel çiçeği miski amber kaynağımı
dünyanın en tatlı,en güzel,en iyi yürekli insanımı
dünyanın en çalışkan en dürüst emekçisimi
yoksa yer yüzüne gelmiş kanatsız bir melekmi
en güzeli umudun ta kendisi...
Kayıt Tarihi : 25.2.2006 13:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!