Külleri yarınlara savrulmuş
Bir hayat tüter geceme
Prangamın zinciri paslanmış
Acıtır ruhumu
Daralan odamda göğü gördüğüm
Biraz önce uğurladım maziyi
Arkasından su da dökmedim
Dönmesin diye
Acı tatlı tüm geçmişimi yolladım
Bilinmeze
Bir posa gibi kaldım geride
Kendimi aradım mısralarda
Tan ağardığında
şafak yerinin
Eşiğinde buldum...
Satır arasında
Başucumda acı bir kahve
Düşlerimi topladım
Güzün yapraklarını serdiği harmanda
Uçuştular her biri
Gerçekleştireceğini inananlara
Kalakalmıştım orada
Artık ne düşlerim
Ayağım kaysa,
geceye yıldız olsam...
bir gece
sen ufku seyrederken gökyüzünde...
parlasam sana...
olmadı senin için kaysam...
İçmesini bileceksin aşkta
fondip aşklar ateş böceği gibi
ne içtiğini bilmeli aşkta
tek bir geceye dem vuracaksa
içmeyeceksin
dibini göreceğim aşkın diyorsan...
Anıları bıraktığım şehir var özlemimde
bounjour arjantin bira
şimdilerde değişmiştir eminim
gökyüzüde değişmişmidir?
emekteki sokaklar
papazın bağı,seğmenler..
Gidişinle ardında kalan
İki damla gözyaşı
üç günlük hüzün sanırsın
Aslında sen yanlızlığa sevdalısın
Gidişinle yüreğim
tamda böyle, bahara basmış bir ayağım
öteki,kışta kalmış soğuk
öylesine sevdamıydı bu
Bu gece Sakiliği EFKAR yapıyor...
nedense bitmiyor anzorot...
serde erkeklik varya...
o değilde bitsin istemiyor yüreğim...
ayık olunca başlıyor isyanım.....
tükenmişliğim doluyor her boşaldığında kadehime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!