This happens often when you come into my mind
I try to get rid of remnants
That take me to the cell lack of you
Just including a light coming from your eyes
It seems as if it were a ship coming by a wind
Kimse bilmez seni, kalabalık sessizliğini
Uçurum dolu heybetli dağların ürkütse de
İnsanlığın en odağında ulaşılmazsın
Seni en iyi ben bilirim be ovam
Karanlıklarına her sarıldığım gecede
Benliğimi bitiren sevdiğim
Belki başka sigaraların dumanındasın
Belki de başkasının kadehindeki son damla
Ne diye sarhoş ettin kalbimi,
Ne diye duman altı ettin ömrümü
Kanattın tüm seni düşleyen rüyalarımı
Dur nereye böyle, acelen ne sevgili
İki damla inci dökmek gidişini tesciller mi sandın
Vay anam vay, tuzsuz gözyaşı mı olurmuş
Ama en iyi sen ağlarsın değil mi?
Hep sen ağlarsın zaten
Gittin de ne olmuş sanki
Ne değişti kapısını kilitleyince bu yüreğin
Neyi değiştirdin de şimdi sırtını döndün
İyi git, sakın ardına bakayım deme
İnan gözüm yollarını gözlemeyecek
Son gözyaşı gövdesinden aşağıya süzüldü
Üşüyordu, ürküyordu yabancısı olduğu havadan
Yüzünü güneşe dönemeyecek kadar hassastı
Ve güneşe ihtiyacı olmayacak kadar asi
Günden güne eridi
Yapraklarını yitirdi ardından
Sahi bu aralar yoksun
Şiirlerimde, beni noksan koyan benliğimde
Hatıralarımda, beni hiçliğe sürükleyen
Satır sonlarında bana noktayı unutturan
Her içime çektiğim zifiri karanlıkta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!