Ülkemin Gidişatı

Dokuz yüz kırk yedide kucağına oturduk,
Boğazı istediler biz onlardan çok korktuk!

Ne olur alın diye, biz NATO'ya yamandık,
Korelerde kan döktük ve hem de ne yamandık!

O, düzmece savaşta akıttık kanımızı,
Yoksa komünizm saracak her yanımızı...

Bedel ödedik, bedel, kanımız canımızla,
Ne var ki oynamışlar onlar vatanımızla!

Bu bir türlü oyunmuş, kedi, fare oyunu,
Dünyanın zaptı için, anlamadık biz onu.

Lütfen kabul ettiler teslim ettik ülkeyi,
Bu da bir tür işgalmiş göremedik öteyi!

Dünyayı bölüşmüşler meğer daha önceden,
Bu olanlar olurmuş ancak formaliteden.

İlk önce eğitimi teslim ettik onlara,
Uyu, uyu, uyuyu öğrettik çocuklara...

Daha sonra güvenlik dediler ve kurdular,
CIA'nın kuyruğuna bizi de uladılar;

Böylece parelel bir kuvvetli devlet doğdu,
Direktifi o verdi, bizim ki avuç oğdu...

Ne mi yapıyor şimdi o devlet ülkemizde?
Olanları bir oku ne yapmıyor ki bize?

Seçimde hile yapar, siyasileri ezer,
Asar veyahut fail meçhul kurşuna dizer...

Yapay gündem belirler yerli borazanlarla,
Alttan malı götürür, yüzde ona, onlarla.

Biz cambaza bakarken iş çoktan hallolmuştur,
İrtica tehlikesi artık felah bulmuştur.

Seçimle gelsen de ne hizayı bozamazsın,
Yoksa deviriverir hiç karşı duramazsın.

Beyin yıkar medyası, Müslümana bağırtır,
İslam'dan başka dine insanları çağırtır.

Aslında bunu bilir, birçok devlet adamı,
Ama ne yapsın yazık, sanki pavyon hanımı!

Gönülsüz de gönüllü gibi yapmak zorunda
Bazısı da bu işi keyfle yapma yolunda...

O bir tane istese bazısı iki apar,
Çünkü o bazısında hiç de kalmamıştır ar!

İşte bu langur, lungur, ülkemin gidişatı,
Yetmiş seneden beri sürdük bu iğdiş atı!

Şaha kalkamamızın sebebi işte bundan,
Yönetenler bu işte gönüllü olduğundan!