Bugün günlerden acı;
Vicdanını hala yitirmemiş herkesin,
Gözyaşının ne olduğunu bilenlerin,
Kendisinin dışında her canlıya,
Ağlamayı bilenlerin günü bu gün.
Akşam oturacak bir yeri olup,
Yatacak yumuşacık yatağa sahip ama,
Dünya yansa umursamayanların günü değil.
Yanan canları, yıkılan hayalleri,
Paramparça olan umutları görenlerin günü.
Kaybettiğimiz insanların acılarını,
Kendi acıları gibi görenlerin günü.
Yok olan geleceğimizi,
Anlayabilenlerin günü bu gün.
Evinde huzur içinde olanların günü değil.
Can havli ile bütün gece bağırıp,
Kaybettiğimiz ceylana,
Asırlık ağaçlara,
Güzel yürekli ama artık,
Aramızda olmayan kahraman insanlara,
Ve hala aramızda olup,
Acısı kor olarak kalacaklara,
Üzülmeyi ve yardım etmeyi bilenlerin günü.
Bu gün günlerden acı,
Ve her şey çok acı...
Bu gün günlerden karanlık;
Şehrin ışıklarına gerek olmayan gün.
Her yerin alev alev yandığı,
Tüm şehrin aydınlandığı o lanet gün.
Çatırdayan ağaç seslerinin,
Yüreğimizi çatırdattığı gün bugün.
Konuşmayı bilmeyen kaplumbağanın,
Köpek diye zannettiğimiz,
O dostlarımızın mücadele verdiği gün.
Her yerin aydınlandığı,
Ama geleceğimizin karardığı gün.
Şehirlerin hiç bu kadar ışıl ışıl olmadığı,
Ama umutlarımızdaki ışıkların,
Tek tek söndüğü kara gün.
Gülümsemelerimizi bizden alan gün.
Çaresizliğin her birimizi esir aldığı,
Bakışların anlamsızlaştığı,
İnsanlığın insandan utandığı gün.
Bugün günlerden karanlık,
Her şey çok karanlık...
Bugün günlerden çaresizlik;
Kurtaramadığım o anne leylek,
Elimi uzatamadığım yavru ayıcık,
Sesi güzel serçe kuşuna selam olsun.
Artık yoksun aramızda,
Evi ile beraber yanan kaplumbağa.
Affedin beni ve çaresizliğimi.
Bakma bana öyle yeşil çam,
Sen bana nefes oldun ama,
Ben sana sahip çıkamadım.
Ey toprak bağışla beni,
Üstündeki her şeyi ben aldım,
Senden kopardım tüm aileni.
Ekinleri ile beraber yanan Mehmet amca,
Evini kaybeden Ayşe teyze,
İtfaiyeci kahraman şehidim,
Hepiniz affedin beni,
İzlemek zorunda kaldığım için,
Affedin insanlığı unuttuğum için.
Bugün günlerden çaresizlik...
Bugün günlerden öfke;
Duyar mısın bu sesi insanoğlu,
Her şeyi mahvetmek yetti mi sana.
Kendi sonunu getirdiğin için,
Mesut musun artık kendinle,
Mutlu musun yok ettiklerinle.
Eserine dönüp bakar mısın,
Bakıp da artık göremeyeceğin eserine.
Yazık oldu yarınlara.
Doydu mu gözün şimdi artık.
Bir çocuğun varmıydı senin bilmiyorum,
Ama yaktığın her canlının vardı.
O yaktığın güzel orman,
O zararsız hayvanlar,
Onları da çocuğun gibi görsen olmaz mıydı.
Artık hiç biri yok aramızda,
Sana kaldı şimdi her şey.
Dilediğince içine çek,
Artık bulamayacağın o nefesi.
Bugün günlerden öfke...
Bugün günlerden yas;
Dokunmayın bana sakın bugün,
Yasım var bugün, ciğerlerim yanıyor.
Nefes alamıyorum artık,
Kalbim sıkışıyor, olmazdı böyle hiç,
Moralim yok bugün hiç,
Ülkem yanıyor, ben yanıyorum.
Ben gibi milyonlar yanıyor,
Milyonların geleceği de yanıyor,
Yüzüne bakamayacağım nesillerin,
Bana bağırtısını duyuyor gibiyim.
Sahip çıkamadığım ağaçların,
Kurtaramadığım masum hayvanların,
Yanında olamadığım köylü Mehmet ağanın,
Ahı geliyor kulaklarıma.
Hepinizden özür diliyorum.
Bugün günlerden yas.
Ülkem yanıyor, ben yanıyorum...
Ülkem yanıyor, ben yanıyorum...
Ülkem yanıyor, ben yanıyorum...
Bilal Bildik
Kayıt Tarihi : 27.7.2025 21:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!