Daldan düşen yaprak gibiyiz,
Azalıyoruz ağır ağır
Bir anda değil
Bu hazanın çökmesi yüreğimize
Sendelettiğinde beni bu Taş;
Mahur bestem çalıyor
Gözlerim ağarıyor yavaş yavaş
Sabah oluyor
Gönlüm çiçek çiçek
Ona gidiyor ayaklarım
Kasette Ferid Farjad ne yaman çalıyor
Manidar, son Sözlerin
İçli ve bir o kadar kararsız, çelişkili…
Üstüne kalmışımda, altımda kalmışsın gibi
Ciyak ciyak manidar son sözlerin.
Üstüne yük olmuşum olmadan daha, yük olmuşum.
Çokta içten yaralamadım kendimi
Melankoli:
Tek taraflı çekilen ızdırabın bendeki çift yüzü.
Sendeki sızmış bana,
Gülen yüzüne: Eski arkadaş,dost aşina,
Mersin Antep arası 249 kilometre
Ve sarıyorsun oralarda beni
249 kere,
burda beni, böyle ellerim cebimde
bırakıyorsun
Mersin de bir öğle vakti
Kuzguncuk çınarlı yolun gibi eğri sicim gibi,
eğrisin...
ne zaman yollarına düşsem eşribüğrü
ne zaman sevsem seni eğri...
bostanında,kuytunda kucağında
hep fanatikler türer...eğribüğrü...
Sen sade ol,
Ben anlarım…
İncel inceldiğin kadar, ben severim.
Sen tebessüm et bana,herşeye…
Senle başlar bu masal.
Senle biter
Sen gibiydi kalbimde ki o kız,
Bence esmer kırmızı biraz
Dudakları ‘I’ gibi gerektiğinde şişen,
Yanakları en son kan damlamış gibi
Kakülleri bir var bir yok,
Sensizlik zor bir daha gitme ne olur
Gitme güzelimmmm…
Giden ömrümden bir yaprak kıvrımında,
Mahcup delikanlını yalnız koyma birbaşına.
Türkümüzü yeni yaktım henüz,
Efkarlı vede nazlıca, endamlı aynı zamanda,
Başlamak senle güne
Kırmızı çoğrafya atlası gibi
Şeffaf olmadan kana kana içmek bir bardak suyu
Adına zikretmek,
Güneşe senden dolayı teşekkür etmek,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!