Çıktığı yumurtanın kabuğunu beğenmez,
Habire insan eler, elindeyken eleği,
Tırmanmış yükseklere, gafil bir türlü inmez,
Durmadan ahkâm keser, ukalâ dümbeleği
Üç beş kitap okumuş, âlim sanır kendini,
Hâkir görür, bir ferdi olduğu milletini,
Zehir, zemberek dili, yıkmış saygı bendini,
Akrep gibi zerk eder, ukalâ dümbeleği
Ona göre bu millet, hem aptal, hem de koyun,
Ona göre seçim boş, demokrasi bir oyun,
Kıymeti harbiyesi yoktur aslında oyun
Böyle bilir, böyle der, ukalâ dümbeleği
Aslında kimse onu yükseklere koymadı,
Dev aynasında gördü, kendini de doymadı,
Her söylediğini doğru sandı, aymadı,
Hırslanır, eser, gürler, ukalâ dümbeleği
Sözlüğe “Halka inmek “ diye bir deyim katmış,
Zümrüt-ü Anka zâhir, hep yükseklerde yatmış
Tevazudan nasipsiz, hepten kibire batmış
En son perdeden öter, ukala dümbeleği
Yakından tanımamış, halkının tek ferdini,
Paylaşmamış onların, bir gün olsun derdini,
İstanbul’dan ibaret saymış, sanki yurdunu
Don Kişot’tan da beter, ukala dümbeleği
Kendisinden olmayan, ya faşist, ya ırkçıdır,
Hep halkı hakir görür, sözde Atatürkçüdür
Aslolan “Halkçı” olmak, Atatürkçülük budur
Sus biraz, artık yeter, ukala dümbeleği
Kayıt Tarihi : 28.10.2009 13:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!