Bir orman kıyısında,
Usul usul akan derenin,
Uzaktan gelen şırıltısında,
Kulağımıza gelen sestir huzur.
Kimi zaman deniz kenarında,
Dalgaların sesi verir huzur.
ilk ve son
baharsın,
son da
sararan ve düşen
yapraklar,
tükenen ümitler,
Hepimiz bazen
Bir yüz ararız,
Kaderimiz
Onun ardında
İnanırız,
Bazen inanmayız
Bir beyaz örtü
Kaplarken her yeri,
Poyrazın ayazında
Buz tutmuş,
Evlerin saçaklarında
Damlayan sular,
Senelerce evveldi,
Bir park vardı Ankara da
Bileceksiniz,
Adını kuğularından alan.
O bembeyaz kuğular,
Havuzda yüzerken
Mevsim kış
Aylardan Şubat,
İstanbul da bir mekan.
Bahçede palmiye ağaçları
Kar yağıyor,
Palmiyenin yeşilinde
Hava buz gibi soğuk,
Dışarıda kar yağıyor şimdi
İnce ince düşerken yere
Beyaz bir örtü kaplayacak
Biraz sonra her yeri,
Oysa sen şimdi sıcak odanda
Mevsim sonbahar
Aylardan Kasım
Sabahın ilk saatleri,
Tatlı ılık bir güneş
Bulutlardan başını çıkarmış
Isıtırken dünyamızı,
Pırıl pırıl bir kış günü,
Kış güneşi tüm sıcaklığı ile
Isıtırken içimizi, dışımızı
Sessiz ve sakin denizin
Üzerinde yakamoz misali
Işıklarını yayarken…
sevdikçe, sevdiklerinden
daha çok korkar insan.
belki bir gün,
onu kaybetme duygusu
veya yapayalnız kalmak
korkusu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!