“Beş parmağın beşi de bir mi? ” derler…
Birdir aslında!
Bilmezler mi?
Hepsini aynı damar besler;
Hem de, beynin emrinde
Hareket, etmezler mi?
“ Kıbrıs’a ağıt ”
Eğme başını ne olur böyle,
Ey şanlı Hilâl! ..
Kararmış al rengin, nedir bu?
Sendeki Hicranlı hal.
Yaş elliye dayandı,
Gönül daha on beşinde.
O çağlardaymışçasına hala
Onulmaz sevdalar peşinde
Uslanmadı divane gönlüm
Ahir zaman her hal, her şey yoz oldu
Mahkemeyi kuracak kadı da kalmadı.
Şeker acıdı, tuz tatlandı,bağ bozuldu
Viran oldu hane; hayatın tadı da kalmadı.
Elma şekeri gibi, önce borç verdiler
Kan ağlıyor yürekler kan,
Sessizliğimizdir, bizi yakan.
İnsanlık ölmüş, yok Allah’tan korkan
Bosna, Irak, Afgan, esir TURAN
Bırakmayacak zalimler dünyada insan.
Doğduğunda kulağına
Okunurken ezanın
Birde bakmışın verilmiş salan
Kılınıyor namazın
İşte ömür dediğin şey
Ezandan,namaza kadar ki saltanatın
Kendine gel behey gönül
Her şeyin bir şahidi var.
Kiracıyız biz bu handa
Alemin bir sahibi var.
Hem durgun,hem hoppasın
Sulandırdılar Cumhuriyeti,
Elden gidiyor devlet…
Kanı yerde kaldı,
Şehidine ağlıyor millet.
Düşman ettiler milleti, devlete
Devlette tutunacak dal mı kaldı?
Ne çabuk geçti yıllar,
Eskidi bahar,bak yaz göründü.
Vuslatı hayal ettiğimiz günler
İnan sanki daha dündü.
Neylersin sahibi kendimiz sandık
Akıl, ocakta pişen süt
Hayat, sırtta tatlı bir yük
Arttıkça yük,ocak harlanır
O zaman insanoğlu darlanır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!