Merhâmeti sonsuz yüce Ellâh’ım
Rahmetine muhtacızdır biz senin
Zâtına yükselir günâhtan âh’ım
Rahmetine muhtacızdır biz senin
Cennetten dünyâya düşmanla geldim
Üçyüzyıl ağladım yalınız kaldım
Şefeat gelince!; Hawwa’mı buldum
Yoksun ki; umrunda olayım senin
Âlemde mahlûkat beni görünce
Yese düştü cümlesiyle karınca
Lânetullâh hâllerini görünce
Dedi; parçan bulunmayacak Senin
Mahlûkat sordu ol azazile
Dedikler; bu nedir? Nereden gele?
Dedi: size düşman hepiniz bile
Dediler; Sonu nolur hadisenin?
Azrâil dedi ki: Sizi öldürüp
Yeryüzünden neslinizi kaldırıp
Kendisiyle bu dünyayı doldurup
Gözyaşına bakmaz ki o kimsenin
Dediler ki; aciz hâlimize bak
Bunun bir çaresi vardır muhakkak
Onu öldürmekle olur bu ancak
Köpeğe dediler ‘krallık senin’
Köpek gururlanıp Âdeme baktı
Yürüdü, onu parçalayacaktı
O anda Cebrail semâdan aktı
Dediki: Başını okşa gelenin
Geldi; Âdem başını okşayınca
Köpek, ayaklarını yalayınca
Ve böylece ona tâbî olunca
Dostu oldu gelecek nesl cümlenin
Azîm-i, kibriyâ; yoktur ki eşin
Kardeş düşmanlığı, neden kardeşin
Diyorsun ki: Selâmlaşıp birleşin
Rahmetine muhtacızdır biz senin
Dilerse dağdan aşırtıp yürütür
Bazı kulu nimetlerle bürütür
Bazısına verdiğini çürütür
Hakkına tecâvüz yoktur kimsenin
Ne güzel bir dostsun gönlümde yârsın
Onsekizbin âlemler de sen varsın
Kullarını lütûf, kahrla sınarsın
Depremle hizayâ gelen ülkenin
İmânı Kâmille iki dünyâda
Şereflendirde özendirme yâda
Yapılan amel yazılır kitâba
Mükâfatı, Mücâzatı listenin
Unuttuk ilkbaharlar ile yazı
Ellâhı zikreder şuara sazı
Biz Senden razıyız, Ol bizden razı
Kıssalardan aldığımız hissenin
Kereminden istiyoruz yâ Rabbî!
Bizleri afvet diyoruz yâ Rabbî
Hidâyetin bekliyoruz yâ Rabbî
Rahmetine muhtacızdır biz Senin
Ebânın mahduma faydası yoktur
Yapılan amelle gözleri toktur
Çünki Cehennemde kadınlar çoktur
Hem Meleği hem şeytânı âlemin
Üç şeyine sahip ol der Peygamber
Önce; Elden, dilden, belden ve haber
Hıfzedenler bu üçünü beraber
Seçilmiş ümmeti olur devrenin
Ârifânların dediği bir husûs
Biliyorsan söyle, bilmiyorsan sus
Görenler zanneder ilmine mahsus
Gönlünde âlleme olur herkesin
Münkir’den, Müşrik’ten, Mürtet’den koru
Beşeri şeytani her dertden koru
Ruhen şeytanlaşmış beşerden koru
Emrindeyiz yâ ilâhî! Biz senin
Ruh çıkınca elâ gözün süzülür
İki metrecik bir çukur kazılır
Bir Fâtihâ oku diye yazılır
Dili dönmez vesveseli kimsenin
Başında nöbetçi mezâr taşına
Belkide girersin dostun düşüne
Münkerin Nekirin başka işi ne?
Amelini soracaklardır senin
Diyecekler söyle nasıl yaşadın?
Karagün dostların yâdeder adın
Mağfirat, dileği olan feryâd’ın
Âfiyetini istemek içün Senin
Hakîkât perdesi açıldığında
Fenâ âleminden göçüldüğünde
Âlemi bekâya geçildiğinde
Rahmetine muhtacızdır biz Senin
Ben ölünce ne derlerse desinler
Yaşıyorken nolur bir dinlesinler
Güçlüyseler ölümü önlesinler
Hakkı yok haddine değil kimsenin
Kalmadı İSLÂMİ; ağzında tadın
Sen onlara canı, başı adadın
Selâm bile vermez oğlun, avradın?
Üzerinde tepinecekler senin
Kayıt Tarihi : 7.10.2023 00:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!