Bizler bu garipler topluluğunda
Kalmışız çıkmazlar kör oluğunda
Bu gönlümün olmayan korluğunda
koyunu kut yedi kuzumuz öksüz
Kervan olup karlı dağlar aşmadık
Çok karışık ömrüm benim
Boz bulanık akan sele benziyor
Ne tarafa gider yönü belirsiz
Yazbahar ayında esen yele benziyor ömrüm
Kervanı geçmeyen yola benziyor
Dünyanın düzeni bozulmuş heyhat
Kırılmış direği çivisi berbat
Zevkin öbür adı olmuşsa murat
Görülmez kazanın görünen yüzü
Gönül kasafette zar ilen gamda
Çoban geldin çoban gittin dünyadan
Birgün olsun ağa olmadın Halil
Ömrün geldi geçti sanki rüyadan
Nasıl geldi geçti bilmedin Halil
Kışları ahırcı yazları çoban
Kimse gücenmesin baştan söyleyim
Hayrıda şerride kul sebebidir
Var herkesde ben yavaştan söyleyim
Çenenin çektiği dil sebebidir
Mevsim döner yüce dağlar kardadır
Hani dünya benim idi
Nere benim ben nerede
Gösterdiler sarp verebi
Dere benim ben derede
Dost bağıma uğradılar
Hasret çeken çoktur senin yüzünden
Yol ver gidem yol ver bana ayrılık
Senin için ayrılmışım özümden
Yol ver gidem bekler ana ayrılık
Çok çileler çektim çok dertler gördüm
Bu yaz varamadım şirin köyüme
Fidanlar dikildi tuttumu baba
Hasret kaldım ekmeğine suyuna
Koyunlar yaylaya gittimi baba
Kar kalktıda açıldımı yamaçlar
Azraille yaptım ben kontratımı
Feleğe teslim ettim son atımı
Yol alır kervanım bir gün batımı
Çelik sır olsada bağlamaz beni
Feleğe tapulu adımla sanım
Kaderim böyleymiş ayrıldım senden
Derdine bir daha ekle nazlı yar
Ser ver ahvalinden sır verme benden
Yine yollarımı bekle nazlı yar
Dileğim yere düşmesin sırımız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!