Hal-i perişanım yüzümden belli
İlişmez çehrene gülesin Gülüm
Müptela gönlüme sensin teselli
Aşina olup ta bilesin Gülüm...
Mektubunla gelen güzel hatırdan
Renk fakiri gönlüne uymaz ise deseni
Siyah beyaz yorumlar benim yerimi alsın
Yar eder mi kaderin her aklına eseni
Yüreğin avunacak bir başka kapı çalsın
Yeter artık Asuman her şey tadında kalsın
Alkışlık aktördün, gönül sahnemde
Bitince oyunun perdeyi gerdin
Hüsrana uğrattın en mutlu demde
Yıktın umudumu yerlere serdin
Susma! bu aşk için söyle ne verdin
Tüm ustalara saygıyla...
İlhamdan habersiz kalpte ki duygun
İtiraz edene kızıyorsun sen
Olmalı değil mi şiire saygın
Keyfince mısrayı diziyorsun sen
Pirimiz Pir Sultan Abdal'a...
Cehli cüret verir cahil cevrine
İşreti kaçırır aklını baştan
Gitmeye gerek yok Pir'in devrine
Biz de nasiplendik atılan taştan
Bir ömür adamış aşkına senin
Gör onda sevdayı duy kana kana
Ona hep goncasın solsa da tenin
Kahrettin sevdiği günden bu yana
Cemal bey ne yapsın Şehrâzat sana
Sabrımızı sınayan cürmü kadar yer yakar
Muhammed’in nuruna gafil olan kör bakar
Davasına baş koymuş milyonlarca yiğitle
Biz deccali devirdik, Önder Sav’ı kim takar
En ağır silahtı sevda ülfeti
Vurulduk Neriman farkındamısın
Küsünce yüklendik biz bu külfeti
Darıldık Neriman farkındamısın
Hicrana renk veren hain gözlerin
Meydanı boş bulana sorulmasın saygısı
Na-ehildir şiirde tarzımızı bozanlar
Piri Yunus olanın kalır mı hiç kaygısı
Geleneği yaşatır var oldukça ozanlar
Gün geldi darıldık sebepsiz yere
Biz neden böyleyiz soruyormuyuz
Düşman sevindirdik göz göre göre
Bu aşkı gururdan koruyormuyuz
Çekildi kınından çatıldı kaşlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!