Görmedim, duymadım, bilmedim!
Bu akşam da teve ekranlarına,
Yine aynı kelaynaklar çıkmış!
Konuş konuş, yoktur işin!
Düşün düşün, boktur işin!..
Gece sokaklar en iyi sığınak;
Dostunu tanımak isteyen,
Hak kelamına kulak verir.
Hamama girmeden terleyen,
Ziyanı hep gayrıdan bilir.
Dünyanın çıkmışsa çivisi,
Sevgili müstakbel!
Bu sana ilk mektubum
Vasıl olur mu olmaz mı bilemem ama
Firkatin acısını tatmış biri olarak
Vuslata vesile olmasıdır tek umudum.
Gece sabah arası;
Uykuya düş molası!
Sancım beynimi yesin,
Kime düşmüş tasası?
Tilkim “Yat uyu” desin,
Değse Musa asası;
O şehla bakışlarını sevdim de
Gözlerinin ardındaki ihtirasları
Sevemedim gitti
Sisten ve dumandan
Göz gözü görmediği günlerde
Hele dur, dinle ey gafil!
Güneş bir bûse miktarı,
Yanağına kondu diye;
Denizlerin dalgaları,
Sancını az emdi diye;
Her çiçeğe konan arı,
Dün gibi bugün de kalbim ârafta
Efkârım cebimde, isyanım rafta
Mazimin vebali; boynumda yafta
Bıkmadı, peşimde; siyah gölgeler.
Bıraktım bir müddet suyu akışa
Evvelce bilmez idim, artık öğrendim;
Hep yüksekten uçmuşum, hem de kanatsız!
Yeni başlangıç için yerden göğerdim,
Fikir özde değilse, dava anlamsız!
Hep düşlerimdeydi; ebedi saadet
Düşünceler fikirler savaşında,
Ateşten oklar dağlıyor beynimi!
Açmadım paslı kilidi inatla,
Paslanan aklım mı yoksa kalbim mi?
Neden, ama neden hep üzerimde,
Gülmek suç dediler, ağlamak ayıp
Mazimi yediler, gençliğim kayıp
Geçmişin borcunu atiye sayıp
Gönlümün burcunu yıktı zalimler!
Irak hedeflerdi; göze aldığım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!